SON POSTA Hergün İtalyada Ana Kanun inkılâbı Yazan: Muhittin Birgen on haftalarda İtalyada büyük bir hâdise cereyan etti. Ba hâdise, Avusturyanın Almanya tarafın- dan ilhak edildiği günlere tesadüf ettiği için, gözlerden kaybolup gitü. Bütün dikkat, Alp dağlarının Şimal sahasına çevrilmiş olduğu cihetle, cenubda cere- yan eden hâdiseyi lâyık olduğu ehemmi- yetle mütalea etmeği kimse hatırlamadı. Filhakika, geçen martın on birinde, Almanyanın Avusturyayı işgal etmekte olduğu sırada Romada Büyük Faşist Mec- lisi mühim bir içtima yaparak bunda kı- sa bir karar alm v karara göre fa- şist fırkasının, Milli, yani umumi meclisi ile İtalya Korporasyonlarının, yani w lisleri birleş- yı altüst edecek, orduları harekete getirecek bir hareket değildi. Fakat, bunun yerine, a Kanui 'an ve asır- | hk ömür m yerine, | büsbütün başka tarzda bir M tesiş eden, hukuk ve milli mindan mühim bir hâdise idi. * "Faşizm, tıpkı nasyonal sı İtalyaya, çürümüş politikacılığın muhteris fırkacılığın düşmanı olarak gel- di. Mussolini, politika ihtirasları, sınıf mücadeleleri ve fırkalar arasındaki post kavgaları ile perişan bir hale gelmiş ©- lan parlâmentocu İtalyayı, bu perişan- Jıktan kurtarmak için, o sırada Anum- nin her tarafını kendisini göstermiş olan l— dafli olarak geliyordu: <Mi yönel politikacılar değil, muayyen meslek 4 olarak herhang lek teşkilâtı içinde çalışan insanlar idare edecektir. Bu idarenin tek bir siyasi ta- yalı vardır ki onu, bu işleri siyasi bakım- dan şahsında toplıyan şef deruhte eder. Şefin siyas! idaresi altında milli hayatın tanzimine ald işler, artık politikacıların elinden alınacak, memleketin asıl işle- rini gören adamların ve hattâ bu adam- ların da değil de bunların mensub olduk- ları teşkilâtların eline verilecektir.» Bu fikre göre, artık parlâmento ve in- tihab dedikleri şey ortadan kalkacaktı. Bu arada mebus mefhumu da esaslı bir istihaleye uğruyordu. Parlâmento yerine, muhtelif meslek insanlarını bir araya toplıyan bir meclis vücude gelecek ve bu meclisin azası da münhasıran muhtelif Mmeslek teşkilâtlarının «kendi içlerinden delege olarak seçip gönderecekleri» «mu- rahhas» lardan mürekkeb bulunacaktı. Bu suretle «politikacı» diye ededikodu- dan başka hiçbir işi olmıyan» ve «elin- den millete fayda verecek herhangi bir iş veya hizmet çıkmıyan insan»> tipi orta- dan kalkacaktı. t Meclisi fikrin mü- eti profes- bir Haklı olduğunuz zaman bir erkek gibi muhaxeme etmeli- siniz, fakat haksızlığınızı hissedince bir kadın gibi muhake- dünyada | £ mektir. Her tki takdirde de öfkelenmeye başladığınızı anladığınız dakikada münakaşayı kesiniz, kızan adarı peşin mağlüb de- İstidadını biraz Geç anlığan adam Resmini gördüğünüz oymalar, bir evin yemek salonunun bir köşesini süslemek- tedir. Ve bu oymalar, bir İngiliz olan ev sahibi tarafından bir çakı, bir çivi ve bir de testere ile tam 10 senede vücude ge- tirilmiştir. Eski bir posta müdürü olan zat ömründe oymacılık ve resim dersi al- miş değildir. Tekaüd olduktan sonra bir gün birdenbire öz istidadını anlamış ve bu gördüğünüz san'atlı işleri vücude ge- tirmiştir. Adam 67 yaşında bulunmakta- dir. Bir memleket hayatı, bir millet cami-| Ası, millete Rizumu olan bir takım işler- den mürekkeb bir «iş» ve «meslek» var-| lığıdır. Bunların hepsi birbirine lâzım-| dir. Bunlar arasında mücadele değil, a- henk ve tesanüd bulunmak lâzımdır; sİ- yâsi parlâmento mücadele ve ihtira: par, bu, «sırf bir meslek sahibi ol karşı karşıya gelip konuşan insanlar mürekkeb olan meclisi ise ancak bı rın arasındaki ahenk ve tesanüdü ifade eder,.. İşte, korporatif devlet denilen ye- ni müessese de bu suretle vücüde gele- cekti. rak | * Müssolini faşizm hareketini, Romaya bu ana fikirle getirmişti. Evvelâ, o za- manki parlâmentonun karşısına çıktı ve kendisine bir ekseriyet yaparak muha- liflerle kısa bir mücadele yaptı. Arkasm- dan yeni bir intihab yaparak muhalefeti ortadan kaldırdı. Daha sonra parlâmen- tonun bünyesinde bir tebeddül yaplı ve intihab usullerini değiştir Bütün bu devirde parlâmento bir nevi ölü müesse- se halinde yaşıyor, herhangi bir siyasi rol Oynıyamıyordu. Dostların alışverişte | meleri için muhafaza ed Bütün bu devirde İtalyayı faşist meclisi | ve daha doğrusu bizzat Mussolini ıdare etti. Bu, gayri tabit bir vaziyet, bir nevi ir var İmahiyetteki bünyesini temsil eden bir meslekler meclisi gelmesi lâzım ge ni ilân-etti. Ayni zamanda, bu işin tedrı- cen tahakkuk ettirilmesi için Jâzım gelen hazırlıkların yapılması kararını da alı- yordu. İşte geçen ayın on birinde verilen ka- ” |rar, artık parlâmentonun da, faşist mec- n de ortadan kaldırılması n te- mması kararıdır. Bundan böyle, |It mami "|İtalyada kanunlar, işlere yabancı olan hir takım politikacıların değil, bizzat işlerin dahili nizam ve hareketlerini idure eden meslek teşkilâtlarının kendi murahhas ları elile yapılacaktır. Bu suretle dünya için yeni olan bir devlet sistemi vücude gelmiş bulunuyo. Bu sistemin bütün hususiyeti. demokra- sinin parlâmentosuna ve komü min Sofyetlerine muhalif olarak, siya: müasından ibarettir. Ayni sistemin tatbikatı Almanyada d3 hazırlanmaktadır. y ol Muhittin Birgen İSTER İNAN, Bir dostumuz, bir mecliste dinle latıyor: «— İstanbulun kenar semtleri teşkilâtlı diktatörlük demekti. Günün birinde, bundan takriben üç bu-* Ççuk sene kadar ev lini ölü bir halde, fonksi: | nun idam bükmün: etti ve artık bu parlâmentonun da, bu fa- şist mmı meclisinin de kalkarak bun- parlâmento: | veren bir nutuk irad | bir kadınla, bu kadımın bir komşusu kalmış. İki kadın dere- iği çu garib vak'ayı an- nden birinde oturan bir aile- ı nin iki erkeği bir akşam dışarı çıkmışlar, evde yalnız yaşlıca l HERGÜN BİR FIKRA Dilimi bağlardım İstanbulda oturan bir adamın uzak bir kasabada bir Bir gün bir iş için oraya gi zaman amcasını da ziya amcası va: — İnşallah, demi mbula ğunu toplar bula gelm vine yollanmış: — İ;ıe demiş, çağırdın, hep beraber ğt ipleri göz- (zrmı;' — Bunları şimdi ne yapayım? Yeğeni içini çekmiş: — Ah, demiş o ipleri, sizin kasabı ya g ç *me yarardı — Ne yapardınız? — Şu tutulasıca dilimi bağlardı im zaman görseydin Fare ve yılan balığı Harb işlerinde rol aldı Eskidenberi muharebeler ve muhare- be işleri için atların, katırların, develerin ve Hindistanda fillerin talim ve terbiye edildikleri herkesin bildiği bir şeydir. Şimdi ise Paris gazetelerinin temin et -| tiklerine göre fareler ile yılan balıkla « rından da istifade edilmesi bazı devlet -| lerin erkânıharbiyeleri tarafından ka - rarlaştırılmıştır. Fareler kafesler içine konarak denizaltı gemileri içindeki havanın — bozulduğunu rettebata haber vermek hususunda kullanılmaktadır. Farelerin hazları gayet hassas olduğundan, gömi- | deki havanın üse gayri sâlih oln ğa başladığı anda rahatsız olan havanın bozulduğunu haber vermektedirler, Yılan balıkları da gene denizaltı ge - milerinde uzaktan gelen bir torpilin ge- miye yaklaşmakta olduğunu haber v mek için kullanılmaktadır. Yılan ba ları hususi bir kafes içinde denizin yü - tenef tenef den bir metre kddar derinlikte bu - lundurulmakta ve uzaklardan bir torpi geldiği vakit to p[nmp kıvranmak suretile tehlike iş; iktedir. İngi!lerede doğan iki kafalı kuzu İngilterede Kentde iki doğmuştur. Küzu her iki başını da kül - başlı bir kuzu lanmakta ve her iki ağzile süt içmekte ve İSTER — Kim var den, tepeden konuşurlarkenm dışarı solada bir gürültü işit- mişler, ev sahibi kadın korkarak: — Kim 0? diye seslenmiş... Cevab alamayınca büsbütün şübhesi artmış, daha yüksek bir sesle: İSTER panmış.. Avrupada yeni Çorap modaları Yeni çorap modaları Parisi, Lo idrayı Pkazıp kavüruyor. Bilhassa yeni noda o- lan şimdi pek recaçtadır. Yukarıda son mo- 1dı resimli çorap giyen bir bayanı görü - sunuz, y Ayva büyüklüğünde yumurta Amasya bahçıvanlarından Ayşe ismin- de bir kadının tavuğu ayva büyüklüğün- de bir yumurta yumurtlamıştır. Kadın yumurtayı kırmış, içinden tabil bir yu - murta cesametinde ikinci ve kabuklu bir yumurta çıkmıştır. Kadın bu yumurtayı | kırıp zayi ettiğinden üzerinde tedkikat yapılamamıştır. Dünyanın en hazin köşkü Londranın şimalinde, 15 odalı bir köşk, ve bu köşkün de muazzam bir bahçesi vardır, Haftada iki gün, köşkün bahçı - anı, bahçeyi sular, çiçekleri düzeltir ve ber gün yeni yeni ve taze güller kopa - rarak köşkün muhtelif odalarındaki va- zolarına yerleştirir. Fakat bu köşk 9 senedenberi boştur. -|Burada vaktile gayet mes'ud bir alle o-| turmakta iken, 20 yaşlarında bulunan gayet güzel kızları ölmüştür. Unutulmaz bir acı ile kızlarının ölümüne ağlıyan a- na baba, artık, onun canlı hatıralarile do-| lü köşkte oturamıyarak, her Şim tazam tutırlakta, bir hizmetçi haftada bir kere evi süpürmektedir. nde de çifte çifte melemekte - 'İNANMA! ? diye bağırmış. Onlar, dışarıdaki gürültünün kesilmesini beklerlerken, ka- ba, kalın bir erkek sesi: — Ne bağırıyorsun be? Biraz sabırlı ol! diye haykırmış ve arkasından ayak sesleri duyulmuş, sokak kapısı şiddetle ka- İki kadın sofaya çıktıkları zaman askıda asılı duran iki mantonun yerinde yeller estiğini görmüşler! İNAN, İSTER İNANMA! resimli ve balıkağı taklidi çoraplar |* 9 senedir bahçıvan, bahçeyi mun |* ü Yazı Çok Oldağu için Bugün Konamadı e A Anadoluda yaman bir maceraperest yakalandı (Buşlarafı 1 inci sayfada) talya hâkimliğinin cevabıdır. Cemil Maksudun bir çok sabıkalar: duğu ve en son bu sene hapis cezi çarpıldı İlk tedrisat müfettişliği iddiası Cemil — Maksud —aslen Üsküp* : €skidenberi — Denizli — vilâ « esinde — yerleşmi. İddi * asına göre yedi lisan bil ş. Kenelğ disi muntazam konuş! takab tipi tam bir sergüzeşiç Cemil Maksuüd evvelâ le'de; Burada dlk t tir. receği u Şi Cemil Maksudun doktorluğu Bir tTivayete göre Antalyada sıtmil mücadelesi hey'etinde — bulunmuş VE bundan sonra da Manavgata giderek sünü ta . Cemil Mak ıuddmı Muhit bir müd üphelenmt” . $- ı müde Bundâ ol kux sin$ ermiş * mej.n'aım yes Fakat bır gün bir ha: ederken fal: tten sayuşmuştur. Lozanda da bulunmuş i Maceraperestin Lozandı in müzakeresi muşsa da bu te | Mülkiye ımıfcllı—lı-ı süsü Cemil Mal müfettişi ünvanile 3 kamlık dairesini gezmiştir. Bu ermnadâ Si temiz değildir, di Te evine göndermiştir. Cemil M: Finikede de bir takım — işler tır. Bir yerde de maarif müdürl: fatını takındığı söylenmektedir. Diğer cür'etkârlıklar Cemil Maksudun kendisine hir müd det müddelumumi süsü verdiği, bir çok yerlerde de umum gazeteler ba “ yit ve muhabiri olduğunu söyliyeret yapmadık dolandırıcılık bırakmadığı, bir çok gazeteler namıma abone kay * dettiği de anlaşılmaktadır. ğ Hattâ bir yerde Cemil Maksud ken- disini o kadar yüksek satmıştır ki bel€ diye reisi büyük bir mevki sahibi san- dığı Cemil Maksudu evine misafir ci “ mek vaziyetinde kalmış, kazanın mâl * müdürü, hâkimi, kaymakamı, tahri “ rat kâtihi de belediye reisinin evine & derek bu adama beyanı hoş âmedi et < mişlerdir. Cemil Maksud bazı — yerlerde baz! memüurlara vâdlerde bulunmuş, bir tahi rirat kâtibine çocuklarını bedava lise* de okutmayı, tahvil ricasında buluna” bir memura memuriyetini tahvil, birf diğerine terfi vesaire de vâdetmiştir. Şimdi Kaş mahkemesinde suçları * nın hesabını vermekte ve Kaşda mev” lkuf unmaktadır. Moskova elçimiz Ankara 15 (Hususi) — Moskova bi Zekâi Apaydın mezünen bü” raya gelmiştir. Elçi birkaç gün buradâ kalacaktı ararer eee a ş eee menn ErERRERam a TAKViİiM NİSAN 1804 Nisan