10 Nisan * Son Posta ., nın macera romanı:83 ı “İfşa eden idam olunur!,, " Harb sanayi casusları erasındak! mücadele SON POSTA Ereğli bez fabrikası B_îrdenbire konuşma borusunda Olandanın telâşlı sesi duyuldu: “ Helo, helol. Bizi Pabrikm tecrübe devildi ir tayyare takib ediyor. D! Diye sordu. Güldüm ve şu cevabı Verdim: Ber Her ne pahasına olursa olsun hal- ledilecek bir şey halledilecektir. Hava raporu külelerine aşimal İsti: Metinde 2000 metrede şiddetli fırtı- Dü> işaretleri asılmıştı. Her halde bu rtina yüzünden tayyare meydanında landanın tayyaresinden başka tayya- Te olmayışına, tayyare istasyonunun â- deta bomboş oluşuna kendi hesabıma Bek memnun olmuştum, Şima: istika- Metinden diğer istikametlere hareket N Posta tayyareleri mühakkak biz- '€n çok evvel hareket etmişlerdi. Vakıd Z simali şarki istikametine gidecek- fik. Pakat her halde bizim de fırtınadan ııı:eemir olacağımızı düşünerek Otan- nın üzü ştu a İlnda; endişeyle yüzüne bakmıştım. O- — Fırtına mı? 'diye güldü. Ben bu Makineyle kutublara giderim!., '#murlar son derece mükemmel olan Ve (bütün memleketler için) muteber Olmak üzere çıkarılmış olan pasaportla- Timızı sür'atle gözden geçirdikler ü- Litvanyalı, Olandanım pilot elbisele- İ giydiğine hayretle bakarak: — Ay! Tayyareyi madam cenabla m) idare edecek? Diye soruyordu. Ben gülerek cevab verdim: ç — Elbette, Mösyö Mişel. Hayret mi ettiniz? Bizim madam âta biner gibi kullanır.. Mişel, buna son derece hayret ründüğü halde Vielopolska Olmıyan bir mahlük gibi, üşümüş yüzi- le, taş gibi bakmakta idi. Mösyö Mişel, mavi renkli olan tay- yareyi elile okşıyarak: t nez tayya zi de mi var? —- Elbette, Mösyö Mişel, son sistem- Gir, her şeyi var. Konfor ve tekniğin en eğiz. Siz hele buyurunuz Motörü yerleri sarsarak gü şlamış alan tayyareye hepimiz ) Stiğimiz zaman Olanda arkasına dö- Tüp Pilot gözlüklerinin camlarından mu "fıfel'ıne gülen gözlerle yüzüme bak- 'an sonra vitese bastı. hj?“—'ğlm birdenbire yerinden kopup Müddet sarsıla sarsıla yürüdükten Sönra havalanmıya başlayınca, altımiz- TMüazzam bir gramofon plâğ: gibi dö- döne küçülen Parise bukarak, son Şi Beniş bir nefes almıştım. unmdl Litvanyalıya oynadığımız oyu- ka de Perdesini -hazırlamaktan baş- n__:î"n&ek bir şey kâlmamıştı. 'nda hükümeti namına satın alm- llııh:ıan Litvanyalıyı Irlandanın arpa İi tları rüyası yerine Holandanin us.,.:“" üzerine düşürebilmek için zih- hm.: Ju şekilde küçük bir plân hazır- Te Bulunuyordum: kalş î"eyi evvelâ bilhassa şimal isti- Cektik fırtınanm içine doğru süre- im e Züten uykusuz olduğunu gördü- eĞ Üz Litvanyalıyı ve Vielopolskayı & Ha salıntılarının fena halde tutaca- Sit Şübhesizdi, Kendilerine tayyare Asına karşı bir ilâç takdim edecek- bir * bu âdi bir uyku ilâcından başka SEY olmuyacaktı. Bu suretle önlar “Câ Uykularına daldıktan sonra ı—î;ffk“ Felemenk istikametine çevi- ne Yolda Uykularından uyandıkları za- sönn Litvanyahı ile esrarengiz kızına îd.i): iYeceğimiz şey ise son derece tabii — Fırtımadan yolumuza fevam ede- ne dü Mecburi olarak Holanda Üz Ye mattük. Ne yapalım? Karaya inm 'ecburuz. Telâş edecek bir şey yok, :ıum'"m misafirlerim! Fırtınalar ge- hce gene hareket ederiz. Fakat hazır olandaya gelmişken hele şu Tdeşiniz biçare Jorjionun öldürüldü- Yeri biz de görüverelim. b ivanyalı, çaresiz olarak tesadüfün €livesine tâbi olmaktan başka ne Dabilirdi? Hakikaten de vukuat tahmin ettiğim .| Bir ikkatl.,, Hakikaten hayli uzaktan bir tayyare geliyordu olmasına rağimen imalâtı çok rağbet buldu 1937 başından itibaren munlaza - man işlemeye başlamış olan —Sümer Bank'ın Ereğli fabrikası, geçen sene zar fında sipariş üzerine çalışmamış, daha ziyade piyasada tecrübe — etmek için muhtelif çeşidler etmiş ve stokla- rından satışlar yapmışlır. Fabrika, pi - yasa ile temasa geldiği beş ay zarfın - da, en ziyade ihtiyaç hissedilen çeşid - leri tesbit ederek, sene sonuna — doğru bu standard çeşidler üzerinde imalâ - tını teksif etmiştir. 1937 zarfında —Ereğli — fabrikası 443.872 Jira kıymetinde 948.674 kila pamuk satın almıştır. Bu pamuklar bil- hassa Akala ve Klevland cinsi en iyi kaliteler arasından seçilmiştir. Türkiye pamuklu endüstrisinde en ince iplik ve bezleri imal eden bu fabrikamız, en İyi kalitede pamuk istihlâk etmek zarure tindedir, 1937 nin birinci —altı ayı zarfında 210.249 metre olan bez imalâtı, ikinci altı ayda 572.736 metreye çıkmıştır. | — Ereğli fabrikasının imal ettiği ince iplikler Avrupadan gelen benzerleri &- yarında olduğu anlaşılmış ve piyasada hariçten geniş mikdarda idhalâta mü - saâde edildiği halde çok rağbet gör - müştür. Gene Ereğlide imal edilen ve (ECEKILLDY 11 - Nison Pazarlesi te itibarile memleketle benzeri ol- akşamı saat «De da |mıyan bez çeşidleri, sofza takımları ve Kadıköy Süreyya- İsaire çok beğenileret tutulmuş, sipa - Sinemasında riş üzerine çalışmış olmamasına rağ - BAY - BAYAN en fabrika bütün mamulâtın: satma- ya muvaflfak olmuştur. Fabrikanın ilk Büyük Öperet — |9 liyet yılının neticelerini tedkik eder Yazan a Ha r ae 4 ve.|ken, bunun bir tecrübe senesi olduğu - utma fâzımdı aati - Besteı Seyfeddin Bezel kardeşlar (U Yeutmamak İâzımdir. #— Olanda iş tamam. Misafirl erimiz İrlandaya vüsil oldular» — Hayır, — Ben ummam, Olanda. Bizi takip eden kim olabilir? Olanda: — Arkadaki yuvarlak pencerenin çelik kanadını âçarsan sen de görür - sün, dedi. İgibi cereyan etmiye başlamıştı. Tayya- re Mmeydanından havalanalı ve ufkü- |muzda Parisi kaybedeli yirmi dakika İdahi olmamıştı ki birdenbire fırlınanın liçine girmiştik. Tayyare şiddetle sar- sılmağa, büyük inhiraf saviyeleri Çiz- miye başlamıştı. Yerinde zaten sapsarı bir yüzle uzanmış, uyumakta olan Litvanyalı bu sarsıntılarla birdenbire İyere yuvarlanmıştı. Litvanyalıyı yer- den güçlükle kaldırdım. Biçare herifin şimdiden ölü benzi bağlanmış, iri göz- âdeta kanserli lerin gözleri gi- bi, donük donuk parlamağa başlamıştı: - Oh, muhterem doktlor cenabları, ğız? Dehşetli muztaribi (Arkası ver) HALK OPERETİ tutması ilâcımn verilme zamanı gelmiş- Na İzmir fuarına | İngiltere de Sah Azak Sinemasında Eay Bayan enbire güldüm — Anlaşıldı!. dedim. Siz de pek nazik Çarşamba Bakırköy — Çankayada |şeylermişsiniz. Bereket sallantıya karşı —a İ tirak edigor kullanılı üçta İ ş. Bi TAŞ A ŞER ullanılan ilâçtan biraz kalmış. Bifaz OSMANLIBANAASI İzmir (Hususi) — İngiliz genera) kon- alın bari.. hafifleyin! Ne Litvanyalı, ne Vielopolska zerre derhal yut- mra her ikisi de maşıl mişil uyuyordu. Ben derhal (spi- king - riyur) denilen piloi konuşma bo- Tusuna geçtim: — Olanda, iş tamam. Misafirlerimiz Trlandaya vasıl oldular. Felemenk isti- ıkameıîne dönebilirsin. Allahaşkına şu fırtınadan kurtulalım, Konuşma borusunda Olandanın bil- lüri kahkahasını duydum, solosu, belediye ve fuar komitesi reisi Pr. Behcet Uz'u ziyaretle Büyük Britan- ya hükümetinin 838 fuarıma resmen iş- tirake karar verdiğini bildirmiş, daimi bir pavyan yeri ayrılarak bildirilmesini istemişlir. Fuar başmühendisi derhal plânda mevcud, en mutena bir yeri gös- termiştir. Fuar komitesi, İstanbulda toplanan Balkan konseyli riyasetine bir telgraf çe- kerek Yunanistan gibi Remanya ve Yu- goslavyanın da İzmir fuarına resmen İş- tirakleri hakkında evvelce verilen kara- TURK ANONİM ŞİRKETİ TESİS TARİHİ : 1863 Germayesi: 10,000,006 İngilla lirası — Türkiyenin başlıca şehirlerile Paris, Marsilya, Nis, Londra ve Mançester'de, Mısır, Kıbris, Irak, İran, Filistin ve Yunanistan'da Şubeleri, Yugoslavya, Fomanya, Suriye ve Yunanistanda Filyalleri landa akabinde Felemenk istika- vardır. rın küvveden fiile çıkarılmasını İstemiş- metine, dünyanın en büyük esrarının — tir. Paris radyosu, İtalyanın da İzmir fu- memleketine doğru çevrilmişti. O es- ğ arına iştirak edeceğini bildirmiş, fakat nada kulağımın dibinde, konuşma bo- Her türlü banka muame!eleri | nenüz fuar komitesine müracsatta bulu- rusunda, Olandanın telâşh telâşlı se- yapar. nulmamıştır. sini işittim: Fuar sahasında alınan tedbirler ve ça- — Helo! Heh... lışmalar çok hızlandırılmıştır. Kültür- Olandanın sesi birdenbire son derece ERT IIĞIUL umı TEK ılî'n:'k;] ı:::::: g“": N':n':: b'ıub'dbıh.. lecanlanır gibiydi. acaktır. Paraşüt ştanbaşa he M::ıe v;r lî)lnîıda" EDIRNE renkli aşıklar saçacaktır, Fuarın açıldığı . Büncaimn ğ ” . hafta İzmirde büyük hava şenlikleri ya- Ş Sî;f,“" ae Cumhuriyet —iması için tedbirler alınmaktadır. çe sinemasında e—T — Bizi bir tayyare takip ediyor!. Hayretle sordum: — Tayyare mi? Nasıl tayyare?. — Çift satıhlı!.. — Fakat biz hareket ederken Bour- get meydanında bizden başka bir tay- İyare yoktu. Acaba Paristen mi? " — Bilmem!. — Bizi takip ettiğine emin misin?.. Yolcu tayyaresi olmasın? — Zannetmem: Ben bizi takib otti- ğini zannediyorum. K — Olanda, iyice gördün mü?,. Yoksa askert bir tayyare mi?. —— — NEOKALMINA Grip, Baş ve Diş Ağrıları, Nevralji, bütün ağrı, sızı ve sancıları derhal dindirir. Gümüşhacıköyda kendir satışının kontrolü isteniliyor Gümüşhacıköyden — yamlıyor: Kendir. ve kınnap kaşabamızın belli başlı ihraç mad- delerindendir. Her yıl buradan ihraç eiilen kendir ve kınnap beş altı yüz bin Hrayı aşar. Kendir, burada, haftada bir gün kurulan Kendir pazarında satılır. Kendirler (vveke bu pazarda belediyenin iki memuru kortrol ettikten gönra gatılırdı. Şimdi bu kontrol kaldırılmış, satıcılar, beyaz kendir ve kın - napların altına siyah ve yaş kınnap ve ken- dirleri koyarak hileli bir şekilde satmağu baş- Jamışlardır. Küçük ve hasis menfaatler için ihraç maddemiz olan kendirlerin hariçteki piyasalarda rağbetten düşmemeleri nokta- sından bu halin önüne geçilmesi lâzım gel- mektedir, Denizbank müdürleri toplandılar Dün Denizbank Umum Müdürü Yu- suf Ziya Öniş'in yanınan Denizbank U- mum Müdür muavin ve hankaya bağlı bütün müesseseler direktörlerinin iş - tirakile bir toplantı yapılmış ve Deniz- bank teşkilâtının kurulmasına âid ha - karlıklar gözden geçirilmiştir. â a ğ y bit Ğ b a DOYÇE ÖRİENT EAKN | | Memlekette çay yetiştirilecek Biri Rizede-olmak üzere dört yerde çay fabrikası açılacak Hükümet, memleketin muhtelit yer lerinde çay yetiştirilmesine karar ver- mi emleketimizde en çok sarfolunani maddelerden biri olan çaya her sene bir milyondan fazla para verilmekte ve bu para hariç memleketlere çıkmaktadır, Hükümetimiz bu vaziyet; göz önüna alarak memleketin muhtelif mıntaka « larında çay yetiştirmek için tedkikler yaptırmış ve neticede Rize mıntakn « * sında çay yetiştirmek mümkün olacağı anlaşılmıştır. Bunun için Rizede bü - yük bir çay fidanlığı tesis olunmuş, bu fidanlıkta uzun bir mesâiden sonra çay istihsaline başlanmıştır. Ziraat Vekâleti çay işini esaslı bir şe kilde halletmek üzere — yeni bir proje hazırlamıştır Bu proje Ankarada toplanacak olan büyük Ziraat kongresi ruznamesine Je alınmış olduğundan köngrede bu hu - susta mühim kararlar verilecektir. Ziraat Vekâleti çay — yetiştirmenin hâalk arasında taammümü — için halka parasız çay tohumu tevzi edecektir. Ve kâlet en kısa bir zamanda yabancı mem leketlerden çay getirilmesini önleye » cek tedbirler alacaktır. Çay işinin köylüye ve çiftçiye mü « him bir gelir temin edeceğinı anlata - bilmek için şimdilik Rizede büyük bir çay fabrikası açılacaktır. Ziraat Vekâleti üç senede — mahsul vermeğe başlıyan çay ağaçları çoğal - dıkça muhtelif mıntakalarda Rizedeki fabrikaya lâve olarak yeniden üç bü - yük ve modern çay fabrikası daha & - çacaktır. Birkaç yıl sonra çay mahsulü tamamen memleketimizde yetiştirile » cek ve haric memleketlenden yurda çay getirilmiyecektir. Kalkan balığı bollaştı Karadenizden her gün İstanbul îı yasasına kalkan balığı gelmektedir. İs- tanbulun kalkanları henüz pek az çık- maktadır. Dün balıkhaneye Samsun ve civarından bin kadar kalkarı balığı gel- miş, kilosu 40 - 43 kuruştan satılımış - tır. Palamut balığı çif: hesabile 8 - 10 kuruşa satılmakta, Yunan balıkçıları tarafından alınmaktağır. İtatyanlar fi » yatların bir mikdar daha düşmesini beklemektedir. Edebiyat: Yeı-ınlr Roman, kürek Cehennemi (Baştarafı 6 ncı sayfada) Gardiyan tehdidini bitirmeden ip kopr fu, Kaçan mahpusun vücudü düşerken duvarın kenarma çarptı. Molto Perpetuo hâlâ daha felâketine inanmıyor gibi İdi. Dudaklarından hafif bir inilti çvayordu, Ağzı bir tebessüme benziyen ve belki de ölüm demek olan bir buruşma ile büzü- lüyordu. — Zavalh yavrum, diye mırıldandı ve gözlerini kapadı.» Eser, baştan sonuna kadar, bu keskin tasvirler ve o nisbette derin tahlillerle yazılmıştır. Hüseyin Cahid Yalçın'ın ter- gümesine gelince, ufak tefek — ârızalara rastlanmasına rağmen, muhakkak ki en güzel ve işlek tercümelerimizden biridir. Yalnız pek az da tesadüf olunsa şu nevi- den şivesizlikleri hoş görmeseler: — Papazı hemen hiç görmedim gibi, düşünüyordu içinden. — Bayfa T7 — Batan güneşin iğri aydınlığı tarafından parlatılan koridorun.., — Sayfu 18 - Niçin böyle? düşünüyordu Cesarimo. İtiraf ederim ki, son yıllar zarfında in- sanlığın sefaletini, ıztırabını bu derece dinamik bir kudretle vir eden hiç bir eser okumamıştım. n Cahid Yal » çın'ı bu güzel eseri seçip lisanımıza çe « virmesinden dolayı tebrik ederken oku- yucularıma da dost bir münekkid sıla » tile bu romanı tavsiye ederim. Zahmel - leri boşa gitmiyecektir. Güzel bir eser 0- kumanın zevkini fazlasile tadacaklardır, Halid Fahri Ozansoy 4