10 Nisan Büyük Türk mimarı Sinan dün bütün yurdda hürmetle anıldı (Baştarafı 1 inci sayfada) lini almıştı. Saat 16 da içtimar Halkevleri Damına Bürhaneddin açmış, musiki mu- allimi Sadeddinin idaresile hep bir ağız- l marşı söylenmiştir. Bundan Bonra nutuklara başlanmıştır. Mimari talebesinden Kemalin söylevi İlk nutuk Güzel San'atlar Akademisi Tmimari talebesinden Kemal Elâgöz tara- - söylenmiştir. Halib nutkunda eZ- Sümle demiştir ki: öm 9 nisanı, Türk san'at âleminin bir Bünü ve Koca Sinanı bu âlemin bir sem- Nü sayıyoruz. Üz yıllarca zamanda ancak başarıla- hî_kcı-k, heserleri bir ömürlük zaman içinde yaratan Sinan her hakiki sar'a kör gibi mütevazi yaşadı. Yalnız ke Yeti İle değil, kemiyeti ile de, Daima ift har eylediğimiz yüzlerce eseri 0 zaman- ki Türk imparatorluğu hükümtan ol- sahaları Hind hududundan tâ Viya- Ba kapılarına kadar süsledi. ânan yalnız bizim değil, bütün dünya- Tun da hayran olduğu büyük bir san'aİ- * Önu dünyanın et büyük san'at i sayılan mimar, ressam ve heykel- İtaş Mikclanj ile mukayese ediyorlar. ttâ Viyana Üniversitesi profesörlerin- Henri Gluk Sinandaki dehayı - haklı 9larak - Mikelanjdan da üstün buluyor.> Fakı Özelin nutku Bundan sonra yüksek mekteb talebe- #inden Fakı Özel kürsüye gelmiş, hülâ- Saten demiştir ki: #— San'atkâr tesadüfen — yetişivermiş tayin bir insan değildir. Onu yetiş- bir sosyal varlık, bir ileri seviye, o- hun istinad ettiği bir plâtform hız aldığı bir kültür vardır. San'atkâr bir cemiye- tin mihveri, bir kültürün muhassılasıdır. Yetiştiği cemiyeti temsil edip yaşatabil- diği nisbette muvaffak olmuş sayılır ve fevarüs ettiği san'at tarihinin o güne ka- dar erişebildiği merhaleye bir merhale daha yaptırabilir, dalima daha mükem- mele doğru olan sosyal akışa ne kadar ustaca hız verebilirse idar lâyıktır. Birinci hükmü büyük kütle yani halk Ona gösterdiği alâka ile, ikinci hükmü de istikbal onun karşısında daima takdir ve hayretle eğilmekle takdir eder ve bu iki Münekkid en sahibi salâhiyet, en yamıl- hej Otoritelerdir. Sinanı bu otoritelerin e vurursak görürüz ki değil bi- Zim, dünya medeniyet tarihinin kayıdsız Ve şartsız büyük bir kıymeti ön safta ©- varlıklarından biridir. O hir dağ gi- " Uzaktan heybetli görünen yaklaş. âZâmeti artan bir dağ gibi.» Fakı Özel bundan sonra Sinana hitab €imiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir: *— Size olan ilk borcumuz aramızdan ün Sinanlarını yetiştirı gün dŞ olacaktır ve bugün yürekleri- ki yerinizin maddeleşmiş şeklini ci- Böstermek, sizi lâyik olduğunuz bü- Yük #bidelerin gölgesinde uyutmak Va- N bu birinci vazifemizden sonra gele- Sektir. Biz duygularımızı o güne kadar izde en kıymetli şeyimiz ola- Tak saklıyacağız.> Abdülkadir Karahan'ın sözleri h::lıdun sonra Üniversite nammma Ede- t Fakültesi'talebesinden Abdülkadir ı"'lılıın söz almış, Sinanın büyüklüğün- den bahsederek demiştir ki: *— Kökü tâ «Selçuklular devrine kâa- T inen XVI net asır Türk Ekolünün» Parlak üstadı Sinan, ömrünün sonlarına ük adına o ka- hana bile, cengüver ruhunu ve gençli- Ünin ateş içinde geçen günlerini adetâ hasretle bize anlatır: Olup Yeniçeri çektim cefeym Piyade eyledim nice gazayı, Yolumla, san'atımla, hizmetimle Dahi erkân içinde gayretimle Vüuruştum taki tıfliyyet çağırdı Hatib sözünü şöyle bitirmi 0'— Büyük Türk mimâri Sinan, seni, 'Diversitenin hür ve halkçı gençliği na- selâmlarım.» Abdurrahman Naci kürsüde dan sonra Mühendis ve Mimarlar th,ı namma mühendis Abdurrahman aCi söz almıştır. Hatib, Osmanlı salta- hatı zamanlarında büyüklerimizin tak- edilmediklerini ve hattâ mevcudiyct- lerinden şübheye düşüldüğünü söylemiş, i, esarlerini, Türk san'alını tahlil €tmiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir: *— Büyük dâhi mimar Sinanı teboil lan bidir, tıkça bugüni K ödenmi Mizdej Zilesi Yüreklerim da; Goğru Muna Bun N; dir Sinanı — Ve takdis ettiğimiz ve ruhunu şadetmeğe | memiştir Hariciye Vekili Mısırda tezahüratla karşılandı (Baştarafı 1 inci sayfjada) miş ve resmi makamlarla halk tararın- dan coşkun tezahüratla karşılanmıştır. Rüştü Aras bir müddet istirahat ettik- ten sonra şehirde bir gezinti yapmış ve akşam üstü hususf trenle Kahireye hare- ket etmiştir. çalıştığımız şu dakikada Büyük Başbu- ğumuza bin minnet ve şükran hislerimi- zi sunarım. Kendisine sıhhat ve afiyetle daha pek çok sencler milletinin başında kalarak, gimdiye kadar olduğu gibi bun- dan sonra da her sahada milleti zaferden zafere ulaştırmasını temenni ederim ve hepinizi kalbden gelen yüksek sesle (A- tatürkümüz sağ ol) — temenniyatımızın tekrarına davet ederim.» Halk büyük heyecan ve alkışlar ara- sında: — Sağ ol, Atatürk! Diye tezahürat yapmıştır, Merasim biliyor Nutuklardan sonra İstiklâl marşile ih- tifale nihayet verilmiştir. Müteakiben çelenkler dâhi Sinanın mezarına büyük bir hürmetle konulmuş ve kabir çiçek- lerle bezenmiştir. Okullarda ve Halkevlerinde tezahürat Dün okullarda öğretmenler tarafından talebeye mimar Sinan ve eserleri hak- kında malümat verilmiştir. Gece de Halkevlerinde konferanslar verilmiştir. Müzeler mimarı Kemal Altan da radyoda bir konferans vermiştir. * ,Edirnede yapılan ihtifal İkenderiyede Kahire 8 (ALA.) — Anadalu ajansınm bususi muhabiri bildiriyor: Hariciye Vekilimiz Dr. Aras ve Türk heyetini hâmil vapur saat 6 da İskende- riye limanma gelmiş ve saat 8 de rıhtı- ma yanaşmıştır. Hariciye Vekilimiz Dr. Aras, vapurda vali, belediye reisi, asker! kumandan, Ji- man kumandanı, hatriciye nerareti tara- fından mihmandarlığına tayin edilen B. Yasin ile Kahire elçimiz, İskenderiye konsolosumuz ve Ramanya ve Yugoslav- gazeteciler tarafından — karşılanmıştır. Rıhtımda Dr. Arasa bir polis müfrezesi lâmlâmak üzere toplanan Türklerle Mı- sırlıların alkışları arasında otomobile bi- kı köşküne gitmiştir. Burada bir müddet istirahatten sonra Dr. Rüştü Aras ve maiyeti İş Bankasımı, konsoloshaneyi, müzeyi, vilâyet dairesini fından büyük tezahürat yapılmıştır. Hariciye Vekilimiz ve maiyeti, saat 12 de, İskenderiyajilerin candan tezahüratı etmiş ve resmi merasimle uğurlanmıştır. Yunanistanın Kahire elçisi de istasyonda bu merasim eznasında hazır bulunmuştur. İskenderiyeden Kahireye kadar yolda bütün duraklarda Türkiye Cumhuriyeti- nin mümessiline tezahürat yapılmış ve buketler takdim olunmuştur. Kahirede Doktor Arası hâmil olan tren sant 15 de Türk ve Mısır bayraklarile döngumuş olan Kahire istasyonuna girmiş ve Ha- riciye Vekilimiz burada Mısır hariciye veziri, Kahire valisi, hariciye müsteşarı, hariciye erkânı, polis müdürü, Balkan memleketleri sefir ve konsolosları tara - fından selâmlanmışlır. Bir kat'a asker se- lâm resmini ifa etmiş ve mızıka iki mem- leket milli marşlarını çalmıştır. İstasyo- nu ve civarını dolduran halk, Hariciye Vekilimizi coşkun tezahüratla alkışla- maıştır. Buradan, otomobillerle yollarda halkın alkışları arasında Türk heyetinin ikametine tahsis edilen otele gidilmiştir. Tarihçi Osman Nuri Edirnede konferansını verirken Edirne 9 (Hususi) — Mimar Sinan ih- tifali tertib edilen program dahilinde ve büyük tezahüratla yapılmıştır. Bütün halk, lise, kız ve erkek öğret- men okulları, orta okul, san'at okulları- nın sön sınıf talebeleri, bütün memurlar ve esnaf teşekkülleri saat 15 de büyük ve dâhi mimarın en son şaheseri Selimiye- nin hariminde ve avlusunda toplarımış- lardır. ğ İhtifal İstiklâl marşı İle başlamış, mi- mar Sedad Çetintaş mimar Sinan ve e- serleri hakkında bir konferans vermiş, bunu tarihçi Osman Nuri Peremecinin ve nafıa müdürü Kemalin nutukları ta- kib etmiştir, Osman Nuri Peremeci Sinanın kısaca tercümei halini yapmış, onun kıymet ve ehemmiyetini anlatmıştır. Törene Cum- huriyet marşı ile nihayot verilmiştir. Ko- ga Sinanm ruhuna saygı olarak gece Se- Hmiyenin minareleri elektrikle tenvir e- dilmiştir. raya giderek hususi defteri imzalamıştır. Bunu müteakib, başvekil ve hariciye ve- olunmuştur. Tevfik Rüştü Aras şerefine hususi bir zi- yafet vermiştir. Hariciye Vekilimizin Mısıra gelişi mü- nasebetile bütün gazeteler Türkiye Cum- türk hakkında uzun ve hararetli maka- leler yazmakta ve Türk milletinin ve Bü- yük Şefinin güzide mümessiline candan hoş geldiniz demektedir. Gazetelerin neşriyatı Kahire 9 (AA.) — Misır — gazeteleri Türkiye Hariciye Vekili Dr. Rüştü Arasın Mısır topraklarına bugün ayak basaca- ğını yazarak kendisini hararetle selâmlı- yorlar. Almukattam gazetesi, her tarafla sem- pati uyandırmış olan Türkiye Hariciye Vekilinin bu ziyaretinin Türk-Mısır müna sebatında mühim bir hâdise teşkil edece- Bini kaydettikten sonra iki memleket mü- nasebetlerinin bir tarihçesini yapıyor. Misırlıların asil Türk milletini hayran- Jıkla takdir eylediklerini ve onlara karşı derin bir muhabbet beslemekte oldukla- rını yazıyor ve mezkür ziyaretin Türk - Misir münasebatında hayırlı bir merha- le olmasını temenni ediyor ve diyor ki: Aras Misırda kendini memleketinde gi- bi bulacak ve umum şarkın uyanmasına yardımcı olan kardeş Türkiyeye Mısırın candan dostluğuna şahid olacaktır, Mısır ve Şark paktı Hükümet gazetesi olan Elsiyase, Ke- malist Türkiyeyi medhettikten sonra di- yor ki: Misir dâ şark paktına iltihak etmeği çok isterdi. Fakat bir takım harict tank- Ankarada Ankara, 9 (Hususi) — Bugün Halkevin- de büyük bir kalabalık huzurunda Sina- nın ölümünün 350 nci yıldönümü müna- sebetile tören yapılmıştır. Törene saat 15 de başlanmış, Sinanın biyogrüfisi, Si- nanın eserleri hakkında sözler — söylen. miş, Halkevi tarafından hazırlanan Si- nanın eserlerinden mürekkeb sergi ziya- rtet edilmiştir. Bu eserlerin fotografları davetlilere dağıtılmıştır. Ayrıca Sinanın Trakyadaki eserleri hakkında bır de film gösterilmiştir. Yeşîlırmak taştı Amasya 9 (Hususi) — Yeşilirmak yeniden taşmıştır. Bu yeni tuğyan ol- dukça endişe vericidir. Bilhassa Kavak çayırı, Kayabaşı, Ovasarayı, Kızılca, Karasınır, Ormanyazı bağlarında on bin dönümlük arazide mahsulât, pan - car vesaire kâmilen mahvolmuştur. Bir kısım evler su içindedir. Hasarat ol - dukça mühimdir. Selie> mezbahanın barsak dairesini yıxmış, götürmüştür. İnsan ve hayvanca zayiat tesbit edil - ŞÜÇ 4 Ey ĞAL A n Seddi Çinlerle doldu Umumi harbden sonra milletler arasında yekdiğerlerine kar - şi baş gösteren itimadsızlık, hükümet- Avrupada leri herhangi bir tecavüz — karşısında müteyakkız ve tedbirli bulunmağa sev- ketmiştir. Bugünkü 1938 Avrupası, â - deta orta çağlardaki derebeyliklerin büyük mikyasda bir nümunesi gibidir. ©O zamanın derebeyleri kuvvetli kale - lerine çekilirler, herhangi bir teravüz karşısında kendilerini müdafaa eder - lerdi. Bugün ise büyük, küçük millet - ler geniş ülkelerinin — hududlarım en son sistem korkunç silâhlarla techiz ve tahkim etmektedirler. Bu vaziyet karşısında —eğer teşbih caizse— bugünkü Avrupa müteaddid «*Seddi Çine lerle dolmaktadır, dene - bilir. Avrupa milletleri arasında iik mü - ya konsolosları, İş Bankası direktörü ve|dafaa endişesi Fransada — belirmişti. Fransızlar on sene evvel tahkimat işi- ne başlamışlar ve o zaman harbiye na- selâm resmini ifa etmiş ve vekilimizi se- | zırı olan Majino, askeri fen müşavirle- le istişareden sonra kendı ismine iza- fe edilen meşhur Majino hattını Şark nen Dr. Aras ve maiyeti Antoniyadis par- | hududlarında inşa ettirmişti. 50 milyon İngiliz lirasına mal olan bu yeraltı istihkâmları karşısında Al - manlar da, fırsat bulur bulmaz, ted - birlerini almakta — gecikmemişler, üç ve belediyeyi ziyaret etmiş ve İş Banka-|hattan mürekkeb ve Mişel ismi verilen gının önünde Türkler ve Mısırlılac tara-|kaleler, istihkâmlar, müdafaa hatları vücude getirmişlerdi. Ayvrupanın iki büyük devletinin bu müdhiş müdafaa hatları karşısında hu- arasında trenle Kahireye doğru hareket |dud üzerinde bulunan küçük devletler de âtıil kalmamışlar, onlas da milyonlar sarfederek nisbelen daha küçük mik - yasda Majino vücude getirmeğe başla - mışlardır. Ba küçük devletier arasında — ta - biri mahsusunca— top ağzında bulu « nanlardan en başda Çekoslovakya, Bel kaplıyan müdafaa sistemlerine, Holan- dalılar da bendlerinc — ve su yollarıng güvenmektedirler. İsviçre yeniden yers altı istikkâmları vücude — getirmekla meşgüldür. Bu arada en göze batan memlekeli 3 Çekoslovakyadır. Bu memleket müda « faa sistemlerile çok mağrurdur, Majino hattını Avusturyanın Almanyaya ilhas kı üzerine cenuba doğru uzatmak üzes redir. Hududda kurulan müteaddid is « tihkâmlar bilhassa tanklara karşı top e larla techiz edilmiştir. Bunlardan mâda Rusyayı da göz ös —— nünde tutmak lâzımdır. iğer muhtelif devletler de hudud « — larınt istihkâmlarla kuşatmaktadırlar, Fakat Rusyanın garb hududu 800 mil« liktir. Bu hüdud. Finland körfezinden — Çernoviç'e ve 300 mil kadar bir hudud da Karadenize kadar üuzanmaktadır. Bu kısmiın cenüp — ve şimalinde de, Sovyetler müdafaa maksadile tesviyı edilmiş, boş arazi kuşağına güvenmeke — tedirler, Bu arazi bazı yerlerde 20 mili derinliktedir. Yer yer yerleştirilen dinamliler icae bında demiryollarını berhava edecek e — tir. Bütün bu devletler arasında en zi« — yade dikkati celbeden — Fransadır. Bü — memleket şimdi yeni bir müdafaa hattt hazırlamakla mesguldür, O da şimdiye kadar ihmal edilen İspanya hududu « — dur, Burada da yakında bir Majino hat — tının kurulmasına şahid olacağız. Ş Bundan mâda İtalya hududunu tahe — kim eden Fransa şimdi de kendisini AŞ — rikada emniyette görememekte ve Tüe nüs - Libya hududların: tahkim etmeke — tedir. Askeri mütehassısların kanaatlerine — göre nazari olarak geçilmesi imkânsız olan bu müdhiş müdafaa hatları kar e — çika, Holanda, hattâ İsviçre geln—akle-]şuında asıl harb havada cereyan ede we — dir. Be'çikalılar B0 millik bir Leon Blum bir daha İstifa etti (Baştarafı 3 üncü sayfada) Esasen bir kaç gün evvel Son sosyalist federasyonunun âyân meclisi önünde tertib ettiği nümayiş ve bazı sosyalist gazetelerin neşriyatı, hâdisatın başka bir mecra takib etmesine imkâün olmadığını göstermişti. Âyân meclisi, bu hareketle- ri, kendi müstakbel kararları üzerinde bir nevi tazyik teşebbüsü sayarak bunla- ra da temas etmekten çekinmemiş ve Doktor Tevfik Rüştü Aras evvelâ, sa- hükümet reisine, acı bir lisanla bu tarzı hareketin sakimliğini anlatmıştır. Şimdi, yeni hükümeti kurmak vazife- zirini ziyarci elmiş ve bu ziyaretler lade | Sini üzerine almış olan radikal sosyalist Daladiyenin yapacağı şey, belki geniş hu- Akşam, Türkiye elçisi, sefarette Doktor | düdlu bir milli temerküz kabinesi mey- dana getirmiye çalışmak, belki radikal sosyalist direksiyonlu bir eski kabine benzeri bir hükümet teşkiline gayret et- mektir. Birinci ihtimalin tahakkuk et - huriyeti ve bunun büyük yaratıcısı Ata- mesi imkânlarının fazlalığına mukabil, bence ikinci faraziyenin hakikate inkılâb etmesi daha güçlür.Fakat bu münasebetle şu teeyyüd odiyor ki sosyalistlerle âyân, barışmaz birer düşman halinde âmansız bir mücadeleye girişmiş bulunuyorlar. Bu mücadele, iki taraftan birinin kat'i | mağlübiyetile neticelenmezse — Fransada huzur avdet edemez. Selim Ragıp Emeç Bir Yugoslav Heyeti geliyor Belgrad 9 (A.A,) — Avala ajansı bildiriyor: Balkan Antantı — ekonomik konseyinin içtima) esnasında, Yugoslav ya ile Türkiye ve Yugoslavya ile Yu - nanistan arasındaki ticaret anlaşmala- rının yenileştirilmesi müzakerelerinde bulunmak üzere bir Yugoslav hey'eti yarın sabah İstanbula hareket edecek - tir, Mısırın askeri kudreti arttığı vakit mez- kür pakta o da girecektir. Bununla bera- ber Türkiye her zaman Mısırın döstlü- ğuna güvenebilir. : Elahram, dost Masırı istiklâline kavüş- tuktan sanra ilk ziyaret eden hariciye na- zırının Türkiye Hariciye Vekili Rüştü Aras öolduğunu tebarüz ettirerek — Miısır devlet adamlarile yapacağı — temasların feyizli semereler vereceği kanaatini izhar hüdleri bugün buna müâni olmaktadır. | eylemektedir. araziyi ceklir. * Japonlar Çinde müşkhül Mevkie düştüler (Baş tarafı 1 inci sayfada) mahallelerini zaptettiklerini bildiriyore — lar."Şehir sokaklarında muharebe devam etmektedir. Bu muharebeye iştirak edem kuvvetler 15 gün kadar evvel büyük kas nalı geçen Çin kuvvetlerinin bir kısmia dır. y Hankeu 9 (ALA.) — Çekiaki Çin ajansı — bildiriyor: Cenubu şarki — istikametinde — çabuk sürette ilerliyen ve Cehiu ve Lis — angçlatien'i zapteylemiş olan Çin sol cee nahına mensub bir fırka Tsaoşvang'ı geçirmiştir. Japanlar, Taierşvang mınl kasını perişan bir halde terketmektedir, Diğer taraftan düşmanı cenubdan b eyliyen Çin — kuvvetleri, Taierşvang'ın — 36 kilometre şimalinde Yihçien'i ele çirmiştir. Tsinpu demiryolu boyunca esas man hududuna doğru ilerlemekte - olan Japon takviye kıt'aları, yerlerine varan mamışlardır. Zira, Çinliler, Tsinan ile Taian arasında demiryolu şebekesinin. birçok yerlerini bozmuşlardır. 'i Talerşvang'da harb sahasında bir çoj yaralı olmak üzere ancak altı bin Jaj d kalmıştır. Çin sıhhi kuvvetleri bunlarım imdadına koşmaktadır. Ş Harb ganaiminin resmi listesi daha tan olarak hazırlanmamıştır. Fakat, Çin öre dusu nezdindeki gazete muhabirlerinin bildirdiklerine göre, 10 bin tüfek, 900 makineli tüfek, 77 sahra topçu bataryası ve 30 tank iğtinam edilmiştir. j İngiliz - İtalyan İtilâfı imzalanıyor Româ, 9 (A.A.) — Kont Ciyano'nurn perşerabe günü Lord Pört ile yaptığı yent mülâkatta, gelecek hafta ortalarında ime — za edilmesi muhtemel bulunan İngiliz « İtalyan anlaşması metninin hazırlundığı — bildirilmektedir. # Çorap sanayiinin inkişafı — Ankara, 9 (A.A.) — Memleketimizdeki çorap, ve ipekli kadın çorabı sanaylinini vaziyetleri tedkik edilerek mezkür gae nayiin kalite ve kantite itibarile mı ket ihtiyacını karşılamadığı anlaşılmış olduğundan bu gibi mamulât yapan sısal müesseselerin hariçten getirecekleri müs kinelere müafiyet verilmesi İklisad Ve kâletince kabul edilmiştir.