—- ——mraramma, ATAKIR T YBRUN Prairsa rotürumnhatrı e Meşhur — adamların hayat eşlerini tanır mı- sınız? İşte yukarıya i- simlerini yanlarına yaz- dığımız dokuz politika ve bir iş adamının ve eşlerinin resimlerini kö- Yuyorur. $00040000004440400005050A ur adamların eş KARESİĞ ÜĞK Alınsaya baea ve TARİHTEN SAYFALAR &ra kildan çadırlar K sürüleri kelere yatan, — bozkırlarda — hayvan güden, hayatlarını civar akınlar ve yağmalar geçiren Mogol milleti büyük Paratorluk kurmuştu. Fakat — bü imparatorluklar şöyle dursun, o Zamanki küçük devletlerin ve prenslikle- rin bile onlardan dâha büyük şehirleri vardı ül. yaparak Mogol hanlarinın payitahtları onların ı_d:ı:rm deki milletlerin şehirleri yanın- da saraylara göre kulübe Eibi ka Oktlay Han taht'a çıktığı zaman da ay- hal devam ediyordu. Bu iyı kalbli, a kıllı ve cesur hükümdarım orduları şarktş yı, cenabda Çin'i, garbda Rusya, Po- lonya ve Macaristanı — istilâ ea yordu. Kendisi de bütün vaktini av eğlenceleri ve ziyafetlerle geçiriyordu. Cengizin veziri Yelo-Çoçay da ona hiz. met ediyordu. ordu. Cengiz Han vaktile Orh h rındak! Karakurum me»k::..ıîl ;ır:kı;îı'“ı-. lân olunmuş, taht'a çıkmıştı. Fakat bu. l ydan çok çadır vardı, Bu itibarla koca bir imparatorluğur kezi olmağa lâyık bir şahsiyet kazz Mıştı. rada bina ve a mör- nama- Oktay Han'ın veziri ona bu v ia- çıkca anlattı, Devlet merkezinin büt n diğer şehirlere örnek olacak gekilde ol. ması lâzım geldiğini söyledi. Oktay Han emir verdi: — Dilediğin gibi bir şehir, ban saray yap! Oktay'ın veziri Çin kültürile büyümüş, Çin medeniyetini kavramış ve anlamış bir adamdı. Esasen o devirde garb medeni- yeti henüz uyanmamıştı. Medeniyet mer- kezleri Orta Asyadaki Türk ülkelerile Küçük Asya arasında toplanı Çinle olan münasebetler bur ha kolay t'_.hı.l imparatorluğu Çin medeniye- tine Yaklaştırıyordu. Çok geçmeden Çin'in meşhur mimarla- n, Mühendisleri, nakkaşları, taşcı ve dül- Zerleri birer kervan hatinde Oktay :Has da bir di Vezirin gördüğü t ise men payitahtına, gelmiye başladı büyük bir faa Ök yeni sarayı bilhassa büyük emekler ve masraflarla yapılıyordu Nihayet 1236 tay E büyük et vardı. NesSinı aray biltli. Ok: i küşadını yaparken bir de iyafet verdi. Bu ziy e İmMpı n rest İtorl klerfle birçok şehirlerin ta- veya uzak ordu. n yaptığı işlerden nnundu. Ziyafette ye herkesin ö- y Han verii Fakat | i elile ona kadeh sundu: mdaki bü: saadetle- akıllıca ve Soönra başka devletlerin elçilerine dön- dü. Büyük bir gururla onlara sordu — Memleketinizde böyle bir vezir var mı? Misafirler g; hayran bayran Yör ve seyrediyorlardı. Burası büyük bir içenin ortasında yapılmıştı. Havuzlar, fıskiyeler, tablati taklid suretile yapılmış çağ v yanlar, pınarlar, ceylân — yuvaları . Dört kapısından biri imparatora üncüsü saray kadı! | arına ve su daâ umuma mah: sonuncu- SUStu. n etrafında pre alarının yaptırdıkları Böylel $ oldu. İn hudu, ağmen ço |puy ir kurul- Hi olma. ü bulunma: n etrafına y vetli bir duvar örülmesi de ihmal olun- Oktay Han buraya (Ordu Baluk) yani Ordüşehri adını verdi. İmparatorluğun başvekili geniş görüş- Şehirde |lü bir adamdı. Şehirin bütün vil Han'ın | dalma ve sıkı münasebette bulunması lâ- |zamdı. Bunun için de her tarafa yollar rdiğin nasihatlere | diğeri Cengiz soyundan olan prenslere, | |başka saray ya ieamder — — er OKTAY HANIN Yazan : Kadircan Kaflı tlerle yapıldı. Yalnız Çine giden yol yısı (otuz yedi) taneydi. Bu yolların her beş fersahlık mesafesinde birer konak yapılmıştı. Konaklarda atlarını. değişti- rın Ba- ren süvariler veya arabalar sür'atle yol a- lırlardı. Oktay Han'ın zamanında bu şeh- re hergün yiyecek ve içecekler dolu beş| yüz araba girerdi. Bunların bepsi de sa- raylara ve halka dağıtılırdı. Böylelikle (Ordu Baluk) eski Rama gib: vil parasile geçinen, tamamile em kar sahibleri gibi yaşıyan bir halkla dol- muştu, k ve a« Fakat Oktay Han bu sarayda ancak jJik- baharın bir ayını geçirirdi. Yazın Ormek- tua adındaki yaylada otururdu. Burası serindi ve Mogol ruhuna, Mogol arzusu- na uygundu. Oktay Han'ın yayladaki ça- dırı tarihin en k çadırı sayılabilir. Çünkü içinde bin kişi cturabilirdi. Bun. dan başka ak keçeden yapılmış olan bu koca çadırın içi altın işlemeli ipeklerle, gayet muhteşem bir şekilde kaplanmıştı. Bir Acem mimarı Çin mimarına reka. bet için Karakurum'dan bir gün ötede bir mıştı. Oktay Han bunu| | oras | da çok sever ve senenin bir kı da geçirirdi. Sonbaharda altı hafta için şe gölü- nün kenarında otururdu. Kışın da (Ong - Ki) deki sarayına yerleşi etrafı avlarının bolluğile me: Oktay Han'ın orduları her tarafta za- ferden zafere koşuyordu. Bütün Asyanın ve Şarki Avrupanın serveti onun ayakla- tmit dibine akıyordu. Veziri her şeyi iyi |dığı kabı aldi. Hakana götürdü. İçkinin | tar, ini tanır m SÜYEDLİNİ Tesdğrı bayvekili EODYAR HERİYOY KSKi Pramz büyec yesck eee ee AA AA 060AAARAAAA AAA AAA BAA aA aA AAA AA AAA AAA ÖLÜM Oktay Han'ın büyük kardeşi Çağatay, kardeşinin içki ile harab olmasına meydan vermemek için başına bir adam koydu ve günde muayyen- mikdardan fazla içki içmemesini şart koştu. Oktay Han da söz vermişti, fakat d“Y_““a_m_'d'_: Kadeh adedini çoğaltmadı fakat kullandığı kadehini de bir kaç misli büyüttü —— ——— ——— idare ediyor ve kendisine eğlenceden başka bir şey kalmıyordu. Oktay Han bel- ki bu sebebden dolayı ötedenberi âdet e- dindiği içkiyi artırdı. Oktay'ın büyük kardeşi Çağatay, Cen- giz yasasına çok bağlı, yasanın tatbikında İçok titiz bir adamdı. Oktay kendisinin 'hükümdar ve öonun prens olmasına Tağ- men Çağatayı sayardı. Çağaltay kardeşinin hastalığına üzül- İdü. Onu içkiden tamamile vazgeçirmenin imkânsız olduğunu kabul ediyordu. Fa- kat hiç olmazsa azaltmalı, hastalanmasına meydan vermemeliydi. Bunun için hattâ Oktay Han'ın yanı- na onun içkisini kontrol etmek üzere ken- disinin güvendiği adamlardan birini koy- den başkâ içmemesini şart kıldı. Oktay Han söz verdi. Fakat tayin edilen içki o- nu Kat'iyeri tatmin etmiyordu. Üç beş gün ancak sabredebildi. Verdiği sözü de tut- birkaç misli büyük kadeh kullanmağa başladı. Çağa- ta Yukarı tü kal bulaşacaktı. Nihayet göz yummaktan başka çıkar yol bulamadı. Oktay Han büyük kardeşine adam gönderip de: muş olmak için eskisinden adarmı müşkül mevkide kalmıştı. ürse bıyık, aşağı tükürse ga- Ben seni atlatmanın kolayını bul- dum; kadehi büyüttüm. Diye haber verecek değildi ya... Bu ol- nca Çağatay nereden haber alacak. Böylece günler ve haftalar geçiyordu, Veziri de onun çok içmesini istemiyor- du. Bir gün Oktay Han'ın içkisinin sıtıl- du. Kullandığı kadehin muayyen' ndedin- | ısınız? HANRİ POAN Ptamnlal kesli £ Bunların K çi Okadının meşhar udımın eşi ol- mu Bbulunuz. Tah- mininizi kontrol etmek için de 10 uncu saylfaya bakınız. arasında hangi Ü... kabda bıraktığı tortuları, kabı ne hale soktuğunu gösterdi: — Bunu böyle yaparsa midenizi ne yar maz? Dedi. Oktay Han o sıradâ elli altı yaş bulunuyordu ve on üç senedenberi s: pat sürüyordu. İçkinin kendisine -yaptığı — kötüli derecesini pek güzel an'ıyordu. H: bue nu vezirine ve yakınlarına ds söylüyor- du. Fakat bir türlü vazgeçemiyordu. Ge- ne bol bol içiyor, kendinden scek kü. dar sarhöş oluyor, sızıp kalıyordu. 1241 senesi teşrinisaninin yirmi d kuzuncu günüydü. Asyanın en*iyi kalbli, en zengin ve büyük hükümdarlarından olan Oktay Han gene adamakıllı sarhoş olmuş, kendisini bilmiyecek bir hâlde ya« tağına götürülmüştü. Ertesi sabah odasından çıkmadı. Epey- ce beklediler. Merak ederek içeri giren- ler onu yatağında cahisiz büldular Düğün mü, paralı eğlenti mi ? Beyoğlunda bir otelde tertib len bir nişan merasimi ( edi - tab'ettir; - dağıtılma isimli iki len davetiyelerin mecca sı icab ederken Jak ve İsak kişi tarafından tanesi 75 kur tıldığı görülmüş, yakalarar umumiliğe teslim edilm tan sa « snüdde'» rdir. Yüksek tedrisat müdürünün tedkikleri Yükset Tedrisat Umum Müdürü C: dün akşama de olmuş, Rektör Cemil Bilselden muhtelif işler etrafında izahat almış, profesörlerle görüşmüştür Umum müdür yüksek mu bi ve pavyonların kadar Ünivers t me lim mekte- şaatını gürmüş, Nü- zım gelen direktifleri verm ştir. Silivriye yeni bir şamanc't a konuldu Deniz Ticaret M Müdürlüğü lima daki bütün şamandıral ve bunları yeniden Ayrıca Siliv takılarak bir k. 3 çilmek Üzere eskiden batmış olan gemi enkazi üzerine bir şamandıra konu nımize den vapurla: n'n önüne ge- nüşe