TELKİN Tmam telkin verece bağırdı — Ya Fa! bint Ayşe! Cenazenin akrabalarından biri sokul- du: — Benim dayızâdemdir. Onu da ilâve edin, adım Hüsameddindir. Filân yerde Mmüdürüm, ; İmam tekrarladı: — Filân yerde müdür olan Bay Hüsa- meddinin dayızadesi... İki büklüm bir ihtiyar tmama doğru yürüdü: — Ben merhumenin büyük peder: olu- rum, Mirmiran rütbesinde Alı paşayım. İmam tekrarladı: — Mirmiran rütbesinde Al! paaşa haz-| tetlerinin hafideleri.. Bir kadın âmamı kolundan yakaladı: — Benim süt kardeşim olur.. adım Na- ciye, soyadım Süzgündür. Kocam şimen- diferlerde kontrolör Bay Necatidir. Ba- bam da Abdülhâmidin — mabeyncilerin. dendi: İmam tekrarladı: — Abdülhamidin mabeyncilerinden bi- tinin kerimesi, şimendiferlerde kontrolür L Bunları biliyor Her üç saniyede üç adam ölür ve beş çocuk doğar En son beynel- milel nüfus ista- tistiklerine — göre Bay Necatinin zevcesi Bayan Naciye Süz-| günün süd kardeşi ya Fatma bint Ayşe!.. * hükmediyorsunuz: yorsunuz, dini âdetleri bil- miyorsun.. ömründe bır defa cenazeye de gitmedin mi? Telkin verilirken, öle- nin adile anasının adından başka bir şey söylenilmez. F ısınız.. âma ben de pek haksız de- ğgilim.. «Filân yerde müdür olan Bay Hüsa- meddinin dayızadesi, Ali paşa hazretl nin hafidele lerinden birinin kerimesi şimendiferler- de kontrolör Necatinin zevcesi Ba- yan Naciye Süzgünün sü2 kardeşi Bayan Fatma irtihali darıbaka eylemiştir.» nda yazılmış ölüm ( gazetelerde ok n bir Fatı a erini yazdı. l ran; eş dost, yakın uzak akraba hiç me> zar başında isi Jânı fırsatını ka- çırırlar mı? Görmedisek bile göreceği- miz gün yakındır. İsmet Hulüsi Abdülham'din mabeynci- r mu idiniz? —| Dünya yüzünün cehennemi Meksikadadır Dünya yüzünün cehennemi deni « lebilecek yer, Mek SON POSTA KADIN Çocuk bBakımı: 6 aylık bebeklerdeı nelere dikkat etmeli? Altı aylık bebekte görülen en büyük ğişiklik dişlerinin sürmesidir. Bu ayın nihayetine doğru damaklar”sertleşir. İlk diş ya hemen, yahud bir kaç hafta içinde görünüverir. Altı aylık çocukların — bir kısmı yardımsız oturabilir. Bir kısmı an- cak emekler. Ba yaştaki bebeğin neşvüneması aldığı yiyeceği hazmetmek kabiliyetine çok bağlıdır. Çünkü yediğini ne kadar iyi hazmederse yapıcı maddelerden o kadar olur. Bir çok bebeklere bu türlü g- dalar lüzumu kadar verildiği halde icab ettiği kadar büyümedikleri görülür. Bun- ların, hazım cihazları ya tembel, ya dâ zayıftır. Büyümenin gecikmesindeki bir sebeb de hareketsizliktir. Sıkı şeyler giydiri » len bebeklerle, saatlerle ayni vaziyette tutulanlar vücudlerini lâzım geldiği şe- Antakyal ı katil Tevfik tekrar kaçmak istedi Katil mahkemece Bigunah olarak muhakeme ediliyorum. Fırsat buldukça kaçacağım,, dedi Katil Tevfik, firara teşeböliz hödisesini müteakip yakalandıktan sonra cürmü meşhud mahkemezinde Antakyada zmcasını öldürerek, Ağırceza. | da tahti muhakemeye alınan Tevfik, bun « dan bir müdüe' evvel Galata postanesi ver- | nedarının katil! Abdullahla beraber tevkif- haneden kaçmıştı. Yakalandıktan sonra her ikisinin de fi - rar suçundan Asliye 3 üncü cezada muha - İzemelerine başlanılmıştı. Daha bu dava karara bağlanmadan, ç- kalanınca difer suçlarından €a hakkmdi takibat Jerasına başlanılmıştır. Kendisi dÜ tevkif edil , Buçlu, ifadesinde Ikrar ederek: — Bana bu sahte evrakı Şeref isminde B Ki verdi. Askerliğe çok hevesim vardı. Bü * nun için kul'andım bunları.. demiştir. Pakat talıkikat neticesinde Şerefin mev* hum bir adam olduğu anlaşılmıştır. sika hududu ci * varında ve Ame « rikanın — Kolora « do eyaletinde kâin zz bir mıntakadır Burada bir göl vardır. Civardan gelen bir gçok tuzlu sular taşıyan nehirler, bu göle âkarlar ve sular göle düşer düşmez der- hal gölün üzerinde on, on beş santim ka- hınlığında bir tuz tabakası hâsıl olur. Bu mıintakada, insan ancak bir kaç sene ya- kilde kımıldatamadıklarından gelişemez- | ler. Bunun için bebeği her gün bir zaman için olsun serbest bırakmalı, Kolunu, ©-| yağını istediği gibi oynatmasına müsaa- de etmelidir. Hattâ Gaha çocük başını yastığından dünyada, — senede (36,000,000) adam ölmekte ve ayni müddet — zarfında (52.000,000) çocuk doğmaktadır. Da- ha sarih bir fikir verebilmiş olmak için diyebiliriz ki her üç saniyede bir, üç a- dam ölmekte ve ayni müddet zarfında beş çocuk doğmaktadır. * hu Tevfik ixinel bir kaçma teşebbüsünde da- ha bulunmuştur. Dün Ağırcetada muhakemesi olan suçlu, duruşmanın sonunda mahkeme relsine: Ben, kat!l detilim, bigünah olarak mu- hakeme ediliyorum. Fırsat buldukça kaça - Kü RE Ğ Zai A V " bal cağım demiş ve mahkemeden çıkarken mev- kaldırmıya özendiği ilk günden itibaren 'yanarın mevkilnden bir hamlede atlıyarak, günde bir çeyrek, yarım saât, arka Üstülarka merdivenlerden kaçmağa — başlamıştır. sert bir şeyin meselâ yere yayılı bir be « Bundan sanra alt kata İnmiş ve müddelu - zin veya örtülü bir maşanın üzerine ya «|Mumllik dairesinin önünden geçerken, icra tırmalı. Orada yatıp kalkmasına yardım | "Teislikinin mübaşiri bir çelme atarak, Tev - li tar, Derhal d . etmelidir. Bu hareketler çocuğun ilk ek- hia yaa Betie D B Hâdisenin tahkikatı sorgu — hâkimiiğindi ikmal edilerek, suçlu Şükrü tecziyesi tale “ bile Ağırcazaya gönderlimiştir. Muhakemi” aine yakında başlanacaktır. Cüce Simonun muhakemesi Hayrt isminde birin! tabazca iDe karatlk yaralıyan cüce Simonun muhakı mih ceza mahkemesinde düfl » Davacı Hayri hüdise Bimonun, korktuğu zaman kaçabileceğini İd- dia etmistir. Simonun vekili de Simana ©V- velce bazı tecavüüzler olduğunu söylemiş ve Bir tütün tiryakisinin garib tasiyeti Dünyanın en ga- tib tütün tiryakisi olarak geçenlerde vefat eden Holan. dalı Van Keaes'in ismihti zikrediyor- lar. Bu adamın va- siyeti — mucibince cenazesine iştirak edenlere birer pa- ket sigara dağıtıl. mış ve merasim devam ettiği müddetçe davetlilerin ağzından sigaraları düşme- Okuyucularıma Cevablarım Ankara A. D: — Oğlum, sanırım ki çok gençsiniz. Çocuklukdan gençliğe yeni geçmiş olacaksınız. Bir *istihale devresinde- #iniz. Bu sizi sersemletmiş, şuurunuzu yere vurmuş, yapacağınızı bilmiyecek bale getirmiş. Gençlikte bu hal umumiyetle ken- dini gösterir. Fakat mukavemet dere- gesi ile müsbet veya menfi bir iz b rakır. Kendinizi ürkek, korkak, bece- riksiz görüyorsunuz, açılamıyorsunuz, bir genç kızı seviyorsunuz, fakat o, munla karşılaşınca kalbinizde büyük bir çarpıntı, bacaklarınızda derman. gazlık, sinirlerinizde donukluk hisse- diyorsunuz. Bu hal sizi zayıf, ürkek bir hale getiriyor, buraya kadar ben her şeyi tabil görüyorum, fakat bun- dan sonrası fena... Yani bu haller iki senedenberi devam ediyor ve siz git- tikçe daha çok zebun kalıyorsunuz. E- Ger bu zâftan kurtulamazsanız, haya- fınızın sonuna kadar her işde muvaf- fakiyetsizliğe uğrarsınız. Kendinizi yalnızlıktan, melânkoli. şıyabilir ve bu göle gözle bakmak müm-| 26 kün değildir. Göl yükselen tuz tozları ınsana öyle bir ha- raret verir ki bu harareti teskin etmek mümkün değildir. Bu sebeble, bu mım - takaya, dünya cehennemi adı verilmiş » tir. sularından havaya| V€ rsizleridir. Adaleteri bu sayede kuv « tlenir, bü, ve ileride yürürken, otu« Bazılarına gece saat onda bir mama daha verilir. Fakat * Dünyanın en küçük hilisesi Dünyanın en küçük kilisesi İngilterentn Güuernesey adasındadır. Bu kilisenin otu- Tarak fbadet edilebilecek yeri ancak dört kişiliktir. den kurtarınız. Okuyunuz, fikirlerini- &i açmağa, beslemeğe çalışınız. * İstanbul M. R: — Merhamet kadında şefkat ismini alır ve fena şey değildir kızım, Sizin bütün kudretiniz ve güzelliğiniz ihti mal ki, bu kuvvetten geliyor. Bu fazla şefkat yüzünden zarar sanıyorsanız, aldanıyorsunuz, insanları, bilhassa kadınları melek hâ- line getirir ve hiçbir insan bu meleğe karşı fena bir his duyamaz. Sizi sevdi. #ini söylediğiniz genç İse, sanıyorum ki, zannettiğiniz kadar fena bir sahib değildir. Olsa olsa, size açılamaması, gizin ile konuşamaması yüzünden gay- Ti ihtiyari olarak gözünüze hoş görün- miyen birkaç harekette bulunmuştur. Maamafih sizde nefret hâsıl olmağa başladığı için artık gönlünüzle değil, şuurunuzla hareket etmeğe çalışınız. Siz ki, temiz bir genç kızsınız. Böyle mübhem, karışık hâdiselere karşı dai. ma temkinli olunuz, müşkül bir vazi« yete girdiğiniz zaman çok kolay sıy- yılamıyacağınızı rannettiğimden — size böyle makül bir yol tavsiye ediyorum. gördüğünüzü şefkat bir çokları ansuz da durabilirler, Sabahları, ilk mamasını yer yemez her| halde biraz oyuncaklarile oynamalıdır. Iki saatlik bir gündüz uykusuna Yatırılır, Her kadın bilmelidir: Halılar nasıl muhafaza edilir ? Her sene bu mevsim halıların büyük temizlik zamanıdır, Bütün kış sadece sü- pürülmekle ve belki biraz su ile silin - mekle kalan halılar epeyce kirlenmişler. dir, renklerinin parlaklığı azalmıştır; Bu- nun için bahar gelir gelmez onları daha derinden temizlemek lâzımdır. Bu, zor bir iş değildir. Kaynar su içine bir kaşık amonyakla bir kaşık terebantin katılır. Temiz, beyaz bir bez bu suya batırılıp halının her yeri iyice oğulur. Sonra haş-l ka bir beyaz bez duru, soğuk suya batırı- hp evvelce silinen - yerlerin üstünden ikinci defa geçilir, İyice kuruyuncıya ka- dar o gün halının üstünde gezilmez. Bu üsülle temizlenen halılar şaşılacak kadar yenilenir ve parlar. Bacaksızın maskaralıkları Hye polisi Refik Evci ile kapıaltı Jandarma Karakol komutanı Kamber onbaşı — suçluyu |yakalamışlardır rurken, ayakta dururken kemiklerine bi-| — Derhal cürmü meşhud mahkemesine ve. rer destek olur. Altı aylık çocuklara dörder saat fasıla! ile mama verilmelidir. 6-6,30 da yatırıl » malhı, ertesi sabaha kadar rahbatça üyü «İmle dinlenen şahldler aleyhimde şahadetle masına dikkat etmelidir. rilen Tovfiğin, dün öğleden sonra — asliye 4 üncü cesmda duruşması yapılınıştır. Buç - du, mahkemede: — Ben. mascmum. Buriyeden istinabe yo- bulunuyorlar. Bu hale tabammül edemiyo - Wl'llııı. demiştir. p Yapılan duruşma sonunda suçu tam te- şebbüs halinle görülen Tevfik 20 gün hapse mahküm edibmiştir. Bu hâdiseden sonra ad- Üyede daha siki tedbirler alınmıştır. Jan - Saat onda bir mama daha yedirilir, sonra | darmalar mevktafları götürürken tüfekleri - ne süngü takmaktadırlar. Bir sahtekârlık suçlusu ağırcezaya ver İdi Müddetnmumllikçe bir sahtekârlık suç - Tosu hakkında yapılmakta olan tahkikat ne- tieelenmiştir. Aml ismi Osman oğlu Şükrü' olan suçlu, bir müddet evvel tabsilde bulunduğu Har « biye mektebinden tardedilmiştir. Açıkgöz de- Ukanlı bu hâdiseyi müteakib Bartınlı Hüse- yin Bahasddin Ertan isminde birine ald sah te bir nüfas tezkerezi elde etmiş ve bu 14 - mi takınmıştır. Sonra da Kayzeri llsesinden mezun oldu. Buna dalr sahte bir tasdikname tanzim et miştir. e Fakat, iş bununla da bitmemiştir. Suçlü, ayrıca Mareşal Fevzi Çakmağın kartvizitini taklid etmiş ve bir de tavsiye mektubu tan- zim ederek, Maltepe askeri lisesine müracaat etmiştir. Şükrü, bu suretle mektebin son snıfına girince b kartvizit nazarı dikkati celbet - miş, iş maydana çıktığı sırada, firar etmiş- tir. Fakat bilâhare Yenikapıda Nazh tsminde bir kızı da dolandırmağa kalkan Şükrü, ya- beraetini istenişlir. Müdafan şahldleri için duütüşma talik edilmiştir. Müddiumumiliğe davet ©. Müddelumumiliğinden: İstanlsula gek diği anlayılan Balihli iera memuru İzzet Ş nel'in derhal memuriyetimize müracaati. Poliste : Kasımpaşada bir çocuk haşlandı Kasımpaşada Hacihüsrev —mahallı Büleymanın 8 yaşındaki oğlu Fikret oda $ £ ginde oynarken mangal üstünde — tulunkü su tenceresi devrilmiş ve kücük Fikret yalt mış, hastaneye kaldırılmıştır. Bir adama kamyon çarptı Yüklü olarak Beşiktaşdan — Tophi gitmekte olan 3799 sayılh kamyon 50 yaşıdr da Manomata adında bir şahsa çarpmışli Başından ve göğtünden ağır surette yara * lanan Manomala tedavi edilmek üzere Bef* oğlu hastanesine kaldırılmış, goför Muzaf * ter yakalanmıştır. İki yangın başlangıcı Fatihde Ferzipaşa caddesinde Rıdvanbef #partımanının üst katında Şakirin dalre * sinden, Teşvikiyede Ali Ferdi aparirmanlık * da kalorifer bacasından yangın çıkmış, (l kat her ikisi de büyümeden söndürülmüğ * tür. Beşiktaş Halkevi konferanslari Beşiktaş Halkevi 1938 yılı birinel altı #fİ için bir konferans serisi hazırlamıştır. KOf” feransları Doktor Salâhaddin Yakal, Dok * tor Etem Akif, Doktor Fahreddin, muhar * rir Belâmi İzzet ve Nurullah Ata, Muvaffâf Uyanık, Doçent Enver Ziya, Döçent FPahifii Muzaffer German, Sabri Esad, Melek Ol& İstanbul irad ve masraf müdürü Mümlük Profesör Mustafa Şekib, Kerim Koenak ve * receklerdir. Konferanslar Cumartesi akşalii” ları saat 8,30 konferans ve alâkadarı