Hergun Devran yine e ol devran, Âlem yine ol âlem! — Yazan: Muhittin Birgen |ler dönüp dolaşıp Milletler C:mlyo- tinin başında toplandı.. Yahud, eski bir tabir ile kabak onun başına patladı. | Geçenlerde bir İsveç gazetesinin demiş olduğu gibi, Chamberlain'in son nutku, Milletler Cemiyetinin mezarının başında İrad edilmiş bir gömme nutkundan başka bir şey değildir! İtalya Mülletler Cemiyetinden çekildi. Arkasından — biraz geçti, bu defa Bay Hitler, irad ettiği son nutkunda Alman » yanın Mületler Cemiyetine bir daha av- det etmiyeceğini söyledi. Hem de «Asla! Asla«> diye teyid ve tekid ederek! On- dan galiba bir gün sonra da Ayam ka - marasındaki münakaşada Chambı Milletler Cemiyetinden bahsederken en ümldsiz ve en bedbin kelimeleri kullan- ' dı. Bu müceseseden hemen hemen hiç bir | şey beklemediğini, dünya İşlerinin dü - zeltilmesini gene onun haricindeki hususf fanliyetlerden beklemek lâzım geldiğini sarih surette söyledi. Bu hâdiselerden | sonra artık Milletler Cemiyetinin bey - nelmilel hatırı sayılır bir âmil olarak | varlığını muhafaza ettiğine — inanmanı imkân ve ihtimali kalmamıştır. Hükmen vücudü bugün de devam ediyor; me - selâ, Hatay meselelerinin halli için baş - lanmış olan müzakerelere devam etmek üzere bir Türk heyeti bugünlerde Cenev- reye gidip oradaki beynelmilel hukuk makinesinin acıklı bir gicirtı. ile dönen çarkının hareketlerini takib edecek ama, fülen Milletler Cemiyetini «yaşamamış» saymak daha doğru olur. Bu müessese artık vefat etmiştir. Kendisini müslü « Mmanca terkive için «merhumu iyi bili » rizl» diye şahadet etmiş dahi olsak, mer- shum arkasında hiç bir güzel hatıra bırak- miş, «hayır» ve «hasenat» eseri işlemiş : ğ NeT | değildir. İçimizden bunu da itirafa mec- buruz. d Eden, genç hararetile Milletler Cemi» yetini müdafaa etmişti. Fakat, kendisi de önun varlığına ve kuvvetine tamamen inanıp İrigiliz siyasetinin selâmetini onun eline teslim edemediğinden netice, . bu getiç devlet adamının mağlübiyetine var- gdı. Chamberlain, «Ben Milletler Cemi « yeti haricindeki müzakerelere tarafta » Tım!» diyerek işin içinden çıktı. Bu defa da Delbosun söylediği nütuk- tan anlıyoruz ki, sade Chamberlain değil, Fransa başvekili ve Fransa hükümeti de akonuşmuya» taraftardır. Son dakikaya kadar Milletler Cemiyeti haricinde ko - nuşmaktan istinkâf etmiş olan Fransa » nın şimdi «konuşmıya> taraftan olması güçtür. Bunu pek iyi biliriz. Fransada bütün zihinler yirmi edenberi —hep ayni istikamette dönerken şimdi bunla « Tın birdenbire durup aksi istikamette dön. meğe başlaması kolay olamaz. Fakat, ma- demki — İngiltere dönüyor , mademki Chamberlain konuşmıya taraftardır; şu halde, bütün muhafazakârlar kütlesinin İngiltere siyasetine vermek istediği isti- kamete Fransanın da teveccüh etmesi za- ruridir. Yirmi senelik Fransa siyaseti - nim elinde kala kala müsbet olarak yal- niz İngiltere kaldı; Fransa ondan ayrıla- maz. Onunla beraber yürüyecek ve ©o « nunla beraber «konuşacaktır» Şimdiki halde, bu konuşmaların vara- cağı neticeyi merek etmemek kabil de- ğildir ama bunu keşfe çalışmak beyhude bir iştir. «Bir takım şeyleri vermeğe» az- Mmetmiş görünen İngiltere ile Fransanın «verme>» sahaları kolay liyemez ve <almak» zamanmın geldi görenlerin iştihaları da son zamrnanlarda o kadar art. mıştir kı az şeyle iktifa edemez. Bunun için konuşmaların neticesi, belki de gene bugün «kaçınılmak istenen âkibet» olur. Fakat, netice ne olursa olsun, dünya, yeniden 914 senesinden evvelki diploma- &i devrine girmek tehlikesine düşmüş bu- lunuyor. 914 senesinden evvelki diplomasi dev- Tri, biliriz ki, neticesi harbe varan ve em- Peryalist mücadele ruhundan ilham alan Bgizli diplomasi devresidir. Gizli diplo - masi, karanlık diplomasi, kuvvet müva- zeneleri, kuvvet arttırma, silâhlanma, diplamasisidir. Dünyanın yeniden içine gömülmeğe doğru gittiği beynelmilel si- yaset devri işte bu karanlık âlemdir. İşler tekrar bu istikamete Gönünce İn- san müteessir oluyor ve bugün Cenev - rede ihtizar halinde bulunan Milletler Cemiyeti mücssesesinin bir türlü kurtu- İngilizlerin Avam kamarasmda muhalif meb'uslar hükü- ın Meti Almanya ve İtalya karşısında zayıf harekette bulun « makla itham etmişlerdi, beşvekil gu cevabı verdi: — «Zayıf veya küçük bir memleketin her zaman yapa - mıyacağını yapmak, yani ruh büyüklüğü göstermek ancak ancak büyük bir memleketin kârıdır, gelir» onun — elinden kâfi ı.ıyır Siyasi hayatta olduğu gibi husus! hayatta da kuvvet in- sanı zayıf için riayeti mocburf olam bir çok kayıdlardan kurtarır, ona daha serbest, daha düşünceli hareket etmek imkânını verir. Zayıf olan kuvvetli görünmiye çalışır, fakir olan fakirliğini örtmiye uğraşır, kuvvetli ve zengin bir adam ise hem zayıf, hem de fakir görünmekten çekinmez, kuvvetli ve zengin olduğunu yalnız kendisinin bilmesini -— Resmini gördügunuz küçük kız, Dan çıkmış, ve yirmi metre yüksekliğinde olan bu damcdan inmek için, bir su bo- rusundan aşağıya kaymışç, ve yere 3 metvre kalınca da hiç çekinmeden atla- yıvermiş, kendiszine de hiç bir şey 'ol- mamıştır. Bir sinema kumpanyası vak'ayı ha- ber alır almaz, müstakbel bir Shirley bulunduğuna inanarak kızı derhal an- Baje etmiştir. lamadığı akibetten dolayı acı ve hüzün duyuyor. Cihan harbinin kanlı faciaları içinden doğan bir insanlık duygusu, mik letleri, bir daha böyle facialara düşmek- ten korumak için hak ve adalet duygu- ları ve insanlık prensipleri üzerine ku « rulmuş bir mücssese yaratmıya sevket - mişti. Eksik doğmuş bir uzviyet halinde meydana gelen bu müessese, kötü dadı- lar ve sütnineler, cahil doktorlar elinde bir türlü büyüyüp serpilemedi ve niha - yet günden güne kuvvetlerini kıvbede - İSTER Dün Fatih semtinde oturan bir mektub aldık: İSTER Küçük bir kızın şayanı| « Hayret cesareti yo odasının kapısımı açamayınca dama | I ş k . İNAN bir okuyucumuzdan şöyle «Benim küçük bir eşeğim var, arasıra biner, Edirnekapı dışına çıkar, Ramiye kadar pidip gelirim. Fakat şimdi şehir içinde eşek kullanmak yasak, benim de nafile yere hayvan besliyecek vaktim yok. Satayım, dedim, bulmayı vâdetti, ve baktım iki kişi yol PEH;UN_*BH HKM | İlimden korkuyor Resim dersi Meşhur ressam Horaee Vernet bir gün Göncu gölü kenarında bir tablo yapıyordu. Genç bir İngiliz kızı ya- Yına sokuldu. Resmin banı noktalar rına itiraz etti ve değiştirmesini, baş- ka tarzda | x söyledi ) Ertesi gün Vernet vapıra binmişti. Vapurda aymi k irdü. Kız bu se- fer de yanıma geldi: — Ben, dedi, resme çok meraklı- yım, bu vapura bilhassa meşhur res- sam Horace Vernet'in vapurda oldü- gunu duyduğum için bindim. Siz ta- niyorsanız bana gösteriniz. — Resme istidadiniz olduğu —mu- hakkak, fakat herhalde çok dalgın- sınaz. | — Dalgın mıyım? — Evet, Horaee Vermet'i ne çabuk unuttunuz.. halbuki daha dün siz ona Yezim dersi vermiştiniz. #—— — ——— * Almanyada genç Kadınlar çalıştırılıyor Dört senelik Almanya ekonomi prog- mareşal Göring'in emrile yirtni beş yaşın dan aşağı bekâir kadınlar eğer en az bir senc ziraat veya ev işleri san'atlerinde istihdam edilmezse şimdiden sonra ne devlet işlerinde ne de hususi lerde istihdamları caiz olacak t liiler ziraat işlerinde, şehirliler de hizmetlerinde istihdam edilmektedi ler. rek bugünkü haline geldi. Demek olu - yor ki bugün insanlık, dünkü insanlık - tan daha ileriye gidemen dünya, dünkü dünyadan daha başka bir âlem olamamıştır. Hiç olmazsa Avrupa insanlığı, kendisinden ümid edilen tekâ. mül derecesini bulmamış ve gene hiç ol- mmazsa Avrupa dünyası eski dünya ol - maktan kurtulamamıştır. Hakikat budur ve bakalım bu hakikat, Ayrupaya nasıl bir mukadderat hazırlı- yor? Muhüttin Birgen —— — — — İSTER bir tanıdık müşteri lamiş, eşeği m nuaye- İNAN, İSTER ramınin tatbikımnı uhdesine almış olan |) A AFT T İNANMA! ne ettiler, fiatını sordular, ön beş Bra, dedim, çok gördüler, belki mecburiyet karşısında fiatı biraz kıracaktım, fakat kendi aralarında yaptıklar: hayvanın 80 kilo gelip gelmiyeceğini tahmin etmiye çalışı - yordu, anladım ki hayvanı kullanmak için değil, kesip pas- tırma yapmak için alacaklardır, vax geçtim, şimdi sizden soruyorum, bu hayvanı ben ne yapayım?» İNANMA! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Rusyada 22 siyaset ve ilim adamı muhakeme ediliyo? Marrunlardan ikisi Rikoj Yagadı da Buharin Rikof, Yagoda, xmn*" Rakovski, Rosenholtz — ve İvanuof ** vardır, Dört doktor, Profesör Levin, Plet ” nef, Kasakof ve Maksimof da suikast * cilik ve Maksim Gorki'yi Gebu rek ” —e |liğine Yagoda'dan sonra gelen Men£ * SUZzL ARA%HN A «| Madam Curie'nin kızı Hinski'yi devlet plânları dairesi Tef Kuibişef'i zehirleyip öldürmekle ithafi edilmektedir. Muhakeme aleni olacaktır. Moskova 28 (AA.) — 'Tass ajansf bildiriyor: Sövyetler — Birliği — iç kmııse'u' «Sağ cenah ve Troçkistler bloku» verilen suikastçi grup hakkındaki kikatı bitirmiştir. Tahkikat, bu Sovyetler Birliğine düşman olan bazf yabaricı devletlerin casus tqk"“w tarafından tertib edildiğini göste m* tir. Suikastir cileri, bif ç’ı mil yıllar bu Tasus hizmetleri için çlı mışlardır. Sulkast fikrinin başınd& let düşmanı Troçki bulunmaktadif" Troçkinin 1921 denberi yabancı bit Ci7 sus teşkilâtile, 1926 danberi de dll':ı bir yabancı casus teşkiâtile alâkadar duğu sabit olmuştur. Blok şeflerinifi ekserisi, Sabotaj, iftirak, tedhiş ieraât ” larına Troçki, Buharin, ve Rikof' emirlerile ve bazı yabancı devletler ©” kânı has-biyelerinin hazırladıkları 8€ j niş mikyasda plânlar dairesinde devaril ediyorlardı. Müttehimle: ve Gorki'nin r çok İdar Kuybişet, Mejinsir rülmeleri tertiba Meşhur radyam kâşifi Madam Cu - idare etmişlerdir. Bu işde mahkeme3? rie'nin küçük kızı: — Bir aileye üç Nobel mükâfatı yet- mez mi? Ben ilimden, fenden korku - yorum. Daha ziyade musiki ve edebi - an hoşlanıyorum. Doğuştan — ilme şkün değilim, fakat büsbütün de a - lâkasız değilim, demektedir. Zaharofun servetine bir talib daha çıktı 1936 kânununda Fransada ölen ve dün- n esrarengiz adamı diye şöhret bu- » Bazil Zaharofun, büyük yeğeni ol- duğunu iddla eden 19 yaşlarında Olga is- yar sevkedilecek olanlar şunlardır: Buharın, Rikof Yagoda, Krestili Zakovski, Rosenholtz, Feyzullah ğ €f, Şarangoviç, Zubaref, Bulanof, e vin, Pletnef, Kakakof, Maksimof, Kriuçkof. Muhakemeye 2 Mart 1938 de SOY? yetler Birliği temyiz mahkemesinin keri koleji önünde başlanacaktır. d Hitlerin İtalya seyahati resmen ilân edildi Berlin 28 (Hususi) — Hitlerin N" mirde bır genç kız Boston mahkemele- | yışın ortasına doğru İtalyayı ııyıl" rinden bırine müracaat ederek, 50 milyon deceği resmen ilân edilmiştir. DUralık servetin yegâne varisi bulundu- gunu söylemiştir. Bostan Üniversitesin. de tahsilde bulunan Olganın elinde, sıh- riyetini isbat edecek vesikalar vardı Ziyaret programının teferrüatı tes * bit edilmiştir. Hitlerin bir hafta İtalyada kalacağı, Napoli ve Florett” İddiasına göre de, Zaharofun bütün |© de ziyaret edeceği anlaşılmaktadir. servetini kendisine bıraktiğını yazan va- siyetnamesi ortadan kaybolmuştur. 8 se- ne evvel milyoneri Pariste ziyaret ettiği zaman, Zaharofun bu niyetinden kendi- berdar ettiğini söylemiştir. bir münakaşa kulağıma geldi, TAKViM