Üî yesi Merdivenlerden ayak sesleri duyulda. — Bir uzun boylu zayıf, diğeri tıknaz olan — iki delikanla kapıyı açtılar; ve doktarun “bekleme salonunda boş kalmış yettere yerleştiler! Zayıf delikanli kendini ka- mepeye atınca bir yarışm sonuna gel - e(ra na şöyle bir baktı. Tanıdık bir çeh- ye aradı, bulamayınca arkadaşına döne r musun? dedi. İki başamak Merdiveni bile çıkamıyorum. | — Neden? n bu sualini kızgın bir ba- ladı. sudan.. — Bıktık senin bu suyundan.. Zayıf delikanlı içinden: «Bu budalaya ez kil.» diyerek başını salladı, O vakit karşışında oturan siyah man- — tolu kadın delikanlıya baktı. Çocuk fena değildi; hani yakışıklr da denirdi ama lelim pek zayıf.. iki dakika geçti. Arkadaşına: — Cik bak, doktor geldi mi* dedi. »- Gelmedi.. k sesleri du- iki genç kadr i de siyah bırw Di ydı. mdafla etrafı süzmeğe :uşx,m-*k — lor. O zaman zayıf delikanlı arkadaşının — Nereden bildin? Bunu bil d ı oli meydan © genç kadınlardan mantolusu işitilecek bir sesle yas kine: — Aman ne sıkıcı yer! diye söylendi.. Odadakilerin bazısı bu sözü üzerlerine — glmmış gibi bir doğrulup öksürdüler. Merdivcüde gene ayak seşleri.. Kapı açıldı; bu sefer gelenler üç kişi | idliler. Tıknaz otuz beşlik bir adam.. Sap- sarı benizli bir delikanlı ve sapsarı su- — ryatlı bi” koca karı. Demin gelen zayıf ve yakışıklı deli- kanlı otuz beşlik tıknazı görünce: — O Osman! diyo atıldı. bürz Osman omum yanına ilişerek: — Doktora müşteri getirdirn. yor Mmusunuz? Ne arıyorsun idaş, dokter iyi aei olduğumuzu bilir. ve bir Şeye kızr ı herifi gör ı.w müs DOKTORU BE Bereket versin ki bu sırada döktor çüler detikamtyr sım? dedi. Bu paralı olduğu halde vizite ücreti vermez.. — Vay utanmaz!. — Dur be! Yavaş söyle! Elin budala- / |sile kavga ederiz sonra.. Zayıf delikanlınım arkadaşı söze ka- rıştı: — Çoktan görüşmedik an ağıbey! il çoktan görüşmedik. Düa eve| hem sen gittikten sonra ka.-i zından kan geldi. | p konuşturuyorsun.. 3 domüz değil ki a. mlşsin! Gideyim de... —- Aman aman sakın gelme bize., üne döndü: senin sin! —- Vah! Vahi, Kazanmıyorsum — tabif. bak, ben Amerikaı T ta y lamlamin deler leşümtdi> A üm de sklrma geldi, senih suyu ne yap- tılar? — Çektiler.. — Yerine yağ koymadılar mı? — Nerede o bolluk.. yâğın kilosu al kuruş. * Unuttumdu.. doğru.. ama Amerika da aicaydım seni yağsız bırakmazlar Gene mi bizi Amerikaya ceksin.. Bir söküt 'bastı.. genç kadınlar sebirs! Janmnakta idiler. Sarı benizli koca karı | V bal fak götüre- Ko. gıyor m, hani bizlem bör tanı- | ya, ne yaptı bilir mism? dokuz hademe dik m 3 ) Bir Genç — Ona bu gece yımı—aı.mı | mi ve nriık ben- ne ('vım misin Se.m;ı | na ot reddetmek doğ- yorüm. Onu sevmı çeğimi an n, ben yor J e Muzalferle evlene- da beriden daha zayıf ve âciz &te görmekle ona acryorum.. o kadar... kuvvetli ve kudretli İşte| olmasıma onu seve- eminim, eri reddettiğin için bir gün pişman olmıyacak mısın Selma? — İstikbali bilmiyorum. Belki bir la, Ötekisi ne olur- | ik Fakat evieneceğim erkeğin | du Kızm Roman'ıfî İ 1 Muazzez Tahsin Berkard istiyorum hala ve bunu istedikce Mu- I zakl «hayır!» dediğime pişman öl- | m.).ı:.a,lxm » Sevmek hakkın., l l çı.ıı.u,u daha çok. h_klı:.'nı., anım KO yndan öperek ler şey düzelecekti. ve yarını emniyetle bekle... 3t hiç kim- | , | evcud buluün. c SON POSTA KLERKEN Faik Bercmen çehresile göründü ve yakışıklı zayıf çağırdı. — Yok canım.. sadece altı hademenin maaşını üstüne aldı. Ha, bak, ben Ame- ada iken sanatoryomda yatmıştım bir arahık. Orada bir milyonerin kızı vardı. Rana tutulmuştu. Yakışıklı delikanlı vakit m tutgundı - -Ü: Şu halde sonradan hana öçik olmuştu. Neyse, Bize kurbağa ayağı | ah afiyet versin.. manin çenesi açılmıştı. Bereket ver. bu sırada doktor güler çehres'le dü ve yakışıklı zayıt YARİNKİ NÜUSHAMIZDA: Asud2 bir aile medeli Yazan: Salâhaddin En's ı —— Muz Sulh Hukuk Hâkimliğinden: Muşlu olup halen Muşun M Mehmed oğlu Talha m kariyesinder u Şebab &! alacak davasının rivesinden eyhine ikame eyle- mnuhal u_.ııı-xanı— n ması ve en rüyot edie d üne mla bermat ve nü- yenllerini Çıkarta- ala hükmü olmadı d Bakıtköy Hüsreviye sokak 1? numarada Fatma Fahriye uçsuz bucaksız mavi su- 1 gözlerimi onu koyu ve inin derinliklerine bırak- imin helecanı dursa,, dinlen- bulun yüzünü &, işine Ve piyano: , bir ay geri kalan ça- elde etmek için r, kaç günde muntazaman ve Selma her orada, döst bir yüz bları arasında uğraş- n büyük bir zevk gene ayrılık.. gene|yü ha. sarılarak güverlede |r gn, Beri geri giderek Trabzona bakıyor.. gözlü, uzun boylu ha üş , -Fakat içinde daha bü: bir telâş var şimdi... Vapur her nefeste ula yaklaşıyor; her saniye, onu ora- | İyordu. Bu y delikanlıyı Muzaffere Trab- ktubdan sonra, hn* uzaklaşmağı S tı büsbütün yalmız ve sakin geçi- yalnızlık onum düşüni ini Hi anı biraz daha yakınlaştırıyor, manın Kalbi, bunu düşünürken, İrine açık ve vazıh bir cereyan veriyor- l—ıç gvlmıvecetmi k,'!ne ılxıdmneğe ça- |memntın olarak hemen yeri: yıp w uıqı ıhtl Ve kararlarını olgunlaştırıyor, fi taraftan onu görmemekle üzü- Sebatkâr olması lâzım gelen bir tip Kadıköyden Ve- cihi de şunu soru- yor: — Muvaffak ola- cak mmayım? Muvaftakiyate esas olan vasıflar» dan biri de tutu« lan İşde sebat et- mek ve sık sık meslek — değiştir- memektir. * Alıngan bir genç Ankara — okuyu. | cularımızdan Said ' de — karakterinin tahlilini istiyor: Herkesten geri kalmamak ve bazı ahvalde kendisin! ? Bgösterircesine gi- yinmek İster, Şa- kaya gelemez, ça- buk alınır ve kar- gamdakinl bozar, Eline, ayağına çabuk davranır, * Mes'uliyetten çekınen bir tip Maltepeden Co- İtât imzasile soru- luyor: — Muvafjfak olu cak mıyım? Başkalarının di rektiflerine — tâbi k şartile ve iyet korkü- olmal Asabi hir tip Ankaradan — İh- sân da şunuü soru- yor: — Muvaffak ola- cak muyım? Becerikli olanla» rm muvaffakiyet. lerine güvenmele- Ti lâzımdır. (enel sık sık a- Babi olmak ve şid- termek manasma mamalıdır. Ancak Para sarfında encişeli davranâf bir tip Kaşımpaşadan Kemal de karak- terinin tahlili: tiyor: Kafasını tülerle yormak is- temes, işin oluru- na tâbi olmağı ier- cih eder, Arka y larının tekliflerine uı lık gösterir. Parayı müşkülâtla ği için sarfetmek istemesine Ta| daşeli dsvranır. L yazatdı — | ea © * Tuluk tab'alli bir genç Yiyarbakıf yucularıfk dün Nihad dâ tografının istiyor: Biraz daha :, best olması VE pi tuk hallerile e cadele etmesi | zımdır. Hicabii rinde old:; zmakbul sayılabilir. Yoksa bunun ne getirilmesi bazı züfları M Z * Çetin işlerden çekinmesi lâZIf gelen bir tip Silifke okuyucu. larımızdan Osmüfe nn da suali şu: — Muvaffa cak mayım? Mes'uliyetten çe- kinmek iyi bir şeydir, Yalnız bu, çetin işlerle müca- dele etmekten de mekle karışe la- Son Posta Fotograf tahlili kuponu İsim Adres nnti DİKKAT Potograf tahlili için bu kuponlardaf Baş, dış, nezle, grip, romatizma va butün ağrılarınızı ııaı'-ld i keser, icabında günd lduğunu bilmek, onun ha- enmek için verdiği karar her daha kökleşerek onda bir sa- r halini alıyordu. Ün Fikri efendiye sordu: rliıyor musunuz? Kütübhane- ı aylarda bize İsviçre için sipariş vermiş olan bir bey — Devamıl müşterilerimizden olan uzun boylu, esmer beyden mi bahsedi- yorsunuz? Evet. Onun ismini -biliyor musu- ır efendim. Büyle zengin müşterilerin haneden Aalâkalarını kesmeleri lmma hanım; fakat o mutlas gelir; vakit vakıt böyle kay oluyor. İşleri sebebile bas mbuldan uzaklaşıyor sanırım. tan iki hafta daha geçtiği halde | mirinde bu irünmemişti. Selma artık onu tışarak ezici bir ümld: e lıç kaşe alınabilir. ! e | çkinl $e nak ve ,.ı _u.mL zevkili radı:—ır»ı ve .nı 'Ju.m ğa muvalfak o“"' — Bonjur hanımefendi. 4 — Bonjur efendim. f yışığı ne kü |Selma bu SiC: Luk'a yanmaktan ! yorl rini önüne oğ! İbi eyecanla çarp İK ne: ıEvv.'.h, şimdi Fakat o, bunu tâl İt görünerek Selmaya (“Mç kxz tamamile sükünetii muştu: Artık ve içinden onu bir vaziyetten kurtardığı için teşekkür etti. — O küleksiyoridan birkaç ki:::: sha var efendim onları size VE “iyar Bu vesile ile onun bakışlarını? _' tığı tesirden kurtül Arkaft pç