25 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

25 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İstanbul hapishanesi yıkılırken | Dünyanın en gğrib - Zindanların tarihi Osmanlı İmparatorluğunda en asri _hapishane: Dinkü kısmın hülâsası e öharrir bu yanları değerli bir bil - Himizin yardımile yazmakladır. Dünkü _l"n_ı.ın—ımı-.nn evvelki zindanları an- y Nakla başlıyor. Mühtelif devlet rira - ;f"—n hapsetmek salâhi) . Konak zindan- | burcu — zindanları, | lesidir. 'hlı.*ııznr Bostancıbaşı — hapishanesini | :—:mm.— sonra 'Tomruk — hapishanesini kletmeğe baclıyor. Bu bapishane eaki | is Müdüriyetinin bulunduğu yerde idi, 8 bir çok mahzenleri mevcud bulun- TMaktadır. Alemdar vak'asında — burada Yaki olan Infilâk neticesinde bir kısmı yı- “aç; bilâhare yeniden yapılmıştır. Bu İ binanın döşemeleri arasında 40 - 50 Şintim kalırlığında meşe kütükleri bu - urdu. | (Yazı devam etmekted'r.) t Yediku e, His: Dkat ve Payas var h?ü":!ırm boylarınca uzanan bu sabit rüm klere birçok demir halkalar çivilen- l—ıpıl ve mahkümların ayak bileklerine Slanmış olan kalın zincirlerin birer Srı da bu halkalara raptedilirdi. l ha büyük cürüm işlemiş olarılar, da- Mak odalarda yapayalnız. bırakılır' g4 Pranca makamında, gene ayni şekil-| Ağır bi ü tül Şlamr- hmıe birer kütük parçasına bağlanır | ıı:,ı.: Tazhkümün bu şekilde cezalandı tomr Sita, etomruğa vurulmak: ve o. Bi üklar yüzünden de, Osmanlı tari | | bu en meşhur mahbesine «Tonuruk Pisbanesi, denilirdi. | —ğ"'ii: muvakkat bir hap'shane olma- d için, mücrimler, cezalarını bitirme- Oradan çıkamazlardı. Tersane z ndanı nn 'ânlı imvaratorluğunun tarihini dül- ).h:n Mmüdhiş zindan'arın en karanık- E:ı!hni «Tersane>» zindanına giriyoruz. D Zinden, evvelâ Gdi bir mahzenden el Mazbut ve müdhiş bir zindan haline .,_h'“’— Şimdi, tersanenin bulunduğu eDeri, yalnız tersaneliler sokuluze h—ı':l orası, Tersane ocağının husüsi h AC, deniz cürümleri işliyen, meselâ Tina nlik eden siviller de tersane zinda- t K tulmuş katillerle, zehir — istimal *&? de, tersane zindanının mahküm- * ik * bir nokta hepimizi düşündürebi- Tüyoruz ki, zehir istimal edenler di l !'miı sayılıyor. O devir, zehir, ya- Yiyor. "-ln"eyı afyon çekmeyi intihar sa- t:““" ileri düşünüyor ve kendisini, Olüyı, İflemiş kanlı katillerden — farksız | “/Or. Bu adilâne şiddetin, o devrin Ş K, şaşılacak şeydir: Tilanja, Veren zehirleri kullananların, 7 Osmarın kulakları çınlasıı Me zindanının tarihini karış'ırırs | Yoruz: Kağlı Üğr çi birisi, bir Yahudiden satm al- * ha ı;'“m karar, bu kadını da, bu ka- Üe Ç ehir satan Müseviyi de, ayni ceza z .“d:i':dln Kaptan Paşaya yazdığı h'lm— attariye gatmak için kadıdan 0- “Müctğin FEhsatiyem var. Bu ruhsatiye İküm TANda, sürür da —mevcuddur. ğ:'rmk hapishanesinden sonra sizin!e, an, en şayanı dikkatlerinden biri- tti, Cezayirli Ahmed Paşa, o ma Beti, t (Üde metruk bir bina olan bu zinda- esi mesabesindeydi. Fakat sgon- SOkuldu ve nihayet katil cezasından Mden #razıma karıştırıldı. Burada şayam t Dayet failleri kadar ağır birer cü- tiharı bir cinayet |:ıned.—ı—e'ıı hayç*Rmek maksadile zehirliyenleri, ci- | Ver hu; adaletsizlikleri arasında nasıl l M:—'m asılmalarını istiyen Profesör T l;,"u:':ını dikkat bir hâdise ile daha Dü “ifurla kocasını zehirleyip öldür- h'wı,':fn”ndını sürüklemiş. Fakat Mu- ğ t ©h Bün Masumum! demiş. Çünkü ye- ad ae MAYA mezun bulunduğum Yazan : Naci Sadullah ) # ç MAŞIM Haseki kadın hapishanesi KADINLAR KASTANISI Eskiden kadınler hapishanes! olan şimdiki ttaseki hastanesi şinsan değil, kehle öldürmek maksadile | gemilerle birlikte cayır cayır yanmışî Valdı. Ben şerre değil, hayra âlet ni ak)k muradında idim. Sürurumla, cağma, kocasını öldüren bir al nin nahını neye ber: çekeyim? Ad. bu «Hazinel evrak» ta mevcud olan bu isş tidanın altında Kaptan Paşanın el yazı- sile aynen şu şayanı dikkat «büyruk> mevcuddur: «— Tiz tahkik oluna. hih ise ıtlak oluna. D Sevam ed lel» Bu hâdise, ve bu vesika, göze ilk ba- kışta komik görünüyor, fa Kaptan paşanın. hakkın v kıra« tin SÖZÜ ga- ü ki, Türkün adalete olan . & insiyal| nunları adalet temeli üzorine kurulma. miş olan o geri devrin imkânsızlık! ânde bile, fırsat buldukça nüksedel miştir! * İplikhane zindonı Şimdi de «Tersane» zindanının bir şı» besi sayılan «li tarihini karıştıralım: «İplikhane» hapishanesi, tersaneye lâ. zım olan ipleri, halatları yapan tezgâh- ların bulunduğu mahaldi. Pu tezgâhlar, boğurgat denilen ağaç- tan mamul büyük çarklar vazılasile :ş- lerdi. . Tıpkı beygirler tarafından — döndürü- den bostan dolablarına benziyen bocur. gatlara da, İplikhane hapishanesine atıl- mış mahkümlar koşulurdu. Beygir vazifesi gören bu insanlar, «hi- dematı şakkar M mlarıydı. İplikhane hapishanesine düşen «hide- matı şakka» mahkümları sade bojurgat- lara koşulmazlar, küreğe de — vurulur- lardı. «Küzeğe vurulmak» — tâübiri, «küreğe mâhküm olmak» manasına gelir. Kürek cezasına mahküm olanlara, bizde Frai- sızlarda olduğu gibi forsa da denilirdi. Küseğe mahküm olanlar, yani ae ler, o zamanki gemilerin yalı kütüğüne, « tıplta tomrüğâa vurülur gibi - zincirle. nirdi, «Yalı kütüğü»; © devirdeki gemilerim en diblerinde, yani omurgaları üzerinde bulunan kalın bir direktir. RBu direk, omurga üzerinde, geminin basından kıçına kadar uzanır. Tıpkı filmlerde gördüğümüz Volga mehkümları gibi bu direklere zincirlerle bağlanan mahkümların vazifeleri, gemi- nin hereketini temin eden koca kürek- leri sefer esnasında durup dinlenmeden çekmektir. Kürek mahkümlarının, affa uğrıyarak kutulmaları o derece ender vukubulur- du ki, o devirde, halk arasında: «— Kefeni yırttım!» tâbiri yerine: «— Forsadan kurtuldum!» cümlesi de kul'anılırdı! Küreğe — vurulanların müukadderatı, içirde bulundukları gemi ile birlikte de. nizin dihine inmekti. Harblerde tutuşan ise hapsinde | susayışı ve derin taabbüdü ka-' hane» mahkümlarının | ek mahkümları da dehşel verici bır kön tutmaktadır. itibarladır. ki, küreğe vurulanlar, iş Akıbetlere uğrıyacakları mü- birer bedbaht mahkümu» addolunurlardı. O devirde, gemilerin kürekleri, sade «hidermatı şakka» mahkümlarına değil, lerine 'de çektirilirdi. ümlarının çoğu, ana, base , zevce, âmir, çocuk ve den müteşekkildi. Je «ölüm ba, evlâd, kardı Tuyüd R: bir ferma! Türk olm hecbu dise, buir deniz harbini şimizin neticesidi! Devrin kaptan paşası, bu mağlübivetin d eklerini çekenler ara- inin bulunmasında gö- larını m kaybeadi. Kaptan paşanın iddiasıma göre, © mu- sirleri, Türklere ihanet etmişler ve bu makaad'a iyi çalışmamışlardı. Kaptan paşa, gemiyi ecnebiler eline rüp te kurtulmak istiyen ecnebi e sirlerinin sufkasdlerini anlattıktan son- ra, şöyle diyordu: hınca aslan kesilirler. Onlar, anaya, ba- baya, coluğa, çocuğa, kardeşe âmire çı- karlar umma, kendi milletlerine kıymaz- Tar. Türkler, milletlerini, anala- ,rından da, babalarından da, kardeşlerin- |den de, evlâdlarından da çok severler.» Kaptun: «Bundan böyle, harbde yararlık İbraz edem mahküm, azad olunacaktır!» dedik- ten sonra, bu tarihf fermanını eynen şu | kelimelerle tamamlıyor: #Türkön çekeceği kürek bize yeter. Zinhar oturaklara yabancı koymayasız!» * İlk kedın hepishanesi Şimd' de, sıra, Osmanlı devrindeki ha- pısharelerin, en ilericesine, tâbir maizse, len medenisine ve asrisine geldi. Bu seriyi okumak izahmetine — katla. nanlar, Haseki hapishanesini anlatacağı: | mı tahmin etmişlerdir. Şimdiki Haseki hastanesine, o semtte bulunan Bayrampaşa türbesini, camli, sebili, mektebi, ve imareti ilâve edin: İste «Haseki zindanır bu binaların bir araya gelmesile vücud bulan bir kasuba. |cıktı. l Bu zindanın üç mühim hususiyet! var« di: 1 — Hastane binası, dünya taribinin en Püyük mimarı olan koca Sinanın ese- ridir. 2 — Mimar Sinan tarafından kurulan astane şeklinde kullamılan bu rkiyede «tımarhane> ve «kadın hapishanesi» olarak yaptırılan ilk bina- dir. 3 — Buraya sokulan mühkümlar, yir- mincl asrın en medeni hastanelerinde Ol- iduıu gibi çalıştırılırlarör. n meyhur | harabede. kürekleri kullanan ecnebi e- | kanun ve hükümleri merikada Mississipi vilâyetinde Ssint Louls şehri müddeiumumisi Lyman Cooc «Garib> kanunlar ve hükümler hakkında bir koleksiyon yapmıştır. Topladığı şayanı dikkat vak'alar 2000 1 bulmaktadır. - Bunların en mühimlerini aşağıya dercediyoruz: 1 — Amerikada Maryland eyaletinde bir kanun mevcuddur. Bu” kanuvna göre bir hafta içinde bir delikanlı bir kızı altı defa ziyaret eylerse izdivaç teklifinde bulunmuş sayılır... 2 — Massachussetsde genç kızların ip atlamaları yasak edilmiştir. Bu yasak kanuna müsteniddir. 3 — Monroede bir kanun kabul edilmiştir. Kanuna göre danseden gençler arasında mutlaka aydınlık görünmelidir... Yani gençler'n a- rasında biraz mesafe bulunmalıdır. 4 — Millvvaukeede otomobiller iki saatten Fazla sokakta kRala - mazlar... 5 — Bereede gece sokağa çıkarılan Hayvanların arkalarında mut- lTaba bir fener bulunmalıdır .. 7 18 harririni gün sürmüştür... kılmıştır. MEZ . SS Bi v B bi bir köyceğiz vardır. Bu köyceğizin işmi faverstokedir. Bu köy bir kaç eski 6 -— Nebraskada Vaterloo şehri Belediyesi bir emir neşreylemiş - tir. Bu emre göre: Berberlerin sabahları saat yediden akşam yed'ye kadar soğan yemeleri şiddetle menedilmiştir. 10 senesinde Moskova mahkemelerinden biri bir eserin mu- garib bir cezaya çarpmıştır. Muharrir yazmış olduğu ki- tabı tamamile yemeğe mahküm edilmiştir. Kitabın yenmesi tam üç 8 — Boston civarında bulunan köylerden birinden sür'atle geçen bir otomobilci yakalanmış ve ceza olarak otomobilini on k'lometre mesafe dahilinde arkadan itmeğe mahküm edilmiştir... 9 — Litvanyada bozuk et satmakta olan bir kasab bozuk etlerle Birlikte küçük bir odaya kapatı!mış ve orada bayılıncıya kadar bıra- 10 — Almanyada Bavyeranın bir şehrinde müşterinin yüzünü ka « natan berberden derhal ceza alınmaktadır. V z YA ARE Ç CA a A C L L ——— ——— İngiliz banknotlarının kâğıdları bir değirmende imâl edilir Doların yırtılmıyan ve buruşmayan meşhur kâğıdı da yalnız “milli park,,ta bulunan eşsiz ağaçlardan çıkarılır hd KB - K AM Dre k Amerikalıların kâğıdının hususiyeti iwe meşhur dolarlarından bıri SOPEL OĞEĞR LA Bürüe dâr) İngilterede Hampshire kontluğuna tâ-|nin adı Testtir. 'Test deresinin suyu İn- gilterenin hiç bir deresinde bulunmıyan bir bususiyeti haiz imiş. Bu su ile yuğu- evden; bir köy kilisesinden; ve dere üzes| rulan kâğıd hamuru hiç bir fabrika ta e rinde bir değirmenden müteşekkildir. Köyde bundan başka bir şey farkedile- mez... Fekat bir yolcu bu köyde geceli- yecek olursa peşine iki adamın takıldığı- mı derha! farkeder,.. İşin dikkate değer tarafı bu adamların köylü olmamaları « dır. Laverstoke köyünün mühim bir ha« süsiyeti daha vardır. Kadınlar tarlalarda Bankarlan bahseyledik. Değirmenin banka ile münasebetine akıl erdirilemez Vise de bu değirmen banka şubesi mesa- besindedir. Laverstoakeliler bu değirmen- de İrgiliz banknotlarının kâğıdını imal eylemektedirler, Amerikada bir emilli park> vardır. Bu parkta dünyanın hiç bir yerinde eşi bu- lunmaz ağaçlar vardır. Bu ağaçlardan do- larların kâğıdları çıkarılmaktadır. Do - larların kâğıdını bilmiyen yoktur. —Hiç buruşmaz, hiç yırtılmaz... Amerikalılar bu emilli park> ları ile iftihar ederler, An'aneler ülkesi olan İngilterede de bu tarihi değirmen «İngiliz lirasının» do « |ğum yerini teşkil eylemektedir. İngiliz banknotlarının kâğıdları La « verstokede imal ediliyorsa da «iptidaf meaddeler» ğer mömleketlerden getirif- mektedir. Laverstoke'e gidip bu kâğıddan parça almak kolay sanılı: bir men, gece ve gündüz, çok sıkı bir neza- da mesele | edil. hç de kolay değildir. Çürkü bu değir -| — Arkası tar — “|ret alımdadır.... Bu köyden geçen dere » ilân edilecektir. rafından taklid edilmezmiş... Nevyorkta yarım milyon köpek mevcudmuş Son günlerde Nevyorkta yapılan kö- pek sayımında büyük Amerikan şehri- nin köpek çokluğu rekorunu kazandığı çabeırlarken erkeklerin hepsi değirmen- 'anlaşılmıştır. Nevyorkta- 500 bin köpek de çalışmaktadırlar. Tarihl bir kıymeti | mevcuddur. Nuvyorkun ve dünyanın en ifate eylemekle beraber bu değirmenin | büyük apartımanı bulunan «Eber Stayit — r banka kadar muhafaza altında bulun- | Bulding» de 5115 köpek vardır. ve bü durulduğuna pek akil ermez gibi gelir... |hayvanların sokağa çıkıp gezmeleri :çin bu muazzam âparlımanın hususi kapıları vardır. Avusturyada evlenme hakkında bir istatistik Avusturya nüfus idaresi geçenlerde — 1937 senesi zarfında evlenenlerin vasati — yaşlarına dair tuhaf bir istatistik neşnete miştir. Bu istatistiğe göre bu sene zare fında evlenenlerden erkeklerin — vasati Yaşı 29, kadınların 26 dır. Gene bu sene içinde evlenenlerin en yaşlısı 92, en genci 16 yaşındadır. Evlek nenler arasında en büyük yaş farkı 1se 54 dür. Erkek 73, kadın 19 dur. B bak - İstinye caddesi Bebrk ile İstinye arasında açılacak & yedi buçuk metre genişliğindeki yolul projesi Nafıa Vekâleti tarafından tasdik belediyeye iade olunmuştur. ında yola gidecek arsa, tarla ve evler yapı ve yollar kanunu mucibince nalkâ T ı d "

Bu sayıdan diğer sayfalar: