KS T Hâdiseler Kaişısınca ünbülefendi dergâhmın avlusun- da bir ağaç vardı ve bu ağacın bi> oalında bir zincir asılı idi. Eskiden o “€iyar.n halkı zincirin yere -dokunduğu - güön kıyametin kopacağına inanırlarmış. 'Gı'ıııl'uı birinde dal eğilmiş, zincirin ucu , yere değecek gibi olmuş. Görenler telüş- " danmışlar, herkes birbirine söylemiş ve T az zamanda haber etrala yayılmış: — Zünbülefendinin zinciri yere değ - — mek üzeredir, Bir kaç güne kadar kıya- met kopacak! Birbirile helâllaşanlar, ağlıyanlar, has- ta olanlar, korkudan dili tutulanlar — ul- muş, Bu arada zincir biraz daha toprağı yaklaşmış, hemen hemen değmek üzece insiş. Buru gören türbedar: — 3 Demiş, bir g çıkmış, sinciri ağacın o dalından daha bir da'ına asmış, Ve ert le'i bu keramet karşısında şı VI er: ÇOK ŞÜKÜR y - Oh, çok şükür kıyamet kopmıya - ; cak! Demişler. Avrupada ikide bir karışıp da: — Harb olacak. Dedikleri zamanlarda ben hep bu hi- kâyeyi hatırlıyorum, ve açıkgöz türbe- Bör gözlerimin önüne geliyor, — Gene imdada yetişir! Diyorum ve hakikaten bütün hâdise « let harbin gün meselesi haline geldi - E'ni ortaya koyarlarken, ne oluyor, »-asıl Joleyor, neden oluyar bilmiyorum; göze nmiyen bir kudret hâdiseleri birden. bire ortadan yok ediveriyor ve biz şaşı- | tıyoruz: | — Oh çok gükür, diyoruz, harb olmu- yacak! Bugünlerde gene harb kokusu baş terdi. Cünkü orlaya bir çok hâdise t ben hiç İsmet Hulüsi Fil, beygir, maymun, kurbağa timsah va balıklar nasıl uyurlar ? Biliyor musunuz ki ayni cinsten o'or hayvanlerın uykularında da bir benzer- Dik vardır. Meselâ: Ehil et yiyen vahşi hay- SA t7 / hayvanlaria # ğ A vanlar bir şekilde üyurlar: — Yuvars lanmak ve başia- yını arka ayakları. nın üzerinc koymak suretile, Pil ayskta uyur ve imkân bulursa ya- kınındakı bir ağaca dayanır. Beygir ve katır da ekseriyetle ayakta uypyabilir- lavı yere yapışmış bir halde uyurlar. Fuk irbirlerinin üzerine başlığrını koyarak kendilerini akıntıya bırakır ve kuşu ise tepe aşağı istirahat eder. >€3—€7—£9—W3 GÖNÜL Okuyucularıma Cevablarım Kilisten «C. E» imzasile mektub yollıyan erkek okuyucum: «— Ber 28 yaşındayım, bana alın- trası mevzuubahs olan kadının yaşı - ise 40, ilâve edeyim ki mühim b'r de serveti var, acaba mes'ud olabilir “aniyiz?» diyor. K o Kadın ile erkek arasında yaş far- kı meselesi ile dün meşgül olmuş- — tun, tesadüf beni bugün de gene ay- a: mesele üzerine avdet ettiriyor. Düun genç kadın, yaslıca erkek mev- , Zuu'ahs olmuştu. Kilisli okuyucum “muodelenin aksi ile alükadar: — Çaocuğum, sualine kadın hesa- bun evet, erkek hesabına hayır, di- yereğim. Yaşlı kadın genç erkeğin kallazında nihayetsiz bir zevk bu- ba, fakat genç erkek için yaşhı ka- — din bir zehirdir. kadın parası ise a- teşten bir gömlektir, fazla o'arak numuslu, hays'yetini bilir bir erke- | &in ağzına da yakışmaz, (— Sunları biliyor mu idiniz? —) kertenkele gibi sü- rünen hayvanlar ağızları açık ve karın- | balıkları, koyunlar gibi sürü halinde ve suların | Sı. | | Dünyanın &n kazandırıcı işi paçavra tic reli o.Cuğu anşı miştir Dünyanın en ka- 'XX" Zandımdı — ticavet. lerden biri de p | çavra — ticarı | Meselâ Pariste günde toplanan pa avralar, 1,190.000 | kiloyu bulmakta- — jdair. — Yılda, bu 434,350,000 kila &- der, Bu iş ner iİnsanların sayısı (80) bin olduz göre paçavra ticaretinin kârlı olup ulma- 1 artık siz tasavvur ediniz. 1 y ler. — Kurbağal'ar, | >e ! xx"—““ BŞ /I’//, arka kısımlarına | l"glıllısrd.f Ş Z istinad ederek ve Umumiyet- ÇA başlarını — yukarı le dünyanın en . kaldırarak uyur- çok et yiyen mil: lar. Maymun — 10 leti olarak Alman Ç« parlanmış bir hal- ları sanırız. Hal «| ÖSÖ c Uüyur. Timasah, buki, bu bahiste, İngilizler — birinci safta gelirler. Tu- g; talan bir istatis - tik İngilizlerin se- | nede vasati — (35) İkilogram et yediklerini göstermektedir. E: öeven diğer milletler, İngilizlerden yatarlar. Balina ile deniz kaplumbağası SoNrA şu sırayı alıyorlar: Alnıan (25) kilo, Fransız (20) kilo, İse Panyol (12) kilo (tabii dahili muharebe- ecreyanile sallana sallana uyurlar. Gece den evvel), Amerikalı (11) kilo, İtalyan "(8) kila. e ü — —ÜÖm Burysadan E. S. S.» imzaslle yazan genç ise, — Ben 21 yaşındayım, sevdiğim e 23 yaşında. Annem, babam ve ün akrabam evlenmemizin aley- do Bu yüzden hepsi ile bozuş- tum. Ne yapmalı? diyor- © İmzadan mektub sahibinin kız mı, &ekek mi olduğu an'aşılmıyor, yazı- $ nn bakacak erkek olduğunu tahmin ediyorum ve ona göre cevab verece- Bi — Madem ki bütün aile aynı fikir Üzerinde ittifak etmişlerdir, kendile- inl bir nokta üzerinde birleştiren mühim bir mesele olmak lâzım. Bu mesele nedir, anlatmamışsın, sade- c aranızdak! küçük yaş farkı mı, bilmiyorum, nasıl hüküm vereyim? Bursada Bayan «A. Y, İ.> ye: — Erkek zayıf kadından, düşkün dan, aşkını fazla izhar eden k dan hazzetmez. Her şeyden ev- voel verdiğin hissi düzelt, makul yo- h gir, üst tarafını sonra konuşalım. TEYZE İku |kapı * Dünyada evt çot 31 yiy) n mille |* Örgü eşyada bahar hazırlıkları Yukarıda solda — Koyu menekşe ren- zar Rinde bluz - kazak. Kravat pastel mavisi. | verdiğ (Ters * yüz, fantezi ve iktli lâstik.) .. * .. ... |Gözlerin güzelliği Güözlerin güzelliği iki şeyle elde edillr: 1. Sağlık. Makyaj. Gözün — sağlığı, onları fazla — yör. mamak, yorulun- ça dinlendirmekle mümkündür. — E- lektrik, toz, oku- ma, elişi gözü yoran şeylerin ba- şında gelir. Bi!lhassa az ışıklı yerlerde 0- sak.,, Yorulan gözün beyazında ince kırmızı d ları kızarır ve şişer. Göz bo! parlâklığını kaybeder. Bu hale giren gözde artık güzellik aramamalıdır. Bu- nun için sinema, uzun zaman okuyup yaz- mak veya yolculuktan sonra ilk işiniz ,derhal yorulan gözleriniz; dinlendirmek Dolmalıdır. Bunun muhtelif şekilleri var- dır. Maydanoz, peygamber çiçeği, sarı bi nebatları kaynar suya ataruk ve sıcak çay suyu pek iyidir tırmayı bir külfet sayı hemen hergün içilen çay suyuna te! bir pamuk parçasını batırıp gözlerinizin Üstüne koyunuz. Arka üstü yatıp on da- kika bekleyiniz. Bu kompres gözün bü- tün yorgunluğunu alır. Unutmayınız ki bir camın parlak ve şeffaf olması için sık sık yıkanması, tee mizlenmesi lâzımdır. Çay kompresi göz için ayni zamanda bu temizlik yerine geçer. Soğük su göz kapaklarını bilhassa kir- pik diblerini kızartır. Hele gözleriniz yorgun olunca daima ılık su ile yıkan- malısınız. Göz kapaklarına arasıra yağlı ve iyi cins bir kremden pek az sürme- hıstiniz. Makyaja gelince: Göz kapaklarını bo- yamak gerçi onları güzel gösterir amma kuru ve toz halindeki boya, kapakla:ın derisini bozar, ince çizgileri büsbütün derinleştirir ve meydana çıkarır, Kirpiklere sürülen kozmetikler ekse- yakıcıdır. Göze zarar verir. Tecrübe jgin dilinizin ucuna dokundurunuz, ne kadar tesirli olduğunu anlıyacaksımız. Bunların en iyisi hindyağile yapılmış o- lanlardır. Çünkü: hindyağı gözü yaşart. maaz bilâkis kirpikleri kuvvetlendirir, çöğaltır ve parlatır. Kirpiklere mavi, yeşil, mor kozmetik sirmek bir zamandır*pek moda, iabif gündüz için değil, yalnız gece (için... kendi renginde koz- yapmak veya yap- ıyorsanız her evde z a &z |Ot amarlar görünmeye başlar. Göz Ahmed EBmin; Sabri Salim, Avni Bayer, Reca! Nüzhet ve Sabur Sami arasında tev - hiden görülen hakaret davalarına dün de devam edilmiştir. Şahid Zühtünün söyledikleri nün dinlenmesile başlanmıştır. İnşaat müte- ahhidi olduğunu söyliyen Zühtü İlkkânunun 1i inci günü kuru yemişci İhsan ve onun arkadaşı Mehmed ve Mustafa isminde tanı - madığı bir adam (e birlikde Barsa kiraatha- nesinde oturduklarını, bu sırada içeri giren Racai Nüzhotin kendisinden müteahhid Sab- ri Celâli sorduğutu, sonra masadan uzaklaş- tıklarım, kendisitin «burada yoke cevabi müteakiben kendisine gazeteler - deki o S neşriyalını okuyup — okumadığını sorduğunu söyliyerek, demiştir ki: — Bana para kazanmak ister misin, de - |di Ben de, tabli isterim diye cevab verdim. | |Bundan sonra, bana göyle bir teklifde bu - Hundu: «Ben otobüs ruhsutnamesi almak için be- Tediyeye müracaat edip, reddedilmiş, sonra Ahmed Rmine müracaat etmiş ve bu işi yap- mak için ona 1000 lira vermiş gözükecek ve fa kat Ahmed Emin bana ruhsatiyeyi almamış olduğu için bir ktida Hle müddelumumiliğe müracaat! ederek dolandırıcılık davası aça - cakmışım. Eğer bunu yaparsam bana para vâded!yordu. Ben bu teklifi kabul etmedim. Orada bulunan İhnsanı tavsiye ettim. İhsan ga reddetti. Tanıdığı bir bakkalın bu işi ya- pabileceğini söyledi. — Pazartesi günü için (randevu verdik. Gİtt. Bana bu İşi yaparsam, İbir mer'nliyet gelmiyeceğini, polisin ve müd- İdelumumiüliğin haberdar edildiğini söylemiş - Şahle pazartesi günü Recal Nüzhetin gel- medibini, salı günü gazetelerde mevzuubahs İihtarnamenin intişar ettiğini, bunun üzerine İhsanla birlikde önce Son Telgraf gayele - sinde Küzıma, sonra Tana giderek, önce Ha- |H Lütfüyü, sonra Ahmed Emini gördükterini söylemistir. ö Burada Roeai Nüzhet gu suali sormuştur: — Halil Lütfüye gittikleri gün kendilerine kaç para vermiş, lütfen sarunuz. | gahid kendisine para teklir edlmediğini 1. çanıştım ve evlendik. Hâdise akşlif g- | söylemiztir. Diğer bir susle karşı da, 35 - 38 D lim, arkadaşım Sudi ile oturu: yıllarında müzayedeye fesad karıştırmaktan , yja ;şLrllkdt otururuz. Sonra bel n? |bir müddet zannaltında kaldığını anlatmış - (çakı aldırarak İğmeğe - başladım. 5'.'. tar. m üadet V. Budi yukarı çıktı, aradan bir. mi İhsanın antattıkları |aklaa sonra, beni dç çıktım. zvden Ü farkla: ve etmiştir: — Bize müddelumumiliğe istidamızı ver - dikten sonra, Valinin yanma gideceğimizi, avukat tutacağımızı söylemişti. Mühkemede dün dinlenilen şahidlerden noter Galib Bingöl de İhtarname çekilirken Yotarnameyi kendisi bulunsa, çekülmiyeceği- ni, Recai Nüzhelin kendini şahsına aid iki tapu senodini vermek için aradığını anlat - mıştır, 'Bundan aonra dinlenen Andon da çağır - ması üyerine Hocspaşa hamamı karşısında Svukat Nurinin yanma gittiğini, bilâhare a- vukatın kâtibi Feyzi de olduğu halde Vefaya giderek, Şeyh Aliyi alıp, otomobille Bayerin muayenehanesine — döndüklerini — ve orada Şeyh Aliye, avukat Nurinin: — Ben dişlerini Atni Bayere yaptırıyor - sun, tedaviye geldiğin bir gün burada Ah - med Emini ve Bayerin ona 1000 lira verdi - gini görmüş olacaksın, tarzında bir teklif yaptığını söylemiştir. Andon, sonra şunları İlâve etmiştir; — Avukat Nuri, Avni Bayerden para iste- dL Avni Bayer de yarın Recalden âlır, veri- rim dedi. Avn! Bayerin elinde müsvedde hü- Bade bir de istida vardı. Bunu Feyzi temize çekerken, içinde Avninin Ahmed Eminin ya- mhünesine geldiğini yazmış olduğunu anla « dim. Avukat Nurinin itirazı duğunu, mahkemeye tevdi ettiği kapalı zarf- Jarda bunu Isah ederek, aleyhlerine dava Otobüs davası dün en hararetli safhasına girdi. Bir kısım gahidler, .binliralık-iblaranmanla ee baret olduğunu söy! Bonra şahid olarak San dürü Kâüzim, müteakiben de dağunu — ve — 935 yılından İmişti-. Bahldlerden muharrir | söyledi. | mede Isbat edebileceklerine di ra ülemasının da fikirlerine Deruşma diğer şahidlerin vakat Nurinin mazrufları da, miliğe havale olunmuştur. za mahkemesinde dün başlanı Son tahkikat kararnamesi oBü gonra, sorguya çekilen Cevad şunlari latmıştır: — Dört sene evvel Reyhanın anasi Bundan sonra dinlenen şahid İhsan ufak caktık. Yeni konturatı İmzalamasini! # rla ayni sözleri tekrarlamış, Şunu ilğ- 'teklif ettim. Yarın imzalarım dedi. da karım müdahale etti: Ben de: tahrikleri sebeb oldu. annesi Sabiha da, mahkemedi essür içerisinde: meye de müracaat edecekti. Cevad ona muğberdi. Hüdise Buüdiye yeni konturatı Ju Demirle, 11 yaşındaki kizi hid olarak dinle: tım, abhlam yerde yatıyor, ka: baım vurmuşmuş. Duruyma diğer şahidlerin gasimiştir. P Himaye heyeti toplantı$! Fahir çocukları himayö heyeti merktl, anınlkı, Avukat Nuri bütün bunların tezvirat ol-|den geten pirinç ve fasulyenin Te heyeti dün Partide toplı w ütesaviyen dağıtılması karaı teblerde pirinç ve fasulyeler Telgraf dişci satan Yasel dinlenilmişlerdir. KÂZINİ «İnün söyledirlerinin doğru olduğutU. Di aa T a Dalanmiğlr aa Dübtü.. İde Avni Bayerin kendisile hesabı Ceft ğ » lunduğunu söylemiştir. Bayer, bunü evfik He, Adnan ismindeki adam gel Nezini Nuri, şahld Adnanın hk hâdisesinden tevkifhanede Avukatlar arasında Sonra Sabur Sami vekili sadi Rifik med Emin veklli Nazmi Muri & bir münakaşa geçmiştir. Nazmi ıııd»ı,ı ğ yolsuzluğunu şahidler — dinleteri « müdafaasını yapmış, Sadi Rıza minin memur olmadığını, hakkında Köikat da yapılmadığını izah ve nin tddiasının aksini iddia etmiştir. — lk edilmiştir. Bir kiğmı mahkemede Bir facianın muhakemesi Fir asabiyet2 kapıl 'mahkemede hesab ve Kadıköyünde üvey kırı 18 yaşındı banı öldüren Cevadın *duruşmasına — Budiyi bırak, yorgündür, — yatstf — Ben kendi kızına bak dedim. BU yanımıza gelen Reyhan bana başladı. Tahrik edici sözler söyledi. hazır bulunmadığım, bü şekilde yazılmış bir typ bir konara çektim. Hâdiseye, Şahld olarak dinlenen maktul — Cevad çok fazla içerdi. xıı-]?"t dan ayırmak istiyordu, bu ııww / etti. Kızım, imzalamıyacak deyinct. y rında kavga çıktı. Sonra gözlerimin kızımt biçaklıyarak, yere serdi. ,.j Dünkü celsede Sabihanın 8 .( nilmiştir. 8 yaşındak! Demir, demiştir d! — Bir gürültü oldn. İçeriye tum Annem de başında ağlıyordu. Bna aa bir ı’ı' B Brrat l ek nir, İti ıımı;::: w zi ” celbi Mi B bedbili üvey kızını öldüren : almaştır. ee | y n akşamll Ümrat Tei o0t cerbi KM w Z pişielecek