& — Subat BON POSTA — —: “Son Posta . nın macera romanı:37 “İfşa eden idam olunur!, Harb sanavi casusları arasındaki mücadele Bu mechul adamı, ilk tehlikede, tayyareden aşağı atmak için ihtiyaten ayağa kıılkıp pilot yerinin demirlerine dayanmıştım. Adam omuzuma vurarak : * Müsterih olun, genç mühendis, dedi. Yabancı değilim, ben Draveski! , Adam Yyüzündeki pilot maskesini sı- "'"ık son derece tatlı bir gülüşle ba- Almanca: a —— Güten mor'n genç mühendis! dedi. dimi tukdimde biraz geç kaldığım İçin affedersiniz... Tz Aralık yavaşlamış olan motör d tek- bzlandığı için diğer sözlerini anlı- Gük Fakat adam elindeki kü- bir telefonu bana uzatmaktaydı. defonu aldım. Sı’ Kimsisiz? Buraya niçin saklandı- Diye bağırdım. amm, ilk tehlikede, tayyareden - “’n-ık için ihtiyaten ayağa kalkıp İnı Yerinin demirlerine dayanmış- Adî“" omuzuma vurdu: a — Müsterih olun, genç mühendis.. Yabancı değilim.. ben, Draveski!.. — Draveski mi?, ol—alılı Olanda arkasına dönmüş, lüyordu. Adam Olandanın kulağına _donu1 diğer ucunu tuttu: — Arkadaşınıza dahi münasebetsiz | '“unrı.g mi haber vermemek nezake- de bulunduğunuz için size teşekkür Tim, Olanda! dedi. Olanda benim yüzüme bakıp gülüm- h lı: bışılg adamın teşekkürüne mu- & Bu âni ve garib misafirliğe fevkalâde YTet etmiştim. Adamın yüzü, hel& hoşuma gitmemişti. 40-45 yaşların- Yü dar görünen, uzun, batık kemikli Üizlü, Baga burunlu, bilhassa gözleri ©| derece müstehzi bir zekâya delâ'et seri bakışlı adam, tatlı gülümse- :;î e?vm_ı Tağmen, üzerimde hiç de iyi ti bırakmıyaordü. hnnava söylediği sözden anlaşılı- t ki Ojanda Draveskinin tayyare- hm’llenmi—ı olduğundan haberdar bu- yordu. Adam her halde hüyreti- n birkaç saniye bekle- qı“e“ sonra elini omuzuma koyarak: — Oturunuz, rica ederim, müsterih Olünuz. dedi, vâkıâ pek münasebetsiz- İt şekilde teşerrüf ediyoruz.. fakat bu: yet takdir edersiniz, zannede- hı € bir an için hayret vererek Ta- dııı ettiğimden dolayı tekrar affınızı Bi 'Erim. Gotland adası üzerinden geçti- q:âz için dışarı çıkmağa mecbur kal- büd Adamın nezaketi bende hiçbir iti- %hlss uyandırmamış olduğu için ? verime oturmakla beraber sinir- h“' haıde Vakıâ biraz garib olduğu muhak- k— fakat teşerrüf ettik! * im, Bu garib yolcunun Draveski "tey ku öğrenmem beni vakıâğ bir de- € ka tmişse de onun "'!k ıdar müsterih etmişsi tk Kabate) deki İngilizden duy- &a (Karagölge) şöhreti beni he: ı;"“ © sthah garib bir tarzda ölen ötel Tunun vak'ası ne çapta bir adam- Göz * her halde iyi bir fikir veremezdi. Sön Z üc'le Olandayı tedkik edince onun .h_i'"âşızul oluşu, bizimle alâkadar ol- | k ıumkele lüzum görmeyişi bana bir İN Olandadan ve gerek Stokholmda 1YO) l düşmeklen menedemiyordu. Bil- ıiny“" arkadaşlığı ettiğimiz bakkında *rece müsterih bir halde kendi - Tebij Olmadığı emniyetini kısmen ve- bmîk bir vaziyetti. bhldş Veski meşin caketinin göğüs ce- % N hemen bir sigara çıkarıp yak- © Ve bana; — Tay wi L ! lıuym_uv 'yare seyahati sizi tutar mı, bil: dç f fakat ben demindenberi hiç dern olmıyan kapalı mader? ko! içinde sigarasızlıktan patladım!.. %Un y.î: sigğara vermek için bir hareket lüm İ8ina, fukat garib bir surette gü- İiı.' Grcl: vazgeçtiğine dikkat etmiş- 1.“* damın, benim o sırada ikram e- &b bir siyaradan şübheleneceğimi hlr ü ı'" Cek kadar tecrübeli ve hassas îh,, Âya sahib olduğuna hayret et- Adz ıman'" arka arkaya birkaç nefes iç- & o't'nrı Vüzr lenda her halde sizinle dostluk SİZE anlatmıştır. Draveski çaylak gözleri gibi garib — Evet ...Biliyorum.. — Hen hangi bir yanlış anlaşılmıya mani olmak için de bu yolculuğunuza gözlerile yilzüme baktı ve gülümsedi. sef size seyahatinizin sonuna kadar re- fakat edecek değilim!. Ben (Düngerk)- de karaya ineceğim ve Londraya geçe- iştirak etmekteki maksadımı da hemen|ceğim , fakat bu saha üzerinden gizlice bir iki kelime ile anlatayım.. geçmem lâzım geliyor. Sizden gizliye- — Ooo.. bilhassa lütfetmiş olursu-|cek bir cihet olamıyacağını takdir ede- nuz!.. rim, Evvelâ bu saha üzerinde bazı mü« Draveski çaylak gözleri gibi garibl|him tarassudatta bulunmam icab edi- gözlerinde esrarengiz istihza ışığı par-|yor. Şu bildiğiniz mühim mesele hak- lyarak gülümsedi: — Evvelâ şunu söyliyeyim ki maale- l n ğ kında. — Arkası var — Atatürkün Halkevlerine İltifatları (Baştarafı 1 inci sayfada) fe bir an evvel varmak istiyen Halk- evleri bugün altıncı yıldönümünü tee zahüratla kufluladılar. Bu güzel ve « gile ile de Büyük Şeflerine inan ve bağlılıklarını bir daha coşkunluklar- la tekrarladılar, Halkevlerimizin bu candan bağlılıklarını arzederken yü- ce tazimlerimin kabulünü rica ede - rim, Dahiliye Vekili C. H. P. genel sekreteri Ş. Kaya Şükrü Kaya Dahiliye Vekili ve C. H. P genel sekreteri Ankara €. kültür sahasındaki inkişafımız- da mühim bir vazife gören Halkevle- rinin yıldönümü münasebetile gön - derdiğiniz telgraftan çok mütehassis oldum. Teşekkür eder ve Halkevleri- ne şuurlu ve nurlu çalışmalarında ba- şarılar dilerim. K. Atatürk Türkkuşu teşkilâtı | Yakında geniş!emlyor, (Baştarafı 1 inci sayfada) yede Türkkuşu diğer devletlere nümune olacak hale ifrağ olunacaktır. Türkkuşu, Hava Kurumundan ayrı!la- cak, umum müdürlük şekline sokula - caklır, Umum müdürlüğün merkezi An- karada olacak, bir çok vilâyetlerde mü - dürlük toşkilâtı kurulacaktır. Yeni teş. kilâtta Atatürk kızı Sabiha Gökçen mü« him bir vazife alacaktır. Türkkuşu u « mum müdürlüğü dahilde Türkkuşu faa « Jiyetini tevsi edecek, harice sık sık pro - paganda uçuşları yaptıracaktır. Türkkuşu filoları memleket dahilinde uçuşlar yapacak, şehirlerde, kasabalar - |du paraşütle atlamalar, muhtelif hüner - d ler yapılmak suüretile gençlik havacılığa teşvik edilecektir. Kızılay, Türk Hava Kurumu Azaları gibi Türkkuşunun da â- zaları bulunacak, bilhassa âza sayisınm gençlerle tezayüdü temin olunacaktır. kusuna yazılanların sayısı çoğal. a, yeniden yapılan müracaat sahib. n sıhhi muayenelerine devam olun- adır. Nisanda başlıyacak umum! Türkkuşu derslerine İstanbuldan iştirak edeceklerin sayısı yüzü aşacak olursa, İs- tanbulda bu yaz kürs açılacaktır. Tekirdağlı Pariste Gün geçtikçe daha Çok seviliyor (Baş tarafı 1 inci sayfjada) Tekirdağlıdan çok daha takdirkâr bir li- sanla bahsetmektedirler, Bu arada meş- hur Oto gazetesi: «— Türkiye şampiyonu Tekirdağlı Hü- seyin, yakın bir istikbalde, Türk pehli - vanlığının şerefli mazisine tevarüs et - miye namzeddir!» diyor — Asım * Tekirdağlıya tebrik telgrafı çeken küçük Dön matbaamıza, 15 inci ilk mekteb be - ginct sınif 2 İnci şube talebesindan Adapa- zarlı Bay - Mehme - din oğlu 228 Attilla — P Algür gelerek gu söz- — | | leri söyledi: ı — Tekirdağlı Hü- seyinin Parisde yap- ı . tığı İkinel maçı na- ; sıl kazandığını bu - günkü — gazetenizde — okudum. Buna çok sevindim. — Kendi - sine bir tebrik tel - gtafı çekmek isti - — Atillâ Algür yorum, Bana lütfen adresini verir misiniz? Kücü spor meraklısının bü arzusunu min etüikten #onre kendisine ihtisasla - rım sorduk, şöyle anlattı: — Bir Türkün yabancı — bir memlekette 'Türklüğü alkışlatması büyük bir şeydir. Her 'Türk çocuğu da bunun için elbet te onu teb- rik etmek İster, Bugünkü program İSTANBUL B3 - Şubal - 1038 - Çarşamıba Ökle neşriyatı: 1280: Plâkla Türk musikisi, 1250: Hava- 1305; Plâkla Türk musikisi, 13.30: Muh- telif plâk neştiyatı. K Akşam neşriyatı: Sayfa 9 Inuılız kabinesi (Baştarafı 1 inci ııuyııdu) Kabinenin, bugün ve yarın Avam ka« marasında yapılacak olan müzakereler « de cidd! müşkülâta uğramıyacağı tahmin edilmektedir. Milli liberal ve milli ışçi partisi meb'usları hükümeti tutmağa ka- | laşılır. Tar vermişlerdir. Fakat diğer taraftan hükümet partisi olan muhafazakârlar arasında bazı nok- tai nazar ihtilâfları çıkmıştır. şçi partisinin takriri İşçi jartisi de bir ademi itimad takriri vermiştir. Bu takrirde deniyor ki: «Avam kamarası, eski hariciye nazırı- nın istifaya mecbur kaldığı hâdiseleri teessüfle karşılar. Ve harici siyasetin sevk ve idaresinde majestenin şimdiki müşavirlerine asla itimadı — olmadığını beyan eyler.» Eden Kral tarafından kabul edildi Londra 22 (Hususi) —Müstafa hariciye Nazırı Eden bugün Kral tarafından kabul edilmiştir. Eden, sarayda yarım saat Kaldık- tan aonra harlelyeye giderek, memurine ve- da etmiştir. Saray etrafında toplanmış olan Kalabalık bir halk kütlesi Edeni şiddetle al- | kışlamıştır. Halifax Fransız sefirile görüştü Diğer taraftan hariciye nezaretini mu - vakkaten idare eden Lord Halifax de Fran- a1z büyük elçisi Corbin De uzun bir mülükat- ta bulunmuştur. Roma Sefiri Londraya gidiyor Ayfıca, Romadan bildirildiğine göre İn - T€- İgiliz Sefiri Lord Perth bugün kont Ciano ile iki sant görüşmüştür. Lord Perth yarın Lon- draya hareket edecektir. Befir, İngiliz - İtal- yan müzaketelerine başlamak — üzere lâzım gelen talimatı aldıktan sonra tekrar Roma- ya dönecektir. İtalyanın teminatı İtalyan hükümeti İspanyadaki gönüllü - lerini ger! çekeceğine dair İngiltereye temi- Londra 22 — Bugün Avam Kamarasında harlel siyaset müzakerelerine devam olun - müuş, ve ilk söz alan — işçi meb'uslarından Green Wood, hükümet aleyhinde bir tak - bih takriri vererek ezcümle şu beyanatta bu- lunmuştur; Dün Chamberisin'in sözlerini — dinlerken, 1938 de bir İngiliz Başvekilinin ağzından na- &l olüp da bu gibi sözler çıkabileceğini dü - şündüm ve bayret ve dehşet içinde kaldım. Başvekilin metodu harbe sürükler. Başvekil Milletler Cemiyetinden ve kollektif emniyet- ten hiç bahsetmemiştir. Bden, bir iman mü- dafli idi, Chamberlain ise kör bir iman ta- raftarıdır. istikraz verileceği hak - kında İleri sürülen #ikirlere karşı Başvekli, böyle bir şeyin yapilmıyacağını açıkça bil - dirmelidir. Zira, İtalyaya istikrazda bulunul- duğu takdirde, bu para İngiltere ve bütün demokrat milletlere karşı silâhlanma İşlerine sartolunacaktır. Milletler Cemiyeti ve İngiltere Örten Wood'dan sonra cevab vermek ü « gere Başvekli, ayağa kalkmış ve işçi partisl meb'uslarının aleyhinde terahürlerile karışık umumi alkışlar arasında söze Dün bana karşı yapılan müteaddid ten- kibler, demiştir, Edenin nutku üzerine hak- #a bazı düşüncelere İstinad etmektedir. A - ramızda gultefehhüm bulunmasını istemem. Burada, Eden'in huzurunda şunu — söylemek arzusundayım: Eden'in, enternasyonal hüs - nüniyet meselesinin İtalya veya Almanya ile görüşmeleri üzerine bir ambargo konulması demek olduğunu herhangi bir yaman bana söylemiş bulunduğunu hatırlamıyorum. Kollektif emniyet meselesi Kollektif emniyet hakkındaki fikrimi de tasrih etmek İsterim: Burada, Milletler Cemiyetinin bugünkü teşkllâtile, böyle bir kollektif emniyet vere- bilmekde olduğunu İnanan kimse var mı - dir? Müzakerelere girişmenin — bizim için bir hacalet teçkil eylediği hakkındaki ve dik - tatörlere fedakârlıklar yapmakta olduğumuz bakkındaki süzlere gelince, bu gibi alaylar | ve safsatalar beni kat'iyen heyecanı sevket- memektedir. Bunlar, yalnız bir şeyi bildiri- yor. O da, bu gibi sözleri söyliyenlerin bu memleketin büyüklüğünü takdir. etmedik - teridir. İngütere, milyonlarca insanların hür met ettiklerinden dolayı, bize kurg yüzleri- nt çevirmiş bulundukları bir memlekettir. Milletler Cemiyeti herhangi bir kimseye kollektif bir emnlyet verccek mahiyette de - Bildir. Fakat ben, Mülletler Cemiyetinde ka- İlacağım. Zira, bu mücssese yeniden tanzim |edilecektir ve bu müessesenin yapacağı mü- him ve kıymetli mestisi vardır. İşçi partisine karşı Öyle sannediyorum — kKi, elele tutunmak, hakikate arka çevirmek ve hiç bir fil lnmm-',d kette bulunmıyârak nutuklar söylemekten i- 17: İnkılâb dersi: Üniversiteden naklen; | Büret olan işçi paztisinin siyaseti, eğer ta » Yasuf Kemal Tenğirşenk. 1830: Plâkla danş / Kİb edilirse, biz! harbe sürükliyebilecek bir Lloyd George'a bağırıyorlar, sözlerinizi Musikisi. 19: Radife ve arkadaşları taratın- | Siyasettir. dan Türk müsikisi ve halk garkıları. 19.30: önü Halkevi gösterit kolu tarafından temsil. 19.58: Börsa haberleri. 20: Nec- meddin Rıza ve arkadaşlari tarafından Türk reusikisi ve halk şarkıları. 2030: Hava rapo- rü. 20.38: Ömer Rıza tarafından arabea söy- lev, 2045; Nezihe ve arkadaşları tarafından Türk müsikisi ve halk şarkıları, (saat âyarı). 2115: Pası) saz beyeti. 21.50: Orkestra. 22.45: Ajans huberleri, 23: Plâkla anlolar, opera ve €peret parçuları. 23.20: Bon haberler ve er- tesi günük programı, Çurçil'in hücumları Chamberisin'den sonra söz alan Çurçli, | sözl İtalyanın karşılaştığı büyük güçlükleri an - latarak demiştir ki: Güzel bir cephe arkasında, Mussolininin itimad reyi aldı taörüne muhakkak çok endişeler nnııex“ dir. İtalya diktatörüne -bugün, harici bir muy' vaffakiyet lâzımdır ve bundan dolayıdır. KİŞ Grandinin İngiltere De görüşmeleri teşel e$ « mek için tallmat almış bulunması kolayca #ik «Eden doğru hareket etti» Pakat neden, biz, İtalyan — diktatörünüm yardımına kolaylıkla koşalım. Bunu anla e mak pek © kadar Kolay değildir. Bu vaziyeb| W:bhudyeuunnmmnııen&ıo- Jünü oynaması için yer bırakmalıyız. Çurçil bundan sonra Eden'in istifamı mee selesine geçmiş ve demiştir ki, ben, Edentmi çok doğru hareket etmiş olduğuna mutlak. surette kanilm. İyi veya kötü, — hâdiselerini mes'uliyeti, bittabi kendi hukukli çerçevesi dahilinde hareket eden Başvekile ald ola « caktır. Diktatörler için iyi bir hafta Bu son hafta, diktatörlerin şimdiye kadan Körmedikleri Iyi bir hafta olmuştur. Alman diktetörü, elini bütün ağırlığile memleketia üzerine basmıştır. Küçük fakat tarihi İtal « yan diktatörü ise, Edene karşı olan intikanaı hislerini tatmin odebitmiştir. Mussolini, bu işde kazanmıştır. Fakat, Majeste — İngiltere Kralının bütün kuvveti ve Büyük Britanya imparatorluğunun bütün azameti, parlâmem tonun müttetik azmi İle şabık İngiliz hari « elye nazırına tevdi ettiği davayı muvaffakde yete eriştirmeye kâfi gelmemiştir. İngiliz - İtalyan görüşmelerine gelince, muhakkak ki İtalya bizden.pek çok şeyler fşs tiyecektir. Biz ise, İtalyadan pek az şey alae cağız, Alacağımız, belki de yalnız sebebsiz Om larak aleyhimize yapılmakta bulunan İtal « yan propagandasına karşı nihayet verilmee si olacaktır. Eğer İtalyanın Avasturyanın işe tikiâl ve tamamiyetini müdafaa için İngil « tere ve Fransaya yardım etmek suretile vae zifesini yapması mümkün olsaydı, fedakâkr « hikda bherkesten fazla ben — ileri giderdim. Fukat bu böyle olmiyacaktır. Eden'in istifasının vereceği geniş netice « ler, çok şayanı teeaslif olacaktır. Edenin hâ« riciye nazırlığı devresi, yalnız çok yüksek bit devre olarak kalmamış, fakat ayn!i zamanda unutulmaz bir devre olmuştur. Lloyd Georges'un hücumu Çurçil'den sonra Lioyd Georges söz almığ ve demiştir ki: Eden ve Cranborne aldıkları kahramancaı karardan döolayı tebrike şayandırlar, Bütüz sempatim kendilerile beraberdir. Hükümet yeni bir siyaset yoluna girnalge tir. Demokrat memlekeller, cesaretini kaybet mmiş, telâiş ve heyecan içinde kalmış bir va « ziyette, bu istifadan dolayı müteessirdirler, Diğer tareftan, diktatörler ise, sevinçle « rini gizlememekte ve büyük bir muzafferi « yet elde ettiklerini bilmektedir. Lloyd Georges, bundan sonra, İtalyanım İngiliz formülünü kabul ettiği takdirde Oram dinin nolası meselesine de temas etmiş ve demiştir ki: Bu telgraf, pazar sabahı gelmiştir. ve « gün öğleden sonra bir kabine toplantısı vae ku bulmüştur. Halbuk! bu telgraf, bu toplatım tıda mevzuubahs edilmemiştir. l Chamberlain, cevab olarak demiştir ki: Crandi, bu telgrafın mealini bana pazalt sabahi bildirmiştir. Ben de bunu kabinede bildirdim. Eden'in sözleri Bunun üzerine Kden, ayağa kalkmış ve demiştir ki: İstifam dakikasına kadar, Başvekilin balme settiği tarada İtalyan hükümetinden hiç Bdit resmi malümat almış değilim, Chamberlain, böyle bir malümat aldığına dan beni haberdar etmiş ve fakat bunun hai gi membadan elde edilmiş bulunduğunu söye lememiştir. Ben harlelye nazırı iken harlala ye nezaretine böyle bir şey gelmemiştir. Ma- amalih eğer gelmiş dahl olsaydı, bu beniet kararımı kat'iyen değiştirmezdi. Bunun üÜzerine Lloyd George tekrağ söz almış ve demiştir ki: — Ben şimdiye kadar ömrümde böyle bir hareket tarzı görmedim. Bu kadatt mübhim bir vesika geliyor da mesele ü « zerindek! düşüncesi kendisini — istifaya kadar götürecek derecede kuvvetli olam hariciye nazırına verilmiyor. Chamberlain müdahale ediyor: Lloyd George benim utanılması lâzim gelen bir hareket yaptığımı mı söylemeki istiyor. Lloyd George cevab veriyor: Evet. Chamberlain hiddetli bir surette ce « vâb veriyor: Bu benim şahs? haysiyet ve namusume karşı bir tecavüz ve ithamdır. Cuma gü nü yapılan görüşmeler malümdur. Pazst sabahı ise, Grandiyi tanıyan bir dostumuş Grandirin muvafık bir cevab almiış ol « ğ bana bildirdi, ben de bunu ka e 'e bildirdim. Avam kamarasında bir çok meb'us, geri slmız, Lloyd George cevab veriyor: Hayır bit imi geri almıyacağım. Bu vesikia baritiye nazırına gösterilmemiştir. Chamberlain yeniden müdahale edi « Aok güç ve fena vasiyette olduğu muhak -| YOr: kaktır ve hor gey bunu göstermektedir. Bir çok defa, tabil usullerin, tabll seyir -| Ve dinlemek istemiyor. ı lerini takib etmelerine müsaade — etmek ve cinayetler ile deliliklerin cezalarını görme - lerini bırakmak, hakimane bir hareket tar- mdır, İlalyanın dahlli vaziyeti İalyan dir « Lloya George vak'aları takib ehrıvı'- Ben, pazartesi |günü Grandinin bana getirdiği dakikaya |kadar bu vesikayı görmedim ki, hariciye (Devamı W wmr Aayiyleş öralüetiİdieeniminr İDEBani DĞ ü üi nintğüün e — v eee Ö EMÜREÜüNü n eniieden üakülir