Ç Oyuncak dolu raflara göz gezdirirken; oyuncakcı raflarından birinden bir da- — Bu güzel bir oyuncakdır, bunu âlın! Dedi. Güldüm: — Davul mu alayım, başıma belâ ol- sun değil mi? Bu sefer o güldü: — Haksızsınız, davul başımıza belâ olmaz, bilâkis başınızı bir çok belâdan korur, — Anlamadım.. Dan dan dan dinle- nir mi? — Niçin dinlenmesin bayım, bir kere düşünün.. akşam evinize gidiyorsunuz.. Evinizde bir çok misafirler var, Her ka fadan bir ses çıkıyor. Kimi şöyle di - yor, kimi böyle diyor. Kiminin söyle- diği can sıkıcı, kiminin anlattığı tees- sür verici! Oğlunuz bu sırada davul çalsa davulun sesi size onların söyle - diklerini duyurmıyacak, bu daha iyi il mi? — Olabilir amma., Misafir gider, fa- kat oğlum gene davulunu — çalmakta devam eder, — Daha iyi ya! Misafirler gittikten sonra karınız karşınıza geçecek, - size: «Ayşeye kocası yeni bir manto yap - mış, Fatmanın tek taş yüzüğünü gör- dün mü ne güzel.. Sen bunları bana a mazsın.. Ben esasen ne diye sana var- dım bilmem ki!» tarzında sözler söy - liyecek.. Tabii siz de susmıyacak bir ce ocuğuma bir oyuncak almak için oyuncakcıya girdim, Ben, vab vereceksiniz. Bu yüzden karı koca kavgaya tutuşacaksınız. Oğlunuz da - vulunu çalarsa karınız, gene söyler am- ma, siz, davul gürültlüsünden onun söy- lediklerini duymazsınız. Duymayınca da cevab vermezsiniz. Bu sayede de kavganın önü alınmış olur. — Doğru amma ©o davulunu biraz sonra gene çalar, — Ayrı ayrı istasyonlar — dinleyen komşularınızın. rTadyolarından — çıkan karmakarışık gürültü davul sesinden daha mı iyi? Onları dinleyeceğinize davulu dinleyin! — Evet, bu da doğru. Fakat bizim e- ve ekseriyetle gece yatısına misafirler gelir. Misafirleri rahatsız etmek ayıb olmaz mı? — Niçin ayıb olsun, onlar sizin evi - nize otele gelir gibi gelmekle ayıb et - miyorlar mı. Davul sesine tahammü! edemezlerse kalkar giderler ve siz de rahat edersiniz. — Yalnız bir şey var, çocuğum ben- den yarım saat evvel uykudan uyanır, uyanır uyanmaz davu)| çalmaya baş - hyacaktır. Davul sesile uyanmak hoş bir şey olmasa gerek.. — Davul sesile uyanmazsanız, çöp a- rabasının tekerleklerinin sesile uya - nacaksınız.. Herhalde oğlunuzun da - vulunun Sesini çöp arabasının tekerlek sesine tercih edersiniz. Oyuncakcı davulu bir kâğıda sar - â:, elime verdi.. ve ben de artık: — İstemem, almıyacağım diyeme - dim! İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz? Meş'um addedilen bir ziynel taşı Aynüşşems - is- mi verilen ve Frenklerin Opal dedikleri taş, her nedense kadınlar arasında şeametli bir ziynet eşyası olarak tanınmış- tır. Bunun sebe- bi şudur: Bundan üç asır kadar ev- vel İtalyada veba zuhur etmişti. O za- man bu taş, İtalyada çok moda idi. Ve- baya tutulaniarın ellerindeki Aynüş şems taşile yapılmış yüzükler, hasta ö- lünce rengini kaybediyordu. Bundan dolayı, «Opal» e, sebebsiz yere şeamet atfedildi. Halbuki Aynüşşems taşı ha- Taretten çok müteessir olan bir taştır. Hastanın harareti yükselince, bu hara- ret taşa da sirayet eder ve rengi bu yüz- den atar. İşin fenni bir surette izahı bundan ibarettir. Küllinam elması İngiltereye nasıl nakleci di ? 1“(///////// Iiıuyîük kıymet: N Ü teki elmasları bir g&xx&ı Ö l yerden — diğerine : nakletmek hırsızların korkuü- sile Mmühim ted- birler alırlar. Me- ağırlığındaki Kül- Tinan elması At.- rikada keşfedilip de İngiliz kralı Ye- dinci Edvarda hediye edildiği zaman, bu elmasın nakli bir mesele olmuştu. Bunun için demir bir sandık yaptırıl- mış, bu sandık hususi bir kamaraya konmuş ve bu kaâamara mühim polis kuüvvetlerinin nezaretine verilmişti. Hakikatte Küllinan elması, kıymetsiz bir posta kolisi halinde yola çıkarılmış. tı. Alınan tedbirlerle de hırsızlar alda- tılmak istenmişti. GÖNÜLİSLE İzmitte çekingen Bir genç İzmitten postaya verilmiş bir mek- tub aldımı. Yollayan denizci bir genç erkek, söylediği de şu: — «Bir gün bir pencerede gözle - rim bir genç kıza ilişti. Benim için © kadar ideal bir tipdi ki, nazarla - rım ona takılıp kaldı, Artık sık siık oradan geçer oldum. Genç kız da ba- na alâka göstermeye başladı. Zaman- la, hiç konuşmadan tanışdık, seviç - dik. Ben kimsesiz bir gencim, Evli bir arkadaşıma müracaat ettim. Onun ailesine yolladım, Fakat onların da bir kızları vardı, bana vermek isti- yorlardı. Maamafih ben ısrar ettim. Gidip geldiler, ve kızın ağabeysinin de muvafakatini almaya muvalffak olarak iyi bir cevab getirdiler. Yal- nız kızın ağabeyisi bir türlü çıkıp gelmiyor ve ben de sabırsızlandıkça sabırsızlanıyorum. Ne yapayım a - caba?» e Bu gencin mektubu bana zama -« nımızda artık kalmamış — görünen frenklerin romantizm devirlerini ha- tırlatlı, Pencerelerin altından geler R mandolin seslerini işilir gibi oldum: Konuşmadan sevişmek, anlaşma- dan yaklaşmak.. Ne tatlı hayal! Fa- kat baza, mektub yazan genç de 24 yaşındadır. Hayal — devresindedir. Kendisini uyandırmaklan - çek'ne - lim. Ne yapması lâzım geleceği nok- tasına gelince: Madem k! ilk resmi — teşebbüsü yapmıştır. Alâkadar aileyi dost bir âile vasıtasile sevgisinden haberdar etmiştir. Münasib bir cevab almış - tır. Artık ikinci teşebbüsü şahsen yapmasında hiç bir Mmahzur göremi- yorum. Utanan çocuk 20 inci asrın çocu- ğu değildir. Hele daima soğukkanlı, sokulkan, centilmen davranan de - nizciler arasında hiç bulunmaması lâzım. © İzmirde Bay Sabriye: Bahsettiğiniz aileyi tanırım. İz - mirden alâkalarını kesmiş olmasa - lar bile kat'i şekilde uzaklaşmışlar- dır. Şimdi bir kısım İstanbulda, bir kısmı da Ankarada oturuyorlar. O - rTada ne kadar dürüst, temiz ve na - muslu tanınmışlarsa burada da ay- ni tesiri bırakmışlardır. — — — — c eee — e TEYZE için, | selâ (3025) krat| “SON POSTA Garnitür modası Garnitürün — şıklıktaki volü — sanıldı- ğından çok daha mühimdir. Elbise çok defa — modasının geçtiğini, yaka, kol kapağı, ceb, toka, fermetür gi- bi ufak tefek sü « sile açığa vurur. Bunun için bu te- ferrüatı modaya uydurmanın der « hal bir çaresini a » raştırmalkdır. Bu, ne o kadar güç, ne de masraflı bir iş- tir. Bu sene moda ©- lan yakalar: Me « selâ bu yıl moda olan yakalara ba - kalım. — Umumi -t* yetle dik yaka pek az. Kapalı yaka herkese yaraşmaz, Hele köyu renk elbiseler de rengi hiç açmaz. Bunun için yalnız demode elbisenizi düzeltirken de- ğil, yeni robunuzu yaptırırken de ona renkli bir yaka Hâve etmelisiniz. Bu sene » kadar çeşidli yaka modeli var ki bun- iar arasında zevkinize ve yüzünüzüe u- yanı bulmak zor olmaz. Koyduğumu?: örnekleri her halde ço- ğunuz sevecek, Bunların (3 numara) da- ki gibi grogren, kadife, muar kordelâlarla süslü olanları bilhassa pek modadiır. Size işin daha kolayını söyliyeyim. Bazan u- facık bir kravat bile elbiseyi çok değiş - tirir. Yaka yapmayı uzun buluyorsanız Şu küçük kravatı yaptırınız. Çocuk için örgü elbise | - Açık olmak şartile - Pembe mavi, yeşil, sarı hepsi güzel olur. Kullanılan örgüler — Ters - yüz, ajur ve lâstik. Roba: Bir ters - bir yüz lüstik örgü. Kollar ve etekler: Ajur örgü. Kol bilezikleri, eteklerin kenarı: Ters- yüz örgü. Ajur örgü rünüz, bir arttırınız, iki ilmiği bir örü- nü, tekrar bir tane arttırıp iki ilmiği be- İraber örünüz. Sona kadar ayni şeyi t . rarlayınız. | 2 inci sıra: Hep ters 3 ünecü sıra ve bü- |tün tek sıralar birincinin ayni, bütün |çift sıralar da ikinci sıra gibi. Robanın kenarına - kördelenin geçmie- lâ si için - aralıklar yapmayı unutmayınız. (tasdık edilmek üzere Müdüriyetimize ibraz| masımı. alıcı olmadığı Yakaya kroşe ile bir sıra sık iğne örünüz, Bir 1rsız Bvvelki gece Galatada Arabecamli mev - klünde bir Imalâthaneye giren hırsız bütün bir mahalleyi ayağa kaldırmış ve heyecana düşürm üştür. All Kumru ismindeki bu adam gece saat 15 raddelerinde 3,5 metre yüksekliğinde bir pencereden camı kırmak suüretile Yani Pa- paridiye ald torna imalâthanesine girmiş - tir. Hırsız içeride bir hayli şey çalmış ve gö- türmek üzere bir kenara yığmıştır. Fakat, tam bu sıradâ bekçiler işin far - ina vearmışlar ve imalâthanenin etrafı po- is memurları ve bekçiler tarufından saril - mıştır. All Kumru yakalanscağını anlayınca, i- çeriden bir kolayını bularak, binanın dami- na çıkmıştır. Kaçmaması için dışarıdan bü- tün tedbirler alınmış olduğunu görünce şa- Adam boğazlıyan kömürcüler sorgu hâkimine verildiler Taksimde arkadaşları Abdurrahmanı öl - İdüzen ve Aliyi de yaralıyan kömürcü Hüse- İyin Ne, kardeşi Emin hakkında — tahkikata duvam edilmektedir. BSuçluların verdikleri ifadeler birbirile te- zad teşkil etmektedir. ' Suçlu Emin gece yarısı bir hırıltı ve gü - rültüyle uyandığmı, gördüğü botuşma üze - rine şaşırarak, kendisi de mücadeleye giriş- tiğini söylemektedir. Ağabeysl Hüseyin Abdurrahmanı öldür- düğü ustura bıçağını hâdiseden bir ay evvel 45 kuruşa aldığım, Emin ise kendisinin bi- İçağı Nk defa hüdiseden iki gün evvel gör - düğünü söylemektedir. Bu mübayenet suçlu Hüseyin aleyhine, nazarı dikkati calip görülmektedir. Suştu ise hâdisenin ölenle arkadaşının üzerine hücum ile başladığını ve bu İşl ken- dini müdafaa maksadile yaptığını söylemek- tedir. Müddelumumllik iki suçluyu da 7 inci sorgu hâkimliğine vermiştir. Hüdisenin iç « yüzü orada yapılacak tahkikatın neticesin- de an'ayılaraktır. Dişçiler altını Bankalardan | Alacaklar Altın Ücareli yapmak üzere Maltye Ve - kâleti tarafından mezun kılınan — bankalar, (şimdilik yalnız diş tabiblerine altın satabi - Jeceklerdir. Bunun haricinde halka veya di- İğer altan işlerile meşgul olanlara altın satil- |mıyacaktır. Ziynet altınları darphanede ba- sıldıktan sonra bu altınlar, bankalar vasıta- sile satılacaktır. Karmbiyo Müdürlüğü diş tabiblerinin bir listesini Btibba Odasından islemişlir. Ku - bir Nstesini de Ticaret Odasmı Kambiyo Mü- dürlüğüne verecektir. Diş tabiblerinin tuta- Tilmiyecektir. Yapılan muamele çok sıkı bir kontrole tabidir. Kambiye Müdürlüğünün tebliği İstanbul Kambiyo Müdürlüğünden: Türk parası kıymetini koruma hakkındaki 12 nu- Geçenlerde Paris ve Nevyorkdü maralı kararnameye ek kararnamenin hü - kümleri dalresinde «lln ticareti ve altın a - |a verişi e meşgul olan hakik! veya hükmi şahısların mezkür. kararnamenin İmaddesi mucibince tutmak — mecburiyetinde y 3., çımak üzere, soön günlerl (1) inci sıra: Bir ilmik ö- | oldukları defterlerin nümuneleri hazırları - hayra ve Beyrut ajanlıklari mıiştir. Altın Ucareti yapmak üzere Maliye Ve - kâletince mezun kılınmış elan — bankalarla kuyumcu ve antikucilar gibi san'at ve tica- yet erbabının ve dişcilerin ve hurda — veya masnu altın alım ve satımını san'ati muta- de balinde lera eden hakiki veya hükmi şa- jdarelerine yeni bir tamim hisların azami bir hafta içinde idaremize müracıat ederek mexkür nümuneleri alma - n ve defterlerini ona göre hamrityarak etmeleri Türumu ilân olunur. Bacaksızın maskaralıkları : mahalleyi ayağa kaldır! Mahkemede bu işi sarhoşlukla yaptığını söy! 9 ay hapse mahküm edilerek tevkif ol aRald yamen gibi altın içlerile meşgul — olanların |/ Mayıs 1933 tarihli cakları defterler bitmedikce yeni defter ve- | tebdiline başlanacaktır. B bütün yno Şırmış ve dam üzerinde sağa M başlamıştır. € *İşte bu sırada gürültüyü ÖÜ sırada l suçtu, mahkemede bu işleri 7? fazla sarboş olmasının sebeb lemiştir. İ Hakikâten şirmdiye kadar b Y yapmış değildir. d Duruşma sonunda 1 sent edilmiş, cezası 3 aya indirilerik lunmuştur. İstanbuldaki mahkâmlef” " yerlere naklediliy H Umumi hapishane binasi yıktırlacağından — mahkümlariü (4 Bursa ve Kocasl! hapishanelerili başfanmıştır. Ayvansarayda ılşl'â yaralıyan — delikal tecziyesi itııulı Ağırceza mahkemesinde gkti kâstile carh davası nc! Suçlu Mehmed bundan bir T g Ayvansarayda bir sabah Wİ’" eski nişanhısı Ha'ideyi tabantâ T — yüz çevirmesi ve evlerine girip ÇT — 4 tarafından istiskale Müddelumum! Remzi dün 1f dederek, suçu sabit görm za kanununun Ö2 inel 448 inci tir, üş ve s Ö giaddesine göre tecsiye Ç ürk barcu — Tahvilleri Değiştiriliyof , 14/1/938 tarihinde kAbul ı"’ y) maralı kantın mucibince yüzde *” g üğk horcu tahvillerinin tahvillerile tebdiline dün 380 'Türkiye Cumhuriyett — Merkel başlanmıştır. Türk borcu tahvilleri 19 ü rinden tebdil edilmektedir. P İlki senelik müddet zarfında 1334 - 1918 dahili istikraz kupanlari vaz'edilmiyecek, bura mukabil raz tahvilleri 1938 ikramiyeli l , vE Türkofisi ajanlı! ediliyor Türköfis dış kolları takvit ğ ukabil. B gi ihdos Mnm!:::u:;u:”" 4 bazı ajanlıklar da diğer ç ü tağvedtilmektei” y larla tevhld veya ge ” ____/ İ Gümrüklerdeki inhisaf 'ı sahibsiz eş$yâ —| gij Gümrük ve lnhW" /ı rüklerde bulunan ve sahibsli A sap eden İnhisara tabi ati * üzere #— tardird deketlere gönderilmek