Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Soıı Postn’nm tıırıhî tefnkuı. 10 UÇ BOZ ATLI BUN I.'Uaı.n - h olduğunu bir an evvel Yusuf Sofu, derhal etrafındakilere işaret etmişti. Hükümet rica'i ile saray erkânı, |sessizce taht salonundan çekilivermişlerdi. Fakat hepsi de bu gizli şartın ne öğrenebilmek için büyük bir merak duyuyorlardı Yazan: Ziya Şakir Heyetm reisi, Gihangirin cevabını fahen getirmişti. Bu cevabı, şöylece n P etti: — — Hanzademiz.. ve kumandanımız . Cihangir Hân, teklif edilen sulh şartla- n aynen, ve tamamen kabul etti. İ lntz bunlara bir madde daha ilâvesi- — Yusuf Sofunun ve bu — sözleri dinliyen hükümet ricali ve saray erkâ- vücudleri, tepeden tırnaklarına r titredi. Ağır bir şart karşısında lacaklarını düşünerek, renkleri bem- beyaz kesildi. Yusuf Sofu, sabırsızlanarak: Bir madde daha mı? Acaba, iste- dikleri nedir? - Mogol zabiti, sözlerinin gerek Yusuf fu ve gerek onun maiyeti üzerinde ule getırdıgı tesiri hissetti. Gülüm- — Musterıh olunuz.. size güç gele- bir şart değildir. Belki de, teklif e- cek madde, memnuniyetinizi mucib aktır. Ancak, bunu size hususi su- söyliyeceğim. Aldığım cevabı da küumandanımıza götüreceğim. “Yusuf Sofu, derhal etrafındakilere i- t etmişti. Hükümet ricali ile saray nt, sessizce taht salonundan çekili- işlerdi. Fakat hepsi de, bu gizli in ne olduğunu bir an evvel öğre- jilmek için büyük bir merak içinde- Salonda, yalnız Yusuf Sofu ile üç Mo- zabiti kaldı. Yusuf Sofu, merak ve işe ile: Söyliyeceğiniz sözleri, kimsenin emiyeceğinden emin olabilirsiniz... urun,.. diye mirıldandı. abıt hafifce öksürdü. Öne doğru e- Hanzademız, ve muüuhterem ku- danımız, Cihangir Hân; şimdiye r teehhül etmemişlir. Fakat nasıl endileri de hayatın bu nazik köp- den geçeceklerdir. Fakat hususi arzuları var. Bilhassa sizin asil ve hanedanınızla karabet kesbetmek tHiyorlar. Bunun için de, biraderiniz rhum Aksofunun kerimesi, Süsen ade ile izdivac etmeyi arzu edi- hal Yusuf Sofunun yüzünde, müun ve mesrur bir tebessüm be- L O, pek ağır bir teklif karşısında ağıniı zannederken, — birdenbire 2 ehemmiyetsiz bir teklif karşısın- bulünüverince sevincinden titre - Fakat hissiyatını, Mogol zabit- a belli etmemek için ağır davrana- Cihangir Hanın bu arzuları, bizim bir şeref teşkil eder... Ancak şu var bu gibi işler, doğrudan doğruya, Ce- akkın takdirine bağlıdır... Susen, kendi evlâdım olsaydı, elinden tu- 'şimdi size teslim ederdim. Fakat, hum biraderimin emanetidir. Ay- zşır_ıanda hürriyetine de sahibtir. O- çin, bu mesele hakkında kendisi rüşmem lâzimdır,. svabını verdi. u mütereddid cevab, Mogol zabiti- hoşuna gitmedi. Hakkınız var. Susen Hanzade ile üşmek lâzım geldiğini takdir ede- . Fakat vazifemin icabı olarak şunu ive edeyim ki; muhterem kuman- Cihangir Hanın bu husustaki rı kat'idir. Hattâ, bu teklif ka- ALİ İ fqartlarmm bir kısmmı da afle - ler.. belki de, yalnız buraya ge- skerin masraflarını almakla iktifa klerdir. KORKUNÇ ÖLÜM CEZASI Mogol heyeti avdet ettiklen ' sotra; f Sofu, merak içinde bulunan hü- et _erkamm ve memleket eşrafını | dum. a kabul etti. Onların endişe ve| etinin son teklifini kapalı bir lisan ile bildirdi. Ve büyük bir sevinç içinde: — Cenabıhak, bize yardım ediyor. Cihangirin teklif ettiği bu şart saye - sinde hem bir çok fedakârlıklardan kurtulacağız.. hem de, Timurlenk gi- bi kuvvetli bir hükümdarın dostluğu- nü kazanacağız. Dedi. Hükümet erkânı ile memleketin eş-i rafı da, bu müjdeden son derecede se- vinmişlerdi. Yusuf Sofu, onları taht salonunda bırakarak derhal harem dairesine geç- ti. Doğrucâ annesinin odasına giderek, cariyelere: — Çabuk.. Süsen Hanzadeyi bana çağırın! Emr'ini verdi. Ve Susen gelinceye kadar da, Yusuf — Sofu — annesine, Mogol hey'etinin tekliflerini nak - letti. Susen, bu acele davetten sanki bir şeamet hissetmiş gibi mütereddid bir vazivetle odadan içeri girdi. rini yukarı kaldırdı. Memnun ve neş'e- li bir sesle bağırdı: — Susen!.. Gel bakalım... Başına bü- yük bir devlet kuşunun konduğunu tebşir ederim. Süsen, bir anda şaşırdı. Bu tebşirin ne olduğunu anlamamıştı. | Amca ile yeğen arasmda şu koönüş- ma> başladı: — Devlet kuşü mü?. — Evet, — Anlamadım. Nasıl devlet kuşu?.. — Karşımızdaki ordunun kumandanı Cihangirin zevcesi,.. Timurlenk gibi kudretli bir hükümdarın da gelini 0- luyorsun, Susen, sallarıdı. Düşmemek için, da- yanacak bir yer aradı.... Yusuf Sofu, Yusuf Sofu, onu-görür görmez, elle-| şu anda Susenin geçirdiği buhranı an- Dünyanın en büyük operatörünün harikulâde lıyamadı. Susenin bu halini, memnuni- yetten ileri geliyor sandı: . — Genç kızlara, böyle müjdeler, bu şekilde verilmez. Bunu, iyi bilirim. Ancık şu var ki, Cihangire acele ce- vab vermek mecburiyetindeyim., Onun için seninle en kısa bir şekilde görüş- mek istedim... Hadi bakalım.. bu teklif seni de memnun etti, değil mi?, Susen, cevab verecek halde değildi. Sanki bütün varlığı bir anda erimiş, | bitmişti. Yusuf Sofu, ısrar ediyordu: — Söylesene, kızım.. bü teklif; şüp- hesiz, seni de memnun etmiştir değil mi? Bu ısrara, Yusuf Sofunun annesi de iştirak ediyordu. — Söyle kızım.. ayıb değil... Artık sen, tam evlenecek bir çağa geldin. Bu; yaşta kızlar, fikirlerini açıkca söylerler. Bahusus, sen; bir Özbek kızısın. Onün için düşündüklerini serbestce söyliye- bilirsin... Bu izdivac, şüphesiz seni memnun edecek, değil mi kizım?.. İnier gibi bir ses işidildi. Susen, kalbinin bütün ıztırabını ifade eden bir sesle cevab verdi: — Hayır. Biz anda, iki hayret nidası yüksel- Ai: — Â... Yusuf Sofu, ve annesi, Susenden işit- tikleri bu tek söze, inanmak istememiş- lerdi. Yusuf Sofu başını ileri uzattı. Büyük bir hayret ve merak ile sordu: — Hayır, mi?.. Bu parlak izdivacı is- temiyör musun? — 'Hayır. — Sebeb?. — Bilmiyorum. — — Arkası var — maceraları (Baştarafı 6 net sayfada) renmezsem, işte asıl ö zaman suç İşlemiş olurum, diye kendi kendime telkinde bulunuyordum. İşte altı ay süren bu gizli çalışmalar- dan sonra, insan vücüdünün bin bir tür- lü ince noktalarını o kadar etraflıca öğ- renmiş bulunuyordum ki, resmi doktoör mekteb talebesi kadar bu işi becerebile- ceğime inandım ve bir gece de bu bilgimi deniyecek bir tecrübeye girişmekten ken- dimi alamadım. 5 ; Bir kolün şiryanlarla veridlerinj-ayırd eden iki renk boyanın, istenildiği şekıîde renk vermediğine dikkat etmiştim. Ben bü tecrübeyi yaparak daha müsbet bir renk alabilir miyim, bir deniyeyim, de- dim, Lâzım gelen boyaları ödünç aldım. Sizin anlıyacağınız aşırdım ve mahlülü- nü kendi elimle hazırlıyarak şiryanla ve- ridleri şırınga ettim. Ertesi günü teşrih profesörü benim boyadığım nümuneyji, Üniversitede o zamana kadar yapılagelen en iyi (set) olarak ayırttı, ve: — Baylar, dedi, bu nümuneyi müzeye kaldırtacağım. Nümunesini düzelttiğim talebeyi de ismile çağırarak: — Hemen isminizi şöyle iyi bir yazile bir karta yazınız. Nümunenin üzerine ko- yalım.. dedi. Bana ©o anda Karunun hazinelerini ver- seler, daha aşağıdan alayım, altın madal- (ya taksalardı, profesörün bu teveccühü kadar vallahi billâhi: sevinmezdim. Bu bana şu hakikati göstermişti. Resmi ta- lebelerden daha iyi bir surette mesleğimi kavrıyor, derslerimde terakki gösteriyor- Burada aklınıza bir sual gelebilir, ve diyebilirsiniz ki: tazaman devam edişin nazarı dikkati cel- betmedi mi?... Şübhesiz ki etti. Fakat gerek profesör ae İT Sadanm At Bd A RAAL Hüi | — Peki ama, bu teşrih derslerine müun- kadar ehemmiyet verilirse, © kadar e- hemmiyet verdiler .Orada, durup, dört göz, dört kulak olmuş bir vâziyette pro- fesörü dinlediğime bakanlar, hattâ biraz da hayret edenler oldu ama.. bu his de çabuk silindi. Onlar beni, daha ziyade el |uşağı gibi kullanıyorlardı. Güvetleri bo- şaltmayı gazlı bezleri, pamukları kovaya noldurup atmayı bana yüklüyorlardı, Bütün bu sıkıntı, üzüntü ve işkence- lere rağmen okuyacağım, operatör olaca- Bım, insanlığa hizmet edeceğim... diyor- dum. Fakat nihayet, çıbanın başı koptu. Bir gece, gene morgda çalışıyordum. Zevkli işime o kadar dalmışım ki, o sa- atlerde bir arkadaşıma verdiğim söz, kül- Tiyen aklımdan çıkmış gitmişti, Birden, vay canına, geç kaldım, diyerek kandili söndürdüm ve hemen arkadaşımın evine koştum. Dostum doğuüm yılını kutlulu- yordu. Böyle neş'eli, kaygısız ânlarım pek azdı. Orada coşan neş'e, zevk havası bir yandan çalar gramofon, bir yandan, o gece şerefine ipekliler giyinmiş kadın- ların insanı çeken esrarlı halleri bana her şeyi unutturdu. Yerde miyim, gökte miyim.; bunu bile ayıramıyacak kadar coş turdu beni... Eğlendim, güldüm, güldürdüm.. yoru- luncaya kadar dansettim. Gece yarısından epeyce sonra yatağıma girebildim. He- men uyumuşum. ÂAradan ne kadar geç- rmişti hatırlıyamıyorum. Birden, dürtülmüşüm gibi uyandım. Rüyamda © södünç aldığım», (yani aşırdığım) dok- torluk âletlerini üzerinde çalıştığım ce- sedin yanıbaşındaki masada bıtaktığımı görmüştüm, Korkumdan soğuk soğuk ter- ler döktüm ve yatağımın içinde oturdum, Zira hakikat de bu idi. Beni ele veren bu âletleri dikkatle yıkadıktan, temizledik- ten sonra, her gece çıkarıp aldığım kilid- li dolaba koyacağım yerde, olduğu gibi | carak ukhdu_hnmh_namne İi İĞ e sanki | Geı;en hılmecemızde kazaııan 15 âkincikânun tarihli bilmecemiz- de kazananları aşağıya yazıyoruz. İs- tanbulda bulunan talihlilerin pazarte- si, perşembe günleri öğleden sonra he- diyelerini bizzat idarehanemizden al- maları lâzımdır. Taşra okuyucuları- mızin hediyeleri posta ile adreslerine gönderilir. Bir — futbol —topu Malatya lisesi 3/A dan 325 Cemal, Zarif bir çay fincanı Cağaloğlu erkek orta okulu 1/B den 99 Vedad Tükel. MUHTIRA DEFTERİ Cafaloğlu Himayeletfal sokak 1 de Hay- dar, İstanbul Çarşamba ortamekteb 345 Feh- mi Çöngevel, İstanbul erkek lisesi 3/C den 1163 Muzaffer, İstanbul erkek lisesi 4/L den Ali Türkay, Muğla üçüncü ilkmekteb 731 Orhan, Zonguldak Kozlu hesab tarlası atöl- yesi Nuri kardeşi Mürvet, Zonguldak Na - mıkkemal ilkmektebi 160 M. Güllübirdal, BSamsun Cedid mahallesi Yunusbey sokak 9 da Beyhan. ALBÜM —— (Son Posta markalı) Malatya varidat direktörü oğlu Rüknü, İz- mir Alsancak inhisarlar tütün fabrikası em- niyet İşleri âmiri Talât oğlu Safaay, Payas gümrük memurlarından Esad kızı Suna, An- talya nafıa başkâtibi Nevzad oğlu Vedad, d4â üncü mekteb 504 Mazhar, dâ üncü mek- teb — Tevfik Seymen, İstanbul 40 ncı mek - teb 93 Ziya, Bakırköy ortamekteb 345 İbra- him Özbaşaran. MUREKKEB;LI KALEM (Son Posta markalı) İstanbul 19 uncu mekteb 692 Ulvi, Anka- ra iİmalâtı harbiye tüfek kundakhanesinde All Rıza oğlu Celâdet, Antalya lisesi 4/B den Jozet Karasu, Beşiktaş 38 inci mekteb Le- man Üstar. DİŞ FIRÇASI (Son Posta markalı) Topkapı Pazar tekkesl sokak 46 da Sabiha Yurdakul, Sultanahmed Alemdar caddesi 36 da Nezahet Özdağ, İstanbul ortamekteb 148 Nuriye. Ankara Genel Kurmay matbaası mücellid Said elile Nuriye, Ankara Gazi Or- man Çiftliği 28 de A, Belge, ALÜMİNYOM BARDAK (Son Posta markalı) İstanbul 44 üncü mekteb 5/A dan Kıymet, Sultanahmed Kaplıafğası Hisar sokak 69 da Mübececel, Kasımpaşa 9 uncu mekteb Kemal CÇağman, İstanbul kız öortamekteb 129 Ne - riman, DİŞ MACUNU Ayasofya Soğuükçeşme yokuşu 6 de Muhit- tin Erkay, İstanbul Cafaloğlu Himayeletfal sokak 1 de Metin, Lâdik ilkmekteb 5 den Hayreddin Şuhedan, Ankara bölge san'at 0- külu 1/B den Kadir Gök. CEB AYNASI (Son Posta markalı) İstanbul 1 inci mekteb 3/A dan 88 Ner - €l, Ayasofya Soğükçeşme yokuşu 5 de Be - kir Terel, Lâleli Tayyare apartımanı 1/23 de Ayhan Açıkalın, Topkapı Fazlipaşa caddesi 5/1 den Haşim, Sultanahmed 4t üncü mek- teb 5/B den 17 Nadide. KOKULU SABUN (Son Posta markali) Kadirga 3 üncü mekteb Kemal Dikolcay, İstanbul erkek lisesi 3/D den 1020 M. Ziya Tuncer, İstanbul erkek lisesi 3/D den TI13 Taceddin, İzmir Karaburun Merkez okulu muallimi N. Tümkor, Ankara Gazi lisesi 2/B den 1221 Enver Ergün, Ankara Öncebeci O - zanlar sokak 13 de ÂAynur. YUVARLAK DÜNYA KALEMTRAŞ (Son Posta hatıralı) İstanbul erkek lisesi 724 Mehmed Ali, İz- tanbul erkek lisesi 62 Ahmed, Sultanahmed Kapiağası No. 1 de Nihal, İstanbul kız lişesi 7122 Şüküfe, BOYA KALEMİ Kadıköy erkek oörtamekteb 1 den Sacid, Avasofva Soğukçeşme yokuşu 5 de Naciye Erkal, İstanbul 1 inci mekteb 1/A dan İs- met. Beyazıd Camciali sokak 13 de Emine İlhan. KİTAB Yozgad İsmetpaşa ilkmekteb 80 Avni A- raslı, Diyarbakır diş döktorü Mahmud Öğel, Diyarbakır uçak alayı tamirhanesinde Be- kir oğlu Yaşar Akalın, Karabük demir çelik fabrikası haddehane kısmı kâtibi M. İş Öz- demir, Samsun Saildbey mahallesi mümessili kızı Merih, Niğde ortamekteb 1/D den İ5 Sabri Hasbay, Gazlanteb lise 860 Hâlis Er- doğan, Adapazarı ortamekteb 216 Fethi Be- zen, İzmit Akçekoca lİkmektebi &XA dan 119 Orhan, Adapazarı orttamekteb 2/A dan 600 Ayten. KART İzmir Karantine:Necatibey okulu 4 de 480 nında Maksud Süne, İzmir Kuııdası kundu- masada unutmuştuın. BV giğl g k.&ıa.hmw ÜBEİ 692 Sakıb, Beyoğlu Kumbaracılar yokuşu | Galib Altıok, Hayrebolu berber Ahmedin ya- || okulu 292 Handan, Ankara Atıfbef si 23 de Namgâr, Tekirdağ polis Hi” lu Erol Yıldırım, Kasımpaşa Nevâ * de Fikret, Nişantaşı Ihlamur Yuva Sev'an, Malatya lise 4/AÂ ”' Tözün, Amasya ortamekteb 236 ld dan Muzaffer Eken, Adana b ğ 2 den 439 İsmet Araber, Yozgad Pü seri Fahri oğlu Kemal, Elâzığ Ât mekteb 4 den 358 Nalme Şendil, 364 Kemal, İstanbul P, T. T. M man Besim oğlu Erol, İstanbul 452 Sermed Teber, Kayseri lisesi 907 Meliha, Kayseri 19 uncu piJ bölük komutanı yüzbaşı Halid kızi ğan, Beylerbeyi Çamlıca caddesi fer, Diyarbakır Fatihpaşa mahallesi Mehmedpaşa sokak 44 de Mevlüd, * iskân müdürü Nasuhi Kiılıç kızı h Taşmağaza sokak 42 de F, Şengül, * lise sınıf 1 den 851 Müzeyyen ce Cedidiye mahallesi öğretmen Uygur oğlu Kemal, Beyoğlu 35 224 Bahaeddin, Malatya lisesi 9/ÂA Cemal, Tokat 9 uncu Kor. bölük #? Feridun kızı Nesrin, Malatya 91 de Hâdi, Sarıkamış Tüm liva, müt ğeni İ. Gönül, Yozgad lisesi 4/A dan cı Altıok, Çorum kadastro postı Nafiz oğlu Nejad, Saydişehir den: Recai, Ankara İltekin meth!l vim, Merzifon ortamekteb 1/B den seyin, Tokat ortamekteb 1/D den $8 zar, Foça inhisarlarında Nazmi, * Örtmealtı sokağı 1 de Memduha, LÜF tuhafiyecl kırtasiyeci Hüseyin oğlu Muğla üçüncü okul 7T29 Doğdu Acu., RADYOÖ Bugünkü — progrs' İSTANBUL 31 Kânunusani 938 P Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi, 1250: dis. 13.05: Plâkla Türk musikisi, " telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: j 18,30: Çocuklara masal: Bayan Nine ' fından 19: Bayan İnci: Şan piyano man Trefakatile. 19,30: Memleket Malatyalı Fahri tarafından. 19,55: herleri. 20: Rıfat ve arkadaşları & 'Türk musikisi ve halk şarkıları. 20;* raporu., 20,33: Ömer Rıza tarafındal söylev. 20,45: Belma ve arkadaşları “ dan Türk musikisi ve halk şarkılâ! Âyarı). 21,15: Fasıl saz heyeti: (OS İbrahim Ali, Kanun Müammer, Hamdi, Ud Cevdet Kozan, Tanbur tin, Keman Cevdet), 21,50: Radyo 10 sil? Stüdyo orkestrası refakatile V 22,45: Ajans haberleri. 23: Plâkla 8€ ğ pera ve oöperet parçaları. 23,20: Bo lJer ve ertesi günün programı. a ANKARA 31 Kânunusani 938 P Öğle neşriyatı: | 12.30: Muhtelif plâk neşriyatı, 1250* Türk musikisi ve halk şarkıları. | li ve harici haberler, Akşam neşriyatı: 18,30: Plâk neşriyatı. 18,35> İngilimce Azime İpek. 19: Türk musikisi ve halk' ları (Makbule Çakar ve arkad Saat âyarı ve arabea neşriyat. musikisi ve halk şarkıları (Hi k arkadaşları). 20,15: Musiki konuşm N1 Bedi, 20,30: Plâkla dans m jans haberleri. 21,15: Stüdyo salon 1 - Gounod: La Rein de Saba. 2 - Carl Röbercht: Atlantis. 3 - Mendelssohn: Mosalguüe. 4 - Moüssoraky: Boris Gödöüunow 2155: Yarınki program ve İstll'—'ı Tükkâna çarpan arabâ r Şoför Hamdinin idaresindeki 2207 ralı taksi otomobili Beşiktaşdan giderken, Dereiçi'ne giden ma çıkmış, bakkal Eftalin 61 nul kânını çarpmış ve camekâni hııllf .| T. e $ z LA Nöbeltci Eczaneler . Bu gece nöbetçi olan eczanelef V dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Şerefi, Memdı.r* dülkadir), Beyazıdda: (Cemil), yada: (Teofilos), Eminönünde: V Kâzım), Eyübde: — (Hikmet : Fenerde: (Hüsameddin), Şehret (Hamdi)), Şehzadebaşında: Karagümrükte: (Fuadi, Küçüf (Hikmet Cemili, Bakırköyünde: Beyağlu cihetindekiler: 'Tünelbaşında: (Matkoviç), Yül rımda: (Vingopulo), kez), Taksimde: (Kemal, de: (Halk), Beşiktaşta; (Ali Boğaziçi, Kadıköy ve Adalarda Üsküdarda; (İskelebaşı), Sariy saf), Kadıköyünde: (Moda, M racı Emın_ustn oğlu | i, Uşa yükadıdn (Şinasi — Riıza)