Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SoVyet 290 harb t “ n « oır a | | sya Çine yeniden Ga ayyaresi göndermiş İtere ve Amerika hükümetleri Şanghay postahanesi tarafından kendilerine aid telgrafların dilmesi üzerine Japonyayı bir daha protesto ettiler wl _ İyi lt:u(M) — Reüterin Pekin - | "_'ıı_u&mrblden haber aldığına göre, —h'u liğinden Çine 600 hücum a- | i | Ve i W m:m îwîet tayyaresi gönderi! - “.ıı %&çş: İşçi ekipleri, Sovyetler âarasındaki münakalâtı ko- ni etmekted?:e" Sinkiang yollarını ta- : y İt“lyan mıntakasına YS Tüntakanm 125 (ALA.) — Beynelmilel Bna hi L İlalyan müdafaa mıntaka- at n S Röbetçi ilmış ve bombalar İ %k%h ı eri tarafından müuhafa- bulunan bir Japon iplik .K&aekapîşl önünde patlamış - Ye bir şey olmamiş ve kim hnazırı tekaüde sevkedildi se tevkif edilmemiştir. Bombaların fab rikaya mı, yoksa nöbetçilere mi atıldı- general Lukof ğı anlaşılamamıştır. Şanghaydaki tokat hâdisesi Şanghay 28 (A.A.) — 12 Sonkânun- da cereyan eden ve bir Japon nöbetçi neferinin John Allison isminde bir A- merikalıya bir tokat atmasile hasıl 0- lan hâdise hakkında fikri sorulan Ja - ponya namına söz söylemeğe salâhi - yettar bir zat şunları söylemiştir: — Nöbetçi vazifesini yapmıştır. Ja- pon nöbetçilerine itaat etmiyenler yal- nız tokat yemekle kalmazlar, bir kur - şun a yiyebilirler. Japonlar İngiliz ve Amerikan telgraflarını sansür ediyorlar B konsolosu Philips, telgrafların Japonlar tarafından sansür edilmesi yüzünden vu- kua gelen hâdiseleri Japon general kon - solosu Okamoto nezdinde üç defa tah - riri olarak protesto etmiştir. Ameftikalılar da ayni zamanda protes- toda bulunmuşlardır. Cenevrede Çin mümessilinin faaliyeti Cenevre 28 (A.A.) — İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği ve Çin mü - messilleri bugün toplanmışlardır. Çi - nin, Çin - Japon ihtilâfının müzakere- sini istediği haber verilmektedir. Brükseldeki Dokuzlar konferansı neticelerile meşgul olmak üzere Mil - letler Cemiyeti tarafından teşkil edil- len 23 ler komisyonunun' toplanması mevzuubahs değildir. P ea a O ae di d Şanghay 28 (A.A.) — İngiliz general ee İ üüt F ni ddi Sofya 28 ihof, (A.A.) — Başvekil Köse - Wmiştî“ ?Babah Kral tarafından kabul dar Kra ]' öseivanof, bir saat ka « Süra dan .K , hezdin. y de kaldıktan sonra, wrki: Sıkarken gazetecilere demiş- Pi y B. B”M’: €tmiş olan Maliye — nazırı tü B, Nikl;lo evne mıntakası direktö- Hü'kümet rof' istihlâf edecektir. Yete aa tteki kısmi değişme, niha - Mafih ç. 3 Bibi gözükmektedir. Maa - —'"khââ**hmehamm fikri, düşünce â_lâ devam eylemekte ol- indedir. Yeni hükümet öğm pacak ve ondan sonra yeni bir hükü - met teşekkül edecektir. Bulgar Adliye Nazırı da istifa etti. Sofya, 286 (A.A.) — Adliye nazıri B. Ognianof, istifa etmiştir. Gerek B. Ognianof'un halefi gerek Maliye nazı- rı B. Barof'un halefi muhtemel olarak bugün öğleden sonra resmen taayyün edecektir. Bu istifaların sebebi, bu iki nazır ile sabık harbiye nazırı general Lukof a - rasında mevcud bulunan tesanüddür. Sabık harbiye nazırı general Lukof Sölıe,_martta seçimleri ya- na şu Bay Metaksas Unan sefaretinin de böyle Malümatı olmadığını ilâve dlefap beri İk Belq:tmeh kararlaştırdık. Aklımıza d*a ; k&rşımız Üük, yaYosun “lduı.l..“h&übuığ, W mçe bida ırıı';, Yalan %&Yuha -üi'âğ';ş he qât'm 2 yı')r: Teler €tenin, «Elefteron Vima: etl; n h“hlhdu: ef Vden eleler, Sükünetin nistanda diktatörlük edild .w ığı ya tevsik etmek üzere ÂAtinaya, Sing kît&a Düumarasını verdik. Muhabe- ç Mamıştı. Bir kaç dakika a çıkan meslekdaşa Lon- Verdiği haberi tekrarla- l Şüzel bir türkçe — ve bir eda ile bize aynen ni“dim, yalan! Kat'iyyen standa ne ilân edilmiş »ne de her hangi başka îây yolunda ve tam bir S;e:flalmz bir kaç eski parti Tere sürgün edilmişler- B (A'A') — Atina ajansı bil- — Mal Beyan.'! Memleketi i — Temlay ' Onamer eti isyana teşvik : Ser dağıtmak süretile ini ihlâle teşeb - tekaüde sevkedilmiştir. di 6664 4A GA at F Atatürk bir deniz Eu Sabahki [—[ Gaze'elerde —« Gördüğümüz Fikirler Cumhuriyet — Yunus Nadi bugünkü baş- makalesine Suriyenin meselesi başkadır, bü- yüktür ve çok ehemmiyetlidir serlevhasını koymuşltur. Makalede Suriyenin gözleri Ha- tay davasına çevriltilerek ona hakiki da- vası olan istiklâl davasının unutturulduğu, Buriye efkârı umumiyesinin muvakkat bir müddet, için aldatıldığı, Suriyelilerin Türk- lere düşman edilmek istenildiği anlatılmak- ta ve halbuki bizim çok samimi olarak Bu- riye istiklâli tarafdarı ve Suriye dostu ol- duüğumuz tebarüz ettirilmektedir. Makalede Hatay davasiının Milletler Ce- miyetinde ahdi vaziyetlere uygun — olarak hallinin Suriyelileri aslâ mutazarrır etmi- yeceği — Suriyenin asıl işi olan istiklâl mu- kadderatının pürüssüz bir bütünlükle halli işinin de bizi çok sevindireceği yazılmakta- dir. * 'Tan — Ahmed Emin Yalman Belçika baş- vekili Van Zeeland dünya iktisadiyatını dü- zeltmek için gösterdiği çarelerf mevzuu bah- sederek demektedir ki: «Dünya yüzünde umumi bir hüsnü niyet ve barış sevgisi uyanıncaya kadar başvuru- labilecek yegâne çare, küskünlüğü arttıra- cak hereketlerden uzak durmak, diğer ta- ırvfı yumuşatmak için elden geleni yapmak ve anlaşma kapılarını, karşı tarafın izzeti nefis fedakârlığı yapmadan girebileceği şe- kilde dalma açık tutmaktır. » Bükreşten dönen Rumen sefiri söylüyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) — Majeste kral Carol ve başvekil B. Goga tarafından ayrı ayrı kabul edi! - Gezintisi yaptılar Reisicumhur Atatürk dün Yalova sahillerinde Acar motörüle bir deniz gezintisi — yapmışlardır. Orgeneral Fahreddin Altay Yalovaya giderek Atatürke tazimlerini arzetmiştir. Fransa İ »giltereden 50 milyon İngiliz lirası borç istiyor Londrada çıkan Sunday Chronicle 'dim ve benden istenilen bütün izahatı verdim. ' Sizi kat'iyetle temin ederim ki; gerek kral, gerek başvekil Balkan Antantı Pak- 'tına tamamen bağlı kalmıya azmetmiş Wbulunuyorlar. Mazide oldu'gg gibi, istik- balde de, Romanyanım siyaseti Balkan Antantı mihveri etrafında inkişaf ede - cek ve bu. mihverden kat'iyyen inhirat etmiyecektir.> Diğer taraftan, en salâhiyettar bir membadan öğrendiğimize göre Romanya başvekili B. Goga, bazı gazetelerin ileri sürdüğü tahminler hilâfına olarak, bü- tün arzusuna rağmen önümüzdeki düört, gazetesinin siyasi muhabirine göre ye- ni Fransız kabinesi, İngiltereden 50 milyon İngiliz liralık bir istikraz ak - dedecektir. Bu para verilmeden önce, İngiltere — bankası müdürü, maliye nazırı ile görüşecektir. Bununla be - raber, Fransaya bu paranın verilmesi gecikmiyeceği tahmin edilmektedir. Teklif tasavvuru İngiltere banka - sına gelmiş bulunmaktadır. Para hu- sust bankalardan temin edilerek, bu suretle halka yük olunmamıya çalışıla- landır büs eyliyen bazı sabık siyasiler hak - kında hükümetin aldığı kararları tas - vib eylemektedir. Gazeteler, baş ma - mıyan boş sanmak yanlı çekinmemişlerdir. ucuz'ayacak korunma komisyonu teşkil mümessil, İktis Komisyon hay etrafında ilk projeleri temin edilecektir. değiştirilecek Ankara 28 (Hususi) — 1918 dahili is tikraz tahvillerinin 1938 ikramiyeli tah kalelerinde, bu temizleme işine devam olunmasını istemekte ve bu eski siya - set müflislerinin, hiç bir esasa dayan- tenkidlerde bulunmak su - retile sükün ve itimad içinde yaşayan milletin şimdiden semerelerini görmek de olduğu faaliyeti kapatabileceklerini ş zehabına kapıldıklarını tebarüz ettirmektedir. Arzularını ye - rine getirebilmek için bu adamlar, ko- münistler ile dahi işbirliği yapmaktan Şeker ve kömür de Ankara 28 — İktısad Vekâletinde milit edilmiştir. Bu komisyonda bütün Vekâletlerden bir ad Vekâleti umum mü- dürleri ve mütehassısları bulunacaktır. atı ucuzlatmak meselesi hazırlıyacaklır. Şimdi kömürün ve şekerin u_cuzlatılması için tedkikat yapılmaktadır. İlk hesablar her iki maddenin de ucuzlatılması müm- kün olduğunu meydana çıkarmıştır. İcab ederse bu maddelerin haricten idhali de Eski istikraz tahvilleri yenilerile caktır. Karşılığı altın olarak tediye edile - cek olan bu borca Fransa — hükümeti, ya Fransız gümrüklerini veyahud da demiryolları gelirini karşılık göstere - cektir. Prens Seyfettirin mirası Mısır kral ailesine aid kanunıaara göre geçenlerde vefat eden prens Seyfeddinin mirasından prensin annesı prenseses Nevcivana 300 milyon frank, hemşiresi prenses Şivekâra 500 milyon frank, iki yeğenine de ikişer yüz milyon fran miras düşmekte, zevcesi bayan Ülviyeye bir şey verilmemektedir. Kahireye gitmiş olan prensin zevcesi bayan Ülviye Mısır mah- kemelerinde bir dava açmıştır. Muhake- mede prensin mirasçıları bayan Ülviye- nin mirastan bir şey alamıyacağını, Miısir kanunlarının bu izdivacı tanımadığını iddia etmişler, bayan Ülviyenin vekil. de Türk kanunlarının bu izdivacı tanıdığını bildirmiştir. Miırascı vekilleri prensha Mısır tebaası olduğunu, vaziyetin Miısır kanunlarına göre tedkiki icab ettiğini söylemişlerdir. Muhakeme devam etmek- tedir. Verilecek karar beynelmilel hu- kukçuluk âlemini alâkadar elmektedir. D”n geceki yangın Dün gece saat 24,24 de Aksaray Horhor caddesi, Bayan Saimeye ald olup Akay memurlarından Süreyyanın ikamet etliği 94 numaralı evde yangın çÇıkmıştır. Der- hal yetişen itfaiye, binanın çatısı yandığı halde yangını söndürmeğe muvaflak ol- muştuür. Yangın söba borusundan çıkan kıvılcımlar yüzünden vukua gelmiştir. dahili istikraz tahvillerile mübadelesine dair kanun, Resmi Gazetede neşredile - | villerile, 1933 Türk borcu tahvil lerinin de - * K OA d,7 « beş ay içinde Ankarayı ziyaret edemi - yecâktîr. Bunun da sebebi, yakında Ro- manyada yapılacak olan yeni meb'usan ıntihabıdır. Gerek bu intihabat esnasında, gerek sonra, başvekilin Bükreşde bulunmasını icab ettiren bir çok işler mevcud olduğu anlaşılmaktadır. Dün akşamki ekspresle Ankaraya ha - reket eden B. Telemac, Balkan AÂntantı konseyi toplantısına iştirak edecek olan Rumen hariciye nazırı B. Miçesko'yu kar- şılamak üzere, şubatın 12 sinde tekrar şehrimize gelecektir. Hatayda çalışan memurlar Haleb 28 (Hususi) Hatayda çalışan me- murların mikdarı 442 dir. Bunun ancak 72 si Türktür. Geriye kalan 3665 sı gayri - türk, 120 si Hatayda doğmamış unsurlar- © Milletler Cemiyeti ve intizar siyaseti Yazan: Selim Ragıp Emeç 3) ir hayli yüklü bir ruzname ile bu. 5) gefaki mesaisine başlıyan Millet- — ler Cemiyeti, Fransa ile İngilterenin bu — kurum lehinde takındıkları sarih vaziyete | ten ötürü, beklenen sendeleme ârâzını göstermeksizin ayakta durmakta devam — edebiliyor. Her iki memleketin görüşle l rine tercüman olan devlet adamları, biq'_' parça da hayret uyandıran bir ısrarla kolektif emniyet siyasetinden ayrılmı - yacaklarını söylemekten çekinmediler. İngiltere, kim çekilirse çekilsin, cemiyet, yaşıyacaktır, dedi, Fransa da, ayni şe » kilde idarei kelâm etmekle beraber İn < — giltereden bir parça daha ileri giderek:- ş cemiyete karşı olan vecibelerini yerine — getirmekten çekinmiyeceğini ilân etti. — Bundan şu mana çıkıyor ki, olup bitenm hâdiselere, vukuatın her gün bir parça daha genişliyen endişe verici seyrine — rağmen her iki memleket de Milletler Cemiyetinin atisinden ümidlerini kesmiş değillerdir. y Fakat, şunu ehemmiyetle kaydetmek — iâzımdır ki yalnız Fransa ile İngiltere- nin Milletler Cemiyetine karşı ümid bes- lemeleri ile iş halledilmiş olamaz. Bu kurumu meydana getiren ve büyük bir kalabalık teşkil eden nisbeten zayıf dev- letlerin noktai nazarlarının da, davada büyük bir rol ve ehemmiyeti vardır. A- caba Fransa ile İngiltere, Milletler Ce- miyetine karşı her gün bir parça daha- azalan bu itimadı nasıl iade edebilecek. lerdir? Burası henüz anlaşılmış değildir. Fakat İsveç gibi, Norveç, ve Danimarka gibi ötedenberi sulh siyasetine şiddetli bağlı bulunan bazı ikinci derecede şi - mal devletlerinin dahi Milletler Cemi - yetine olan emniyetlerini kaybetmiye başladıklarını ve bu emniyeti, kendi a- — ralarında yapmıya teşebbüs ettikleri as- — keri ittifaklarla istihlâf etmek karar ve j teşebbüsünde bulunduklarını görmeleri, acaba ne gibi bir tesir hâsıl etmektedir. Bir kısım Avrupa matbuatına bakılacak olursa henüz Milletler Cemiyetinden mutlak surette ümid kesmek zamanı gel- miş değildir. Bunun için bir parça daha beklemek ve meselâ, hiç olmazsa ilkb ; harı bulmak lâzımdır. O zaman, İspanya' harekâtı kızışacak, Çinde yeni yeni © vukuat olacak, İtalya ile Almanya, orta Avrupada bir takım emrivakiler yarat - mıya teşebbüs edeceklerdir. : Milletler Cemiyetini tutan ve onun âtin sinden şüphe etmediklerini ilân etmek - ten çekinmiyen İngiltere gibi, Fransa ve Amerika gibi demokrasilerin o zaman beklenen mukabeleleri kendinı göstere « cektir. Bu sebeble ve şimdiden acele edip ümidsizliğe düşmek doğru değildir. ' Bu matbuatın, bir çok defa olduğu £ bi bu defa da tavsiye ettikleri sabır ilâ-' cının binnetice, beklenen şifakâr OB âandır. (Devamı 11 inci sayfada) -— Sabahtan Sabaha: Nazariyenin iflâsı mızın müessir neticelerine varmış larına girer. lâk fazilet değildir» derler. İçinde hdırlardır. Fakat ne çare ki hayat mek ihtiyacı vardır. Fikir?> ve ha larında kendi kendini boğmuştur. yete intikal etmiştir. Hâdiseler, h ren, ahlâkan bozmuştur. Bu zayıf vazifesini üzerlerine alanlar elbet mecburdurlar. Nazariyecilerin kitabı mukaddes İrek mer'iyete girdi. öke Tükeülelür v k& Terbiye sisteminin değiştirilmesi üzerinde ısrarla devam eden neşriyati- mizin sakatlığını anladıktan sonra çaresini bulmak güç değildir. Münaka- şalar durur. Dedikodular unutulur ve nihayet iş resmi şekillerde tatbik yo! : Fakat bu davayı kesip atarken gene eski sistem nazariyeciliğe, ahlâkçılı- ğa düşmekten çekinmeliyız. Her şeyden evvel kabul etmeliyiz ki kültür şi de bugün büyük mikyasta ve radikal şekillerde halledilen: milli davalardan biridir. Bugünün hayatında ferd için değil, cemiyet için konuşmak zarurtli vardir. En yeni rejimlerin kabul ettikleri sistem budur. Kültür davasını ma: zariyeler içinde boğulan pedagoklara bırakırsak davanın esasını baltalamış oluruz. Onlar gerçi işi ilimi, ruhi ccbhelerinden tutarlar. Bize ilâhi lâmalar, Turani filozoflar gibi faziletten bahsederler, «Tehdid üzerine müstenid de tıkanıp kalmaktan menediyor. Realitenin katı çehresini görmüiyen zam nın zehir gibi sillesini yemekten kurtulamaz. Bugün cemiyetleri, kütleleri bir avuç içinde müdafaaya ve hücuma elverişli halde bulundurmak için sik bir disiplin tatbik etmek ve ferdleri de bu hamurun çeşnisine göre yetişti a âlimanedir, fakat ne çare ki ihtiyaç ve hakiket ilmi nazariyeleri iflâs etli- ren bir sür'at ve heybetle gelip çalıyar. : bulunuyoruz. Tahsil ve terbiye usulleri- L li yetiştikleri nazariyat dünyasına göre hak- im bugünkü akışı bizi ilmi nazariyeler için. rekette hürriyet, ihtilâl Parisinin kaldirıme Ferdin _fikrî, hattâ mesleki hakları ce" arbler Âdemle Havva neslini ruhar, * ." D e V*. cemiyeti çetin mücadelelere ' hazırlamak te terbiye işlerini de inzibat altına almağa. mezamirine benzer vâz ve nasihatleri gör Bürhan Cahid