SON POSTA İngilterenin siyaseti Nereye gidiyor ? — Yazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayjada) riyat, sebeb olarak, şu sıralarda harici» ye işlerinin fevkalâde ağır ve çok ol - duğunu bildirmekde ve bunun için de Van Sittard'ın ihtısasından kabinenin | istifade etmesi düşünüldüğünü ileri sür mektedir. Mademki, hariciye işleri bu Resımlı Makale: kadar çok ve ağırdır; şu halde, neden ! dolayı Hariciye Nazırı istirahate gidi - yor? Yalnız bu susl, İngiliz hariciye -| sindeki tini göstermeğe kifayet eder. Üçüncü bir hâdise olmak üzere de, dünya matbuatı şu noktaya dikkat e - diyor: Hariciye Nazırı Eden, herhangi bir sebeble, vazifesi başından uzaklaş- | mıişsa, şimdiye kadar, kendisine daima Lord Halifax vekâlet etmişti, Bu defa, | bu vekâlet vazifesini bizzat Başvekil Üzerine almıştır. Şu halde elbet bunun da bir mânası olmak icab eder. * Bu değişmenin ehemmiyetini gös - 1dren hâdiselerden biri de, İngiliz ga- zetelerinin bu bahis üzerindeki neşri - yatıdır. Gazetelerin bu mesele Mkındzkı mütaleaları o kadar muhtelif ve o ka - dar birbirine zıddır ki bu neşriyata ba- karak herhangi bir vazıh fikir edinme- | gcımhnolıma.'lîmısegumbule- beddül tam yerindedir ve maksad yeni bir siyaset tecrübesidir. Ancak, Times tecrübe edilecek siyasetin ne olduğunu söylemeksizin, harici siyaset İngiltere için hiç bir zaman bugünkü kadar mühim olmadığını kayd ile iktifa ediyor. Daliy Herald, Van Sittard değişme- sinin, İngiliz hariciyesinde yapılacak çok esaslı ıslahatın bir başlangıcı oldu- ğu fikrindedir. Bu gazeteye göre, İngi-| liz hariciyesinin cihazı da, metodları da eskimiştir, bunları değiştirmek lâzım D dır. News Chronicle gazetesi, bizce, bu | değişme hakkında en güzel izahı bul - Mmuştur: «Mistik bir değişme» diyor. İn sanların izah edemedikleri şeylere ver- dikleri bu isim, bu meseleyi en iyi izah eden bir kelime olur. Daily Mail'e gelince, o da Van Sit - tard'ın Amerikaya bir sefir olarak gön- derileceğini haber vermekte ve bu su - retle değişmenin «kabineye mütehassıs bir müşavir teminir tarzındaki resmi izahın yerinde olmadığını söylemektedir. Bütün bu matbuat neşriyatına baka - Tak hükmedebilitiz ki İngiliz hariciye- Bindeki bu değişmenin mânasımı anla - ma bakımından İngiliz matbuatı da bi-; zim kadar hayrettedir ve değişmenin bütün sırrı, ancak Chamberlain ile bir- kaç İngiliz nazırının kafalarında gizli kalmaktadır. * Deniliyar ki, İngiliz hükümeti, Av - rupada geniş mikyasda bir sülh kası yapmak fikrindedir. Belki, Van Sittard'ın bütün siyaseti, İngiliz - Fran sız dostluğu üzerine kurulmuş bulun - duğuna göre onun hariciyeden uzak - laştırılması acaba bu siyaset yerine baş ka bir dostluk siyaset) (-iİrmek fikri: şı — göslerilen n bir mânası olmak jcab edebilir mi? Bunlar haklı olarak batıra gelebilecek suallerdir; fakat, ne bu suallere, ne de buna benzer daha bir çoklarına muayyen hir cevab bulmaya jmkân yoktur. Şu dakikada söylenebilecek söz şu- dur: İngilterenin içine düşmüş olduğu müşkülât, bu devletin pek çoktanberi tanıdığı müşkülât derecelerinin çok üs tündedir. Bugüne kadar işleri sürükle- yip götürmeğe çalıştı; fakat, şimdi gö- rüyor ki işler kendisini sürüklemekte - Cır. Dünyada olup- biten hâdiselerin kuvveti, diplamatların ve siyasetlerin Ftün maharet ve marifetlerini czebi- —ek derecede büyüktür. İngiltere, şimdi dünya tarihinin yeni bir tekâ - mül safhasında bu kuvvetlerle karşı| karşıyadır. İşin bütün ehmmıvetıne Böre esaslı tedbirler almak lâzım gel - diğine İngiliz siyaseti artık hükmetmiş bulunz yor ve bu kararları da alacaktır. Bu kararlar nedir? Ne olacaktır? Ne gibi tesirler yapacak ve ne gibi hâ- diseler racak? Ba süallere cevab verrm:pu çahş:'my.ı.ırr.. çunku mesele işlerinin , değişmenin büyük ehemmiye - ' 60 dakikadan ibaret bir saat, 24 saatten ibaret l 365 günden ibaret bir sene ... İnsana genç ve ihtiyar olduğuna göre arzeder. Genç için bir sümüklüböcek kad. l bir tazı kadar sür'atli geçer.. SOZ ARASIN Kuvvet rekorunu Kıran kücük bebek l | | Bu bebek 17 günlüktür. Buna rağ - jen, babasının avucunda oturabilmek-| tedir, Bilindiği gibi çocuklar altı aylık oluncaya kadar ne başlarını, ne de vü- cüdlerini doğru dürüst tutamazlar. Dünyanın en kuvvetli çocuğu diye a| mılan bebek, ana sütü Je doymamakta, başka yemeklerle de beslenmektedir. Kocasını hapisden kurtaran| * kadın Amele Cemiyeli âzasından birine ta- arruz suçile 15 gün hapse mahküm edi- len ameleden biri, tevkifhaneye doğru götürülürken, kapıda bekleyen karısı atılarak, kocasını öpmüş. Bunu — gören hâkim, kadını salona çağırmış: — Kocanız ne biçim bir adamdır, di- ye sormuş. | — Çak iyi, merhametli, uysal bir in- | Wlsandır. Bir daha böyle bir harekette | bulunmıyacağına eminim, deyince ame lenin cezasını affetmiştir. Karı koca, neş'e ile evlerine — dön - müşlerdir, I4 yaşında olduğu halde 9 hayat kurtaran çocuk 17 yaşlarında bulunan bir İngiliz ço- cuğu değme yüzücülere taş çıkartacak kadar iyi yüzmektedir. Bu mahareti sayesinde şimdiye kadar dokuz çocuğu boğulmaktan kurtarmıştır. 9 yaşlarında iken, bir gün kız karde- şile denize gitmiş, nasıl olmuş - ise ol - muş, kardeşinin boğulmakta olduğunu görünce hemen seğirterek kızcağızı sa- hile getirmiştir. Bir keresinde de 15 da kika içinde bir kız çocuğile, bir erkek çocuğu, muhakkak ölümden — kurtar - mıştır. Ş riz: Çok yakında çok yeni şeyler işite - ceğiz. Muhittin Birgen İSTER İNAN, Dün tramvayla Şişhane yokuşundan çıkıyorduk. Yaya | çıkıştılar, seyir halinde bulunan tramvaya atlamanın veya tramvaydan inmenin yasak olduğunu hatırlatmak istediler. Fakat adam aldırmadı: — O, sizin dediğiniz iki ay evveldi, geçti, cevabını verdi. İSTER İNANMA! İSTER kaldırımından bir genç tramvaya saldırdı, güç halle par - maklığa tutundu. Bir elile de kapıyı açmıya çalışıyordu. Az (| kaldı düşecekti. Tuttular, güç halle içeriye girdi. Hâdiseyi seyredenler ihtiyatsız genç hesabına korku geçirmişlerdi, | BE Önüne geçilemiyen sür'at.. HTIYARA ” bir gün, Gençlik ebedi değildir. Hayatımızdan eksilen her daki- ka, her saat, her gün ve her sene genci ihtiyara, ihitiyarı moe- iki türlü manzara ar ağır, ihtiyar içm — kadar manasızsa, )usıxdlr | HERGON BİR FIKAA | Iğmdi cevab vereceğim Üzerine çok dava almış olan meşhur bir avukat, müvekkillerinin dosyala. TIRı uzun uzadıya tedkik edecek vak- ti olmadığı için dosyalara şöyle bir göz yezdirdikten sonra Mmahkemeye girerdi. Bir gün gene mahkemeye gir- meden iki dakika evvel kâtibinin ken- disine uzattığı dava evrakın nısnra gözden geçirmişti. Mahkemede kuv- vetli bir mildafaa yaptı. Faka: müda- feayı vitirmek üzere iken külibi, ku- lağına: Ne yaptınız, dedi, siz hasım tara- hi müdafoa ettiniz, Avukut hâökime döndü ve sörüne devam ettli: — Şu ana kadar hasım tarafın mü- dafaa sadedinde söyiiyebilecekleri her şeyi söylemiş bulunuyorum. Şimdi bütün bunlara karşı müvekkilim na- mana cevab vereceğim. Bütün oyuncuları ilıiz Olan futbol takımı Danimarkanın Ham gehri, Tolstrup futbol takımile iftihar etmektedir. Bu ta- kım altısı ikiz olan on bir Tolstrup kar- Geşlerden müteşekkildir. Kardeşlerin en büyüğü bugün 20 yaşındadır. Bunu 19 ve 18 yaşındaki fkizler takib etmekte, bun- lardan sonra da 17, 16 ve 15 yaşında üç çift ikizler gelmektedir. Tam teşel xkuhı olan bu takımdan birisi herhangi bir rette oyuna iştirak edemiyecek nlurıi ©- nun yerini 12 yaşında bulunan ve her hatta oynamağı bilen diğer bir kardeş al- maktadır. Bu en küçük kardeş hergün ik; saat büyüklerin ayakkabılarını tamir etmekle meşgul olmaktadır. Tolstrup futbol takıma civardaki şehi lerin bütün takımlarile yaplığı —m galib gelmiştir. Ayaksız adam yeni bir yüzme rekoru yaptı Meşhur ayaksız yüzücü Jibelman, Hudson ırmağında 48 saat mütemadi- yen yüzerek evvelce tesis ettiği kendi rekorunu kırmıştır. Ayaksız yüzücü bu müddet zarfında Albani şehrinden Nevyorka gelmiştir. Aradaki mesafe 145 mildi. Ayâksız yegâne yüzücü olan, Jibelman ayakların yüzmek için bü- yük bir mania olduğunu söylemekte- dir. İki ayağını Şikagoda bir otomobil kazasında kaybeden bu maruf yüzücü İSTER İ İNAN, rara yaklaştırır. Bu öyle bir gidiştir ki önüne geçilemez. Zamanın ağır geçtiği zehabında bulunan gencin acelesi ne telâşa kapılan — ihtiyarınki de o kadar A Prens Strahembera Kızak safasında İaü. Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı Eğe ovalarından sular çekiliyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) Manisa, Muradiye ve Akhisar arasındi bazı köyler halkı dün geceyi u,kusuıs" çirmişlerdir. Fakat ıı.lu çekilmekte, hit yolcular Gedizde beş kişilik bir ailenil |evinde, uykuda olduğu sırada, suların hü* |cumuna maruz kalan evin yıkıldığımı, 8# leden haber olmadığını bildirdiler. Vak * tin gecikmiş olmasına rağımen Manlsa V# lisi döktor Lütfi Kırdarı telefonda bül * dum. Son Posta adına izahat vel Tica ettim. Vali şunları söyledi: «— Şu dakikaya kadar su basan köj” ler mıntakasında bir kişi boğulmuş, Ct* sedi henüz bulunmamıştır. Gediz taşmıi$” tır, Salihlide Karapınar kövü eski ve y&t ni Harmandalı köylerini sular ihata —a | Mistir. Alınan önleme tedbirlerile tehli * —H . |kenin önüne geçildiğini tahmin ederim- Kızılay yardıma muhtaç olanları himd* ye için «hazırol» vaziyetindedir. Beş k” şilik bir ailenin boğulduğu hakkında he* nüz vilâyete rapor gelmemiştir. Bu habe rin yanlış olduğunu sanıyorum.» İzmir 7 (Hususi) — Tirede soğuklaf” dan Ahrned adında bir köylü donarak ÖH | İzmir 7 (Hususi) — Celâl yardımcı kâr Prens Strahemberg, eskiden bir ar- n yeni karısile St Moritz'de kı - Onunla evlenmek uğrunda, her ça- reye başvuran ve her şeyi feda eden 'Pmn:, «Nles'udum, gok mes'udum!» de- mektedir. Bosnada birköylü bir ayıy$ daöa etti Bosnada Filipoviç isminde bir köylü, mahsulüne büyük hasarat yapan bir ayı ile yavrularını öldürmek için hükümet - ten müsaade istemiş. Hükümet bu mü - saadeyi vermedikten başka kendisine son avlanmak kanunu mucibince ayı öl- dürmenin hapis cezasını müstelzim ol - duğunu da resmen ve tahriren olarak bil- dirmiştir. Bu tebliği alan Filipoviç hemen hükü- met aleyhine bir zarar ve ziyan davası açmıştır. Köylü bu davasında ayıyı hi -| eden ve öldürülmesini meneden | ma hükümetin bittabi ika edeceği zararı da lazmine mecbur olduğunu iddia etmek - tedir. Filipoviç hükümete karşı açtığı bu davadan başka eyedi yüz vagon mısır buğdayını telef eden bir ayı ile iki yavru- sunun yakalanıp mahkemeye getirilmesi talebile ayı ile yavruları aleyhine dahi diğer bir dava daha açmıştır. Bu davaların ne netice vereceği henüz belli değilse de Bosna müddâelumumisini daha şimdiden ciddi surette işgal ettiği görülmektedir. ayakları kesildikten dört sene sonra bir gün bir kanal kenarında dururken tanımadığı birisi kendisini suya atın- ca ayaksız alduğu halde ellerini hare- ket ettirmekle pek güzel hattâ eski- sinden çok iyi yüzmekte olduğunu gör- müştü. Bunun üzerine iştirak ettiği bütün yüzme müsabakalarında birinci çıkmıştır. Jibelman yüzerken rahat ra- hat sigara içmektedir. NANMA! nalının etrafındaki sedlerin yıkılmasil€ sular kanala hücum etmiştir. Subaşı, Nâ” me, Tulum köylerinin tehlikeye gi üzerine bir jandarma komulanı üç *Ö “alkını vazife başına davet etmiştir. KÖY* T civarına muvakkat sedler — kuruldi Sabaha kadar çalışılarak tehlikenin önü alındı. Mahmudlu civarındaki tarihi köP- Tü suların hücumile çöktü. Ödemiş yolun” 'da bir yarık hâsıl oldu. Rahmanlar köp! sü sakatlandı. Almanya Portekizle İttifak yapıyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) Alman harbiye nazırı inareşal von! Blombergin 200 erkânıharb subayile yap”' tığı bir tedkik ziyaretinden sonra, Hit * ler, Almanya ile Portekiz arasında bif anlaşma projesi hazırlamıştır. Bu muâ * hede aktedildiği takdirde, Almanya As0f adalarını hava ve denizaltı gemileri ÜS leri için kullanabilecektir. Hitler, Almanyanın Afrikadaki — eskl kölonilerini taleb etmek huzusunda dü Portekiz hükümetini kandırabileceğ ummaktadır. Asor adaları Atlas Okyanusunun hâ * kim bir mevkiinde bulunmaktadır. B suretle Alman hava ve denizaltı fi'olaff Cebelüttarıklan geçen, cenubi Afrikayf Biden ve yahud da Cape yolile Uzakşarkf ulaşabilecek olan İngiliz gemilerine ict” bında müdahale edebilecektir, Asör adaları, stratejik vaziyellerinü’ masda, beynelmilel kablo merkezi ol * mak bakımından da büyük bir ehemmi | arzetmektedi. ı da transatlântik hat seferleri i bir bağ teşkil edefı Hitflerin riyasetindeki bir meclişte mâf | reşal Blomberg, bu adalardaki limanla * rın ne süretle denizaltı gemilerile haVt filoları için üs yapılabileceğini hazırla * nan plânlar üzerinde izah etmiştir. Bu manidar ziyaretten sonra Portekif hükümeti, İngiliz erkânıharbiyesile Kkör rarlaştırmış olduğu konuşmayı geri bir* ııxmışv.u- Bu geri bırakış, Portekizin, İl* İyı Almanya ile ittifak yâf nü göstermektedir. 1356 1 « Küsum - 1938 Retmi sens 62 BASAK s n u| s|« Yadaı s.| D ı | 37 14 | 35 GÖNEŞ | D 21 Zilkade ” 6 Üğle izindüi S İDİSİDİSİD / 24 | 9ij «T( ö |au | |e 2 Akşam &. &. $8