“Evlendim, çiftçi oldum! Jackie Coogan evlendikten sonra sinemayı kat'i olara Hollywood'un en güzel ve en körpe yıldı terketti ve bir çiftliğe çekilerek çiftçiliğe başladı 3 zi addedilip geçenlerde Jackie Coogan'ın karın olar Betty Grable bir filminde Sessiz sinema zamanında een küçük ve en meşhur san'atkâr» namımı kazanmış elan Jackie Coogan bugün sinema haya- tından tamamile çekilmiş bulunmaktadır. Geçenlerde genç san'atkârlardan Betiy Grable ile evlenmiş olan Jackie bir çift- lik satın almış ve oraya çekilmiştir. Ha- yatı hakkında bir Amerikan me bir makale asına ibas yazmıştır. Bunu ayne eyli uz. inema cidden çok güzel bir şeydir. Fakat şimdi sinemada <«yer edinmek» hayli güç bir keyfiyettir: İnad edip dur- mak abesltir. ârın bir devresi vardır. Benim devrem gelip geçmiştir. Sinemada bir tecrübe daha yapmak istiyorum, fa- kal üç sene kadar sonra... Her bir san'a Şimdiki halde kendimi zevceme vak. fettim. Çiftçiliğe de başladım. Benim için yeni iki hayat başladı demektir. Biraz o hayatın zevkini süreceğim. Karım kırlar- da büyümüştür, benden . ziyade, o İşlere | alışıktır. Elinden de geliyor. Yeni haya- tım şimdilik bana hoş görünmektedir. Sonuna kadar devam etmesini temenni ediyorum. Şimdi yirmi iki yaşındayım. On altı sene dürmadan çalıştım, diğer adamlar gibi yaşamadım. Onlar gençliklerinde eğ- lenirler. İhtiyarlıklarında çalışırlar,. Ben küçük yaştanberi çalıştım, şimd; istira- hat hakkımdır... Satın aldığım çiftlik San-Fernando ci- varındadır, hayli büyüktür, şimendifer civardan geçer. Şimendifer kumpanyası çiftliğimin önünde bir tevakkuf lli İ Betty Grable makyaj yaparken tesis etti. Çiftliğimin yumurta, tavuk, süt gibi yetiştirmekte olduğu mallar mühim bir yekfina balij oluyor. Evimiz büyük- tür ve herkese açıktır. Tarlaları 25 hek- tardır. Ceviz ve fındik ağaçlarından mü- rekkeb zengin bir ormanı bile vardır. O kadar rahat bir şey imiş ki çiftçilik... Doğrusu bu hayat çok zevkime gidiyor. Çiftliğimin varidatını çoğaltmıya gayre! edeceğim. Sinema san'atkârlığından çift- çi hayatına geçmek kolay olmadı, fakat azmim sayesinde bunu da başardım. ve bunda sebi deceğim...> Amerikayı tesh ir eden bir çift Son zamanlarda Loçetta Young ve 'Ty Aenilen çit Birlikte çevirdikleri film tadır. Yukarıdaki resim, bu iki artisti göstermektedir. ron Power çifti Amerikada en çok be- ler çok büyük bir rağbetle karşılanmak- son çevirdikleri «İkinci Balayı» filminde Serseriler arasında Serseri söyledi: — Sigara bana dokunuyor. — Ne hissediyorsun?. — Belim ağrıyor. 995999 — İzmarit toplamak için faz- la eğiliyorum da. n Telefonda Telefon çaldı. Kadın açtı: — Sen misin kocacığım.. işin mi var? Geç mi kalacaksın?.. İ- nanmam. Yoksa içki mi içiyor. sun?, İçmiyor musun? Hah de bakayım. olsaydı Ç U l — Ne güzel resim, karınız mı? — Karımın resmi ama, maatteessüf karıma benzemiyor. Bir daha sefere ine çiçek getirdi: bu Genç erkek, sev, — Benim size si çiçekler söyliyecek Genç kız çiçekleri aldı: — Bir daha sefere de sizin söyliyeme- diklerinizi bir pırlanta yüzüğe söyletiniz olmaz mı? yliyemediklerim lerdir. e Dilenci Dilenci kadın elini uzattı: — Kocam ölmeseydi, ben böyle avuy açıp dilenmezdim. Sordular: — Kocan ne iş yapardı? — Dilenirdi. e ç âğ Kayak muallimi — Olmadı, köşeye gelince döneceksiniz demiştim. Bilmiyorum &yü. yeni hizmetçisine sordu: — Buradan evvel çalıştığın — evlerde bayla bayan geceleri sokağa — çıkarlat mıydı? ilmiyorum bayan, ben sabahleyin girerim, ikindi vakti kaçarım. e Mahkemede — Şimdiye kadar otamabilinle altı kişi çiğnemişsin? — Hayır bay hâkim, altı kişi sayılmaz, beş kişidir.. çünkü birini iki defa çiğne- n | . Ş) İkine'kânun 4 — Gene iş başladı. Bari tati! bir ikt gün daha farla da biraz daha dinlenseydik.. Antika ve anlikacı Yaşlı kadın söyledi: — Zengin bir antikacı beni yalnız aşkından şübheleniyorum. — Antikacı mı, dediniz.. sizi gördü mü? Gördüyse muhakkak âşık olmuştur. e Gıdak gıdak — Yumurtanın sesi açtığına emin mt gin? — Tabif eminim; tavuklara baksana yumurtlar yumurtlamaz; sesleri açılır.. gıdak gıdak diye bağırırlar, Borc — Benden bore olarak aldığın beş li- rayı dört defadır geri istiyorum, ver- miyorsun.. Bir de benim halimi düşünsene, ben senden o beş lirayı bore almak için tam oön defa, «Bana beş lira borc verir misin?» demiştim , istiyor.. r'riw_. ".'W_ | İ — Dün salonunuzda mühendiş mek- tebinin çayı vardı değil mi? — Nereden anladınız? Seyyah Hapishane müdürü yeni gelen mahkü. , Ma döndü: — Burada herkes bir iş yapmalıdır, dışarıda ne iş yapardın, burada da ayni işi yaparsın.. — Peki bayım.. demek serbestim., — Ne münasehet.. — Ben seyyahtım. b O da öyle Bir şairin şiirini okudular: — Nasıl buldunuz? Biri fikrini söyledi: — Benim yazdığım şiirler gibt.. — BSen şiir yazmasın: bilmezsin ki.. — O da, öyle... — Kardeşine kurutma kâğıdını m yedirdin? — Fena mı ettim axne, yarım şişe mürekkeb içmişti. Gözlerimi kapıyorum Otomobildeki — Şoför, ça| hızlı gidiyorsun.. başım — dönüf | yor. İ Şoför — Benim gibi yapınllk sür'at fazlalaşınca gözlerimi İt piyorum, o sayede başım döüt İ müyor, İ v İ Anlarız — Yere bir çatal düşünce bififi mişafir geleceğini anlarız. — Bizde de bir İki çatatl ellk silince misafirin gelip gitmiş © | duğunu anlarız. D, yğartın Ki Gbke'| — Her istasyondan birer kart yaza- cağına, her istasyondan bana bir şey | k teessür Kadın kocasına sordu: K ye olan borcumi benimle konuşmur | un, neye? Kocası cevab verdi: — Neye olacak, en derin teessürler.i — Hiç söylenmiyenler.. derler de... e Asla Yağmurlu havada kiralık apartımanıl | geziyordu.. tavandan yağmurun aklığı B gördü. Ev sahibine sordu: — Bu tavan hep böyle akar mı? — Asla, yalnız yağmur yağdığı 7& man akar. — Evlerin çatılarına bak, biçimleri © kadar tuhaf ki.. Özür Anne oğluna darıldı: — Ben sana, pencereden sokağa süp* yüntü —atmıyacaksın dememiş — miy* dim?. — Ben süprüntü atmadım ki anne.. — Ya ne attın? — Gümüş çay kaşıklarını attım. © Mek'ebde Muallim — Bir müsellesin dahilindeki zaviyelerin Mmeemuu iki-katmeye müsar vidir. Bunu isbat et.. Talebe — Ben böyle bir şey iddia ete medim ki, isbat edeyim.