iz Sayfa — — © * Son Posta , nın yesi basit bir palto hırsızlığı olmuş- “tu. Ben vak'ayı gazetemde şu şekilde tes- bit ettim: «Palto çalmış: Dün Gibernskaya câd- desindeki <Oriyon» kahvesine pos bıyıklı, kıranta bir adam gelmiş.. kahvenin diğer Müşterileri gibi oturmuş, bir kahve »- “marlamış.. biraz gazete okumuş.. gider- ken de, vestiyerdeki en yeni paitolardan birini alıp götürmüş.. götürdüğü — palto Jeleznaya caddesinde oturan tüccar Jozel Pulyaka aidmiş. at kahveci çırağı işin “men küşe başında. lto hırazı, sırtındaki ile meşhud ha- paltonun cebinde, Jo- para ile İinde yakalarnmış Zef Pulyaka & #hususi evrak v Ede 1 “Pansk Bızlardan Vaslov N mmıştır.> Bü havadisin gazetede ç » oturuyordum. Birdenbire kapı yıklı, kıranta bir a. Z kuron tahkikat nı 'a caddesinde oturan sabıkalı hir- » ÇAA olduğu anlaşıl- | ğının ertesi | a gayri ih- Ü tiyari arkamda açık duran pencereye ) baktım " bir müddet hareketsiz durduk- sandalyelerden bırine ini bana dikerek: — Palto hırsızlığına dair Vasloy Novak | hakkında yazdığınız fıkrayı derhal dü- N zeltmelisiniz, dedi. Sizin gazetenizde ken- disinden bahsettiğiniz Vaslov Novak ben | değilim.. Korku ile: | — Bunu ben de görüyorum, dedim | Çünkü palto hırsızı Vaslov Novak hapis- hanededir Ben emlâk ve fabrika sahibi bir &- | damim. Benim ismim de Vaslov Novak- tır. Ben de Pragın Panskaya caddesinde | oturmaktayım.. ben de pos bıyıklı, kıran” ta bir adamım. Ben, eski muharibler ce- miyeti azasından Vaslov Novak — palto hırsızlığı yapayım. Bu mümkün mü?. Gö: zünüzü açınız ve şunlara bakınız: Vaslov Novak cebinden yirmiye yakın garete çıkardı. Hepsinde de bu palto hır- sızlığına aid küçük bir fıkra vardı. Bu| fıkraların hepsinin altı kırmızı bir ka-| lemle çizilmişti. Daha sonra Vasloy Novak cebinden bir Tovolver ile beyaz bir toz çıkardı. Bana ” dik dik bak verdir, dedi. Şu da arseniktir. Yarından yok, gazete- de, hem de ayni sü hirsiz öl. madığın hakkında bir tekzib çıkmazsa kendimi ya bu rovolverle öldüreceğim ve. | yahud bu arsenikle zehirliyeceğim.. SON POSTA PALTO HIRSIZI Yazan : Yaroslav Hişek ) Odaya pos bıyıklı, kıranta bir adam girdi yakaladım!'. mın başina geçerek şu aşağıdaki tekzibi x:.ı.rlım- «Meğer o çalmamış: Evvelki günkü sa- yımızda «Palto çalmış,» serlevhasile yaz- ız bir fıkrada, Pragda, Parsk: esinde oturan Vaslov Novakın pal iştık. Sonradan yaptığımız tab ran paltoyu çalaa Panskı ya caddesinde sturan palto hırsızı Vaslov Novak'ın, Pımkıvn caddesinde lov Novak riz.r Bu ikinci fıkra da gazeti tan sonrâ ben rahat nefi kat bu fıktaya rağmen, iki gün sonra ma- sum Vaslov Novakın kendini tabanca ile öldürdüğünlü işitince bayağı hayret ettim. tiyatrosu Dram kısmında Bu akşam suat 20.30 da Erkek ve Hayaletleri Piyes 4 perda 16 tablo Yazan: H. Lenormund Illlllmlîllli Illlllhl ı Komedi kısmında bu akşam oyun yoktür Ruscadan çeviren: H. Alaz Beni den Bu arada, hakiki palto hırsızı Yovaktan da bir mektub aldım. mektubu rek oldu Novak ki hırsızlık le- na vesile teşkil ettiğim için * teşekkür ediyordu. vak her gittiği yerde be- ğim fıkrayı göstererek Pan nde oturan 1 kendisinin mükim meşhur vak (e hiçbir (l gnn söylemekte imiş. la, üzerinde gene Vazslov ği olmadı- YARINKİ NÜSHAMIZDA: İssız evin esrarı İngilizceden çeviren: K, Neyyir ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU y $ Bu gece: Bakırköy ( Miltiyadi ) Yarın gece: Üsküdar ( Hale ) sinemalarında CEZA KANUNU Vodvil 8 Perde, Baş, dış, nezle, grip, romatizıma, nsvraıı kırıkık- ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. İlesi e hesab sormuğa » Pos bıyıklı adam kapıyı şiddet!i yarak dışarı çıktı. Ben de, le kapı- men mMasa- “Son Posta ,,nın edebi romanı: 25 Bir Gehç Kız;ı Romanı Yüzü fırtınaya tutulmuş gibi karış- tı, Elimi bırakmadan tekrar etti: — Geliniz Selma hanım. Bu sefer sesinde titriyen, yalvaran bir inceliş farkettim, fakat bu beni yo- £ lumdan çevirmedi: — Bu sabah birlikte denize girmek için İngiliz kızlarile sözleşmiştik. — İs- terseniz siz de geliniz Nevzad bey. Durdu.. düşündü. Ben yürümeğe ha- uı'nmvorkm tekrar burnozumun ucu- © nu tuttu: —— Akşarm için onlarla sözleşmeyiniz, biz bize kalalım olmaz mı? Elinden kurtulamıyaı rak; — Peki, dedim ve yürüdüm. - Akşama kadar onun bu gayri tabii ve çocükça ha ündüm, Ne tuhaf bir genç.. bir dakika bir Jüpi- ter gibi gazablı, bir dakika bir çocuk gibi munis ve sokulgan. Akşam noda — yalnız dansetti. İl i masada oturan İngi - — Hiz ailesine uzaktan bir selâm vermeği benimle | y Muazzez Tahsin Berkand — Madmazel Bravnlarla dansetme- olmaz mı Nevzad bey? — Ömrümde bir defa görd bundan sonra hiç gürmiyeceğim geçici kadınlara karşı bu kadar ince düşün- celerle kendimi yormak istemiyorum. Bilâihtiyar ağzımdan şu sözler dö- küldü; — Ben de geçici bir genç kızım Nev- zad bey. Tangonun adımını şaşırmamak için beni kendine doğru sıkı sıkı çekti: — BSiz mi? Siz hiçbir zaman geçici r kadın olamazsınız Selma hanım. Ne demek istediğini pek anlamamış- tm ama bunu ona sormaktan da kork-| tum. * Bugün İngiliz arkadaşlarımız bizi € lerine çağırdılar. Ne güzel döşenm şirin köy evi... Lüzumsuz bir tek yoktu. Eşyanın her biri konduğu köşe- ö sevimli görünecek bir su- rdu. evim olursa orasını ben p kâfi görmüştü. de böyle şirin bir yuvaya çevireceğim. İyano çaldı Çaydan sonra tarasada uzun sandal- yalarda dinlenirken Mis Bravn bize pi fakat parmakları o kadar çevik ki o- turduğum yerde bunların tuşlar üze- rinde gidip gelişlerini görür gibi olu- yordum. Meliha gürültü etmemek için ayak- larının ucuna basarak yanıma geldi: — Selmacığım, sen de bize bir şeyler çal. — Vazgeç kardeşim; rTahat Tahat o- turuyorum şimdi. Biz böyle konuşurken içeriden Mis Bravnın sesi yükseldi: — Size şimdi «Küş cıvıltıları» isimli yeni bir parça çalacağım. Şi nu söyliyecektim. Kalbimin eküt!» diye çarptığını duy- ne baktım. Gözlerinde sev vardı. Etr da konuşuyorlardı: — Ne güzel bir parça bu. — Çok neş'eli ve sürükleyici bir i ve sevinç $hava... — Kim bestelemiş? — İspinoz. — İspinöz mu? O da nasıl isim? — Müstear olmalı, — Acaba bu parçayı plüka almışlar mı? İde top Denizbank namına muameleye dünden itihar en başlanıldı Fakat bu bankaya bıglanan müesseseler için henüz bir merci gösterilmediğinden dün muamelelerde bir hayli tereddüd hasıl oldu Denizyolları, Liman, Tahlisiye, Kları areleri Denizbank namına müameleye diğinden bu idarelerin — müdürl düdle muzmele görmüşlerdir. İda - | telerin müdürleri evrak üzerine «Der amına» tbaresini yazdıktan sonra Ke darelerinin isimlerini ilâve ederek m atmışlardır. A& variyetleri bildirilinceye kadar bu şekilde evrakı Imzalayacaklardır. Diğer taraftan muhasebe müdi lanmışlar ve mühasebelerin şekli ü ki şm uşlardır erine göre mu ok güç olacaktı aft rleri dün birleşti İ rilmesi liyenler de vardir. uhasebelerin tevhidi dolayıdle dört idare- lerinden ve memurlarından edilecekti: Denizbank Umumi Müdürü kimı olacak? Denizbank Umumi Müdürünün kim ola - a günün Mmevzuu olmuş - Ar İktisad Vekâleti — Deniz Umumi — Müdürlüğe, | üü Âyetin de muavinli. miştir. Fakat bu ne göre Umum Müdür- amum müdürlerinden 6 Gvvelce ihtisas kes - zatın getirilmesi çok muhte- ve bi betiniş ol meldir. İpek karışık ipliklerde gümrük tenzilâtı yapıldı 1937 mali yılı iptidal maddeler - tenzilât cedvelinde bükümlü ve bükümsüz ipekten ka- ak yapılan kumaşlar için tenzil nis- | in edilmemiş bulunmaktaydı. İkti - sad Veakâleti bu elheti Maliye Vekületine iş'ar etmiş, Maliye Vekâleti de İcra Vekilleri Hey- | etine, bükümlü ve bükümsüz ipek ipliği: imal edilen kumaşlar için de yüzde 60 nlsbe- tinde Iptidal madde tenzllâtı yapılmasını tek | H€ etmiştir. Hey'eti Vekile son zamanlardaki içtima - lardan birinde bu teklifi kabul ve tasdik et - miştir. Bu tenzilâtın ! Haziran 897 tarihin - suteber olmak üzere 1937 mali yılı ip- deler tenzilât listasine - geçirilmesi | de lııınışlınl'mşur Esnaf cemiyetlerinin hesabları tedkik edilecek Odası Ksnaf Şubesi Direktö ola üğü lyetleri antıya davet et - r. Bu toplantılarda, hey'elleri, umumi hey'ellere bir yıl yetleri ve büdoeler vesalre hakkında izahat - ta bulunacaklardır. Toplantıların gayesi, ida Hafif ve şakrak havalar..| dum ve bilâihtiyar müdiremin yüzü -|) re beyetlerini hesab vormı | Bakkallar ve berberler cemiyetleri gibi ba- | zi cemiyetler de hey'eti umumüyenin ekseri | — Bilmem; İstanbula gidince sora - rız. Benim de hoşuma gitti. Mori çok güzel çalıyondu. Durunca bir a yağmuru coştu. Adnan bey yanıma yaklaşmıştı. — Siz bir şey söylemediniz, Selma hanım, bu parçayı beğenmediniz mi yoksa? Saçlarımın koklerınc kadar kızardı - dığımı duyarak kekeledim: — Bilmem.. güzeldi galiba.. herhalde Mis Bravn çok iyi çaldı. Müdirem dayanamamıştı. Gülerek İngiliz kızının kulağmma eğildi. Ne söy- ledi l kın şaşkın yüzi lerin ne olabileceğini keşfettim; hele- candan kalbim kopacak gibi çarpıyor - du. Meri bir saniye durdu. Kendini top-| iği belli idi. Onun bu şaşkın rTkesin bakışlarını kendisine çek- ü gözler mun yüzüne dikilmişti. Mis Bravn bir iki saniye tereddütten sonra koşarak boynuma sarıldı: — İspinoz sizsiniz öyle mi? Ne saa- det... Sizt tanılığıma öyle memnu * num ki... Ortalığa şaşkınlıkla karışfk bir neş'e yayılmıştı. Herkes ayrı ayrı elimi sıka- rak beni tebrik ediyordu. İlk heyecan dakikaları geçtikten son- ra, ısrarlarına dayanamıyğırak onlara | I yetini temin etmek mi rTünmekte ise de, n amelerin sarahatle- mucibince, ikinci davette bulunanlarla ik- edilerek toplantı yapılacaktır. Kambiyo borsasında borcu tahvilleri İstanbul borsa- da açılmış, 15 kuruş yüksele - kapanmıştır. — Diğer esham &h ve ehemmiyetli KlğI olmumıştar. Dün, 'Türk nda 18,30 k 18445 Ih ve tahv muamele ve flat de imübadil bonc Ticaret 6uas — meclisi yarın toplanıyor vek Ticaret Odi hey'eti ümümiye Üe 1 İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası ı'lıı'ı'uuı CENSİ I Aşağı Yun.ı K &. Âi 10 17,5 7 »u * » Arpa Anadol Keten tohumu Yün yıkanmış Z. yağ yemeklik Silâh satıcılarının bir müracaatı Vesikasız silâh satışınım — tamamile men'i ve İstanbul Emniyet Müdürlü - günün bir sene zarfında ancak 14 si - lâh taşıma .vesikası vermesi, şehrimiz- deki silâhcıları müşkül vaziyete sok - muş ve icab eden makamlar nezdinde büsatta bulunmalarını intaç et - Silâhcılar, fişek ve saçma - satışının pek az kâr temin ettiğini ve yaşayabil- meleri için esasen evlerde bulundurul- ması memnu olmiyan ufak silâhların serbestce satyfmasını temin için, B. M. Meclisine bu ! ki kanunu tadil &- decek bir takrir vermelerini İstanbul meb'uslarından rica edeceklerdir. Aslalt caddenin istinad duvar- larından biri çatladı Beyoğlunda Tozkoparanda yeni ya - pılmış olan asfalt caddenin Kasımpaşa cihetir * eden istinad duvarların- dan bir kısmı çatlamıştır. Belediye fen hey'eti müdürlüğü çatlakların kapatıl - ması için müteahhide tebliğat yapmış « tır. Havalar açılınca tamirata başlana - caktır. bir çok parçalarımı çaldım. Beğendiler Banırım, yahud da bana karşı nezaketen öyle göründüler, Fakat ben ilk defa yabancılar içinde kendi varlığımdan bir şey bırakmışım gibi sıkıldım ve u- tandım. Eve dönerken Meliha ile Nevrad ba- na surat ediyorlardı — Bir aydanberi bizden bunu gizle- din ha! Aşkolsun sana... Onlara bu çocükça komporisyonlar- dan utandığımı, dilimin döndüğü kadar anlatmağa çabaladım, ama ben söyle - dikce onlar daha çok kızıyorlar ve bana . |darılıyorlardı Nihayet ikisine de birer «Kuş cıvıltısı» hediye edeceğimi vaadet moekle kendimi affettirebildim. Üç gün sonra İzmire dönüyoruz. Mü- diremin banyoları bitti, benim de ya - naklarımın rengi yerine geldi. — Bir aylık dinlenme sana çok ya - radı Selma. — Evet müdire hanım (ona artık her nedense anne diyemiyorum) artık İzmire dönünce işe girişmeli. Güld — Bu ne ateş! Bu ne sabırsızlık! Ben de güldüm: — Tabii.. bir dakika evvel iş aramak istiyorum. — Bunu bildiğim için ben bir kaç ye- re senin için yazdım. (Arkan var)