Sayfa Son Posta'nın tefrikası: 81 SON POSTA Tiyatro artistleri Yıldız Sarayına girerlerken Beyoğlu polis müfettişi Lofolon Bey ile birkaç sivil polis tiyatro direktörünün etrafını almışlar: “Sizin içinizde bir gazeteci varmış. Çabuk, bu adamı gösterin!,, diye sıkıştırmağa başlamışlardı Ondan daha küçük koltuk ve aynı gistemde sandalyelerde de kadın efen- Gdilerle kendi kızları otu Büu büyük balkondan, ki larla sağ ve sol tarafltaki localara geçi- dirdi, Bu localar da, araları üç bölme ile ayrılmış, uzun birer balkondan iba - tetti, Locaların önünde, seyrek kafes- ler vardı. Hünkârın akrabasından olan Bultanlarla, gözdeler, ikballer, hazine - fdarlar, bu localarda otururlardı. Alt kat localar, şehzadelere ve vükelâ Üe yüksek dereceli saray erkânına mah- Busdu. Abdülhamid, musikiyi ve tiyatroyu Son derecede sevdiği için, bu küçük ti- Şratro binasına oldukça ehemmiyet ver- Wmnişti. Perdeleri ve dekorları, Avrupalı oyuncuların bile takdirini celbedecek kadar mükemmeldi. Tiyatroyu, hünkârın ikinci esvabcısı fiyas bey idare ederdi. İlyas bey, Çer- kesti, yüksek derecede okumuş, yazmış we tal görmüş değildi. Vaktile de sah- ve işlerile kat'iyen iştigal etmemişti. Böyle olmakla beraber, tiyatroyu mü- kemmelen idare ederdi. Cüma ve çarşamba akşamları, oyun gecesi idi. Fakat bazan bir kaç gece Üstüste de oyun verilird. Oyunlar, tıpkı şehir tiyatrolarında olduğu gibi, yatsı namazlarından sonra başlar, ek - Beriya gece yarısına kadar devam eder- Gi Tiyatronun daimi oyuncuları, (Ma - beyn muzikası)ğna mensub bir takım san'atkârlardan mürekkebdi. Fakat son- taları (Güllü Agob), (Komik Abdi) gibi bazı şehir oyuncuları da saraya alınarak bunlara ilhak edilmişti. Abdülhamid, alaturka musikiden hoş- lanmadığı gibi, alaturka oyundan da raları, operetleri, komedileri, dramları Türkceye tercüme ettirmişti. Bunlar, mabeyn muzikası san'atkârları tarafın- dan maharetle sahneye tatbik edilirdi. Abdülhamid en çok operalardan hoş- Janırdı. Bunların içinde de en sevdiği (Travyata), (Toska) ve (Haydutlar)dı. Bu oyunlarda, ecnebi kadın san'at - kârları rol yaparlardı. Bu kadın san'at- kârlar, çok değildi. Ancak bir kaç İtal- yan artistinden ibaretti. Yildiz tiyatrasunda, en ziyade ecnebi tiyatro kumpanyalarından istifade edi- firdi. İstanbula ne zaman iyi bir ecnebi Kkumpanya gelse, Abdülhamid muhak- kak bunları birkaç gece saraya aldırır; werdikleri ayunları büyük bir zevkle te- gmaşa ederdi. Tiyatro binası, barem dairesi dahilin- de bulunmakla beraber, oyuncular kat- #yen harem kapısina tekarrüb edemez- lerdi. Muayyen zamanda saraya gelen kadın ve erkek oyuncular, şiddetli bir farassud allında, arka taraftaki küçük bir kapıdan, tiyatroya idhal edilirler- di. Abdülhamid, yalnız bu oyunlarla ik- #ifa etmezdi. Oyunlardan sonra, san'at- kârlara ayrıca konserler de verdirirdi. Yıldız tiyatrosunun sahnesi, yalnız bu oyunlara inhisar etmezdi. Hokka- bazlar, ve entrloklar, küçük hayvanlara Mmarifetler yaptıran san'atkârlar da ek- seriya saraya davet edilirlerdi. Meşhur hokkabaz Kaznov birkaç defa İstanbula gelmiş; her defasında saraya celbedilmişti. Hayvan mürebbisi san - atkârların, — köpeklere — yaptırdıkları marifetler, hü irın son derecede ho- guna giderdi. Bü oyuncular saraya gi- derken bütün eşyaları ve çantaları yük bir di ranırdı. Kendileri de oyun bitinceye kadar sıkı bir kontrol altında kalırlardı. Size, şu garib ciheti de ârzedeyim ki; Yıldı bülş bazı matera meraklı- sı muharrirler, gazeteciler, figüran sı- fatile bu san'atkârların aralarına karı- garlar, Yıldız Üyatrosunun sahnesine arına vakıf olmak | dikleri birkaç saatlik hayattan binbir ilham alarak bire, an bin katmak süre- tile arşın arşın yezılar yazarlardı. Bu macera meraklıları, birkaç defa mühim vak'alara sebebiyet vermişler- di. (1313 » Yunan harbi) hitam buldu- ğu esnada, Beyoğluna bir Fransız kome- di kumpanyası gelmişti. Tepebaşı tiyat- rosunda birkaç oyun verdikten sonra, Yıldız sarayına davet edilmişti. O sırada tesadüfen bir de İtalyan 0- peret kumpanyası bulunuyordu. Bun- lar da, Fransız tiyatrosunda oyunlar ve- Tiyardu. Fransız artistlerini saraya naklede- cek olan arabalar, bahçe kapısının önü- ne dizilmişti. Elbiseleri ve sair oyun le- vazımını ihtiva eden çantalar, bavullar ayrıca bir arabaya yükletilmişti. Sıra, san'atkârların arabalara binmelerine gelmişti. Lâkin tam o anda, polis müfettişi Lofolon bey ile birkaç sivil polis tiyatro direktörünün etrafı- ni almışlar: — Sizin içinizde hir gazeteci varmış. Buüu adam, bu. vesile ile Yıldız sarayina |s girerek müşahedelerini yazmak için, o- | yuncuların arasına karışmış. Gösteri- niz, o kimdir? diye, sıkıştırmıya bış;:ı—î mışlardı. Direktör evvelâ inkâr etmişti. Fakat, polis müfettişi kurnaz davranmış: — Saraydan, kat'i emir aldım. Eğer o adamı bana göstermezseniz: sizi şimdi şu kapıdaki arabalara bindireceğim, derhal hudud haricine sevkedeceğim.. demişti. Bir adam yüzünden büyük bir zara- râ uğramayı göze alamıyan direktör, o- | Bir Doktorun I hazzetmezdi. Onun için muhtelif ope-| Günlük Cuma Notlarından Cild Hastalıklarında Perhiz Cild hastalıklarına mübtelâ — olanlara, vücudün her hangi bir Arızasıma göre, -böbrek ve barsakların haline göre perhiz tavalye olunur, Bazı cild hastalıkları vardır ki hiçbir perhize ihtiyacı yoktur. Müaamafih umum! olarak cild hastalıkla- rına mübtelâ olanlara yaramıyan gıdalar ve meşrubat şunlardır: Alelumum aikollü meşrubat, çay, kahve, Çikolat, eski ve aalamura etler, domuz etleri, kaz, ördek, deniz balıkları ve daha ziyade kırmızı etli balıklar. İstirldye, mid- ye, karides, istaköz, tuzlu ve mütehammir peynirler, çilek, ağaç çileği, frenk üzü- mü, ceviz, badem, kuzu kulağı, mantar- lar tere, lâhana, karnabahar, pastalar ve ağır hâmur işleri Bazı defa yumurta, süt, baharat, salçalar, biber, hardal vo sirke gibi şeylerdir. (*) Bu notları kesip saklayımız, yahad bir albüme yapıştırıp koleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktar gibi imdadınıza yetişebilir. Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetci olan ceraneler şunlar- dir! İstanbul cühetindekiler: Aksarayda: (Ziya Nuri), Alemdarda: (B- sad). Beyazıdda: (Haydar). Bamatyada: (Teofilos). Eminönünde: (Salih Necati), Eyübde: (Arif Böşit). Fenerde: (Hüsa- moeddin), Şehremininde: (Nüzm). Şeh- zadebaşında: (Hamdl). Karagümrükte: (Kemal). Küçükpazarda: (Hulüsi). Ba- karköyünde: (Merkez). Beyoğlu cihetindekiler: İztiklâl caddesinde! (Galatasaray). Tü- nelbaşında: (Matkoriç). Galatada: (İki- y0). Pındıklıda: (Mustafa Nall), Cum- huriyet caddesinde: (Kürkeiyan). Kal- yoncuda :(Zafiropulos). Firuzağada: (Er- tuğrul, Şişilde: (Asım), Beşiktaşta: (AL Riza). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakller: Üsküdarda: (İttühad). Sarıyerde: (Asaf). Kadıköyünde!: (Sıhhat, Rıfat), Büyüka- dada: (Şinasi Rıza). Heybelide: (Tanaş), j Beyoğlu| |yuncular arasında bulunan genç bir a- damı göstermişti. Bu adam derhal ar- tistler arasından ayrılmış; dört beş si- vil memur tarafından şiddetli bir tarasş- sud altına alınmıştı. Bu maceraperest gazeteci, bu tazyı- ka ancak yirmi dört saat dayanabilmiş; ertesi akşam, Viyana treni ile hudud haricine çıkmıya Mmecbur kalmıştı. Gazeteciyi bu muyvaffakiyetsizliğe sevkeden âmil, İtalyan operet kumpan- yasının Yıldız sarayına gönderdiği bir mMektub olmuşlu. Bu da, rekabetten doğmuştu. Fransız kumpanyasının İstanbula gelmesi üzerine, kazancı azalan ve bun- dan müteessir olan İtalyan kumpanya- sının direktörü, her nasılsa oyuncular â- |rasında böyle bir adamın bulunduğunu keşfetmiş, Fransızları İstanbuldan kov- duracağını zannederek saraya o jurna- İi göndermi: Jurnalin bakikat Abdülhamid İtaly 'ci rütbeden bir nişan ile yüz altın ih- y şt. Fakat, Avrupaya akse- decek bir dedikoduya sebebiyet verme- mek için Fransız kumpanyasına hiçbir şey yapmamış.. oyunları bitip de ken- diliklerinden avdet edinceye kadar, iş- lerinde serbest bırakmıştı. Bu vak'anın üzerinden çok zaman ıgeçmed»n, Abdülhamide( Viyana) dan bir mektub gelmişti. (Yuhan Brandis) imzası bulunan bir mektubda: «Şevketmeabi!.. Ben.. biri erkek ve diğeri kadın olan iki arkadaşım!la bera- lber gayetle mahir hokkabazlarız. (Arkası var) RADYO)| Bugünkü program U Birincikânan Cuma İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk müsikisi, 12.50: Hava- dis. 13.05: Plâkla Türk musiklsi, 1380: Muh- | telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 17: İnkilâb dersi: Üntüversiteden naklen: Receb Peker tarafından. 18.30: Plâkla dans musikisi. 19: Osman Pehlivan: Tanbuza, halk şarkıları. 1930: Radyofonik dram (Zinetr). 19.88: Borsa haberleri. 20: Necmeddin Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve Halk şarkilârı. 2030; Hava raporu. 2033: Ö- mer Riza turafından arabca söylev. 20.46: Ba- yan Muzaffer ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (44at âyarı). 21.16: Orkestra. 2215: Ajans haberleri. 22. 30: Plâkla sololar, apera ve öperet parçaları, 22.50: Son huberler ve ertesi günün progra- Mi P4 Birincikânan 987 Cuma ANKARA Öğle neşriyatı: 12.30: Muhtelif plâk neşriyatı, 12.50: Plâk: 'Türk musikisi ve halk şarkıları, 13.15: Dahili ve harici haberler, Akşam neşriyatı: 18.30: Plük noşriyatı. 18.35: İngilizce ders: Azime İpek. 19: Türk musikiai ve halk şarkı- ları (Servet Adnan ve arkadaşları). 1920: Baat Ayarı ve arabca neşriyat. 1945: Türk musikisi vo halk şarkıları (Belma ve arka- |Gaşları). 21.18: Konferans: Parazitoloğ Nev- |zad. 20.30: Flüt $olo: A. Haydar Andiçen, 21: ÇAjans haberleri, 21.15; Stüdyo salon orkes- İtrası. 21.56: Yarınki program ve — İstiklâl marşı, RTTARSELET CSOGNN bem CUNOTERRNIR. SELÂNİK BANKASI Tesis tarihi : 1888 İdare Merkezi : İSTANBUL (GALATA) Tı'ırkı'yedılıi Şubeleri : İSTANBUL (Galata ve Yenicami) MERSİN, ADANA Bürosu Yunanistandaki Şubeleri : SELÂNİK - ATİNA Her nevi banka muameleleri Kiralık kasalar servisi e T E D M L PN 9AĞS) S P Galatasaray voleybol sında yapılan voleybol maçı esnasında Mü- hendisli bir talehbenin oyun sahasına girmiş olmasını protesto eden Galatasaraylıların yaptığı müracaat henüz komitede müzakere edilmektedir. Bir gaselenin yazdığı gibi Bey- oğlu Halkevi voleybol komitesinde — birkaç Calatasaraylı bulunmadığı yapılan tahkikat- tan anlaşılmıştır. Beyoğlu Halkevi spor komitesi völeybol maçlarından evvel bütün teşekküllere bu maçlara atd bir talimatname göndermiştir. Bu talimatnamenin bir maddesinde koml- tede bulunan murahhasların mensub olduk- ları klübiere ald her hangi bir mesele görü- şüldüğü zaman fzasının o meselede reye işti- rak edemiyeceği sarahatle yazılmaktadır. Yap tığımız tahkikata göre völeybol komitesinden Galatasaraydan bir, Y. M. C. A. dan bir, Bart kohba klübünden bir, Halkevinden de bir mu rahhas olduğu unlaşılmıştır. Mühendisli bir murahhas da iki içiimadan sonra toplantıla- ra gelmemektedir. Halkevi spor komitesi bu maçın hakemi o- dan Y. M. C, A. memurlarından bir rapor istemişlir, Bu mesele benüz tedkik edilmektedir. Askeri liselerin güreş şampiyonası finali İlk haftası Deniz Harbiyesinde, ikinel haf- tası Mültepe İlsesinde yapılmış olan askeri li- |seler güreş şampiyonasının finali önümüzdeki |Jeumartesi günü Küleli Hsesinde yapılacak- tır, İki haftadanberi gittikce arlan bir heye- can ve alâka ile devam öden ve mutlak mu- vaffak olmak azmile çarpişan gençlerin bu son müsabakaları daha büyük bir gayret ile takemlarımı galib getirmek için çok çetin mücadelelerle geçecektir. Müsabakalara saat | M de başlanacaktır. Ahmed Fetgeri İstanbul güreş ajanı mı olacak ? Eski güreş federasyonu relsi Ahmed Fet- geriye İstanbul güreş ajanı olması teklif e- dilecektir. Halen güreş ajanı bulunan Büleymaniyeli Hikmet bu vazifeden çekilmek suretile yeri- nt Ahmed Fetgeriye terkedecektir. Bski federasyon reizinin kendisine yapıla - cak bü teklifi kabul edip etmiyeceği belli de- gildir. Kadıköy Halkevi sporcularının çalışması Kadıköy Halkevi spor komltesi muhtalif spor hareketleri arasında bilhassa güreşe bü- yük bir ehemmiyet vermektedir. Bu mak- sadin yeni bir güreş salonu hasırlarımış ve güreş federasyonunun eski umumi kâtibi |Seyfi Cenab bu şubenin başına getirilmiş- tir. Mevcudu yirmiyi bulan güreşellerin mun- tazam bir surette hazırlanabilmeleri için haftada bir gün de antrenör Pellinenin bu | İçalışmalarda bulunması temin — edilmiştir. Güreş takımı pek yakında Anadolu ve Ka- sımpaşa klüblerle —müuhtelif “müsabakalar yapmak Üzere Muntazam hazırlıklara başla- mıaştır. Semih atletizm ajanlığını kabul etmedi Mütenddid araşlırmalara rağmen İstanbul atletizm ajanlığı İÇla bulunan namzedlerin İbepsi birer sebeble İtlizar etmektedirler. Bon defa kendisine Müracaâat edilen 100 metre Tekordmeni Galatasaraylı Semih Türkdoğan da bu vaziley! yapamıyacağını alâkadarlara bildirmiştir. Galatasaray - Güneş maçı hakkındaki hakem raporu Geçen hafta yapılan Oalatasaray - Güneş Mmaçı hakkında hakem — tarafından verilen raporu tedkik edecek olan disiplin divanı bu akşam bir toplantı yapacaktır. Eminönü Halkevi futbol maçları Bu pazar günü lig maçları Mağıdaki gekil- de. yapılacaktır: Bakırköy sahası: Saha komiseri Rıza. İs- tiklâl - Alemdar, Davudpaşa sahası: Saha komiseri: Meh - med Sırı. Akaaray - Lânga, Akınspor - De- mirspor. Karagümrük sahası: Saha komlseri: Avni. Altıok - FPatih, Bozkurt - Çağlayan. Hahcıoğlu sahası: Saha komiseri: — Avnil. Hahıcoğlu - Rami, Cumartesi günü akşamına kadar listeleri- ni vermiyen klübler bu hafta hükmen mağ- lüb addedilecektir. Listeler Halkeri kâtibi- ne verilecektir. Çek ve Avusturya takımları İzmire de gidecekler İzmir, (Hususl) — İstanbul ve Ankarada maçlar yapmak üzete futbol federasyonun- | ca angaje edilen Çek Sparta ve First Viyana takımları İzmire de gelerek İxzmir muhteliti- le ikişer maç yapacaklardır. First Viyana İz mire ikintikânun ayında gelecektir. 938 yılı İzmir fuarı münasebetile İzmirde beynelmilet mahiyette fatbol, teniş ve atle - tizm müsabakaları yapılması için bir prog- Galatasarayla - Mühendis takımları ara- | OR z55 - Mühendis ihtilafı ram hazırlanmaktadır. İstanbulun — Fener « bahçe, Galatasaray, Güneş ve Beşiktaş ta - kımlarının da iştirakile İzmirden — Üçok ve Alsancak takımları arasında, altı — ktüb bir fuâr turnuvası yapacaklardır. Bu turmuvaya Atinadan da iki takımım celbine çalışılacak- tır. Boksör Kiryako Yorgo ile dövüşecek 'Yakında Romanya ve Atinada bir 1Mi mü- sabaka yapacak olan boksör Kiryako bu se- yahatten evvel Yorgo ile bir maç yapacak- tır. İki boksör arasında yapılan anlaşmaya göre bu müsabâka — kânunusani 1638 — pazar günü olacaktır. Müsabaka Calatasaray veya Beyoğlu Hal- kevi salonunda yapılacaktır. İstanbul Borsası kapanış Hiatları 23 - 12- 1937 ÇEKLER Bir çocuk kendi tabancasile yaralandı Eskişehirin Çifteler köyünden Seyidin oğlu » 16 yaşında All koyunlarını otlatirken baba- sına akd tabancayı kurcalamıya başlamış, ta- banca ateş almış, çıkan mermi yaralanma- sına sebebiyet vermiştir. Dikkatais gçocuk hastaneye kaldırılmış, hemen ameliyat yaâ- pilarak hayatı kurtarılmıştır. İlân Tarifemiz Birinecl — sahife 400 kuruş İkinci — sahife 250 » Üçüncü — sahile 200 Dördüncü sahife 100 İç sahifeler 60 Son sahife <0 Muayyan bir müddet zarfında fazlar €s mikdarda ilân yaptıracaklar ayrıca tenzilâtlı tarifemizden istifade ede ceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa ilânlar için ayrı bir larife derpiş edilmiştir. Son Posta'nın ticart Ilinlarına aid $ler için pu adrese müracaat edik melidir: Hünclik Kollektit Şirketi, Kahramanzade Han Ankara caddesi