POSTA Birincikânun 17 DÜNE KADAR Arkadaşıma belediyenin lokantayı gösterdim: — Belediye bu kkantayı kapatmış. — Neye? — Ekşimiş, kokmuş yemekler satı - yormuş. Bulaşıkları, bulaşık yıkana yı- kana berbad bir hal almış bir suya dal- dırıp çıkararak temizliyormuş. Beledi- yenin böyle bir lokantayı kapamasına memnun oldun mu? — Bilâkis, dedi, müteessir oldum. Belediye bunu yapmamalıydı. — Fırınlar da teftiş edilmiş, hamur ekmek çıkaranlar çokmuş, hele bir ta- nesinde ekmeğin içinden fare çıkmış.. Bu teftiş de seni memnun etmedi mi? — Bilâkis, müteessir oldum, beledi- ye bunu da yapmamalıydı.. — Otuzdan fazla da gizli yağ imalât- hanesi keşfedilmiş. Bu imalâthanelerde madeni yağlarla, hayvan yağları birbir- kerine karıştırılarak bir takım yemek- lik yağlar yapılıyormuş ki bunların ye- nilmesine imkân yokmuş.. — Fena, çok fena.. çok fena! kapattığı Arkadaşım yanımdan ayrıldı. Kendi kendime düşündüm: — Acaba neye böyle söyledi? Gene düşündüm: — Lakanta ile ortak mı idi, fırınla bir alâkası mı vardı, yağ fabrikaların- dan birinin sahibi miydi? Merakım gitgide daha ziyade arttı: — Kendisine sorar, öğrenirim! Dedim.. ve akşam, geç vakit evine uğradım. Çoluk çocuk sofra başına o- turmuşlardı. Yüzleri gülmüyordu: — Ne oluyorsunuz? Dedim, arkadaşım cevab verdi: — Yemek yiyeceğiz de, istersen sen | de otur, beraber yiyelim! kal, mandalina getirdi: — Buyurun! — Yemek bu mu? Arkadaşım içini çekti: — Belediyenin yaptığı fenalığı gör- dün mü, bunlardan başka yiyeceğe em- niyetim kalmadı. Halbuki düne kadar, her yerden alınan eti, yağı, ekmeği se- ve seve yiyorduk! İsmet Hulüsi Karısı masaya bir tabak elma, porta- | (— Bunları biliyor mu idiniz? —| Denizin yüzüne çıkma tarihini l Japonyada kimsenin almadığı şaşmıyan kurd | telefon numarası Cenub denizle - | — Japonyada te- |lefon — aboneleri rinde ve mercan İ - |ayni tarifeye tâ - |bi değildir. Çün « — |kü Japonlar için bazı rakamlar meş'um, bazı ra - kamlar saadet ge- tiricidir. Meselâ (3742) numarayı hiç bir telefon abo - nesi almak istememiştir. — Japonlarca, bu rakam umum için felâket getirici bir mahiyette imiş. Bu sebeble, Japon rında, denizde ya- şayan bir hayvan vardır. — İptidal 3 kamvler, buna Palolo adını veriyor - lar. Bu hayvan ince, şerid halinde bir kurda benzer, Her zaman denizin di - binde yaşar ve dışarı çıkmaz. — Yalnız genede bir defa denizin üzerine yu - murtlamak için çıkar ve tekrar denize dalar. Deniz üstüne çıktığı tarih teşri - — telefön idatesi numara beğenmeyen a- nievvelin son gününü teşrinisaniye bağ bonelerden daha yüksek tarife almak - liyan zamandır. Bu tarih hiç şaşmaz. | , g.r, Bu sebeble, bu hayvana, «Takvim kur- du> demişlerdir. * Dünyanın en zengin — ©mas madeni ılll// bu mevkil Garbi Afrikadaki Siyer- ra Leon İngiliz müstemlekesi al - mıştır. Bu ma - * Avrupada şemsiyeyi tamim eden adam LT Şemsiyeyi ilk Dünyanm en lılardır. Garbda i- zengin elmas ma- se, şemsiyeyi on| denleri Cenubi A£ yedinci asırda bir rikada idi. Şimdi, | İngiliz Avrupaya gokmuş Ve O za « man herkes tara - Vi fından alaya tu - _XXXXXW ’((/4//:; tulmuştur. Bu a - damın adı Jonas denlerde geçen senenin — ilk üç ayında| Hanney'dir. Ve kısa bhir zamanda bu (500) bin liralık elmas çıkarılmıştır. moda taammüm etmişlir. “CÖNÜL İSLERİ! Bir türlü itiraf Edilemiyen Mütekabil aşk... N. imzasile mektub yazan bir genç kız okuyucumun uzün mektu - bunun kısaca hülâsası şudur: — Bu okuyucumla ayni evde büyü- yen hir erkek var. Bu erkek, kızı se - yiyor. Sevmesi bütün vaziyetlerinden belli.. Fakat seneler geçtiği halde kı- za açıkça seni seviyorum, dememiştir. Kız evvelleri lâkaydken yavaş yavaş © da erkeği seviyor. Ve şimdi müteka- bil sevgi çok kuvvetlenmiştir. Erkek, kıza nazaran daha az tahsilli ve biraz kaba yaradılışlı.. Aileleri bunları evlendirmeyi düşün- müyorlar. Hattâ aralarındaki rabıtayı hissettikleri için onları birbirinden u- zaklaştırmak bile istiyorlar. Kız oku - yucum soruyor: Ne dersiniz; diyor. O bana sevgisini söylemiyor. Ben de su- suyorum. Her şeyi ben ona açıkça an- latsam, kendisini sevdiğimi, kendisile evlenmek istediğimi söylesem olur mu? Evlenirsek acaba netice iyi mi olur? Çünkü o benim hayalimde yaşattığım erkek değildi. Böyle olmakla beraber nasılsa onu sevmiş bulunuyorum. * Erkeğin, kıza açılamamasının se- bebi; kızı kendinden yüksek görme- si olabilir.. red cevabı almaktansa susmayı tercih eder. Bir genç kızın bir erkekten evvel sevgisini izhar et- mesi de bir bakımdan doğru değildir. Fakat şu da var ki: Allelerinin bu sevgiyi sezdikleri ha'de onların ev- lenmelerine delâlet etmemelerinin sebebi nedir? Bence genç kız vaziyeti olduğu gibi ailesine anlatmalı, onların fikir- lerini almalıdır. Onlar belki bu sev- ginin nasıl doğduğunu ve her iki ta- rafın arzularını bilmiyorlardır. Öğ- rendikleri zaman izdivaçlarına de- lâlet etmeleri muhtemeldir. Eğer ge- ne onları birbirlerinden ayırmak ci- hetini iltizam ederlerse bunun da bir sebebi var demektir. Genç kız bu se- bebi de öğrenmeli ve ona göre düşü- nüp bareket etmelidir. icad eden Şark -| İKADIN| Yüz [ılvaleîl Yüzü tabiiye yakın bir şekilde boyamak modadır Geçen senelerin yüz tuvaleti, büsbütün başka idi. O zamanlarda kadınlar yüzle- rini tabil şekilden çok aykırı bir tarzda boyarlardı. Fakat bugün iş değişmiştir. Boyanma tarzında daha tabil hareket et- mek moda olmuştur. Bunun için pudrayı, ruju nasıl sürme- H, saçların şekli nasıl olmalı, kaşları na- gl inceltmeli? Hafif pudralanmalısınız. Ne krem, ne pudra cildinizi tamamile gizlememelidir. Allık da çok az sürülmelidir. Yağlı ve ka- ba pudralardan sakınmalısınız. En ince ve yağsız bir pudra kullanmalısınız. Bu hem makyajı tabil gösterir, hem yüze gençlik verir. Rujunuz, dudaklarmızı eilâlamamalı, yalnız pembeleştirmelidir. * Omuzlara kadar inen fazla saçlardan vazgeçmelisiniz. Bu türlü saç- lar fazla itina ister. Biraz ihmal edilir - lerse yüze perişan bir manzara verirler. Ensenizi ve kulaklarınızı mümkün ol -« duğu kadar açınız. Buklelerinizi alnını - zın Üst kısmında toplayıp, — kabartınız. Yalnız uzun yüzlüler bu türlü kuvafüre heves etmemelidir. Yüzleri daha uzun gö- rünür, uzun | Saç tabil görünmek için, sımsıkı ta - ranmamalı, serbest bırakılmalıdır. * Kaşlara gelince: Sun'i kaş modası ta- mamile batmış bulunuyor. Kaşı bütün bütün yolup yeni kaş çızmek, belki bazı kadınlara yaraşıyordu. Fakat ekseriyete değil. Yakışanlar için de pratik bir şey değildi. Zaten bizde bunu tatbik eden - ler de çok değildir. Tabil makyajda kaş- ların bütün tuvaleti şundan ibarettir: A. sıl çizgisini bozmadan, etrafındaki fazla tüyleri almak, bu çizgiyi vazih bir şe . kilde ortaya koymak. Alınları çok geniş, yahud kaşları gözlerine lüzumundan faz- la yakın olanlar üstten tüy almamıya, bilâkis kaşı hep alttan temizlemiye dik. kat etmelidirler. Böylece kaş kendili . ginden biraz yükselir. Alnım genişliğini gizler, gözle kaş arasını açar. Unutmamalı ki kaşucu ne kadar ince biterse o kadar güzel ve tabil görünür. Bunun için icab ederse fazla kısa veya kalın uçlu kaşları kalemle belli belirsiz uzatmalıdır. ' Amerikalılar bahri . bir nümayiş istiyorlar Panay hâdisesinde yeni bir safha: Batırılan Amerikan gemisine Japon harb gemilerinin de mitralyözlerle ateş ettikleri resmen tahakkuk etti (Baştarafı Tinci — | ğ n sayfada) ğ z Amerika hariciye hezareti yüksek me- aurlarının teyid ct tiğine göre, filhakika, Panayın sağ kalan Mmürettebatı, — küçük sandallarla açılırken, Yapon tayyareleri pek yakın mesaleye kadar inmişler ve bu tahlisiye sandallarını makineli tüfek ateşi. ne tutmuşlardır. Di- ğer taraftan gene resmen teyid edildi L Japonlar taraşından batırılam Panay toöpçekeri * ğine göre, Panayın batmasından biraz|kararlaştırmak için Japonyanın ceva « evvel, iki Japon motörü gemiye yaklaş- | bıtu beklemektedirler. ğ miş, Üzerine makineli tüfek ateşi açmış ve birkaç Japon, Amerikan bayrağı hâ|nin verdiği bir habere göre, Birleşik A« lâ gemi üzerinde sallanırken, Panayın|merika hükümetleri İngiltereden U « güvertesine çıkarak orada beş dakika -|zakşark filosunu dört beş büyük harb Londrs '& (A.A.) — Star gazetesi « dan fazla kalmışlardır. takviye etmesini rica etmiş * B. Hull, bu haberlerin, Panay hâ - |tir. disesini bidayetinde tahmin edildiğin - Londra 16 (A.A.) — Press Associa « den daha çok ciddi bir hale sokmuş bu-|tion'un siyasi muhabiri İngiltere tara « lunduğunu tebarüz ettirmiştir. fından Japonyaya gönderilen protesto B. Hull, hâlâ Japonyanın Amerikan | notası hakkında diyor ki: notasına cevabını beklemektedir. Japonyanın askeri harekâtı Tong « Diğer taraftan Japön makamları,| Kong'un civarında bulunan Çin top « Panay hâdisesi esnasında hiç bir Japon | raklarına teşmil edeceği hakkındaki hâ gemisinin civarda bulunmadığını kat'i-|berler büyük bir hayretle karşılanmış « yetle beyan etmektedirler. tır. Londradaki salâhiyettar mahfeller, Japon hükümetinin verdiği tarziye ve kat'i teminattan sonra hâdiseyi kapan- mış addetmektedirler, Fakat efkârı u- mumiye daha ciddi tedbirler alınması- nı ve Japonyaya kat'i bir ihtar yapı! -| etmektedirler. masını istemektedir. Times gazelesi, Japon ordusunu çok Vaşington ve Nevyork'un bazı mah | şiddetli tabirlerle beynelmilel kanuna fellerinde söylendiğine göre, bu kabil| riayete davet etmektedir. ; hâdiselerin tekerrür etmiyeceğine dair İtalyaya da tarziye verildi , Londrada ne düşünülüyor? Londra 16 (A.A.) — İngiliz gazetee leri, Japon hükümetine İngiliz notası « nı en ağır mânada tefsir etmesi lâ « zem gelmekte olduğunu peşinen ihtar teminat Japonya ciddi vermediği ve Tokyo 16 — Hariciye nazırı Hirota, Çinde açık kapı siyaseti takib edeceği- ni resmen teyid etmediği takdirde, A - merika donanmasının Çin sularında :ıhrt bir nümayiş yapması muhtemel- lir. Mühtemel! böyle bir nümayişin, İn- gilterenin iştiraki olmaksızın Amerika tarafından münferiden başarılacağı da Panay topçekerinde ölen İtalyan gaze- tecisi Sandri hakkında bir tarziye no « tası vermiştir. ' Amerikada boykotaj Vaşington 16 (A.A.) -- Amerikan iŞ federasyonu roisi B. Groen federasyon ta- rafından bütün memlekette Japon male larına karşı boykotaj yapılması hakkıne ayrıca tasrih edilmektedir. da alınan kararın müessir bir surette tat- Londra, 16 (Hususi) — İngiliz ve A-|biki için bütün işçilere hitaben bir bee merika hükümetleri kat'i hareketlerini yannamo neşretmiştir. ' baaaare a enenennenme aa aa aaaaa saanerlan eee eee Kanadalı beşizler 3,5 yaşına bastılar : gee HLOREYAELAR Beşizlerin som resmi '!deşhux Kanadalı beşizler, üç buçuk yaşıma basmışlardır. Servetleri 100 bin İn- Biliz lirası olmuştur. Yetiştirildikleri mü essesenin aylık masrafı 350 İngiliz lira- sıdır (bin beş yüz Türk lirası). Her biri dört yüz fransızca ve 25 ingilizce kelime bellemiş bulunmaktadır. Muziplik