Sivil tayy . v . areciliğin inkişafı temin edilecek Bu yıl Türkkuşu kampı İ s'anbulda- açılacak ve bu kampa Balkanlı talebeler de işlirak ec'ecekler 'Türkkuşun da derş Türkkuşu için yeni bir kanun pm;bı si hazırlanmaktadır. Yakında spor iş leri bir elden idare olunmaya - başla - nınca Türkkuşu faaliyeti de bu spurl teşkilâli çerçevesine sokulacaktır. Rus| yada sivil tayyareciliğe çocuklâr — çok küçük yaşlardan itibaren alınmakta - ' İstanbulda yapılacak, Anadolu ve 1'—ak' dır. Kanun pmksı bizde de buna doğ- rü gidecek tarzda hazırlanmaktadır. Gelecek seneden itibaren Türkkuşuna | İstanbulda açılacak kampa sevkedile -| mekteblerle ilişiği olmıyan gençler a - hnmağa başlıyacaktır. Bunların bil - hassa lise mezunu olmaları tercih edi - lecektir. Bu şekilde kaydedilenler An- kara ve İstanbuldaki motörlü tayyare mekteblerinde yaz kış okuyacaklardır. 'Türkkuşu talebe kaydına devam o - lunmaktadır. Şimdiye kadar - İstanbul liselerinden 180 genç — Kaydedilmiştir. Bunların 100 zü Haydarpaşa lisesin - den, 24 dü Galatasaray lisesinden, 6 sı İstanbul erkek lisesinden, 20 si Pertev- niyal Hisesinden ve 12 si hususi liseler- dendir. Kayıd müddeti birkaç gün son- ra hitame erecektir. Türkkuşu — talebe| lerinin sıhhi muayenelerini Es-| kişehir tayyare mektebinden gelecek bir sıhhi hey'et yapacaktır. Hey'et, ge- Kaybolan kızın cesedi bulundu Falihde Kıştaşında oturan ve Kara- mürsel Ereğlisinde muallimlik yapan Vasfiyenin 20 gün evvel kaybolduğu, polis ve ailesi tarafından arandığını yaz mıştık. Dün Beykozda Yalıköyü sahil- lerinde Vasfiyenin cesedi bulunmuş - tur. Vasfiyenin 20 gün evvel evden çı- kıp gezmek ve hava almak için Boğaz- içine gittiği ve sahilde gezdiği — sırada belki de hastaneden yeni çıktığı, der - mansız olduğu için gözü karararak, ya- hud da başı dönerek veya bayılarak de nize düştüğü ve kimse tarafından gö tülerek kurtarılamadığı için boğuldu - ğu tahmin edilmektedir. Cesed ölümü: ne şekilde vukua geldiğinin tesbiti için Morga kaldırılmıştır. Zabıta ve adliye tahkikata devam etmektedir. Alman gençlik Teşkilâtı reisi Bugün geliyor Dün şehrimize gelmeleri beklenen | Alman gençlik teşkilâtı roisi Van Se - hirach ve arkadaşları bugün öğleden ev vel tayyare ile şehrimize gelecekler ve' Yeşilköy istasyonunda — Vali muavini Hüdai Karataban, — Emniyet Müdürü| Salih Kılıî ve Alman konsolosu tara - fndan karşılanacaklardır. Misafirler Yeşilköyden otamobiller- le doğruca Perapalas oteline gelecek - ler ve hükümetin misafiri olacaklar -| dir, Alman gençlik teşkilâtı reisi ve ar - kadaşları bugün Val nhiddin Üstün- dağı ziyaret edecek ve Taksim Cumhı riyet âbidesine bir çelenk koyacaklar - dır. Misafirler şerefine Perapalasda VE ggi Arnavud köyünde bir ziyalet verilecek- | tir. ek ay içinde İstanbula gelecektir. Vilâyet merkezlerindeki Türkkuşu şubelerinde nazari ders gören gençler her sene temmuz, ağustos ve eylül ay- larında İnönünde kampa gitmekte idi. 'Önümüzdeki yazdan itibaren bu kamp leci yanım bütün şehirlerinde çalışan Tür - kuşu talebeleri de İnönüne — gitmeyip ceklerdir. Bu sene A, B. Bröveleri Türkkuşu şubelerinde, C bröveleri ise İstanbulda açılacak kampda alınacaktır. Türkku - şu İstanbul kampı, Edirnekapı dışın - daki arazide olacak, buralara talebeye kifayet edecek kadar çadır konacak, plânör getirilecektir. Bu seneki kampda Balkan hükümet- lerinden gelecek talebelerin de bulun- ması muhtemeldir. Yunanistan sivil tayyarecilik teşkilâtı da bizim teşkilâ- tımızı tatbik etmektedir. Dünyanın bi- rinci sınıf sivil tayyarecilik teşkilâtına malik olan Rusyadanı sonra Balkanlar- da sivi) tayyareciliği en ileri götürmüş hükümet Türkiyedir. Altın birdenbire 15 kuruş düştü Altın fiatlarının yükselmekte devam et- mexi üzerine hükümetin bu yükselişin önü . ne geçmek için tedbir almağa karar verdiği, bunun için de Maliye Vekilinin riyasetinde bir komisyon teşkil edildiği hakkındaki ha - ber dün piyasada tesirlerini güstermiş, altın flatları birdenbire düşmüştür. Alın fiatlarının yükselmesi Amillerini ve ahnacak tedbirleri tedkik etmekte olan ko- misyonda verilecek kararlar neşir ve alüka- darlara tebliğ edilecektir. Altımın — yükselmesi — sebebleri arasında, tazla taleble beraber, bazi sarrafların bir ne vi spekülâsyona benziyen hareketleri de zik- 5 -İrolunmaktadır. Evvelki gün satış Matı 1115 kuruşa kadar yükselmiş olan altın —akşam geç vakit 1100 kuruşa kadar düşmüştür. * 'Türk borcm tahyilleri, dün de beş kuruş yükselmiştir. Bvvelki akşam 14,65 lirada ka- panan tahviler, dün İstanbul — borsasında gene 14,65 Dirada açılmış, 1470 lirada ka - panmıştır. Liman faaliyeti arttı Bir müddet evvel İstanbul ÜUmani için mavna mübayaz etmek üzere' Pireye — ziden |Reşad Yılmazın riyasetinde Iki de mühen - disden mürekkeb hey'et şehrimize dönmüş- tür. Simdi, kere ve pazarlık yapılmaktadır. Pazarlıklar- da uyuşulursa, 25 kadar mavna — mübayaa edilecek ve derhal getirtilecektir. İstanbul limanımda ticari faaliyet gün - |den güne Inkişaf gösteren bir seyir takib et- |? mektedir. Bundan dolayı, mavna ihtiyacı da hergün biraz daha artmakta ve mevcud mav malar iIhtiyacı karşılayamamaktadır. Liman işleri idaresi, havuzlar idaresine sipariş et - mekte alduğu mavnalardan başka, bazı ci - var llmanlarda da maynalar inşa ettirmek- tedir. Limandaki ticari faaliyetin bu tnkişafın. da köntenjan usulü yerine genel idhalât re- imi ikamesinin mühim bir rolü olduğu da salaşılmaktadır. Hülen lmanda otuza yakın gemi bulun a ve bir müddet evve) bomboş olan İs- nnmı Hmanı bugün bir hayli Ucari faali - yete sahnelik etmektedir Pirede bazı müesseselerle müza- | Hakkımız . Yok mu? Mahalle &rasında demirci, hallaç ve nalhband dükkânının işi ne? İstanbulun yeni yapılmış - semile- rinden birinde dolaşıyorduk, birden- bire kulağımıza boğuk bir gürültü geldi, baktık: Köşe başında bir dc- mirhâane açılmış, örs, çekiç ve de destere mütemadiyen faaliyet halinde. Az sonra başka bir manzara ile kar- şılaştık: Gene güzel bir semtin « hir dükkâmı önüne serilmiş allı, mor- lu bir yorgan, kânın içinde bir hallaç, ve yürüyüncı zaralar teaküb etti. Şurada bir nal- band, burada bir kalaycı, bir bakırcı.. alabildiğine takmaklanan kazan ses leri.. * Dahiliye Vekâleti bütün yurda me- deni bir görünüş vermek kar: İstanbu! Belediyesi âyi — düşüncel ilk olarak tatbik edenlerin başınd: hutunmak azminde. Bugün Köprüden gecerken vapur düdüğü işitmiyoruz. sokaklarda otomobi! kornası kulakla- rırmızı tırmalamıyor, 200 kiloluk yü- kün altında bir zavallı hamalın ezil- diğini işittiğimiz günler geride kak. Avrupa gazetesi sırtında 50 tane gaz tenekesi taşıyan Türkün resmini ge- ribe diye basabilmek imkânından mahrum., Evet böyle ve iyi, Fakat mahalle içinde halkın huzu- runu ihlâl eden bu bakırcı dükkânı- nın işi ne? Caddede bu demirdi, bu hallaç, köşe başında bu nalband ne- den kaldı? Ana cüddede vapur ve klâkson se- ginden kurtularak rahat eden kulak kendi evinde neden bakırcı tokmağı De tokatlanıyor? diyoruz. Hekkımız yok mu? | | İ Ecnehı ve ekallıyet mektebleri Türkçe'edri at programları ıslah ecil'yor Maarif Vekâleti, ekalliyet ve ecnebi |mekteblerinin orta derecelilerindeki İTürkçe ve kültür — €* slerinden sonra ilk kısımlarının da Türkçe ve kültür tedrisatını ha karar vermiştir. Maa- rif Vekâleti tarafından hazırlanmakta olan ıslahat ında ekâlliyet ve ecnebi m dü vari Bu mektel Je Türkçe ve kültür de de könirol edilecektir. Hür kitabları yeniden ya- zıilacak, elyevm okutulan kitablar kal - dırılacaktır. Tedrisat, talim ve tefbiye işlerinde resmi mektebler aynen taklid edilecek- tir. Bu mekteblerde münhasıran de recede şahadetname almış, — muallim mektebi mezunları çalıştırılacak, men- şel bul yetname almıyanlar çalıştı rılmıyacak - tır. Her muallime h.ı tada 24 saat ders , ka taraflar-| Muallimler zerlerine alacak, talebe Je düşüp kal - kacaktır. Muallimlerin bulundukları mekteblerin lisanlarını bilmeleri tavsi- € olunacak, bu suretle mektebin her dü işlerile meşgul olmak kabil ola - eaktır. Baş rollerde: ASi mıyan, kurs ve saireden ehli” (Baştarafı 1 inci sayfada) faşist devletin teşkil ettiği askeri ittifaka karçı büyük garb demokrasilerini temsil edev üç büyük memleketin, yani Ame- rika, İngiltere ve Fransanın müttefikan tedbirler alması lüzumundan — bahsetp mişti. New-York Times'in tasavvur etti- ği mukabele, maliyo ve iktısad bakımın- dan zayıf dlan bu üç faşist devlete karşı, dünyanın altınlarını ve servetini ellerin- de tutan üç demokrasinin mali ve iktısa- di bakımdan bir harb aralarında anlaşmalarıdır. Bu gazeleye göre para ve mali kıyme ler bahsinde halen bir takım anlaşmalar yapmış bulunan bu üç devlet, bu anlaş- maları ileri götürürler ve bu üç devlet aleyhinde bir takım tedbirler alırlarsa, harb yapmak için paraya muhtaç olan bu fültuhalçı memleketleri, büyük garb demakrasilerinin arzularma rüm olma- ya icbar edebilirler. New-York'un maruf Bazetesi be makalesinde «Harb yalnız çe- likle ve demirle değil, ayni zamanda al- tınla da yapılır» diyordu. * Bu makale Bay Mussaliniyi hayli kız- dırmış olacak ki buna Popolo d'İtalia ga- tesinin bir başmakalesile mukabele e- Şiddetli bir dille yapılan bu mu- kabrlede, Bay Mussolini iki fikir müda- faa ediyor. Birincisi şudur: Harb, yalnız para Pe "yapılmaz. «Harb için para lâzımdır ama, |diyor; harbde muvaffakiyetin. unsuru yalnız para değildir.» Ona göre, para ka- ,dar ve hattâ ondan daha mühim bir şey | vardır: İnaan ruhu ve çelik. Büyümek ve mes'ud olmak istiyen, fakat, kargılarında bir takım kuvvetli milletlerin mümanı- ine maruz kalan milletlerin ferdle- inde bir harb ruhu vardır ki bu ruh el- de oldukça altının bulunup bulunmama- (& ikinci bir mesele teşkil cder. Bu insan ruhu, çelik ve demirle birleştiği zaman pek büyük muharebeler ve muzafferiyet- ler elde etmeğe kadir olduğunu göster- miştir. Bay Mussolini bu gazeteyi, tatihi |tanımamakia itham ediyor ve tereyağı ile toptan ikincisini tercih eden Göring gibi, | İtalyanın da <tereyağı» değil, <top> taraf- jtarı olduğunu söylüyor. İkinci fikir de şudur: Bay Mussolininin (makalesi, dünyayı, tıpkı komünistler gi- bi. miç görüyor. Bunlardan biri, zengin ve | k ük garb demokrasilerini temsil e- den #evletler bu zümredendir. Bir millet prağa sahib olan mülktarlarla Nö'betci Bezeneler Ğ Bu zece möbetçi olan eczaneler şunlar- Böç İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Barım), Alemdarda, (Ab. dülkadir), Beyazıdda: (Cemli), Samat - yada: (Radvan), Eminönünde: (Aml - nasya), Eyühde. (Arif Beşir), Penerde: (Vitali), Şehremininde: (Nazım), Şeh - zadebaşında: (. Halil), Karagümrükte: (Suad), Küçükpazarda; (Necati Ahmed) Bakırköyünde; (İstepan). Beyoğla cibetmdekiler: İstiklül enddesinde: (Galatasaray), Tü- nelbaşında: (Matkoviç), Galatada: (İki yon, Fındıklıda; (Mustafa Nail), Cum - huriyet caddesinde (Kürkçiyan), Kal - yoncuda: ( Zafiropuloş ), Firuzağada: GruD, Şişilde: (Asım) Beşiktaşta: mı'kı. Kadiköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: — (İskelebaşı), Sarıyerde: (Oszman), Kadıköyünde, (Saadet, Osman Hulüsi), Büyükadada: (Şinasi Rıza), Hey- bellde: (Tanaş). DANİELLE (Paris Sergisinde biri ilân etmek üzçre | Altta kalanın canı çıksın topraksız sınıf nasıl ayrı ayrı iki zümf€ teşkil ederlerse, Bay Mussolini de, düt* yada toprak ve altın sahibi bulunan milr letlerle !opmknz. müstemlekesiz — olan yor, Bunlarıl r, demek istis kında yeni bir görüşü ve bu göri i teşkil eder. İfadedeki sa: te bilhassa kayda lâyıktır. Uzul mürafliğe gitmiyerek açıkça söy“ lüyor: «Tok açın halindea anlamaz, bi de müstemleke isteriz, biz de yayıtlmak ve birtakım âciz milletleri istismar etmek teriz!> diyor. İfadedeki bu açıklık, sar izlık, enternasyonal si- yasette, herhalde takdire değer yeni bif hâdise olsa gerektir. Fekat, ya ötekiler? Müstemleke olan, paylaglmak istenen ve ondan sonra esif ibi kullamılmaları matlub ve mukarref , müdafan lmiş, zayıf ve fakir milletler? Zannedi , bu r.ıalm |cevabı, Bay Mussolininin zımni söylemek istediği şeyin içinde dahi! Tok, &çın halinden anlamaz! Buna, bizim Türk gözlerinin bazılarını daha ilâve edebiliriz: Altta kalanın cani çıksın! Büyük batık küçük balığı yutar! Vessire vesaire... Rir hükümet reisinin ve bir milletin şef'nin imzasile yapılan bu münakaşadan şunu anlıyoruz ki dünyada bir takım ah tın babaları ve bunların malikâneleri var. Öbür tarafta dâ onlar gibi olmıya çalışan ve hak tstiyen müstemlekesiz, fa- kat, kuvvetli devletler var. Milletler ara- sında bir proletarya hareketi yaprmıya imkân olmadığına göre, ötekiler, küçük- ler, zayıflar ve kuvvetsizler için de kur-« tuluşun yegâne çaresi kuvvetlenmektir. Demir ve çelik, top, bunlar için tereya- Bına değil, hattâ kuru ekmeğe bile mü> receah olmak lâzımdır; yoksa halleri ha- rabdır! llllllmlll ol Mııhı_ıuı Birgen Şohlr Tiyatrosu Dram kısmı Tepabaşı tliyatrosunda Bu akşam saat 20,80 da BÜYÜK HALA Komedi 4 Perde Operet kısmı Fransız Tiyatrosunda Bu akşam saat 20,30 da İNTİKAM MAÇI Komedi 3 perde iki tablo RAMON NOVARRO l ŞEYH AHİFE T OUNe ea Pek yakısda SÜMER Sinemasında DARRIEUX nci mükâfatı kazanan) SUİİSTİMAL DAVASI Fevkalade filminde. Yakında SAKARYA da MADELRİNE TÜRKÇE SÖZLÜ CAROLL - TYRONE Bugün İPEK Sinemasında 2 FİLM BİRDEN matinelerden başlıyarak 1 — Meşhur ngiliz Deniz kahramanı Amiral NELSON'un hayat sergüzeştlerinden alınan (Fransızca sözlü) LONDRA POSTASI FREDDİR BARTOLEMEW - * Muhteren ıııu—l rilerimizden aldığımız yüzlerce moklüp Üzoerine gösterilmesi daha bir xaç gün temdid edilen GENERALİN SON EMRi PGWER nly(ıuı'ı Geceleri sant Bda Londra poslası filmi ıuqerılır.