Her yerde ve her zaman “SOĞUĞA KARŞI TABii KANYAK Son sahifedeki ilânı okuyunuz. Sene 20 — No 6878 — Finti her yerde 5 kuruş AKŞA CUMA 19 Kânunuevvel 1937 Ital yan- Yugoslav anlaşması daha sıkı hale getirilecek Romada yapılan görüşmelerde iki taraf bu hususta mutabık kaldı B.Stoyadinoviç Romadan Milânoya hareket etti Kont Ciyano kendisine refakat ediyor B. Stoyadinoviç, mühim siyasi konuşmalara sahne olan Roma şehrinden bir görünüş, B. Mussolini, Yugoslavyanın diş politikasında inkişaf Ankara 9 (Başmuharririmizden t6- lefonla) — Yugoslavya Başvekili B. Stoyadinoviç'in Romayı ziyareti mü- nasebetile neşredilen tebliğ ve İtal- inin neşriyatı, iki kom- arasındaki dostluk bağ- mlaştığını gösteriyor. BU 'a Hariciye Nazırı kont Ci- n İlkbaharda Belgradı şılığı olmakla beraber, ali arasında yakından te- kil ettiği için Kendileri- alâkadar eden meselelerin bir daha gözden, geçirilmesi bakımından fay- ârdır. ya ile İtalya arasındaki münasebetlerin almış olduğu dostane şekil, Stoyadinoviç'in muvafakıyetle- Tinden biridir. İş başına geçtiği gün- denberi içerde ve dışarda büyük işler başaran Yugoslavya Başvekili, komşu İtalya ile anlaşmak sureile mühim bir rahatsızlığı ortadan kaldırmış; hem Yugoslavyanın bir kat daha kuv- vetlenmesine, hem de şarkta sulhun İstikrarına hizmet etmiştir. İki kom- $u memleketi ayiran esaslı teşkilâtlar tefek hadiseler, bilhassa iki memleket Arasındaki münasebetleri bazan çok Bergin hale sokan derin bir-anlâşmaz- İk havası, iki komşu devlet arasında Manevi bir uzaklık - yaratmıştı. B. Stoyadinoviç, dürüst, açık; müstakil bir politika ilebu bozuk havayı az-2a- manda temizlemeğe ve İtalya ile an- laşmağa muvaffak oldu, Bu muvaf- İakıyetin mühim-vasfı ve en biyük meziyeti; bu dostluk rabıtasının, ge- tek Yugoslavyanın, gerek İtalyanın kendi hususi dostluk zümre ve mih- Roma 9 — Yugoslavya Başvekili ve Hariciye nazırı B. Stoyadinoviç dün akşam Milânoya hareket etmiştir. B. Mussolini kendisini istasyonda uğurla- mıştır. İtalya Hariciye nazırı Kont Ci- yano, B. Stoyadinoviçle birlikte Milâ- noya gitmiştir, Resmi tebliğ Roma 9 — B. Stoyadinoviçin Roma- yı ziyareti münasebelile bir tebliğ ne$- redilmiştir. Tebliğde deniliyor ki: «Yugoslav Başvekili ve Hariciye na- zırı B. Stoyadinoviçin Romada B. Mus- Solini ve Kont Ciyano ile yaptığı gö- (Devamı 8 inci sahifede) Bir baba ile oğul 27 sene sonra biribirini buldular Çocuk babasının öldüğünü zannediyordu. Babaya da ailesi erkânının öldüğü bildirilmişti 27 senedir evlenmiyen kahveci Ali, hayatta olduğunu ve kendisi gibi evlenmediğini İzmir 8 (Akşam) — İzmirin Buca nahiyesinde yirmi yedi yıldanberi bi- ribirinden ayrı yaşıyan bir baba ile oğlu bülüşmüştür. Hayatta öyle tesa- düfler vardır ki, insan, gözyaşı ve he- yecan duymadan bunları karşılıya- | maz, Yirmi yedi yıl sonra bir kahvede İ tesadüfen buluşan babaile oğulun | vakası da bunlardandır. Trabzonlu Ali adında biri, vaktile asker olmuş, kü- | | çük yaşta bir oğlunu ve gebe karısını Zaten yok gibi idi. Fakat bazı ulak Verlerinden tamamen müstakil: ola | Yak tekevvün etmesidir. Bu bakımdan kiye ile müttefikimiz Yugoslav- Yanın dış siyasetinin inkişafı tarzın- da esaslı benzerlik vardır. Demek istiyoruz ki, Yugoslavyanın İtalya ile dostluğu, hususi, - mahdud gaye ile bağlı bulunduğu Küçük 2 İİMAK Gtitakına hiç dokunmuyacağı 4 (Devamı 8 inci sahifede) Necmeddin Sadak | | | birakmiştır. Ali askerde iken harp çik- mıştır. ! Harpten sonra “Torbali kazasının ;| Doğanlar köyünde yerleşen Ali, karıs -| sını ve çocuklarını aramışsa da öldük- | leri cevâbını'almıştır. Aradan tam 27 “| sene geçtikten sonra Ali, Bucada bir kahvede otururken orâda bulunan bir | deniz askerile görüşmüş ve onun ken- di oğlu olduğunu, diğer oğlu * Meh- medin de askerliğini yaparak Trabzo- na döndüğünü, karısının hayatta bu- lunduğunu öğrenmiştir. Baba ile oğlu | arasında. İlk görüşmeler şu suretle olmuştur: Ali, kendi Kanindan olân bahriyeli. | ye karşı bir incizap duyarak sökulmuş: — Nerelisin oğlum? demiştir. Adı Ahmed olan bahriyeli; — Trabzonluyum. Cevabını vermiş, o vâkit Ali: — Babanın adı nedir? diye sormuş, Ahmed de: — Alidir, fakat yirmi yedi senedir duyduğu karısını getirtiyor 70 (kayıp) diye haber verdi, bulama- dık. Annem hâlâ evlenmedi. Baba ile oğlu, mahalle, semt ve kom- şularını biribirine sorduktan ve anlâş- l dıktan sonra kucak kucağa sarmaş- mış, öpüşmüşlerdir. Kahvede bulunan halk, bu heyecanlı manzara karşısın- da gözyaşı dökmüştür. Ali, şimdi Trabzonda bulunan karı- sını ve oğlunu Doğanlar köyüne ge- tirtmek üzeredir. Aradan bu kadar yıl geçmiş olmasına rağmen Ali de ev- lenmemiştir. Dikkatler Hüsnü niyet kıtlığı Tramvay şirketi yeniden şöyle bir ilân bastırtıp vagonların içine astıri- mak külfetine katlanmış: «21 könunusani 911 tarihli muka- velenin 16 ncı maddesine göre bilet- çiler para değiştirmeğe mecbur tutu- lamazlar..» Tarihe dikkat ediniz: Sene 911... Yani umumi harpten üç buçuk sene evvel... Piyasada Sultan Mahmud mangırları tedavül ederken... Lira bozdurmak için sarrafa fark verilirken... İ «Şimdi ise bozukluk istediğiniz ka- | dar bol... Yalnız kıt olan bir şey var: | Hüsnü niyet! Şirket, biletçilerine biraz yedek bo- zukluk vereceğine, masrdj ederek ye ni ilânlar bastırmağa bile razı) İ De tüsh LL... ——— it Fes zamanından kalma bir ih- mal neticesi saç tuvaletine iti- nasızlık bir çok erkeklerimiz arasında dikkati celbediyor. Bu çirkin manzara gözünüze çarp- tıkça münasibince ve gönül kır- madan bir telmih yapınız, ihtar ediniz! Telefon: 24240 (İdare) — 24249 (Tahrir) — 24248 (Müdür) — 20113 (Klişe) B. Mussolini diyor ki... fakat yalnız Pariste çıkan İntransigeant, B. 'Mussolininin bundan bir sene evvel, muharrirlerinden Roland Dorgeles'e vukubulan beyanatını meşrediyor. Mussolini bu mülâkatında . demiştir. ki; — Sovyet Rusyadaki rejimin deva- muna imkân yoktur. Bütün bunlar yıkılacaktır. — Acaba Alman - Japon itilâfının bunda bir tesiri olacak mıdır? Mussolini sert bir hareketle bu su- ali reddederek: — Pek uzak! cevabını vermiştir. — İspanya harbi hakkındaki fikri- niz? — Söz silâhındır. Neticeyi bekliye- Um. — İtalya Almanyaya, Avusturyaya, Macaristane ve Yugoslavyaya yaklaş- bir milletle müzakereye giriştiği za- man karşısında bir hükümet bulur, Halbuki sizdeki halk cephesi hükü- meti, faşizmin yeminli bir düşmanı- dır, Binaenaleyh anlaşma imkânsız- dır. Sizinle birlikte bir şey yapama- yız. Niçin daima İngilterenin peşin- den gidiyorsunuz? İngilterenin dai- ma ve dalma kendi menfaatini dü- şündüğünü unutuyor musunuz? On- suz bir karar veremez misiniz?, — Zecri tedbirlerden dolayi infial zall olduktan sonra iki memleket arasında devamlı bir mukarenet te- sisini istemez misiniz? — Tabii isterim. İtalya refahı için sulha muhtaçtır. Bu sulh da ancak büyük devletler arasındaki anlaşma ile temin edilebilir. Sulhu Avrupada behemehal muhafaza etmek tâzım- Sulhü Avrupada mutlaka muhafaza etmek lâzımdır, Avrupada... Sovyet Rusyadaki rejimin devamına imkân yoktur. Fransa- da halk cephesi hükümeti faşizmin yeminli düşmanıdır. Anlaşmamıza imkân yoktur. Fransa niçin daima İngiltere- nin peşinden gidiyor? Onsuz bir karar veremez misiniz? Muahedeleri yalnız büyük devletlere inhisar ettirmeli, müddetle temdid etmeli Italya Milletler cemiyetinden çekiliyor Roma 9 (A.A) — muhabirinden: Diplomasi mahafi- mıştır. Fakat bu hususta İtalya, Al manya ve Japonya arasında mü- zakereler cereyan etmekte olduğu ve alınacak kararın, hafta nihaye- dır. Fakat ısrar ediyorum. Yalnız Avrupada... Herşeyi kucaklamak iş- temekle hiç bir şey kucaklanamaz. Bilhassa şunuktada israr ediyo- rum. Muahadeler kadrosunu sıkı si- kıya daraltmak yalnız büyük devlet- lere inhisar ettirmek lâzımdır. Aksi takdirde boşluk olur, karışıklık olur. Esasen büyük devletler arasındaki an en evel istifade edecek alan küçük devletlerdir. Zira sulh ve süküna kavuşmuş bir Avrupada kor- kacak hiç bir şeyleri kalmaz. Sonra bu muahedelerin müddetini de tah- did etmeliyiz, İtilâfların oebediliğine (Devamı 8 inci sahifede) il a AN Sihhi I