ir — set satınisinn vet” 10 Kânunuevvel 1037 ——— AKŞAM AKŞAMDAN AKŞAMA. Müstakbel Türk şehirleri için beş şart ( B. Dr. Enjeniör Martin Wagner, » ki Berlin belediyesi teknik bürosu şefi imiş ve son zamana kadar İstan- bul belediyesi imar müşaviri idi, - Ulus gazetesinde «Türk şehirlerini Yeniden kurarken» serlevhasile uzun bir nazariye makalesi yazmış Bütün şehirlerimizin ümran hüm- Ması geçirdiği şu sırada mevzuu en- teresan bulmamak kabil değildir. ii .. Bay Wagner, on dukuzuncü asır da Londra, New-York gibi şehirlerin plânsız inkişaf ettiklerini, biçimisiz ve sanatsız bir tarzda meydana gel- diklerini, ortaçağın plânlı, yahut or- ganik bir şekilde kurulmuş olan şe birlerile kıyas edildikleri zaman ge- çen asrın yüzünü kızartacak çirkin- likte olduklarını söylüyor. «Bu iddiaya inanmıyanlar, şimdi- ki zamanda Roma, Paris, Berlin ve Londrada şehir mimarisi obakımın- dan nelere karşı hayranlık duyduk- larını gayet samimi olarak kendile- rinden sormalıdırlar.. Yeni devrin yapılarını görmek için değil, ortaçağ ve ilkçağ eserlerini görmek için seya- hat külfetine katlandıklarını anlıya- caklardır.» demektedir. Bay Wagner, yeni kurulacak Türk şehirlerinin, yukarıda ismi geçenler gibi, «yığın şehri» olmamaları ve on- lar gibi yığınlarla insanın sefaletini de sinelerinde saklamamaları icab ettiğini söylüyor. Modern şehircilik için şu prensipleri tavsiye ediyor: 1 — İnşaata elverişli olup ta inşaat ya- pulmamış olan arsalara para yatırılmasını tahdid etmek. Yan! arsa spekülâsyonuna iman! olmak. Bu ihtikârlar, bir milleti zen- &in etmez, fakir düşürür, 2 — Bütün şehirlerin plnlarını ve imar İşlerini merkezleştirerek bir elden idare etmek. 3 — Hat ve hacim plârımı maliyet ve ekonomi plânile birlikte organik bir bü- tünlük haline sokmak. Yani, bir ev yaptı- ran adam, başlıyacağı işin kaça çıkaca- ğını, kesesine uygun olup olmadığını he- #aplıyor; halbuk makamlar, yap- yet hesabını pek en- mm: sahasından o çıkamıyor, e. ve «istikbale ölçüsünü sarih bir surette tesbit etmek . Çünkü mede gehirler son ölçüde büyümemelidirler, Bunlar, biribirlerinin inkişa dilde ve meseli r bi 0 i geçmemek üzere, medeni ihtiyaçları idirler Türk şehirleri Türk k esinin bir devamı ol Mağa davet etmektedir. Za bir mimarları, ana vatani Tiz veya New-York olar Türkiyede meydana ge lerini kolaylaştırmağa lar, kalkışmamalıdır. ... Bilhassa şu beşinci maddeye dik- kati celbetmek üzere, bay Wagner'in kıymetli fikirlerini hülâsa ettim, Milli hususiyeti haiz olsun diye ger- gi bizde de on beş, yirmi sene evvel Oymalı oymalı, o basali pencereli ve Ötesine berisine lüzumlu lüzumsuz çiniler yapıştırılmış bir takım ucu- beler yapıldı. Fakat bunlar ne asrın | zihniyetine, ne de zevke uygun şey- | lerdi. Şimdi de, garptekini aynen ge- tir; Ankaranm yahut Maçkanm or- tasına - daha kötü malzeme kulla- narak - oturt! Bu, daha fenadır. Bay (Devamı 4 üncü sahifede) (Va-Nü) Kömür depoları Kuruçeşmede geniş mikyasta is- timlâk yapılacak Istanbul limanının en son tesisatla techizi için çalışmalara de- vam olunuyor, Limanın kömür mın- takasına aid tesisatlandırma plânı Londradan gönderildiği cihetle daha önce bu kısımdaki tesisat ikmal edile- cektir. Kömür depoları Kuruçeşmede bu- günkü kömür mahallerinin bir kaç metre gerisine inşa edilecek ve kömür mıntakasına yapılacak olan rıhtım da şimdiki kömür mahallerine kadar u- zatılma suretile genişletileçektir. Bir çok dehiz müesseseleri gibi işletme i- daresi de Deniz bank kanunlile teşkil edilecek olan yedi büyük deniz idare- sine geğtiklen sonra Kuruçeşme kö- mür mıntakasında geniş mikyasta is- timlâk yapılacaktır. Bir çocuk merdivenden dü- serek yaralandı Galatada Arapcamisinde bir evde oturan beş yaşlarında Yaşar isminde- ki çocuk evin merdivenlerinden düşe- rek tehlikeli surette yaralanmıştır. Küçük Yaşar polis tarafından hasta- neye kaldırılmıştır. Yalova kaplıcaları Imar plânı üç sene içinde tatbik edilecek Akay işletmesile beraber (Yalova kaplıcaları da yakında (belediyeye devredilecektir, Belediye, şehircilik mütehassıs B. Proteste'un Yalova kap- hcaları için yaptığı imar plânını üç seneye taksim etmek suretile kısa za- manda ikmale çalışacaktır. Kaplıcalarda halka ev inşası için parasız arazi verilmesi kararının kat- iyet kesbetmesi, belediye faaliyetini kısmen kolaylaştırıcı mahiyette gö- rülmüştür. Su şehrinin çarşı, pazar mahalleri- le çocuklara mahsus oyun bahçeleri- ni ve halk parklarını belediye yapa- caktır. Şehir meydana geldikten son- ra günlük vapur seferlerinde de esas- nu değişiklik yapılacak, yaz ve kış muntazam ve sık vapur seferleri ih- das edilecektir. Dünkü hava vaziyeti Şehrimizde hava dün güzel ve gü- neşli geçmiştir. Gerek Karadenizde, gerek Akdenizde lodos çok hafiflemiş- tir. Yeşilköy rasad merkezinden al dığımız malümata göre, İstanbulda rüzgâr cenubu garbiden saniyede iki, üç metre süratle esmiştir. Saat 14 de hava tazyiki 762,6 milimetre en azsı- caklık 13,3, en çok 17,4 santigrad ola- rak kaydedilmiştir, Memleketimizin şark, cenubu şarki ve Ege mıntakalarlile Karadeniz kıyı- ları kısmen, diğer taraflar az bulutlu geçmiştir. Rüzgârlar şarki ve orta A- nadoluda sakin kalmış, cenubi Ana- doluda şimalden orta kuvvette esmiş- tir. <N — İnsanın başına bazan akla gel“ Medik şeyler gelir bay Amca!.. Bu- Dun için dalma ihtiyatlı olmak ge tektir! ... Meselâ geçen günkü lodos tır- tınasında ben ihtiyatkârlığımın fay- dasını gördüm... sistem | ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler İşçiler soğukta çalıştırılmamalı Kuruçeşmede bir tütün milesse- sesi amelesinden aldığımız bir mektupta bu milessesede çalışan- ların soğuktan muztarip olduk- ları yazılmaktadır. Ayni milessese- nin abdeshanelerinin de pek pis olduğu bildiriliyor. Bu seferlik müessesenin ismini yazmıyoruz. Kendi anlasın ve tas- hih etsin, Ayni zamanda da, işçi- lerin ne şeraitte çalıştırıldığı da- ha sıkı kontrol edilmelidir. Üniversite talebesine yardım Muvaffak olanlara keseler içinde 150 lira tevcih olunacak Üniversitede iyi terf! eden, iyi me- zun olan talebeden her sene yirmi beş kişiye içinde yüz ellişer Jira bulunan birer burs (kese) tevcih edilecektir. Bu talebeleri fakülteler seçecek, üni- versite heyeti vaziyetlerini tedkik ede- cek ve burslar rektör tarafından mera- simle tevcih olunacaktır. Üniversileden başka hayır sahipleri arasındaki ilim severlerden talebeye bu suretle burs vermek istiyenlerin hedi- yeleri de memnuniyetle kabul edile- cektir. Bunların isimleri şeref defteri- ne yazılacak ve ilân olunacaktır, Rektörlük ayrıca «talebeye yardım talimatnamesi» adile bir talimatname hazırlamış ve vekâlete göndermiştir. Bu talimatnameye göre talebeye kamp- ta İaşe, burs verme, bir defalık yardım, Kadırga yurdunda yatırma, sarnator- yom ve prevantoryomlarla tedavi et- tirme, kitap verme şekillerle yardım edilecektir. Sarhoşluğun sonu 80 gün hapse, 31 lira para cezasına mahküm oldu Unkapanı civarında Hasan adında biri akşam üzeri rakı içip sarhoş olduk- tan sonra o civarda bir kahveye git- miş ve kavga çıkarmıştır. Bu kavgada Hasan kahvenin camlarını kırdığı gibi kahve sahibini de döymüştür, Hasan oradan çıkdıktan sonra yol- da Adil adında birini yakalamış ve se- bepsiz yere onu da bıçakla tehdid ede- rek: — Senin ifadeni alacağım. Benimle beraber kahveye gel, Diye adamı alıp zorla kahveye gö- türmüştür. O sırada gelen polisler Ha- sanı karakola götürmek isteyince Ha- san bu defa da polislere söğmüş ve dövmeğe kalkışmıştır. —.... Asliye dördüncü ceza mahkemesin- de yapılan muhakeme neticesinde Ha» sanın suçları sabit olduğundan döv- mek ve söğmek suçlarından iki ay yir- mi gün hapsine, otuz lira para cezası ödemesine, ayrıca safhoşluktan da bir Tira ceza ödemesine karar verilmiştir. Bay Amcaya göre | ©... Öğle yemeğinden sonra Kadı köye geçecektik. «— Çocuklar, dedim, midenizi pek doldurmayın, hava lodos.» Tabii, . : . . Üniversitenin .. . . münasib bir : 1. yerine dikilecek Merhum şair Abdülhak Hâmidin hatıraşını yaşatmak üzere namının bir sokağa verilmesi teklifi şehir mec- lisinde görüşülürken meclis, üniversi- tenin münasip bir yerinde bir şeref sütunu tesis edilmesini memlekete hizmet eden büyüklerin bu arada Ab- dülhak Hâmldin isminin de yazılma- sını temenni etmişti. Meclisin bu temennisi belediye ri- yaseti tarafından da kabul edilmiş, ve üniversite ile temasa geçilmiştir. Belediye, yarı masrafı belediye, yarı masrafı da üniversite bütçesinden ve- rilmek şartile üniversitenin münasip bir yerine bir şeref sütünü yapılması- nı teklif etmiştir. Bu sütuna memle- ketin İlim, edebiyat ve kültür sahasın- da temayüz etmiş şahsiyetlerin isim- leri yamlacaktır. Bu hususta çalışmak Üzere bir de heyet seçilecek ve ölen bü- yükler içinde sütuna isimleri yazılacak olanları tefrik edecektir. Üniversite, belediyenin teklifini kabul ederse 938 belediye bütçesine tahsisat konacak- tar, Şaka yapmış ! Gazeteden kestiği beş liralığın fotografisini sürmek istemiş | Tahtakalede oturan Hayreddin is- minde biri, yeni beş liralıklar ilk pi- yasaya çıktığı zaman bir gazetede çi- kan ters ve yüz resimlerini birbirine yapıştırmak suretile aklınca sürüle- bilecek bir hale getirmiştir. Bu kâğıd parçalarını eline alan Hayreddin, evvelki gece Tahtakalede tütüncülük eden Mehmede giderek bir şişe konyak almış ve beş liralığın üzerini istemiştir. Tütüncü beş liralığın üzerini de sa- yarak camekân üzerine köymuş, Hay- reddin bir taraftan elindeki uydur- ma beşliği uzatırken diğer taraftan da paranın kusurunu toplamağa koyul- muştür. Tütüncü daha bu kâğıd parçasını eline alır almaz işin farkına varmış ve Hayreddinin yakasına yapışmıştır, 'Tütüncünün bağırmasına polisler ye- tişmiş ve bu adamı karakola götür- müşlerdir. Hayreddin; şaka yaptığı nı söylemektedir, Tahkikat ilerlemek- tedir, Ekmekler kâğıda sarılı satılacak Ekmek ve francalaların kâğıd içi ne sarılarak satılması hakkındaki ka- rar kânunuevvel ibtidasında tatbik edilecekti. Fakat her ekmek ve fran- calya kâğıd sarılması, ekmek satış fiatlerini arttıracağı için belediye ek- mek fiatlerine tesir yapmıyacak bir şekilde tedbir almak üzere bu müdde- ti altı ay daha uzatmağa karar ver. miştir. ... Vakta ki 1430 vapuruyla Saray- burunu döndük, bizimkilerde bet beniz aktı, küpeşteyi zor tuttulari, Bense ihtiyatlı geldiğim için rahat kes benim gibi ihtiyati Sahife > HEKİM ÖĞÜTLERİ İhtiyarın Tansiyonu Yetmiş, yetmiş beş yaşında bir ih- tiyar. Bugüne kadar sıkıntı çekme- miş. Öbür faniler gibi yemiş içmiş. Bu neden böyle gitmesin, buna şaşı- yor. Şimdi dalma uyukluyor, başı dö- nüyor, gözleri büzülüyor. Kendine sorarsanız, bunlar küçük şeyler, ehemmiyeti yok, amma canımı sıki- yor der. Hiç şüphe etmez, ufak tefek tasviyelerle geçiverecek. Sıkı fıkı bir muayeneden geçirilin. ce anlaşılır. Tansiyon çok yükselmiş amma düşmiyecek gibi değil. Kırmızı kan damarları sertleşmiş, yamru yumru amma aort sesleri etrafa yör yılmıyor. İdrarın miktarı tebilden çok amma geceleri sık sık kaldırmı- yor. Kanda ürenin miktarı tabilye yakın. Kısaca tansiyon ve değil, silik, Umumi bir ihtiyarlama karşısındayız. Üst tarafı, herşeyi ye- rinde, yolunda, Sertleşmiş damarlari yumuşatmak için çalışmaya başla- rız. İhtiyarı sıkı bir perhize, şiddetli bir rejime sokarız. Ufak tefek seka- letleri ile uyuşmuş, alışmış olan uz viyeti bu seri rejim öyle sararki.. Çarçabuk tedbir almayı istilzam eden vakalar müstesna. Onların dışında kalan vakalarda ihtiyarı pek sıkma- mah. Size iyi bir öğüt. Şiddetle yasak olan gıdaları, ilk hamlede yemek lis- tesinden atarsınız. Mazarratı az olan- larında miktarını eksiltirsiniz ve mümkün olursa İleride onları da lis- teden silersiniz. Düşününüz, ihtiyar seksene yaklaşmış, o yaşa gelinceye kadar tagaddi hususunda yapacağı Ona karşı biraz müsamahakâr olmalı, Çünkü uzun zamandanberi o günahı işlemiştir. Sıkı rejim ihtiyarların iş- tibasını keser, ağızlarının tadını ka- çırır. Oldukça ilerilemiş bir yaşta alıştıklarından vaz geçmek kolay mı? İhtiyarlar çocuk gibidir, Onların düşkünlüklerini hekimlik bilgilerin. den ziyade pisikoloji yükseltir. Yetmiş, yetmiş beş yıl yaşıyanları fıtratın müstesna lütfune mazhar ol muş sanıyoruz. Onlar artık ayları yıl sayarlar. Daha kaç bahar görecek, Yetmiş, yetmiş beş bahar ebediyet takviminde ne yer tular ki... «Bir nimi neşe say bu cihanın baharını Bir sagari keşideye tut lâlezarini» Dr. Rusçuklu Hakkı Medresede kavga Süleymaniyede bir medresinin bir odasında oturan Sadık; odasına rem- B.A — ğin mn ihtiyatkârlı. ğın asri mânası bu değili. — dm ; B. A, — Bugünün ihtiyatklr ade © rahat etrafı temaşa ettim. Keşki her. | mi bir bankada birikmiş parası “