Bizi, Timadığım 'üstehzi 1 Ve yüz e. 1 kaldım 4mamile #lm " akizm, 1 İri elm UT, belk Madığına hi Smyorum, | Dü 5 P boç Palind E “Ynimde E ” üyandar Yüzü memu; âtle, helecanla tetkik ettim: M memurların yüzü değildi. Hem ta- ç ” Müddet olduğum yerde donmuş gi- “81 mihaniki bir sür'atle yelek cebim- |" M Onü yerden 4 €C0 bulunrz k bit hırs vermişti? Bunu hâlâ an- treni soyanların farkında olmadan meçhul hırs- şimdi iyice seçebildiğim bxıı rlardan biri olması ihtim Hay bir yüz. bir tebessümle dişleri sıyrıl- amdan kayboldu. Kaç saniye geçti bilmi . kendimi toparladığım an ayakkablarımın içine soktum. is artık benimdi. Yabancı a- de, belki değil, muhakkak be- ğımı görmemişti. O müş bir elmas - hakiki olup kat'i surette emin de oluna- kadar alde - bana niçin bu bir takım karışık — hisler... gecedenberi le- e olduğumuz büyük hırsları mıştı. . ü'“qlil___ ae K ae B İstanbulda gömülü milyarlar etrafındaki gizli harb Birdenbire kompartımanın kapısı açıldı, içeriye koridordaki a_çık pencerenin rüzgârı doldu ve bir kâğıt parçası uçtu Küâğıdın üzerinde iri bir takımi yazılar vardı. Hayret ve dehşetle okudum « Son Posta ,, nın sergüzeşt romanı SON; FPOSTA Ahmed Niyazi, Melihayı ilk gördüğü yordum. Bana derin bir hayretle: | anda sevmişti. Saçları gür, koyu kumral, — Ne ©? Hayrola, neye suratın böyle | yücudü beyaz, yanakları gamzeli bu kızı karışmış? Ağlıyor musun? dedi. Sayfa 15 Sana Varacağım! Yazan: İsmet Hulüsi Uğraşıyor, uğraşıyor, fakat bil meceyi bir türlü bulamıyordu — Ohi. Dedi. Yetmiş iki buçuk milletin de diline uy- kim sevmezdi ki Ahmed Niyazi sevme- | muyordu. sin. Ahmed Niyazi bekârdı. Paralı idi.|, Ahmed Niyazi gene düşündü: Herhal- Sevdiği gibi, sevilebilecek te bir İnsan-|de türkçe idi. Halledilmesi lâzımdı. Hal- dı. İlk işi Melihaya sokulmak oldu. De-|letmek için de uğraşmak şarttı. Ahmed * © vakitler korkak ve verifi e DEFİNE GANGSTERLERİNİN İtizaf ederim ki Ve kori Ko e Zayıf denilebilecek bir adamdım. aç CÜN Pij Oety, TÜzgâri doldü, bir kâğıd parçası | İşlerimi Terkos 'idorda açılmış bir pencerenin 20 karışmayınız. Yarın ak-i İ İsTİKRAZLAR Açıkş şam Sirkeci İstasyonu saati altlında mavi KUCAĞINA DOĞRU. 12.30: Muhtelif plâk neşriyatı. 12.50: Plük: 'Türk musikisi ve halk şarkıları. 13.16: Dahi. H ve barici haberler. | ,ı.'&î“" bir adam olmak, demek ki ha- en - bininiz. Büyük| reden, tepeden anlattı, şundan bundan | Niyazi gününün iki saatini buna hasretti. Üü 1' gün en müthiş cür'etler ara- n Z Evet, sebebini ben de tamamile bilme- | dem vurdu, sözü evirdi, çevirdi; sevgiye | Her _sahah dokuzdan on bire kadar nıi:îue- | ,_mw“ 'd, oynıyan hayduglırm gü- |Gden şozlvrımdcn yaşlar geliyordu. - |intikal ettirdi, oradan da evlenmiye ka- mndıyPr'uğmşh Ah bir halledebi'se, | m%'"r- karışmıya bir mâni teşkil et- Je okudum. eu de birdenbire bir ağlamak hissi kayna- | dar vardırdı. hemen gidecek, Melihaya: Hima Birdenbire garib, müthiş bir korku his tı. Bu, gözümde pek büyüttüğüm bir| — Ben, dedi, sizi ulmak isterim. — İşte, diyecek, bilmeceyi hallettim. Benimle artık evlenirsin değil mi? B Ena hattâ günlük mız- şettim: Görülmü viedan azabının birden patlaması gibi bir | Meliha: l € Üa Tak b_” Maada para kazanabileceğimi v t romanların 'are—_şıı ci-|şey mi? Birdenbire büyük bir alçaklık| — Hayır! O gün nişanlanacaklar, hemen ni _h t ir haval gibi düsünürdüm. Belki bu- tlere karışmışım gibi gc-d Alıklaş- ( irtikâb etmiş olmanın duygusu mu? Yok-| Demedi. Fakat: muamelesini yaptıracaklar, ve karı ko b_'ıur;.m'l.r ki çalınmış olmasa bile, sırf m. Sonra binh—nbıxıe_ kâğıdı parçala-|ga, böyle alçakça bir tehdide karşı Kis-| — Evet! olacaklardı. Ne saadetti bu, ğhmr Ye TMüş olsa dahi, cinayet lekesi olmn 1 açtım, kâğıd parçalarını İsettiğim müthiş bir öfkeden, korkudan| De diyemedi. yazi bu saadetin hayalile adetâ mestolu- _vm""_î.vr-' Olsa olsa 500, veya 1000 hra | rüzgürin suratına savurur gibi savurdum |mı ağlıyordum? Sarih surette bilmiyo-| — Size bir bilmece söyliyeceğim, bu »yor, kendinden geçiyordu. Ah bir halle- n]vnı:.nîıı.. bulunan bir pırlanta taşa bir | ve hemen pencereyi knp:ıdjm. Şaşkın bir 'rum. Yalnız bütün hayatım, Kosuvadan | bilmeceyi halledebilirseniz... debilse.. : Ye içinde sahib olmak bana gâri5 ve | haldeydim, Arkama döndüğüm — zaman, | muhacirliğimiz, sefaletle geçirdiğim uzun | — Halledebilirsem ne olacak? Uğraşıyor, uğraşıyor, fakat bir türlü CtTin bir Tezzet vermii içe şişmiş, uykulu ve şaşkın gözlerile 'seneler, ölen karımın solgun, hastalıklı| — O zaman evlenip evleremiyeceğimi- | bulamıyordu. Halledemedim, demek te N_P'”“mn manda hiçbir şeyden haberi | Hüs bey giriyordu. Fakat kapının ö-|yüzü; dünyada biricik sevgiyle — bağlı| zi anlayacaksınız.. işine gelmiyordu. Öyle ya, bir bilmeceyi mr;da' MYuyan Hüsrev beyin mast nünde 'birdenbire durdu, tle yüzü- | olduğum kızımın hayali, onun benim eve| — Öyleyse hemen bilmeceyi söyleyin. | halletmekten âciz bir budala olduğunu ü Di Bibi lekesiz ve pembel me bakmağa başladı. Tren kalkmı yoksul dönüşlerime boynunu ,bükerek o| — Söylüyorum, dikkat edin? Sapnap |itiraf etmek kimin işine gelir ki! .,m'pı'—' aktvor, içimden bu adamcağı Hüsrev beyin, bir buba şefkatile göz- |kazin tevekkülleri gözlerimin önüne gel-| vaprapcapğım! Bunun manasını öğre-| Bir gün gene masasının başına geçmiş, müpaç Parası icin cektiği meşakk lerimin içine bakan hayret dolu gözleri- (Arkası var) nirseniz her şey olmuş demektir. meşhur tılsımlı cümleyi yazmış, halline Neş Slatımın asla ödenmiyeceğini Ahmed Niyazi cümleyi aynen defteri-| çalışıyordu. Arkadaşlarından biri oda Be kkımı almış bir adam gibi, ken- Kadın gözl!e Agrup,, ne yazdı. Ezberledi. Acaba bu hangi Jli-| girdi. Ahmed Niyazi o kadar dalmı: aDES'ud hissediyordum. istanbul Borsası kapanış (Baş tarafı T inci sayfada) sandı, manası ne idi, kime sormalıydı? |onun odaya girdiğini, yanıma — geldi , Udi v n . l Tu e z â Ö i B gör- ha y Udlar, sünhesiz peşinde fiatları 17-11- 1937 Koç kişi, İstanbula birkaç saat mesafede | Günlerce düşündü; bir Fransıza sordu: hattâ önündeki kâğıdı. okudu unu gör. _X'ı-f Servet odurunda üzün uzadıya olan Uludağa değil, hattâ şehir içindeki | — No. medi. Omuzuna bir el dökunduğunu his- map miz plânlar ve bunca gayr Çamilıca veya İcadiye tepelerine kadar| Cevabmı aldı. Bir Almana sordu; A İsettiği zaman arkasına döndü hegi ailer sarfederek trenler sa çıkmak zahmetine katlanıyor? Halbuki | MAD: — Ne o dostum, çok meşgülsün! Te gaçı DüT forafta tren kumpanyası £ ber türlü sporları yapabilmek için bi — Nayn. — Evet bir şey hallediyordum da. Pesinde koştuğ tü d aA LAŞ B i i Dedi. Araba sordu; Arab: — Önündeki kâğıd mı? e Ştudu servetler için, hütün || Londım 0,848 — o,sas | —emleketimizden daha müsaid bir ülke- ati & hi,-,;'m'"i" üstünden, yalnız trenini || Nevr-Yorlu 286975 — 23.641$ | ye ender tesadüf edilir. Bunun kıymeti-| — Lü! v — Evet gtü K Vak 've bakıyordu. m' ":'m 15.28)5 — 15,2690 İi ni bilip istifade edememek her bakım- | Dedi. Ruma sordu, Rum: — — | — © da me, içinde bir alay «p> harfi i ünç © Balki bulduğum elmas düğmeyi || grükset 47132 — 4.7187 İ dan çok yazık oluyor. olan bir satır yazı. | B CR eti S Sporun sihhat ve neş'e kaynağı oldu- Y Ahmed Niyazi tekrar yazıya baktı. Ha- | tmıya bir sebeb teşkil edebilirdi 6 n ğunu bir defa daha gençlerimize hatır- kikaten bir alay ep> sıralanmıştı. Göze İ yamasın üzerindeki işaretlen mü- || Sofya 1A İatmak isterim. tuhaf geliyordu. Acaba bu «p» ler ne olsa | bir hak S Amsterdam 4493 Z bir a DD , Takikati meydana çıkarabilirdi 22.8431 | Berkand gerekti? Bilmecenin tılsımı «p> lerde mi M becim vesifim 'it Görcür nnn 42452 — Gzars F T Bugünkü program (, ,exzdaçına yer göstermeden kâğıdı P “tmiya, ifesi olanlar bile bunu arzu | Madrlâ Kİ Satılık Konforlu Ev İSTANBUL yakaladı. Cümleden «p> leri kaldırarak, P — Co Bdi yapıyorlardı. O Halder — | :'_:"'l;"_ yt g SN Aar Ayaspaşa Alman sefarelhanesi yanın - ö PU Gün Zişiaşitü, kâğıdın bir tarafına «p> siz şekilde yaz- İ « üü Stasvonuna kadar bütün bunla- «dliz — 635 |lda Çitte Vav sokağında No. 5 kalorifer, | Ölle neşriyatı: x l dı. Yazdığım okudu. «Sana vapacağıma Ü a Heek vicdanımın kıpırdayı NG86 — 1069025 İ sıcak su, havagazi, elektrik - ve telelanı, | , 230: Plâkin TTürk musikisi. 1280> Bacel - — Büldum! P n Ka çalışmıştım ve hi MhGS7S e | İlkuyu, garnıç, terkos Ve karşısında Ha- | Xryheelit'plâk tüştiyati. —— e | Dedi ve Arşimed'gibi: Vi "’ timas parçasının bana saadetler (J Yekohuma szbt u:ığss midiye memba suyunu havi altı oda, iki| — akşam neştiyatı: - | -— Buldümi... Böm, S duğ, *lüketler getirecek garib bir tı 34133 J| sofa, mermer iki taşlık, alafranga ve sla- | 1830: Plâkla dans musikisi. 10: Rayan İn-| Diye sokağa fırladı. Çok şükür ki Ar- R.ıhv“"“ aklımdan bile geçirme ——— || turka mutfak, çamaşırlık, kurnalı, ban-)ci: Piyano ve keman rzefakatile türkce şan.|şimed gibi hamamda değildi de sokağa Tzi üka, Biçi kfimaden, başınum Ü ESHAM |İyolu gayet lüks hamam, çiçekli ve ağaçlı |19.80: Hava raporu. 19,86: Spor musahabe-| çıplak fırlamadı. Dosdoğru Melihanın e- v biz ya tü ! ALE - eT ae |/ bahçe ve her türlü konforu ve nezareti |leti: Eşretf Şefik tarafından. 19.55: Borsa hâ- | yine gitti. Kapıyı açan hizmetçi onu bir Corh, Ydirimi. tutmuştum çeğ çi 20: Cemal Kâmil ri ta- Ünp 4 İstasyonunda Hüsrev beyi uyan- || anadotu n * 6 | kâmileyi havi bir ev satılıktır. İçinde a < Paaaaaa Türk musikisi ve helk Semları | Salona aldı. Biraz sonra içeri güzel bir Üman e Eraf basına çağırdılar. Kompar- || perin ea dam vardır. Tel: 20711 — 20.30: Ömer Rıza tarafından arabca söylev.| gNÇ kız girdi. Meliha idi, hiç te değiş- Mi Syı Yalnız kalmıştım. Pencere camı- | A .m'u, l.:ılı':r'.u 040 Bi e L R ae 2045: Fasıl saz heyeti. Okuyanlar: Küçük| memişti. * ATkası B 5 Bomonti - 107 Bafiye, İbrahim, Ali; keman; Cevdet, Tan- « Niyazi ğ Rüyeş (ötndan Çorlu İstasyenunun göce Mit 1,80 — 10,90 , " "| Ahme iyazi ayağa kalktı: ö ©t hazin bi ,' ayyaada :W'_J a Aslan : Tiolüll Üğml — ÜRÜZ bur: Salâhattin, Ut: Cevdet Kozan, Kanun:| — Meliha! Bölüme l Döesaclık gibi. , görül Geerlti 1492 Üyül Muammer, Viyolonsel: Mes'ut Cemil, Klar - | Rur,mıus'" bakıyordum. Birden- || tş B:ıv':l" n « net: Hamdi, Dedi, Genç kız şaşırdı: im APrtmanın kapısı açıldı. Henüz || Teetea Tp X ANKARA — Benim adım Meliha değildir. Meli- İ İkirlerinden kurtulmamış Şark Değirmeni S" - 18 İkinelteşrin 937 Perşembe ha annemin adıdır. 'SİN kozkuyla yerimden — fırladım. l Ökle neşriyatı: Ahmed Niyazinin gözü duvardaki ay- naya ilişti. Buruşmuş yüzünü, beyaz saç- larını gördü. Düşündü: Melihanın bilme- İ Kapsuy K : Akşam neşriyatı: ceyi kendisine söylediği zamanı " | kadar Türk borcu 1 peşil | co.n 18,80: Müntelif plâk neşriyatı. 19: Türk) y gc tam _ir:yı'd"’ ”'“"'d“: "“'": İ YA ö . » T ötadl H20 musikisi ve halk şarkıları (Makbule Çakar | ©C y beş sene geçmişti. Nası i Birmemişti. Bunun 'N > —» Zi vadei| 0200 ve arkadaşları tarafından) 19,30: Baat ayarı | “Umuştu da bunu şimdiye kadar hiç ha- |ŞiT noraş , Pdenbire kısılmışken, T va —— D ve arabca nöşriyat. 1945: Türk musikis! ve| tırlamamıştı. Mae çal Sldim, kimse yoktu, kapı ber TAVİLÂT Halk şarkıları (Servet Adnan ve arkadaşları| — Affedersiniz, yanlış bir yere gelmie Ti pecç ardan açılmıştı. Fakat, sinirle- ——— | Avkı Kayacı B Tei valili öra aai ZY Gl Ni>, A Sedenberi v a| K MN0 Terbiye, 2030: Plâkla dans musikisi, 21: A- K g v B Yerinde omadıği isa |B asdk 4 v l İ aç Jans haberleri. 21.15: Stüdyo salon orkestra-| Dedi ve asıl Melihayı görmeden evden ter Pit ing TYC attığı kâğıd parçasına S öriya, 0993 0309 sı 2156: Yarınki program ve İstiklâl margı.| Sıktı. © kendi, Sânmış gibi korkuyla bakmak- BUSRLRRU 00:0) - 00.00 — — — - z âpadimt alamamıştım. sbba vi Şağla | OK0L e.0 Kayıp — 391 sönesinde Düzce rüşdiyesin-|| Yarınki nüshamızda: Zeriigi * Korkarak uzandım. Köğıdır ©- (J — e ——— den aliyyülâlü derecede aldığım mekteb gaha 3 .i Ve ÜS İti bi takıtı kir .d Ha PARALAR YAT M DY d3 detnamemi zayi ettim Yenisini çıkartaca- Dort gun ğ * yazılar vardı. Hay- S ——— a Ş .i V,( del öle yi : lar 'e LAG AAA Alış Satış . Çımdan eskisinin hükmü yoktur. zi *Ö okudum: h KIRIKLIK Kocaeli İnbisarlar memurlarından Düz-|| Yazan: Mih. Zaşçenko Güzm, Eksiniz. P gitıni 5 n BAŞ veDi$Ş, 1 No, evde Musa oğl j Meyi t Fakat eğer bulduğunuz || 1 Türk & DA AĞANLARI DANDİR! cenin cedid ma. a B Rusçadan çeviren: H. Alaz We, feslim ederseniz vaziyet deği- () ? Banknot Os. Faik Doğru)