m va G Ea 12 Sayfa eme mm > Antakyada Türk bayrağı) |E heyecanla selâmlandı — Milletler Cemi- tkik erine devam etmekte- derun ve Kırıkhanda tet- sonra Antakyaya dön- Kırıkhanda halk mümes- ile de temas etmi Yalnız bura- da davet edilen beş n milmessil N kam Salâheddin seksen hı- iştir. Kaymakam beş lini: «Merasim bitti» diye- rı çıkartmak istemiş, fakat dele- na vararak mümessilleri içeri a- tır, makam Salâhaddin ve jandarma kumandanı Abdurrahman ve polis komi- ma karşı her türlü müş- kü kte devam etmektedirler. Halk bu vaziyetten son derece müştekidir. Yeni tahrir yapılacak mı? (Hususi) — Hatayda intih; battan evvel nüfus tahriri yapılacağı söy- lenmektedir. Türk bayrağma hürmet Türk konsolosha- n en mutena yerinde kiralanan müştür. şiller âlı göste Anta nesi şe binasır: ı halk arasın- n bütün Türk halkı bina ö- rağı şapkalarını çi- iâmlamışlardır. Türk- na kadar geçirmiştir. Analyada bayram takya 29 (A.A adolu Ajansı muh biri Bayram gö- : vekar ve sükün ve mekteb- İt a kırk bin kis konsolosluk önün. ! ANKA RADA (Baştarafı 1 inci sayfada) de Icra Vekilleri Heyetinin, Büyük Mik let Meclisi azalarının başta Genel Kur- may Başkanı olduğu halde Türi , deniz ve hava ku mensubların temyiz mahkemesi de müddei daire reisle' azalarının, başmuavin ve muavinlerin, divanı muhasebat reisi ile daire reisleri- azalarının, v- rakıbların keza an sıra ile Başve- vexöletler et n, An- reisi ve kület ve diğ kara vilây Myet belediye m kez, Ziraat, Türkiye İş, »er Bank, Emlâk ve Eytam, Belediye- | muşlardır. ler, Eti ve O: Bankaları de ie- K nle Kurumu ile Kurumuhun lay, ve vi-|E azalarının, | Zekây ağır ve faydalı mevzularln işletmelidir Sivas okuyucu - larımızdan o Baki Köni soruyor; — Muvaffak o « lacak mayım? Muvaffak ol» mak için rastgele bir arzuya malik olmak kifayet et - mez. Daha derli toplu olmak ve z0- kâyı daha faydalı ve ağır başlı mevzu » jlarla işletmek lâzımdır. Ayrıca muvaf - fakiyet dilekleri şöhret ve ikbal sahasın- da ihtirasa meydan vermemelidir. — Olgun ve aile sever bir tip Çerkesköy oku- Jyucularımız- İde (o jotoğrafının İ tahlilini #tiyor: İ Çok kimseler “ vardır ki, — gerçi # kendileri gülmez - Bi ler, fakat zaman © zaman © heş'ele - nirler ve başkala- rını güldürürler, Mun ve sile sever ok mak meziyetini muhafaza etmek lâzım- dır, Keyif ve zevk âlemlerini, serbestçe şamak arzularını her vakit mümkün kılamamak yeis ve kedere yol açmama- lıdır, Antakyada Türk konsolashanesi de sevinçle tezahüratı yaptı. DEERE bulundu. Gazoz ikram edildi Halk ba xonsalosu mütesddid defalar balkona mi kardı. Onün şahsında Türkiye Cumhuri- mi Hususiyetlerini gizlemesini bilen bir genç, Okuyucusu larımızdan M.F, D. da jotoğrafının tahlilini istiyor: ; hükümet erkânı, belediye reisi ve azaları ve Alevt, Arab, Rum ar- kadaşlarımız başkonsolosluğa (gelerek tebrikâtta bulundu. Merasime iştirak et- ti. Şehir hâlâ coşkun bayram sevinci için- de çalkan, Hususiyet- lerini gizlemesin ret ve Sanayi Odası, Anadolu Ajansı, | bilmek, işine, he - Türk Spor Kurumu ve Ankara Elektrik | sabıma dikkat et « Türk Anonim şirketi tarafından seçilen | mek iyi bir gey - delegelerin tebriklerini kabul buyur-| dir. Menfaatlerini muşlardır, yalnız kendisine Bu törenden sonra, Rolsicumhur Ata-| hastetmek, başkalarına bir zarar vermi » türk, kıdem sırası ile yabancı büyük ve | yorsa dile gelmekten uzak kalınır. Nefse orta elçilerini ve bunların refakatlerin-| itimat haddini aşan gurur - yerinde ol - de bulunan müsteşar, ataşemiliter ve kâ- | madıkça - zarar getirebi tibleri, resen veya muvakkaten vazife gö- | ————vmmmmsmaun renimaslahatgüzarları ve daha sonra An- Çakmak olduğu halde geçid ir 6 olarak bulunan Romanya başlıyacağı Hipodrom öal 1s Tataresco'yu, İran f ve saat 18 de geçişin başlamı Veziri Ekselâns Samii, Y. *1 emir buyurmuşlardır. iri Romen, Yugoslav genel kurmay baş Reisicumhur Atatürk (o tribünle rinde eri erkânını kabul buyur-| yanlarında Romanya Başvekili Ekseolâns Tataresco, Başvekil Celâl Bayar, İran e Veziri Ekselâns Samii, veşal Fi törenini Bı b ri ve mai, Geçid resmi Reisicumhur Atatürk, saat 14 buçukta, nda Genel Kurmay Başkanı Ma-'k dan R. Gülmedim! amınınumaralı fıkranın V. 5.) diye bildireö ı fıkralar ve resimleri de gazeteden Son Postenın kış mevsimi pro; tesbit ederken sadece günün vak'asi, mi kalesi, hikâyesi, romanı kâfi değil, bir: ip listeye bağlıyarak bize göndere“ İda eğlence lâzım, diye düşündük, bu siniz. İşünce ile bir müsabaka tertib ettik, bul Bu suretle siz okuyucularımız benmi müsabakanın esası şudur! zel bir fıkra okumuş, hem güzel bir? Müsabakanın esası sim görmüş, hem de bir müsabaks verdiği heyecanın zevkini tatmış ola Meşhur Bekri Mustafanın 40 tane fik- siniz. rasımı geçtik. Her fıkra için bir resimi yaptırdık. Fıkralara 1 den 40 a kadar, fik- Mukâfatlar p raların resimlerine de gene (1) den| Bu müsabakada kazananlar arasın (40) a kadar numara koyduk. Hergün bu (75 okuyucumuza para mükâfatı ver& (fıkralardan ve resimlerden birer tanesi» iğiz. Mükâfatların listesi şudur: İni dercedeceğiz. Fakat bu resim © gün! 1 kişiye 100 lira çıkan fıkranın değil, ya daha evvel çgk-| 1 » 0» mış, yahut ta daha sonra çıkacak birfik/) 1 » 25» kanın resmi olacaktır, 1 10 » Müsabaka bitince okuyucularımızdan) 8 » $ er lira racağız: dig 3 şer buçuk ir — Hangi resim, hangi fıkranındır? | solmkataş kazanan okuyucuları of Siz de bize meselâ (40 numaralı resim, tayin edecektir. Müsabakamıza 28 GÜ numaralı fıkranın, 4 numarali resim 17 evvel başladık. Yirmi dokuzuncu resini umaralı fıkranın, 14 numaralı resim 38İfıkrayı aşağıda bulacaksınız. Resim : 29 Fıkra: 29 Mes'ud insanlar Bekri Mustafa gündüzleri rakı içmez, yalnız geceleri eye gün ona kutupta altı ay hep gece olduğunu söylemişler. İçini miş: — Dünyada, demiş, ne mes'ad insanlar varmış! er kuvvetle diği B Jav genel kurmay başkanları ve sâir z€- vat olduğu halde geçid resmini baştanİmizin bu sonuna kadar. takib buyurmuşlardır. 1600 izcinin yürüyü ve ve bombardıman tAY-İ osnada kkuşu pi ile başlamıştır. tobatik hareketler yapıyor ve TürkK“Ü, Sabiha Gökçen nun kız ve erkek talebeleri de p3' iloya liva kumandanı olarak Atatürk | atlıyorlardı. ler, ve Ankaranın w abiha Gökçen kumanda ediyordu. | telif mekteblerine mensub kız 18“ n hava şini 33 lisenin gönde elti. yareli Mahmure ı moda roblar, tayyörlerle © bu arzunun bir| i mı duyardı. Hattâ bir defasında anasına bundan bahset- Miş; — Ah benim de böyle elbiselerim ol- şünmezsin Diye söylenmiş durmuştu. Doğrusu anası da artık çok oluyordu Dutdibindeki ve hele daha yukarıda Bürhaniye tarafındaki bostanlara git- mesine kızar, ilkmektebi terketmec evvel dördüncü sınıfa kadar beraber okuduğu arkad. le Çamlıca yolun- daki tepelere çıkıp dolaşmasına kızar, şiklet çiği göğsüne spor rozeti hep böyle dır dır Ya hele babasına inme büsbütün huysuzlan- un. Mektebi de bitir- Belki bunda bi- < insanın bu kadar da üstüne düşülür mü idi? İşte canı faz- Diye ona çıkışırdı. onlar: renk renk yeni kos-) idım ediyordu. la okumak istemiyordu. Zorla okuta- hoş gör yordu. Zaten bunu anası da inan be- meğe başlamıştı. Hattâ ona «/ ye teşekküre gideyim mi?» ded kadın, ömründe ilk defa olarak, aksi- lenmeden «Peki» bile demişti. O halde i kendisinin zekâsına kalmıştı, Gö- şte annesi hiç aklına fen: getir. Acaba sahiden de öyle miy- ? Yoksa içinden bir takım ihtimalleri besablamıştı da gene öyle iken bile bile ğznı açmamış mıydı? Mahmüureyi bu Adnanı ziyaretten cak değillerdi ya olacaktı? Haydi he . Hem okusa da ne ilkmektebi biti mra ortamektebe onu kim yollıyacaktı? Babası işte, de ğil yalnız çalışamaz, kımıldıyamaz ha- le gelmişti. Bu kötürüm döşeğinin için den mi ona yol ve kitab masrafı yı | tacaktı? Anası başka evlere tabiri İş gi Kazanabiliyordu. Kendisi de burada, | yordu. Tuhaf şey! anhsı babasına bakmakta, bahçeyi sulamak-'dı ? ta filân elinden geldiği kadar ona yar- Bâzân da, isteyen olur- sa, dantel örerek, ajur işliyerek, bu f: Anası düşmanı değildi. Fakat Mah- kir kazanca bir şeyler katmağa çalışı- İmurenin pek körpe dımağında bir tür- yordu. Fakat bununla iş bitmezdi ki... |lü balledemediği bu muammaânın düğü Ablası Fatmaya gelince, tütün depo-|mü büsbütün başka bir noktadaydıve sundan aldığı güne deliğin yarısını ken- | kızın bunu anlamasına hiç bir suretle di kör bo; ordu. Hem ca-|imkân yoktu. nım, 6 kıskanç, 6 hırçın kızın dili de| Gülsüm, tâ çocukluğundanberi Ad- çekilir şey mi idi? Bu yetmiyormuş gibi | nana karşı her zaman bir zaaf duymuş- Mahmüre ondan mı meded umacak, o-|tu. Fakat ailenin kalaba merhum nun minneti a'tına mı girece| Nasıl | beyle hanımın fazla dil ki en sonunda hizmetceiliğe verilmesi; » Adnanın çekingen, vahşi tabiat de de Fatmanın pi ü a onun bu & âlâ anlamıştı. Evet, anasını kandıran e otuz yıl ön- hiç şüphesiz o idi. Bereket versin kilce Filibe dnan amcası ona acımıştı da... Fakat | sıkıştırdığı esmer çocuğu bir daha eli © o acımaktan da başka pürüzlü bir ne geçirememişti. Esasen İstanbula gel- mesele ortaya çıkıyordu. Mahmure dü- |dikleri yılın içinde onu bu şimdi kötü: zusun | v3 rinin arkasından geçiş sahasında 7” lan Türkkuşu kız ve erkek talebeleri geçişleri sa biriken on binlere? kın takdir ve alkışlarını toplu Ordunun geçişi paz” Bundan sonra ordunun yi vap mıştır. Bu geçide piyade, 2) ve bahriye kıt'aları ve e epi ler iştirak etmiştir, Halk, ordunun bu mümeseillerisi Se. Mei dan alkışlamıştır. Geçid resmini DÜ oz kip Reisicumhur Atatürk, halkın alkışları ve varol sesleri ari dan ayrılmışlardır. tarafi” parlak bir surette kutlulanmış” , / — Tüm yatan adama vermişlerdi. Hayır | diyememiş, demekten korkmuştu, San- i o zaman, içinde gizlediği arzuyu s6- zetekler ve kim bilir ona neler ede- ceklerdi! Gülsüm kocasını hiç sevmeden, u- zun, çok uzun yıllar geçti ve bir taraf- tan Adnanın saçları vakitsiz ağarmağa başlarken diğer taraftan da kendisinin saçları bembeyaz oldu ve yüzü kırkın- dan sonra yavaş yavaş bir kışlık elma gibi kırışmağa başladı. Gülsüm ihtiyarlıyordu, fakat Adnan yalnız saçlarının ağarmasile kalıyor, çehrece eskisinden pek büyük bir şey kaybetmiyordu. Bunun içindir ki, Gül- süm, Adnana bugün bile her bakışında ona bütün ömrünce hatırlatamadığını, hatırlatamıyacağını sandığı bir mazi ve çocukluk ihtirasile bağlı kalmıştı. Hissedemiyordu ki, aynı karanlık dü- Büyük bayram yurdun her ALİ) ğüm, -Adnanın da sinirlerine vurul- muştu! 7727) A İkisi de, artık gayrişuurlarında, şifa A re bulmaz bir hasta gibi birbirlerini arı- ei ia lelNi Akla yorlar, fakat bir türlü birbirlerine ka- WE vuşamıyorlardı, Adnan nihayet bu müu- VE BÜ alli YY A ammanın, canlanan bir mazi levhası gi- — SER DERHAL KE“ nziyen Mahmurenin çehresin- LUZUMUNDA * ydmlandığını sezer gibi olmuştu. (Arkası var) Rus filosunun Karadenizdeki manevraları Moskova 29 — Tas ajansı bildiriyor: Kızılordu deniz kuvvetleri reisinin ku « mândasında yapılmakta olan Karadeniz losunun telimleri bitmiştir