21 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Lig maçları etrafında çıkan ihtilâf halledildi Birinci küme klüpleri 10 a indirildi. Lig maçlarına 7 ikinciteşrinde üç stadda birden başlanacak Futbol Federasyonile, İstanbul mınta- kası arasında lig maçları yüzünden çı- kan ihtilâf nihayet halledilmiştir. Futbol Federasyonu İstanbul futbol liz- leri için yepyeni bir şekil tesbit etmiş ve vaziyeti Spor Kurumuna bildirmiştir. Yeni şekte göre birinci ligde on, ikinci likte on ik£ klüp olarak maçlar yapıla- caktır. Bu şsuretle birinci lige kısa bir zaman Her sene m-ıçlır bir devre olarak yapı- lacaktır. Başta gelen dört klüp milli kü- mede oynuyacak, ligde anuncu olan ta- kım, ikinci lig birincisile otomatik ola- rak yer değişlirecektir. — y İstanbul lig maçları için yeni fikstür tanzim edi:ccek, maçlar da T teşrinisani- de üç stadda birden başlıyacaktır. Spor Kurumunun bu kararını mıntaka için geçmiş ölen Hisar İdmanyurdu birin-| başkanı Muhittin Üstündağa bildirmek ci ligdeki Anadolu ve Hilâl klüpleri'e be-|üzere umumi! kâtib Nizameddin İstanbu- ğ a raber ikinci lige indirilmiştir. İstanbul muhteliti sekizl muhtel.tile karşılaşacak Cumhuriyet bayramı münasebetile İz- tanbula gelecek olan Peşte takımı ile ya- pılacak maça hazırlanan İstanbul muh- teliti pazar günü Taksim stadında (lk id- manını yapacaktır. İstanbul futbol ajan- liği malürm olduğu Üzere on klübe men- sub 28 oyuncuyu tectübe etmek maksa- dile davet etmektedir. Evvelü iki takım halinde tecrübe edil- meleri düşünülen oyuncuların daha esas- h bir şekilde hazırlanabilmesi maksadile İzmir fuar maçlarına giden İstanbul ta- kımına davet edilen oyunculardan teşkil edilecek takımın bir maç yapması daha muvalık görülmüştür. Futbol ajarı, davet ettiği oyuncuları bu vesile ile tetkik ettikten sonra İstan- bul muhtelitini tesbit edecektir. Futbolcuları davet T. 8. K. İstanbal Bölgesi Futbel Ajanlığın- dan: Cumhuriyet buyramı münâasebetile mem- keketimize gelecek Macar futbol takımile 31 teşrinlevvel pazar günü İstanbulda temsili bir maç yapılacaktır. Bu maça hazırlık ol- mak Üzere M teşrinlevvelde aşağıda isimleri yazılı futbolcuların oyun levazımlarile Pe- mnerbahçe stadında saat 14 de hazır bulun- maları tebliğ olunur. Fenerbahçedea : Lebib, Hüsameddin, Esad, M. Reşad, Orhan, Fikret, Naci, Niyazi, Beşiktaşlân — » Faruk, Hüsmü İ Galatasaraydan : Salim, Eşfak, Haşim. Güneşden Cihad, Salâhaddin, Paruk, Reşad, Rıza, İbrahim. Beykozdan Bafa, Şahab, Sadettin, Vefadan : Mühteşem, Hüseyin, Büleymaniyeden : Ruhi, Nuri, Daniş, İst.spordan : Enver. Topkapıdan : Salâhaddin, Anadoludan Liva, Balih, Evvelce klüblere yazılan tezkerelerde istim- leri olmuyan ve bu tebliğde isimleri yazılı o6- yuncuların da gönderilmesi rica olunur. Voleybol maçları Beyuşî,lu Halkevi, bütün klüplere açık olmak üzcre yeni mevsim voleybol tur- nuvası için hazırlıklarını bitirmiştir. Vo- leybol maçları bu sene üç kategori ara- sında yapılacaktır. Müsabakalara (kinci- teşrinin bir.nci haftası başlanâcaktır. Turnuva iki ay de edecektir, ea — GÖNÜL İ Okuyucularıma Cevaplarım derdi şu: — « Ben iki senelik evliyim. Bir çocu- ğumuz var. Karımın babası —mutaassıp bir adam. GCeçenlerde kızını çağırmıştı. Yolladım, aradan dört ay geçti, gelmesi- ni yazıyorum cevap vermiyor. Şifahen gönderdiği haberlerde de: « Babamın hatırını kıramam, Çocu - Bumdan ayrılmak da istemiyorum. Şaşı- rıp kaldım» diyormuş. Ben ne yapayım? * Kızın babası hakkında — kullanılan #mutanssıp» kelimesi kızın babası tara- fından çağırılıp orada alıkonulmasının sebebini izah edemez. Arada phemmiyeti daha ağır bir anlaşamamazlık olacaktır. Bunun mahiyetini — bilmedikçe — faydalı olabilecek bir tavsiyede bulunmanın im- * S RINE ŞLE la gelmiştir. Klüp âzaları yeniden tescil edilecekler Türk Spor Kurumu teşkilâta bağlı bü- tün mıntakalara yeni sicil talimatname- sini gönderiniştir. 8 İstanbul mıntakası da yeni sicil fişle- rinden birer nümune yollıyarak azaların yeni baştan sür'atle tescil edilmeleri lâ- zun geldiğini bildirmiştir. İngiltere - Irlanda arasındaki milli maç Her sene İngiltere, İrlanda, Gal ve İs- koçya takımları arasında yapılan senelik karşılaşmalardan biri yarın İngiltere ile İrlanda takımları arasında ve İrlandada yapılacaktır. Henüz lig maçlarının on birinci hafta- sı oyunları üzerinde bulunan İngilizler bu maçı yepyeni bir kadro ile yapacak- lardır. İngiliz takımı dokuzu birinci lig- den, ikisi de ikinci llgden seçilen oyun- cularla teşkil edilmektedir. Bir vak'tler İngiltere milli takımını yalnız başına temsil eden meşhür Arse- |nal bu maça sağ ve soj muavinlerden baş- ka hiçbir oyuncu verememektedir. Ta- |kımın sağ içi ikinci ligden Totenham, sol içi de gene ikinci ligden Vestham klüp- lerindendir. Arsenal müşkül vaziyette İngiltere lig maçlarının an birinci haf- tası müsabakalarında birçok” sürprizler olmuştur. İngilterenin en meşhur takımlarından olan Arsenal ligde en sonuncu vaziyette olan Porstmouth takımile yaptığı maçta 1-1 berabere zalmıştır. Arsenal ilk devreyi 1-0 mağiüb bitir- mişlir. Bu maçta 50.000 seyirci bulun- muştur. Meşhur Charltan takımı da Brentfor takırmına 5-2 mağlüb olmuştur. Bu müsa- bakada 37.000 kişi bulunmuştur. Brentfor ligde birinci, Arsenal altıncı vaziyettedir. Yunan takımı için izin alınamadı Cumhuriyet bayramında iki müsabaka yapınak üzere İstanbula davet edilen O- limpiyakas takımı için Futbol Federasyo- nu müsaade vermemiştir. Federasyon ay- ni tanhiz Peşte takımını getireceği için ayni tari'te başka maç yapılarmıyacağı için bu müsaadeyi vermemiştir. kânı yoktur. Kanün bu ökuyucuma zevcesini kanu- ni müzaharetle evine getirmek kolaylı- ğinı verir. Fakat bu vasıtadan — İstifade etmesini tavsiye etmem. İnflali eksilt - mez, artlırır. Bana öyle geliyor ki herhan- gi bir karar vermeden evvel yapılacak Ük iş kayınpederi görüp şikâyetlerini din- lemek ve üzerlerinde soğukkanlılıkla dü- şünmekten ibaretlir. t * Ankarada Bay B. D. ye: Bir taraftan yazılmaz, öle ftaraftan da iInanılamaz bir vaziyettir. demek İsterim ki hayal mahsulü olması daha çok mühtemeldir. Bununla beraber bu dakika, 20 küsur sene evvel Bıvasta gördüğüm bir aile faclasını hatirlattı. büsbütün olamaz da demiyeceğim. İster hakikat, ister hayal, ne olursa olsun bu- na beğendiğiniz netlbeyi vermek - sizin elinizdedir. TEYZE BÖN PostA HÂDİSELER KARŞISINDA Ayaklı rasadhane'er Sokağa çıktım, yaya yürüdüm, tram- vaya bindim, vapura bindim, Her taraf- ta havadar, soğuktan, yağmurdan bahse- * — Rütubet azami dereceyi buldu. — Emin misin, rasadhane böyle bir şey söylem!yor.. — Ben rasadhane filân bilmem, bizim mutfakta tuz sırsıklam olmuş. * — Günden güne soğuklar artıyor. — Hergün dereceye bakıyorsun galiba! — Hayır, dereceye baktığım yok. Ro- matızma ağrılarım hergün biraz daha ar- tıyor da.. * — Akşama kalmaz hava lodoslar.. — Nereden anladın? — Havn Todosa döneceği zaman benim de başım ağrımıya başlar, şimdi birden- bire ağrıdı. * Eline sinek konan söyledi: — Gene yağmur başlıyacak? — Hâava bulutlandı mı? — Henüz havada bulut yok amma eli- me konan sinek, çok fazla ısırdı. n — Hararet sıfırdan aşağı düştü. — Zannetmem.. — Muhakkak, muhakkak, burnuma bak kıpkırmızı, sıfırdan aşağı olmazsa bu hale gelmez. * — Bu sene kış çok fazla olacak. — Gazetsler mi yazıyor? — Gazeteleri bilmem.. Horozlar her zamanki g'bi sabaha kargı ötmüyorlar, Sabah olduktan sonra ötüyorlar, * — Oh hava açacak. — Nasıl olur canım, yağmur şakır şa- kır yağıyor. — Varsın yağsın, köpeğin havlamasına dikkat ediyor musun, sesi birdenbire de- Kişti. Bu havanın açacağına alâmettir. İsmet Hulüsi Basın Kurumu kongresi İstanbul Basın Kurumundan: İstanbul Başın Kurumu ikinci umumi heyet top- | bir olurdu. Bunun üzerine Afifeye o haf- lantısı 23 Birinciteşrin 1937 Cumartesi günÜ saat 14 de yapılacaktır. Bu toplan- tıda mevcud, ekseriyet telâkki edilece- ğinden muhterem azanın herhalde gelme lerini rica ederiz. Eski Amerikalı Lejyonerler Pariste ai Umumı narbte Avrupaya gelerek itilâf devletleri lehine muharebeye iş- tirak eden Amerikalı lejyonerler, bu hâdisenin 20 nci yıldönümü münase - betile büyük bir köngre — akdetmişler ve bu kongrede bir hey'etin Parise git- mesine karar vermişlerdir. Parisliler, eski müttefiklerinin zi - yaretini büyük bir merasimle karşıla - mışlar, bu münasebetle bir çok eğlen - [ leler tertip edilmiş, eski günler hara - retle anılmıştır. Kış yaklaştı, fakir çocukları düşünmeli Çocuk Esirgeme Kurumundan: Kiş yakilaştı. Geçen seneler olduüğu gl- bi, bu sene de Çocuk Esirgeme Kurumu ihtiyacı olan gçocukların giyinmesine, rumâa vermeniz bir çok yayruların ihti- yaçlarını temin edecektir. Kuruma telelonla haber vermeniz kü- tidir. Bşya evinizden vesikah bir memur ta- rafından aldırılır. VöşeRnee SA VC Birinciteşrin 21 — KHEDEBİYAT —O İlk Türk kadın artisti sahneyi neden terketti? diyorlardı. Söylenilenlere kulak verdim. |Darülbedayi hey'eti, Afifeyi kırmakla evvelce yaptığ hayırı ve güzel eseri gene kendi elile yıkmış oldu Yazan: Halid Fahri Ozansoy -— -D i «Tatlı sır» gecesi Afile kaçtıktan son-| yürüdüğüne hâlâ akıl erdiremiyorum. ra Kadıköy merkez memuru küplere bin- mişti. Ertesi gün ona dert anlatmağa gi - denlerden işitiyorduk: o edinsiz, imansız kız!» m muhakkak tevkifini istiyor, «Ben ona Adabı islâmiyeye mugayir hareket ezmeği gösteririm'» diye barbar bağırı - i yt Afife odada yarım saat ya kaldı, kalmadı. Müştakla Salih Fuat kendi lâzım gelen sözleri söylediler. Merak memesini, Darülbedayi idare heyetinlii bu işle meşgul olduğunu, Refik Halidif meseleyi halledeceğini ve her halde yordu, Tabif onun bu şiddet ve ceberutu (âz zaman sonra kendisinin tam bir em') karşısına da Afifeyi değil, gölgesini bile çıkarmak tehlikeli görünüyordu. İşte bu- nun için Afife, polisin gözüne görünme - den Üsküdara geçmiş, orada zannederim akrabalarından birinin evinde saklan - de teşebbüslerde bulunuyorlar, kızı mu - hakkak tevkif tehlikesinden kurtarmak ve mümkünse tekrar sahneye çıkarmak için uğraşıp duruyorlardı. Hele <İstanbu- lun İçyüzü» muharriri sahnenin de içyü- zünü bizim kadar bildiğinden Türk ka- fazlasile taraftardı ve bunun için teminat vermiş, ne yapıp yapıp bu Afife meselesi- ni halledeceğini bildirmişti. Fakat ken - disi bu işin peşinde iken Afifenin daha bir kaç gün, hattâ bir hafta kadar orta- 'ya çıkmamasını söylemişti. | Şimdi mesele kızı görüp kendisine bu vaziyeti anlatmaktı. Nihayet karar veril- di: Kızın gizlice Üsküdardan Kadıköyü- ne getirilmesi ve gene gizli bir evde Da- Tülbedayi heyetinden bir iki zatın onunla görüşmesi lâzımdı. Esasen bizimkiler A- fifenin Üsküdarda saklandığı evi bildik- lerinden oraya haber yollamak kolaydı. Ancak onu Kadıköyünde nereye çağıra- caklardı? İşte o zaman benim Şemsitap mahallesindeki pansiyonu hatırladılar, İhtiyar matmazel Liza ağzısıkı bir ka - dıncağızdı, evi de Talimhane meydanı - na pek yakındı. Afife meydana kadar Üs - küdardan araba ile gelir, yüzünü peçesile iyice kapar ve arabadan inmesile üç dört dâkika sonra bizim pansiyona — girmesi ta içinde bir gün muayyen bir sâaatte o eve gelmesi için haber yollandı. Nihayet o gün ve o saat geldi. Darük bedayi idare heyetinden İsmail Müştakla Sâalih Fuat benim odada Afifenin gelme- sini bekliyorlardı. Ben de yanlarında idim. Fakat kız gecikiyor, murahhaslar sinirleniyor, ben de telâş ve heyecanda onlardan aşağı kalmıyordum. Çünkü sü- kün ve itimat verici sözler söylenmeden kızın birdenbire tevkif edilmesi ihtimali her şeyi altüst edebilirdi. Afifenin bu hâdisedenberi ne kadar asabi bir hale geldiği ise malümdu. Şimdi tevkif edilir de karakolda o söz anlamaz merkez me- muruna ağzına geleni söylerse meseleyi büsbütün içinden çıkılmaz bir şekle so - kabilirdi. İşte bilhassa buna mâni olmak lâzımdı. Ne ise, sözü uzatmıyayım, nihayet ka- pı çalınabildi ve ihtiyar matmazel Liza a- şağıdan, merdiven başından seslendi: — Halid Bey! şikte duruyordu. Sırtında belden büz « meli bir kadın nine çarşafı vardı. Afife bu mu idi? Evet, tâ kendisi idi. İçeriye, taşlığa gi- rip sokak kapısı kapanınca peçesini açtı ve gülerek: — Nasıl?.. İyi tebdili kayafet etmişim değil mi? Dedi. Merdivenden yukarıya çıkarken iskar- pinlerine gözlerim ilişti. Aşkolsun kıza! Çamaşırcı fakir kadınlar bile ayaklarına bundan eski bir iskarpin geçiremezlerdi. Öyle ki sağ ayağındakinin topuğu kırıl - mış, soldakinin topuğu ise adamakıllı çar- pılmıştı. Bugün düşünüyorum da kız - cağızın bu iskarpinlerle Üsküdardan a - rabaya nasıl bindiğine ve Talimhane meydanından bizim sokağa kadar nasıl () Bu yazı, edibin «Kadıköyünde beş yıl süren bir edebiyat sezonur serisindi son ya- niyete tekrar sahneye çıkabileceğini, yalı nız yeni bir haber yollanıncıya kadar gi? Jenmekte devam etmesini, bilhassa M4 köyünde asla görünmemesini bildirdilefi Alfile bu sözleri sükünla dinledi ve s0 * nunda teşekkür ederek ve <merak etmi yin, dediğiniz gibi hareket ederim'» G” yerek vedalaştı, gitti. Sonra ne olmuş, ne düşünmüş bilmemi İki gün geçmeden Kadıköyüne habersif' ce gelmiş, Altıyol ağzında mı, İskele tâ* rafında mı nerede ise kendisini göstef * miş ve polisler de zavallı kızı yakalayıfi” ca karakola götürmüşler! Merkez memt* ru açmış ağzını, yummuş gözünü... Afile' nön de galiba gene inadı ve aksiliği tub* müş. zabıtlar doldurmuşlar.. bu yet yormuş gibi kızı İstanbula polis müdü * riyetine yoliamışlar! İşte 0 zaman bu t€t” kif hâdisesi Darülbedayi heyetinin kuU * lağpına geliyor. Yeniden teşebbüsler, raşmalar.,. Aktör Muvahhid, Behzad, Off nik kalkıp polis müdüriyetine gidiyorlafi Refik Heliâ tekrar telefonlara sarı Neticede Afife kurtarılıyor ve ayni 24 * mauda yalnız Beyoğlu tarafındaki ti * yatrolardan birinde sahneye çıkmasi İf ni de koparılıyor! İşte, Afifenin Beyoğlunda, Fransız ee yatrosunda sahneye serbestçe çıkabilmi| ğe başlaması bu izinden sonradır. Ora * da bilhassa İsmail Müştağın adaptesi # Jan <Aşk uyumaz» komedisini gün'atkkf Şadi ile beraber fovkalâde güzel oyna * miştir ve bu temsili, diğer bazı temsil * ler lakip etmiştir. Ancak aradan ne "i dar zaman geçti ise geçti, tekrar ramâ zan yaklaşınca iş değişti. Gişe hasi galiba pek yolunda değildi. Artistler ff şimdiki gibi maaşlı değil, hâsılattan ahyorlardı. Bu vaziyet dahilinde R Rıza bir sözdür tutturmuştu: — Madam olmayınca falan, filân e$ ler oynanamaz. Madam olmayınca * sahnede ne yaparım? 5 «Madam»> Eliza Binemeciyandı. Raşit za hakikater bir çok ince piyesli muvaffakiyetini onunla yürütmüştü. YE miden piyes çıkarmağa ise ne vakit, 4 imkân vardı. Demek ki Madam Avruf” dan gelmeli idi! Yoksa iflâs muhakkaktk Aktörler aç kalacaklardı. j Hâsılı Raşidin bu nakaratı çok geçlir den idare heyeti âzaları arasında da © ğ raftarlar buldu ve nihayet Eliza Binelit ciyan etkarar Fransadan çağırıldı. — £ Eliza ramazana on gün kala İstanbıl geldi. İlk temsillerde Afife ile karşılıf? oynadı. Fakat kendisi yokken Afifefi” kendi rollerin! oynamış olmasını bir © Yi hazmedememişti. Sonunda ne ne yaptı, Afifeyi sahneden uzaklaştif mağa muvaffak oldu. O berbat de büyük bir kahfamanlıklâ kendisini © ya atan ve tehlikeye göğüs gererek Ğ türlü tehditlere omuz silken bu barikii | lâde kız hiç şüphesiz ki blu nankörce j reketten çok müteessir oldu. İlk defâ nu sahneye çıkaran, tehlike baş göst! €e her kapının ipini çekerek oru kurt | mağa çalışar. Darülbedayi heyeti d€ ÜÇ Suretle evvelce yaptığı hayrı gene * di elile yıkmış, yarattığı canlı eseri sukutu hayale kendi elile ıün'ıkl Malbuki Afife buna lâyık değildi. YAYŞ yaptığı işi unutmağa imkân yoktur. & deveceye kadar ki Türk tiyatrosu t&i bu cesur ve sen'atkâr kızın ismini hef “, man takdirle anacaklır. Bu bahsi KAPA, tırken şunu da söyliyey'm ki, Kadıköy , de beş yıl süren edebiyat onun 5 | bende kalan en tatlı ve sonunda en a€i tırama da büdür. , —İi2— ğ SEZONU KAPAMADAN BİR KAÇ Bu hatırat panoramasına daha © edeyim mi? Belki edebilirdim. (Devams 10 uncu sayfada) R

Bu sayıdan diğer sayfalar: