| | <, Ankara, SON - -POSTA Beynelmilel vaziyet gittikçe daha ziyade gerginleşiyor [ngılızlerle Fransızlar, Ispanyaya ait olan Minorgue adasını, ktalyanların eline geçmeden işgal etmeyi düşünüyorlarmış h:"" İl (Hususi) — İtalyanın, İngi - llenuhm motasına verdiği cevabın tesirleri gittikçe arlmakladır. Umumi efkâr ve bilhassa sol cenah Bga- Zeteleri Pirene hududunun derhal açıl - ! ve Valansiya hükümetine yar - ed'lmesini istemektedirler. u,c.'::""“* günündenberi Londra hari- lıhı—,: dalmi temasta bulunan Delbos, "in bugünkü toplantısında vazi - Teti arkadaşlarına izah etmiş ve Londra ü Yapılan temasların neticesini anlat - iştır. Fransız bariciyesinde olduğu gibi, Lon- n(ın d Ga İtalyan cevabı mütchassıslar ta- An tetkik edilmektedir. Çarşamba hınıhk mutad toplantısını yapa- Ha ıı. lan İngiliz kabinesi, mütehassısla - derek y Amış olduğu notları tetkik e - i hattı hareketini tesbit edecektir. b Giliz kabinesinin bu toplantısından 4, Vaziyet Londra ile Paris arasında Tar mü, Dü "İemkuukcn edilerek, kat'i bir karar dim V ";ı’ci-n icabettirdiği tedbirleri al - “susunda İngillere ile Fransanın Müştere) Ü mıı:, hareket edeceklerine hiç şüp- İneklerde mevc Söovyetlerin reyi, Fransa — tarafından daha evvel alınmış bulunmaktadır. İspanya hükümetinin bir müracaatı Londra 11 (Hususi) — Valansiya hü - kümeti Londraya müracaatla, kendi saf- larında harbetmekte olan beynelmilel lejlonu dağıtmağa hazır olduğunu ve bu işin kontrolünün bitaraf bir komisyon tarafından yapılmasını kabul edeceğini bildirmiştir. Gazetecilere ayni meölde beyanatta bu- lunan İspanya başvekili Negrin, beynel- milel lejionun tamamen hükümet kon - trolü altında bulunduğunu ve bundan do- layı istenilen vakitte dağıtılabileceğini söylemiş, halbuki İtalyan asker ve gö- nüllülerin geri çekilmesi Franco'nun e- linde olmadığını ilâve etmiştir. İspanya dahili harbi Asturies cephesi 11 (A.A.) — General Davila kumandasındaki kıt'alar dün sa- bah Langa'ya girmişlerdir. Asturies'liler şehri terketlmeden evvel tahrip etmişler- dir. Cephede, Asturies'lilerin Sellâ nehri u- zunluğunca inşa etmiş oldukları muka - vemet hattı önünde düşmanlar karşı kar- şıya buluntmaktadırlar. Asturies eyaleti ile şimal cephesinin hastalıgı ile mücadele Ziraat Vekâleti çok genı; bir | " (Hususı muhıbk'lmlı mevZıraıt Vekâleti, yeni ve mühim zü Miştir. Üzerinde çalışmağa başla - Bu mevzu, inekler arasında hüküm Rîn Ve bu vasıta ile insanlara da ge- BV_CWm hastalığı ile mücadeledir. L U hastalıkla mücadele etmek için Proq bir program hazırlanmıştır. Bu lelğ-mmd Böre evvelâ, devlet müesse- ıg"mac Mmevcut bütün inekler ve kara hm“ııa;!a Ankara - Eskişehir güzergâ- l 0 kilometre derinliğindeki sa - l Mevcut inekler Tuberkulin tatbi- b mnî"': verem mücadelesine tabi tu ttur. Mücadele ikinciteşri - b başlıyacak ve | şubata ka- ı . irilmiş olacaktır, 'Nci vplımı bütün şehir ve kasaba- HR Cüt inekler dahildir. Bu plâ- A:';:CW!B senesi kışında 96,837 i - ükı buri Müuayeneye tabi tutula- lerine Ve mü esası d'"“!eakıp yıllarda bölge sistemi hin hınnd. Ncü plân, bütün Türkiye imek < ş&mu&_&rfl. Ütün Türkiye inek icek ârazlı ineklerin mazarratı, Jinsanlar ve gerekse — hemcinsleri için lardır. Bu plânda 52.000 hay -| bu büyük dıvıyı başarmak içit proje hazırladı muayeneden geçirilmiş olacaktır. Mücadele esnasında tesadüf edile - gerek bertaraf edileceklir. Hatayda intihabat baharda yapılacak Intihabata nezaret edecek Milletler Cemiyeti komisyonu Hatay'a gidiyor Cenevre 11 (AA.) — Hatayda in- tihabata nezaret edecek olan Milletler Cemiyeti kamisyonu toplanmış ve re- isliğe İngiliz delegesi Reidl'i seçmiş - tir. Komisyon bu hafta sonunda Anka- ra yolu ile Hataya gidecek ve dönüşte lintihabat hususunda bir plân hazırlı - yacaktır. Bu plân Milletler Cemiyeti konseyinin tasvibine arzolunacaklır. Konsey intihabata nezaret edecek olan Memurları tayin edecek ve 1938 ilkba lharında yapılacak olan intihabatın da KeR SAA A SA BAA AA SA AAAAA AAA ut Verem Çin-Japon harbinin akibetini tayin edecek olan muharebe - nin bu mahalde cereyan edeceği zanne- dilmektedir. Salamanca 11 (ALA.) — Neşredilen bir tebliğe göre Asturies cephesinde Franco kuvvetleri ileri hareketlerine devam e - derek düşmana ağır zayiat verdirip bir Çok tepelerle bazı sırtları ve 13 kasabayı işgal etmişlerdir. | İngilizlerle Fransızlar Minorgue ada -| sının işgalini düşünüyorlarmış Londra 11 (ALA) — «Evening Stan - dard> gazetesinin istihbarına göre, İs - panyaya ait Minorgue adasının İtalya e- line geçmeden Fransa ve İngiltere tara - fından muslihane işgali Paris ile Londra | arasında görüşülmektedir, Bu iki devletin sulhçu niyetlerini gö: termek için Fransız - İspanyol hududu | kapalı tutulacak ve ademi müdahale si - yasetine devam etmek imkânı verilecek- tir. Batırılan vapur tayyare ıııldedlyomıu; Salamanka 11 (ALA.) — Bone açıkla - rında dün sabah Franconun destrüyerle- ri tarafından batırılan Cabo Santo To - mas vapurunun Valânsiya'ya 1800 ton harp levazımı ve bir çok tayyare götür- ' mekte olduğu beyan olunmaktadır. korkunç ıç blânçosu Bir Alman g gazetesi Japonların galebes'ni imkânsız görüyor Şanghay 11 (ALA.) — Central News ajansı, Kuangsi eyaletindeki Çin kuv - vetlerine kumanda eden general Lit - sungjen'in Nankine gitmeden — evvel Kuangsi milislerinin faal servise gir - meğe bazır bulunduklarını beyan et - tiğini bildirmektedir. Milis kuvvetleri 200 bin, ihtiyat küvvetleri bir mi!yon kişiden ibarettir. Bu kuvvetleri iki mis line çıkarmak da kabildir, Harbin blânçosu Tokyo 11 (Tebliğ) — Bahriye ne - zareti muhasematın başlangıcından ya ni 14 Ağustostan 10 ilkteşrine kadar Japon tayyarelerinin merkezi Çindeki faaliyetlerinin neticesini şu şekilde bil- dirmektedir: Çinlilere aid bulunan 324 tayyare, 18 harb ve ticaret gemisi, 18 tayyare meydanı, 10 harb malzemesi fabrikala- rı kâmilen tahrib edilmiştir. Ayni müddet zarfında Japonların 39 tayyaresi tahrib edilmiştir. Bir Alman gazetesinde intişar eden garib bir yazı Londra 11 (llumîi) Alman er - kânı harbiyesinin yarı resmiİ organt o- lan Döyçe Verke — #azetesinde Uzak Şark harbi hakkında bir yazı çıkmış - tir. Stratejik esaslara ve teknik delille- re istinad eden bu yaııda, Japonların Çini hiç bir vakit mağlüp edemiyecek- leri neticesine varılmıştır , Alman ordusunun yüksek erkânı - nın kanaati bu merkezdedir. Japonyanın müttefiki olan Alman- yada izhar edilen bu kanaat calibi dik- kattir. Türkiye - İspanya ve Türkiye - İsveç ticaret Anlaşmaları feshedildi Ankara 11 (A.A.) — Türkiye - İsveç ve 'Türkiye - İspanya ticaret anlaşmaları fes- hedilmiştir. v Her iki anlaşma, bir kânunusani 937 tarihinden itibaren mer'i mevkiinden çı- kacaktır. Develide çok feci bir kaza oldu Altı çocuk buldukları bir bomba ile oynarlarken bomba infilâk etti beşi öldü , Develi (Hususi) — İkisi mektep tale- besi olan ve en büyüğü 12 yaşında bulu - nan 6 çocuk Traz mevkiinde dere kena - rında dolaşırlarken ellerine saplı bir Al- man bombası geçmiş, çocuklar bunun ne olduğunu bilmedikleri için bununla oy- namıya başlamışlardır. Bu esnada bomba birdenbire infilâk miş ve 6 yavrudan dördü hemen oracık- ta parçalanarak ölmüşlerdir. Diğer iki çocuktan biri ağır, diğeri de hafif suret- te yaralanmış, tedavi altına alınmışlar - dır. Fakat bir müddet sonra ağır yaralı olan çocuk ta ölmüştür. Ölen çocuklar - dan biri hususi muhasebe tahsildarı Ha- cı Bekirin oğludur. Bu vak'a kasabada tecessür uyandırmış, dört çocuğun cena - zesinin bir arada kasabaya getirilişi pek elim bir ievha arzetmiştir. Windsor Dükü ve Düşesi Berlinde Eski İngiliz Kralı kesif | birhalk kütlesi tarafından karşılandı Berlin 11 (AA.) — Windsor dük ve düşesi Berline gelmişler ve kalabalık bir halk kütlesi tarafından karşılanmışlar - |dır. Berlin 11 (A.A.) — Windsor dük ve düşesi şehrin merkezindeki otellerden şlerdir. Bu otelde Almanya - ra sefiri Von Ribbentrop da bu- lunmaktadır. Dük, doktor Ley ile birlikte bir nas - yonal - soayıliıt nümune müessesesini gezmişi Adana - Ankara Hava yolu Açılıyor Adana 11 (Hususi) — Adana - Anka - ra hava yolu Cumhuriyet bayramında iş- lemeğle açılacaktır. Hava yolları idaresi - nin 8 kişilik «Kuş» tayyaresi ile yolda ilk geliş, gidiş yapılmış, tayyare meydanın- da iniş ve havalanış tecrübeleri icra e- dilmiş, yolcular meyanında bulunan ha- va yolları umum müdürü Sabri Tamer ile arkadaşları da bu tecrübelerde hazır ALE TÜYEK MER TTT SAT KN © Müstakil Mısır ilk | mühim dahili İ müşküllerle karşı karşıya Yazan: Selim Ragıp Emeç zun ve çelin mücadelelerden son- ra Mısıra istiklâlini kazandıran Vefd fırkası sakin çalışma devresirin ih- das edebileceği bazı prensip münakaşa - larına tahammül edemedi. İkiye ayrıldı. Bugün Nahas Paşa kabinesinin istinat ettiği ekseriyet fırkasında hâsıl olan bu ikiliğin, memleket durumunda beklen - medik bir huzursuzluk uyandırması ta- bildir. Veld fırkası 1920 de kurulmuştur. O günden bugüne Misır Milletinin münakaşa kabul etmez surette tercümanı sayılan bu fırkada, buğün, bazı unsur - lar, fırkan'n başlarını dinlemez bir hala gelmişlerdir. Bu muhalefet unsurlarının, on yedi sene mütemadiyen Zağlül — ve Nahas Paşaların fili ve çok sadık arka-| daşları olduklarını kaydetmek, ihtilâfın' derecei şiddetini ifade eder. Bu ihtilifin menşei ikidir: 1 — Memicket idaresinde görülen bazı noktalar hakkında yapılan - tenkitlerin tesirsiz kalması. 2 — Fırka lideri Nahas ve Nokraşi Pa- şa taraftarları arasındaki münaferetle müfrit müliyetperver yeşil gömleklilerle mavi gömlekliler arasındaki ihtilâf. Aylardanberi devam eden bu anlaşa - mamazlığın bir neticesi olmak üzere Nokraşi Puşa Vefd fırkasından ayrılmış ve ikinci bir fırka teşkiline teşebbüs et- miştir. Bu arada, son kabine tadilâtı ya- pılırken, yeni kabine listesini nükümdara takdim eden Nahas Paşa hükümetinden bazı âzanın hükümdarca şimdilik kabi - neye girme'erinin tasvip olunmaması, baş göstermiş olan zorlukları büsbülün arttırmıştır. Maamafih şurasını kaydet- mek lâzımdır ki hükümdarın istimal et- tiği bu veto hakkı tamamen yerinde ve kanunidir. Çünkü Mısırın ana yasası, hü- kümdarın, nazırları tayin ve azledebile veğinden bahseder. Binaenaleyh, Misar kralı, bazı nazırların ibkasına, bazıları « nn da tebdiline karar vermekle, kanu- nu esasi tarafından kendisine tayın rdil- miş ruhun haricine çıkmış olmamış'ır. Nokraşi Paşanın fırkadan çekilişi, işte asıl bu mesele ile alâkadardır. Bir za - manlar, Mısır başkumandanı serdar İis- takin katli hâdisesinde methaldar görü- len bu adam, Vefd partisinin halkça en çok sevilmiş ve gençlikçe takdir edilmiş bir simasıdır. Zağlül Paşa ile akrabalığı o- bulunm! şlıı'dır lan, muhte'if nezaretlerde bulunuşu, dâi- ——— ma iyi neticeler veren ve bilhâassa na - Münhal meb'u'lukıu müskârlığı ile şöhret bulan bu adamın B - fırka kararlarına muhalif kalışı, vazi -« için seçim yette mahsus bir sarsıntı husule getir « miştir. Son Tanta ve İskenderiye nüma- yişlerinde Nokraşi Paşa taraftarlarının mavi gömlekliler tarafından fena mua - (Devamı 10 uncu sayfada) Ankara 11 (Husust muhabirimizden) — Münhal bulunan Beyazıt, Zonguldak ve Kütalıya meb'uslukları için önümüz- deki ayın bcsindı seçim yapılacaktır. kanla teskin ettiler. Hatıriardadır ki geçen yıl da İstanbulda böyle bir iki vak'a olmuş ve mek- tep sıralarında hayata hazırlanan bir kaç genç polisin elile mahkemeye çi- karılmıştı. Bu sütunda bir kaç kere temas ettiğim mevzuun «böyle kanlı» vesikalarla kuvvetlenmiş olmasına müteessifim. Ne yazık ki orta mekteplerde şiddetle tatbikini ileri sürdüğüm inzibatın bugün takip edilen talim ve terbiye sistes mine uygun görülmemesi, hâdiselerin gittikçe yüz kızarlıcı şekillere dökül- mesine meydan veriyor. Halbuki kabul edilecek talim ve terbiye sisteminin : falan ve filân memleket sistemine göre değil, her şeyden evvel, kendi mem-e — leketimizin içtimal vaziyetine göre düşünülmesi lâzımdır. Hâdiseler bu yan- lış sistemin doğurduğu tabil netice'erdir. Aile ve muhit terbiyesi sakat olan bir cemiyetin çocuklarını sıkı bir disiplin çemberi içinde yetiştirmek 1âzıme dır ki dışarının fena tesirlerinden kurtulsun. Ve mektep terbiyesini, öğret. me ve yetiştirme usullerini inzibat altına almalıyız ki fena itiyatlara ve fena temayüllere saplanmak isidadında olan gençler ham yaşlarda şuurla. rını hislerine hâkim kılmağa alışsırlar. Son günlerde üniversitede dönen yüzlerce genç te emin olmalıyız ki ayni fena talim ve terbiye sisteminin kurbanıdırlar. Eskilerden misal getirmek doğru olmaz. Pakat, biz Mektebi Mülkiyede arari kanunu, mecelle gibi hoş - lanmadığımız dersleri dinlemeyip kütüphaneye girdiğimiz zaman bizi ede- biyat ve tarih kitapları üzerinden kaldırıp istemiye istemiye sınıflara 52 « karlardı. Kızardık, fakat doğru idi. Çünkü ada yetişmek için umum? malü- — lı matını kuvvetlendirmek lâzımdır. Bugünün gençliği hoşlanmadığı — dersleri Sıı.. Sak. htan Sıhılıı Mektepte inzibat ———“——— —. Hâdiseler malümdur. Tarsusta ve Mersinde iki haylâz talebe kin ve intl- kam hislerini irfan ocağında ve mektep müdürlerinin beyinleri üzerinde dinlememek için sinemaya gidiyor. Ve tabil sınıfta kalıyor. Kabahat onlarda değil, onların yetişmesi için kabul edilen terbiye sistemindedir. Bürhan Cahit 4