Müddelumumi muavini: — Bütün bu noktalarda hak'ısınız, ah bey! dedi. Fakat ka- * 'an birçok cihetler daha var. aa n bu işi bize başındim sonuma ka- T anlatır mısınız? de oraya geliyordum. Evet :ş"“ başlıyalım. 13 numaralı odada- ifun sebebini araştırmakla işe kş K"m— Mavi gözlüklü adam, Nazan lındu:"" hanımlar burada niçin top- aök T. Elimizde mevcud ve imzası n k! Mektub bunu bize anlatıyor. Bu eStubu yeniden okuyalım: ğ 'M'“_İE)ri konuşup sulhan halietmek .“;'_L'N alâkadarları bir toplantıya davet Şorüm. — Neler y ğa müktedir Olduğumu sizlere bilfi i Târ ve mükavemet beyhudedir. Toplan- fi yerini siz * İ 2 ::mş EüÜnü akşamı bu tayin edilen ye- oıu;md:mz. Kararmızdan ben haberdar V€ © gün orada bulunurum.» ”:';Wbda sonra (Mühendis İmrzas: yerine (Mavi Gö: adam) kelimelerinin — bulunduğu farzedebili ScE' Ve Di iğr hâdinç];.î; Kevser ve Nazan hanı gönvle:îsinı;m m erişinden mavfi ;ıı: ılîi kadının nerede ildiği anla; İki na; di yar bir dufvsr':nllerrleH evine ilüca etmiş ol- a nt düşünebiliriz. Mektuhu. öku- icabete karar ver sordu: şülecek mesele valide sultanın bu gerdanlığı lü adamın böy- hakkak olmıyan kadar kan dök- ülmüyor musunuz? Narmal bir adam için Fakat mavi gözlüklü arım deli, bir manyak far - z? Yahud da bir başka se- , #yDı zamanda bu aile halkına kar- ı';l beslenen bir kin cinayetlerde âmil amaz mı? Hü şimdilik bu nokta- ;'ı:lduıu Bibi bırakıp geçmiye mecbu- Vaziyet böyledir. adamı bir Zedemez raj, B Hâkluın.z geçelim. — İki kız kardeşin mavi gözlüklü a- İcabet, , Gtlen mektubu alarak davete T te karar verdiklerini söylemiştim. Yin Nti veri olarak Kristal Palâsı ta- ediyorlar. Erenköyündeki köşkün ti mîgaz'çi"('t'k yi zabıla nezare- da bi buîş:mh unu bilmeleri bun- lâl'dıuıu“ ümil oluyor. Ktistal Pa- Sönra toplanmayı — kararlaştırdıktan likeli ç AYA beraberce gitmenin teh- AY ay Cağını düşünüyorlar, ve otele r. ÇA Yollardan gitmeyi kürüyor- Delerez kardeş bu binada vaktile se- T Oturmuşlardır. Her köşesini, bu h“""nnı İ Nazan BeT h Bizli geçidi de bilir! Ü Ölel kapısından girmesi, Kev- kararlaşı N da gizli geçidden gelmesi Bözlüklü VOT ve yola çıkıyorlar. Mavi Kaldam iki kız kardeşin harekâ- dir. Biy yati santine haberdar olmakta- fedir, peO”TÜ bu maksadı temin etmek- Ve SE Şey gibi bunu da öğreniyor :m., Gikar ber Adaya geliyor. Va- diyoç, © Otele Nazan hanımın peşine Yaklaşırken yanına gi- %Z"“"ve içeri giriyorlar. Mavi Benç pağı adai — yanında hissetmesi Yor, Bu N şiddetle heyecanlandırı- “ u:î:“;:i: sevkile mıerdıvîn İereg, iü Ti çıkıp çıkmamak- hç , ': ediyor. O z=n mavi göz- . Bu ı:"'u bileğinden tutarak çe- iştır, H':])!l kâtib bizzat görüp ı Büum. , (© yukarıya çıkıyor- Wâm’:îfah odaya girer girmez )..rw_qgulmış olan Kevser ha- Ayorlar, Kevser hanım $ür. Bunu koridorde- Adının 13 numaralı ödada lar Ve Bizli | paslı bir demir kapağın açılışını hatır- latan garib bir gürültü duymasından anlıyoruz. Kapı kapanıyor ve masa ba- şına oturup görüşmeye başlıyorlar. Serkamiser Osman itiraz etti: — Kevser hanım gizli geçidden gel- di diyorsunuz. Gizli geçidin öbür ucu belediye meclisi âzasından birinin otur- duğu evdedir. Kadının görülmesi tehli- kesi yok muydu? — Varsa da pek fazla değildi. Bara- ka binanın arkasına isabet ediyor ve bu cephede yalnız bir tek pencere var- dır. Biz hikâyemize devam edelim. Gö- rüşme mevzuu ağlebi ihtimal mavi göz- lüklü adam tarafından serdedilen bir .. /tekliftir. Meselâ iki kız kardeşin muay- yen bir para mukabilinde valide sulta- nn gerdanlığı üzerindeki haklarından 'vazgeçnelıri, onu artık aramamaları, evlerinde istediği gibi taharriyat yap- masına müsaade etmeleri, aynı zaman- da bu hususta ne biliyorlarsa söyleme- leri... Bu tekliflere Kevser hanım şid- İdetle muhalefet ediyor. Gizli geçidin |kapağını açarak gitmeye kalkıyor. Bu gizli geçidi görüşü mavi gözlüklü ada- mın kafasında bir şimşek tesiri yapıyor ve cinayeti işliyor. Bundan sonra kor- bir köşeye sinerek bekliyen Na- ma orada bırakıp gizli geçidden niser Osman Rıdvan Sadulla- ü keserek sordu: — Neye Nazan Hanımı da — öldür- müyor? — Bu hususta şimdilik bir şey söyli- yecek vaziyette di Zamarnında bunu da anlıyac . Devam edelim. Nazan Hanım da uzunca bir tereddtid devresi geçirdikten sonra ayni yolu tu- ir tayor. Meydana çıkmak genç kadının e ü 'göre davanm başka türlü halline im- işine gelmemektedir. Zabıla Hü bu yeni cinayetin de ona si ihtimali vardır. Bu vaziyı ı da kaçmaktan başka çare yoktur, İşte hikâye bu... Mantika ve bazı ipucları- İs'm ve markaya dikkat! 'SON POSTA - Jr.a istinad ederek Kristal Palâs vak'a- sımı bu şekilde tasavvur ediyorum. Serkomiser Osman Rıdvan Sadulla- hin sözünü bitirmesini sabırsızlıkla ibekliyordu. Derhal atıldı: — Peki ya mühendis İhsan... Bütün bunlar olup biterken masum dediğiniz bu zatı şerif ne yapıyordu? — Onun olup bitenlenden haberdar olduğunu zannetmem. — Ben de haberdar olmadığım zan- netmem. — Sebeb? — Hocam, kâtibin ifadesini hatırla- yınız! Mavi gözlüklü adamın eşkâli tamamen mühendis İhsanım eşkâline — İnce uzun genç dünya yüzünde bir tane değildir Osman Bey. — Ya yüzünün çilli olmasına ne di- yeceksiniz? — Bu çiller boyadan ibarettir diye- ceğim. ; — Peki ama mavi gözlüklü adam Kristal Palâsa cinayet işlemek ve bu- İmu mühendis İhsana isnad etmek kara- rile gelmemişti ki yüzünün şeklini de ona benze'tsin, — Bu şekil mavi gözlüklü adamın faaliyete geçtiği tarihtenberi tatbik et- tiği makyaj şeklidir. Serkomiser Osman sustu. Fakat için- deki şüpheyi bir türlü yenemediği an- Taşılıyordu. Kafasında Rıdvan Sadul- |laha olan itimadı ile kendi görüş ve muhakemesinin mücadele ettiği belli İoluyordu. Müdderumumi muavini sordu: — Rıdvan Sadüullah Bey bu odada gizli bir geçid bulunduğunu nasıl an- İladınız? — Mücizeler asrında - olmadığımıza ktu. Binanın Abdülmuttalib Be- aid olduğu meydana çıkınca kanaa- t büsbütün kuvvetlendi. Hakkında klerimiz bu adamın karışık bir a- dam olduğunu anlatıyor. (Arkası var) Kadınlar Hasan rujuna bayılıyor. Çünkü en çok muvalfak olan, en çok tanılan en İâtif ve en mükemmel ruj ve allıklardır. Allıklar 35, ruj 50 ve Tüks 100 kuruştur. nezle, romatizma ve bütün ağrıla- .n.:ı::orıılı::’ İcabında günde Üç kaşe almabilir. Taklitlerinden sakınınız. Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı Istanbul Satınalma Komisyonundan: 1— Gümrük kolcularma almacak 325 çift fotinin 18/10/987 Pazartesi günü saat 15 de açık eksiltmesi yapılacaktır. . termi liradır. — Tasınlanan tutarı 1365 lira ve ilk lenuna_u 108 b ; — Nümunesile şartname ve evsalı komisyondadır. G&rükhıl.ıı— 4 — İsteklilerin kanunf vesikalarile ve ilk teminat makbuzlarile Galatada eski tehalât Gümrüğündeki komisyona gelmeleri. «6664> M TÜRK BİRA FABRİKALARI İLÂN monti Şirketi boş bira şişelerinin yalmız Si Birinci Teşrin 1937 lır;.;lne bdîr gehrin m.uh(ell! bira depolarında 10 kuzuşa geri alınabile- ceğini muhterem müşçtorilerine bildirir. a İ Seniye gözlerini hayretle açarak bağır- dı: — Ne, zimmetine para mı geçirdin?. Kocası Rıfat boğuk bir sesle mırıldan- di — Bu parayı yerine koymak üzere al- maştım, fakat.. Genç adam devam edemiyerek sustu. Seniye kendisini en yakın koltuklardan birine attı: — Tevekkeli değil dedi. Bu yakınlar- da o kadar para sarfçdiyordun.. Bunu söylerken kaç aydanberi eve hep gece yarıları, yanağındaki allık lekeleri- ni bile silemiyecek kadar sarhoş bir hal- de dönen, kendisine olmıyan hakareti yapan, kocasını acı bakışlarla süzüyordu. Rıfat ta karşısında bir koltuğa oturmuş, başını iki ellerinin arasına almıştı. Peri- şan, mahvolmuş bir hali vardı. Genç ka- dın onun sustuğunu, cevab vermediğini görünce yavaşça: — Şimdi ne olacak diye, mırıldandı. Rıfat derin derin içini çekti: — Bir haftaya kadar parayı yerine koy- mazsam, müdür beni tevkif ettirecek. Genç kadın heyecanla yerinden — sıç- radı: — Tevkif mi ettirecek? Rıfat ellerini yüzünden çekerek ayağa kalktı. Karısının telâşlı haline, korku ile büyümüş gözlerine bakarak acı acı gü- lümsedi; — Hemen kanuni takibata girişebilir- di. Bunu yapmıyarak parayı ödiyebilmem için mühlet verdi. Gene iyi adam doğ- rusu.. — Peki bu parayı nereden bulacaksın? Genç adam omuzlarını silkti: — Hiçbir yerden bulmama imkân yok. Seniye bir an tereddüd eder gibi ol- ea sassammadseneeseneneeceneneLen Na &Ğmc CZa Z Daha cessur ve metin olmak lâzımdır Ankara okuyu. cularımızdan Şev. ket soruyor: — Muvaffak ola cak miyım? Gençlik ve zin delik, muvaffak:- yet vüdoeden ali- metlerdir, — Daha cesur ve metin ol- mak — hâdiselere mukavemet etmek Yâzımdır. Kafasile phş—mıhı muvaffak olacak bir genç kız Üsküdar okuyucularımızdan — Fethiye Zümrüt yüzük Yazan: Peride Celâl * muştu. Fakat sonra birdenbire sağ elini ona doğru uzattı: — Bu işine yarar mı? Parmağında kocaman bir zümrüd yüs zük parlıyordu. Kocası evvelâ hayretle onun yüzüne, sonra da yürüğe baktı. Se- niye dedesinden kalma pek kıymettağ bir taş olan bu zümrüde sade maddi dee gil, manevi bir kıymet te verir, onu pare mağından hiç çıkarmak istemezdi. Şimdi de Rıfata doğru uzattığı eli hafif hafif titriyordu. Genç adam karısının uzattığı bu eli yavaşça tutup avuçlarına aldı, se$f itriyerek fısıldadı: — Bu çok büyük bir fedakârlık olur Seniye, Genç kadının yüzü gayet sakindi. Eli. ni kocasının avuçlarından kurtardı. Ağır bir hareketle parmağından yüzüğü çı- kardı, ona uzatarak cevab verdi: — Karı koca arasında yapılmıyacak fee dakârlık yoktur ve senin müşkül bir a« nında benim elimde olan yardımı. yap. mam bir vazifedir. ( Rifat yüzüğü almamıştı. Gözlerini ka- rısının gözlerinden kaçırarak içini çektis — Sen belki vazifeni yapıyorsun yavs rum. Fakat benim yüzüğü kabul etmem büyük bir alçaklık olur, Çaldığım para. ları başka kadınlarla yedim, sana yap- Madığımı bırakmadım. Bütün bunlardan sonra şimdi de seni en kıymetli malın- dan mahrum edemem. Buna hakkım yok, hem hiç hakkım yok.. Sözünü bitirir bitirmez döndü, sür'at. le odadan çıkıp gitti, Seniye elinde yüzük olduğu halde oda- nın ortasında bir müddet öylece hareket. siz kaldı. Gözleri ıslak ıslak parlıyordu. Rıfatın bu merd bareketi bir anda onuni bütün suçlarımı tamir etmesine kâfi gel mişti. Şimdi kalbi kocası için şefkat ve sevgi ile titriyordu. Aradan üç gün geçti. Rıfat eve hiç gel- me L Seniye onun dairesine de uğra- madığım haber aldı. Genç adama para- ları getirmesi için verilen mühletin bit Mmesine bir gün kala kararını verdi. Rıfa- tın kabul etmediği yardımı cebren yapa- cak, zümrüd yüzüğü satıp onun açığını kapatacaktı. s Seniye hemen o gün dediğini yapmı Üzere zümrüd yüzüğü aldı, bir kuyumcu- ya gitti. Kuyumcunun genç kadmın sut- ı' mak med!ıhği söyliyerek uzattığı yüzü- ğü görür görmez sevinçle gözleri parla- mıştı. Fakat muayene etmiye başlayınca yüzü değişiverdi ve birdenbire dudağını bükerek: — Bu taş sahte, dedi. Seniye gözleri büyüyerek hayretle a- dama baktı ve düşmemek için vitrine da- — yandı. Kuyumcu telâşla yanına yaklaş- maş: «Aman kendinize geliniz, sağlık ol sun, sağlık olsun.» diye, söyleniyordu. Jotoğrafının dercedilmemesi ile karakte-| Genç kadın bir müddet orada hareketsiz durarak gözlerindeki karartının geçmiec- Kafasile çalışmakta muvaffak olabile-| *i bekledi, sonra adamın uzattığı sahte cek bir zekâya sakibdir. Sakin ve müte- yüzüğü elleri titriyerek aldı, dükkândan a debilir. Ka- | ©*t Yolda giderken kendi kendine: «Ah :“w“ ııııuıyı_il.lhn".“ hlkimı:: ben ne budalayım, ne budalayım» diye Hususiyetlerini etrafına taşırmaz. İçli ve içinden hesablıdır. Kafasile çalışabilecek bir genç mırıldanıyordu. Kuyumcu yüzüğün sah- te olduğunu söyleyince genç kadın ev- velâ müthiş bir hayret içinde kalmış, fa- kat sonra hatırladığı bir hâdise hakikati hemen anlamasına sebeb olmuştu. Ankara okuyu-| Böoş altı ay evveldi. Bir gün kocasına - din suali de şu: ııkıııyııi 'Katasile çalışa w K3 İK 0 cularımızdan - Sai-| zümrildün yuvasında düşecek gibi durdu- ğunu söylemiş, Rıfat telâşla caman yaptı- — Muvaffak ola- | ralım, diye elinden yüzüğü almıştı. O zaman genç adam sahicisini satıp kendi- n-|sine «yaptırdım» diye sahte bir yüzük ar edindiği bilgi-| getirmişti. Seniye o günlerde onun gene bir meslek |fazla para harcadığını da hatırlıyordu. vehihi olurlar. Çe-| - Kocasmın bu son düşük haroketi, yö- kk tglerle mücade- | züğün sahte olmasımı öğrenmekten doğan le edemiyeceğini | acıyı bastıracak kadar genç kadının içine bildikten sonra muvaflak olabileceği | işlemişti. Onun sahte yüzüğü almamık mevzuu seçmesi lâzumdır. Son Posta Fotoğraf İsim tahlili kuponu y DİKKAT Fotograf tahlili için bu kuporlardan 5 adedinin gönderilmesi şarttır. için oynadığı, yaptığına nadim olmuş yüksek kalbli koca rolünü bir türlü mu- tamıyor, sokaklarda hıçkıra hıçkıra ağ- lamamak için kendini zor tutuyordu. Ertesi gün çıkan gazeteler Rifatin tev- kif edildiğini yazıyorlardı. 4 Yarınkı nüshamızda: Üçüncü mevki Yazan: G. Riklin Rusçadan ceviren: H, Alaz