SON POSTA yet Eylül 7 İşkence Müsabakası Balkanların atletizm — Yirmi beş gün mütemadiyen danseden kadınlarla mütemadiyen traş olan erkekler müsabakayı kazandılar kıymeti yükseliyor Bükreşte alınan ilk neticeler karşısında Türk atletizm ekipi Türk atletleri Atina yedinci Balkan oyunlarında Sekizinci Balkan oyunlarının birinci gününe dair Bükreşten gelen haberler bizi memnun edecek şekilde çıkmadı. Se- bebini henüz anlıyamadığımız bir şekilde noksan yapılan müsabakaların bir kıs - mıini hafta arasına alan Romanyalılar, Balkan oyunlarında ilk defa olarak ya- neden lüzum gördüler Balkanların nazarlarını üzerine çekmiş bulunuyorlar, Balkan oyunlarını kendi toprakların- da yapan her millet tecrübe ile sabittir ki büyük bir efor sarfetmektedir. Yunanlılar, beş defa Atinada ortalığı hallaç pamuğu gibi attılar. Atinanın ta- adını dolduran 80 bi n fazla se- n alkış tufanı içinde her virajda başka bir hız ve o nisbette faz atletler, Zağ- pilan bu tad m lerin biraz daha mebilmeleri ndan bir kısım müsabakaların ya- pazara bıra- dle bizim lehimize bakı et veren Yunan! mı dolduran Yugoslav seyircisi öp oldular, hem de u- yakalarını e0 mumi tasnifte yenilmekten güçbelâ kurtarabildiler. 1935 de memleketimizde yapılan be - Balkan müsabakalarında Kadıköy pisti atletlerimizin iyi derecelerine sah- ne olmadı mı?, Her horoz kendi çöplüğünde öter, ya- bana atılır bir söz değildir. Halkı, saha- matbuatı, havası ve suyu kendi öz malı olan bir sahada yarışmakla yabancı bir sahada iş görmek elbette birbirinden | çok farklıdır. Bulgarların meşhur Pedanından sonra meydana çıkan Yunanlı Yorgakopulos, senelerdenberi 800 ve 1500 metre koşu - oyunlarının ilk gü- nü yapılan beş müsabakada memleket ve Balkan rekorlarının kırılması, oyun- nazaran daha cazip nlı olacağını işaret et - ların diğer senel ve daha he mektedir. Sekiz senedenberi beş Balkan milleti- ni bir araya topliyan bu oyunlarda pek az müstesnasile çok düşük dereceler el-| de edilmekte idi. 100 metrenin çok defa ll sa metrenin 51 e üzerinde, yukarı, 154 iyede, 400 0 met - metrenin n 1.75, ba: renin 2 412 da zan 1.80 de kaln uzün - atlamada 7 | 1arda Balkanları haraca keserken Atina aşaği: derö birinellik 4-| Distinden uzaklaştığı gün Bükreşte ilk n 60 metre aşağı bir | mağlübiyet acısını tatıverdi. âfeye saplanması, Balkan oyunları - nda Finlândiyalı Nürminin — ne « nın kıymetini, parlak derece tutan mil - Jetler nazarında bir türlü büy du. Eli âyağı tutan bir Dekatlon veya Pen tatloncunun 11 saniyeden evvel metreyi, 48 saniyede 400 metreyi koöştü- r'ati olmadıkça başka sa- elde et - ldir. Övensin halarda kolaylıkla galibiyetler tin harcı değ mek her b yüz Bu, 7.30 metreden fazla uzun atladığı dü- | şünülecek olur bu- | lan bu anın 4 derecelere vüsil olamamaları ya kabili- ansız nevilerini kın müd- bir mevsim değil, çeyrek asra-y detle yaptık, İyi hazırlanım cak müsabakalar ve o vetli teşkilât vücuda gelme içindir ki kendi derecelerimiz karşısında her de - sabakaların ilk gününde ümidin fevk fasında sukutu hayale düştük, eşe dosta de dereceler elde etmiş olmakla bütün (Devamı 11 inci sayfada) I Ingilterede futbol mevsiminin ilk golü atılırken I ee . DU Nn ı î g yetsizlikten ve yahut ta ça rının bozük v nın da azlığınd olabilirdi. Sekiz senedenberi Balkan oyunlarını ilk defa organize eden Romanyalılar, m' ış, cidât rekabet döğüra- spora karşı kuv - & Göol! Fırsatı kaçırdılar Bir futbol seyircisinin üç Yeni ümit ve yeni heyecan muhtelit — posu her birini hem de | Auıımılıı Walkatohn — adlı bir iş kence müsabakası tertip etmişlerdir. traş olmak, yani el hareketi yapmak, ka- dınlar da dansetmak, yani hiç durmadan #yak hareketi yapmak meeburiyetine tübi totulmüşlardır. Müsabakayı bu - harekeb lerde en fazla müddet devam edenler ka- zanmıştır. Kazananlara srasil dem 200 sterline kadar mül de görülen kadınlar bu işkenee 'a 600 gsat yani 25 gün de vam etmek tahammülünü gösteren insan- Tardır, Müsabaka Pensilvanyanın Çester kasıbasında yapılmaştır. | «Enternasyonal fuar» da bulunmak u- zere İzmire gittim. Gördüğüm harikulâ- de icraat karşısında eşsiz bir gurur duy» Seyahat notlarımı okuyan dostla- bir sefer için, Avrupa yollarından «Ege denizi» sahillerine davet edeceğim. Bilgili bir idare ve yüksek bir san'a Wrı-lu'.r*: sizlere bildirmeği bir «insanlı borcu saydığım çindir ki: «Alman top « tarihi —«İzmir» «Kültürpark sında kürülan <Enternas- Yyonal fuar> ına atılıyorum... Burada iki mühim idare adamı var, Bi- ri vali «Fazlı Güleç», öteki belediye rei- si «Behçet Uz>... Bu iki değerli insan, san- ki birbirlerine yardım etsinler diye Ce - nabıhak tarafından İzmi zerine indiril. mişler. İşte bunların inişi, uçsuz, bucak: raklatından, şehrinin sız yangın külleri ortasında bir —enur> halinde tecelli etmiştir. Yoksâ «Kültür- park» denilen cennet, bizim gibi fani alükların yapacağı bir «bahçe» değil- dir. Eğer «Adem» burada halkedilsey - di ne yapar yapar «memnu meyva>» yemez ve «Kültürpatk» ta; dı... yı da çıkmaz. Ben de «Adem> in 'torunu olduğum midir nedir, parkta yatıyor, parkta yor ve parktâ geziyorum... Geldim- ge- leli dışarı çıkmak mümkün olmadı. Lâf aramızda — bunun — sebebi, bu cennetin, güneş altında bir cehennem kadar sıcak ve yakıcı oluşudur.. Akşam olup ta cehennem, hararetini içine çekip cennet, bütün serinliğile kapılarını a - çınca buradan dışarı çıkmağa zaten lü- zum kalmıyor.. Dışarıda arayıp ta mıyacağın hepsi la- eğlencelerin mevcut, Ben Paristeki «Enternasyonal sergi» yi gezdim. Moskovadaki <Kültürparka 1 da bilirim, Hepsi âlâ, müstesna. Fakat İz -| hafaza için sarfötmiş, en sonunda fakir Yorgunluktan yere düşenler sesesseseAAAsALARASAR AAA AAA Enternasyonal İzmir fua mirde yapılanı «bir harika» diye tarif e- deceğim.. Moskovadaki; 180 milyon bir halkın hâmisi olan ve dünyanın en büyük devletleri arasında yer tutan, zenginlik- te hiç bir devlete benzemiyen bir hükü- metin, «<hükümet merkezi» nde «ehem - miyeti mahsusa» İle yaptığı bir «propa - ganda» bahçesidir.. Elbette ki: Sovyet biraz da| Busyanin şanıma lâyik bir eser olacak - |tr.. Paristeki Koskoca bir devletin mer- kezinde ve bütün dünya sakinlerinin iş tirakile vücuda ge milyonlar para sarfedilerek ve hesapı bu muazzam iş için çalış bütün dünyanın âbide olacaktır. mütenasip bir fuarı - bunların İzmi hiç birine benzemez.. İzmir; Türkiye gi- bi bütün ömrünü harplerde geçirmiş, bütün servetini, yabancı milletleri mu- Yukarıda müsabakanın son solda bayılıp yere — düşen bir aaatlerinden bir iatıba, kadın Hakem de müzabiklar kadar yurgün meticeyi bekliyor BAA Enternasyonal İzmir Fuarında neler gördüm? Yazan: Vasfi Riza Zobu rından bir gece görünüşü düşmüş bir milletin, ikinci derecede bİF şehrinde, dar bütçeli bir belediyenin, DU gibi işlere yabancı olan memurları vaSi” tasile kurulmuş, eküçücük bir bahçer O” ması lâzım gelen müâzzam ve tam mü” nasile bir <fuar> dır. Moskovada - Pi «Kültürpark »mı var?.. Onun küçük mümünesini daha zarif bir şekilde İZ ” onab mirde gördüm... Pariste «enternasy' e bir sergi mi açmışlar?.. Onun daha mMü tazam ve daha enerjik bir halde yapıl * mışını gene İzmirde gördüm... Biz, onlar” iyecek kadar fakirlt işlere la mukayese edile; Onlarla ölçülemiyecek kadar yabancıy dükten ir B tediğimiz zaman hiç kimselerle, bile gitmiyecek kadar, sür'atte yektâ ” yır, (Devamı- 11 inci saylada)