25 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' * Ü K, LA N ” 4 'i alat Paşanın GAS (BEREERERER son günleri “BON PÖOSTA Yazan : Arif Cemil Katil Tayliryan 1920 senesi Birincikânununun soğuk bır gecesinde Berline ayak basmıştı İhtilâl komitesi Teği ile ara - larındaki mükâleme esnasında reis asabiyetle yeleğinin düğmelerile oy- narken — fedai — Tayliryan — sorulan suallere sükünetle cevap — veriyor - du. Bakışı ne heyecan, ne korku, ne de endişe ve tereddüt ifade ediyordu. İhtilâl komitesi reisi fedal Ermeniye son talimatını verirken, üzerine aldığı vazifenin ehemmiyetini ve tehlikelerini ona bir kere daha hatırlattıktan ve Tay- liryanın kararında sabit olduğunu iyice anladıktan sonra dedi ki: — dİsviçreden Almanyaya geçerken yanında hiç bir silâh bulunmıyacak, çün- kü sen makine tahsil etmek maksadile Almanyaya gidiyorsun. Silâhımı orada te- darik edeceksin. Berlinde sana yardım edecek arkadaşlarımızın isimlerini ve adreslerini iyice ezberledin mi? Malüm ya, onları her ihtimale karşı defterine kaydetmiyeceksin, hafızana nakşedecek- sin.» Tayliryan hiç düşünmeden cevap ver- di: — «Biliyorum, şef. Berlinde Friedrichs- trassede bir çikolâtacı dükkânının sahibi | Vahan Zaharyan ve Augsburg sokağında (51) numarada bir pansiyonda oturan Krikor Kalusdiyan isminde iki arkadaş bana yardım edecekler.» — «Mühim bir noktayı sana tekrar ha- tırlatmak istiyorum: Talât Paşa hakkın- da verdiğimiz idam kararını rövolverle infaz edeceksin. Çünkü bu vasıta en ko- lay ve en emin bir vasıtadır. Şayet rö - volverle öldüremezsen o0 zaman ne ya- pacaksın?» — #Atacağım kurşunun boşa gidece - ğini hiç zannetmiyorum, şef. Iki seneden. beri mütemadiyen atış talim'eri yaptık- tan ve öldürmek için tatbik edeceğim u- sulü yüzlerce defa tekrar efttikten sonra işimi bir kurşunla bitireceğime eminim. Bununla beraber, beklenmedik bir. vazi- yet hâsıl olur, beraberinde giden adam- lardan dolayı rövolverle öldürmek müm- kün olamazsa, o zaman, yeniden falimat almak üzere buraya döneceğim. Faka!, ben rövolverimi işletemiyecek olursam kendi kendime başka vasıtalara müra - caat etmeğe de hazırım.» İhtilâl komitesi reisi Tayliryanın bu son sözlerine kızdı. Ona: — «Nasıl? Ne dedin? Başka vasıtalara mı müracaat edeceksin?» diye sordu. Tayliryan, içerisinde kaynıyan sonsuz kinin doğurduğu büyük bir taassupla ce- vap verdi: — «Evet, rövolverim işe yaramazsa o zaman meselâ oturduğu evi bomba ile berhava ederim!» İhtilâl komitesi reisi hemen: — «Hayır, diye haykırdı. Bunu yapm:- yacaksın. Kendi kendine hiç bir teşeb - büste bulunmıyacaksın, — Talimatımıza harfiyyen riayet edeceksin. Bizim mak- sadımız bir detektif romanı için mevzu yaratmak değil, Ermeni milletinin inti - kamını almaktır. İntikam, intikam hü- dudu haricine çıkarılmamalıdır, Talât Paşanın şahsına münhasır kalmalıdır. Sana verdiğimiz talimat dahilinde hare- ket etmek mümkün olamazsa o zaman yeniden talimat alacaksım, anladım mı? “ — cAnladım, şef.» — «Talimat haricirne çıkan arkadaşla - rın hangi akibete duçar olacakları ni - zamnâmemizde açıktan açığa yazılıdır. Bunu sen pekâlâ bilirsin, değil mi?» — «Bilirim, şef. Hissiyatıma kapılarak söylediğim sözlerden dolayı kusuruma bakmal» — «Bir fedaf hissiyatına kapılmama - hdır. Fedailikle hissiyat birbirinin düş- manıdır. Fedailik körü körüne ttaat de- mektir. İsminden de anlaşılacağı — gibi, her şeyi bir maksat uğruna feda etmek demektir.» Tayliryan dedi ki: — eZannedersem bu ihtarları bana tek- rarlamağa artık hacet yoktur. Talât Pa- şanın idam kararını infaz etmek için şim- diye kadar dört plân kurdunuz. Sonra, dördünden de vaz geçtiniz. Çünkü onla- tın tatbik kabiliyetini zayıf buldunuz. O e| h aS a) Ör ae B İK — y EEkâhlin C v Zazal M İi N Talât Paşanın ouyük harp esnasında plânların zayıf olması hep kürtulma ç:- relerine de, ayni zamanda baş vurmak istenilmesinden ileri geliyordu. Fedaile - rinizin hayatını korumak arzusu, hük - mün infazını bugüne kadar geciktirdi. Son zamanlarda ben ileriye atıldım. De- dim ki: Bu iş bir kaç kişile müştereken yapılamaz. Plânsız, yardımsız tek bir a- damla, firar çarelerini evvelinden araş - tırmıyan, her şeyi göze aldıran azimkâr bir fedaf tarafından yapılır. Bunu söyledikten sonra o vazifeyi ba- ina havale ettiniz. Ben de hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Berlindeki iki ar- kadaşın yardımını da istemiyecektim. Fakat, Berlin muhitini tanımadığımdan oraya alışıncıya kadar onların yardım - larma razı oldum. Her şeyi bir maksat uğruna feda etmeği kabul ettikten son- ra neden bunu tekrar bana ihtar ediyör- sunuz?”» İhtilâl komitesi reisi cebinden tabaka- sınt çıkarıp. bir sigara yaktı. Sigaranm dumanlarını tavana doğru savurarak bir müddet düşündü. Ondan sonra muhata- bına dedi ki: — «Yaptığım ihtarların sebebi senin zannettiğinden büsbütün başka sebep - lerden ileri geliyor. Üzerine aldığın bü- yük vazifeyi, her türlü tehlikeyi göze al- dırarak başaracağından eminiz. Senden istediğimiz şey verdiğimiz talimat ha - ricine çıkmamandır. Bunun sebeplerini ileride, şayet kelleni kurtararak geri dönmeğe muvaffak olursan, sen de an - ilarsın. Şimdilik sana yalnız şunu söyli- yebilirim: Talât Paşanım katli hâdisesi Ermeniliğe karşı yeni gaileler çıkarma - malıdır, meselâ Almanyada oturan Er - meniler aleyhine bir cereyan hâsıl et - memelidir. Bunu da katli şimdilik 'Talât Paşaya inhisar ettirmekle temin ede - biliriz. (Arkası tar) Edebiyat: Tahir Nadinin ıhicviy eleri (Baş tarafı 6 ncı sahifede) döner gelirdi. Kendisine: — Müdür bey, niçin geri döndünüz*. diye sorardık. — Vapurun yüzünden! Diye söylenirdi. Sonra sesini üst per- deye çıkararak anlatırdı: — Bu vapurlarda üç şeya emin deği- lim. Birisi kömürün kuvvei haruriyesi- ne, ikincisi kaptanın maharetü diraye- tine, üçüncüsü... rım içinde Bay Niyazi Tevfiği bilenler kendisine sorabilirler. - DA Bazı günler ders aralarında farisi mu- allimi Tahir Nadi ile ismini unuttuğum bir arabi mualliminin karsılıklı kaside- lerini dinlerdik. Tahir Nadi bilhassa c yazdığı hicviyelerini her mısrar kere tekrarlıyarak okurdu. Bir gün bana bazı arkadaşlar: — Yahu, dediler, Tahir Nadi sana gü- cenmiş, aleyhine bir hicviye yazmış, Sultanahmeddeki Küllük'te, —(meşhur kahvenin son divan şairlerince adı) oku- yup durüyormuş. Canım sıkıldı, ertesi gün Tahir Nadi- ye rastlayınca bunun sebebini sordum. Bana: — Hakkımda alaylı yazı yazmışsın. Karikatürümü de yaptırmışsın!» dedi. Bence mesele anlaşılmışc, Bizim şair Yusuf Ziya, bilmem hangi gazetede böy- le bir kıt'a mı, yazı mı ne yazmış, bir de karikatür yaptırmıştı! Bildiğimi söyledim. Tahtr Nadi hemen benden mazeret diledi. Arkasından da iki gün sonra benim için yazdığı hicvi- üçer ne çevirdi. Bana da bir medih kasidesi yazdı. Meğer, Yusuf Ziya, muzipliğinden, Ta- madde açık eksiltmeve könutmuştur. 3 — Muvakkat teminat 277 liradır. j dürlüğunı mücaratları ilân olunur, Üçüncüsünü ben unuttum, okuyucula-| günlerde kime kızdı ise onun hakkında | yeyi tadil ederek Yüsuf Ziyanın aleyhi-| Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü 1 — Kurumumuz Eczanesi ile Enstitü lâboratuvarlarının bir senelik ihtiyacı olan şartnamede yazılı 252 kalem cezavı Tıbbiye ve Baytariye ve Kimyevi hir Nadiye rastladığı zaman, kend: yap- tırdığı karikatürle yazdığı yazıy. benim üstüme atmamiış mı?... Bu suretle bir hicviye d> iki kişiye ya- zılmış ve top gibi birinin başından öte- kinin başına sıçramış oluyorau. * Romancı Esad Mahmudu kim tanı- maz? Neşeli, nükteli bir gençtir. İşte bu- günkü edebiyatımızın bu bol kazançlı ve geniş karihalı edebiyatçısı Mütareke esnasiında benim talebemdi. Tahrir vazi- felerini en aşağı eseri cedid kâğidile on beş sayfa yazar ve beni müthiş kızdırır- dı. Kendisine sorarsanız size: — Hoca vazifelerimi uzun diye oku- mazdı. Ondan az not verirdi! Der. Halbuki okurum ve kendisine kı- sa yazmanın sırrını her vazilede tekrar- lardım. Hamdolsun, şimdi 0 uzunlukta hik&yeler yazmıyor, yalnız tefrikası yüz otuzu geçen hisli romanlar yazıyor. Ya maazallah, kısa yazmağa mektepte zorla- masaydık bugün tefrikalarını altı ay sürdürecek miydi acaba? Esad Mahmud en çok sevdiğim tale- belerimden biridir, bugünse en iyi arka- daşımdır. Aradan yıllar geçti, fakat o- nun mektepteki halini unutamıyorum. Bilhassa mektebin talebe temsilierinde rol alır ve dehşetli muvaffak olurdu. Hattâ bir defa bir komedide hem müd- deijumumi, hem avukat olmuş, sahnede bir kürsüde itham ederken, derhal öbür kürsüye fırlıyarak müdafaaya girişmişti. Bir şahısta bu iki rolü kudretle başarışı |o zaman onun büyük bir komedien isti - dadı taşıdığına büyük bir delil sayılı -« yordu. Fakat san'ati yalnız yazıcılıkta aradı ve sahne espirilerile jestlerini ha- yatta kullanmağa başladı. Bunun için romanları kadar şahsını da sevenler be- nim gibi sayısızdır. Halid Fahri Ozansoy Rektörlüğünden : 2 — Muhammen bede! 3691 lira 25 kuruştur. 4 — İhale 3/9/937 tarilıiine rastlayan Cuma günü saât 16 da Yükseıt Enstitü Rektörlük binasında toplanan Kom:syon tarafından yapılacaktır. 5 — Fazla izaha: ve parasız şartname almak isteyenlerin Enstitü Daire Mü- «2714> «5220> Ankara Mekteplerl Satınalma Komisyonundan : — münakasaya konulmuştur. İhale 10/9/937 Cuma günü iki dükkân. 150 2 Yıl Ayni yerde üstünde bir odası ve arkasında bahçesi bulunan 46 No, lı dükkân. 81 2 » Ayni yerde köşe başında üstünde büyük bir salonu ve arka- sında 192 metre murabbaı bahçesi bulunan 48 No.lı dükkân. 198 £ » Ayni yerde Kalamış vapur iskelesi karşısında 1237, 56 M. 2 bahçeyi muhtevi 50 No. lı gazina. 210 2 » Ayni yerde beş oda ve sair müştemilâtı havi 52 No, lı kâr- gir ev. 201 2 » Ayni yerde Kalamış vapur iskelesi caâdesinde deniz kena- ' rında içinde 24, 26 No. lı iki büfe ve ayrıca bir iskemle de- posu bulunan 1443,5 M. murabbai ağaçlı kır gazinosu. 102 2 » Ayni yerde kır gazinosunun deniz kenarında bilâ No. lı ba- rakaz 15 2> Azapkapıda Hacıâmâ mahallesinin eski Meyyit yokuşu yeni | Yenikapı caddesinde 30 No. lı dükkân, 40 2 Ayni yerde 32 No. lı dükkân. 40 2 » Galatada eski Sultan Beyazıt yeni Hacı Mimi mahallesinin eski Zarifi çıkmazı yem Kale sokağında eski 2, 4 yeni 24 No, lı ev. 180 2 » Yenikapıda Yalı mahallesmm Kumsal sokağında Kanalizas- yon Dalga kıranile Davutpaşa arasında denizden dolma 100 M. Mür. kalafat arsası. 60 2i Uzunçarşıda Zaman Virânisani mahallesinin Uzunçarşı ead- desinde 40 No. lı dükkânın yarı payı. 72 2 » ça : müracaatları. PK aS SN İ ık—: Cinsi Miktarı Tahmin Muhammen Muvakkat Münakasa — İhalenil Fiatı Bedeli Teminatı Tarihi saati şekli Kuruş Lira Kr. Lira Er. B — | Zeytinyağı 11. 600 Kilo — 75 8700.00 — 652, 50, 1)-9-937 15 — Kapali zari. —— 1 — Komisyonumuza bağh yatılı okulların ihtiyacı olan miktarı, muhammen fiatı, muhammen bedeli ve 95 7,5 teminatı yazılı zeytinyağı 4 /8/937 çarıımh' günü saat 15 de kapalı zarf usulü ile münakasaya konulmuş iken şartnamesin * deki hatadan dolayı ihaleye vazedileme diğinden yenıden kapalı zarf uşulile ü saat 15 de Mektepler mü” hasebeciliğinde yapılacaktır. i 2 — Eksiltmeye girebileceklerin 937 yılı Ticaret odası ve 2490 sayılı kanunun 2 ve 3 cü maddelerine göre ellerinde bulunan belgelerle; ticarethane namına iş© gireceklerin işbu kanunda yazılı şartlar içinde Noterlikten alma vekâletnameler — rile komisyona baş vurmaları. İ 3 — Kapalı zarf eksiltmelerinde isteklilerin yukarıda adı yazılı kanuna uygun veya banka mektubunu koymak suretile zarfların üzerine tekliflerinin hangi iş© — ait olduğu ve kanuni ikametgâhları yazılı ve zarflar mühürlü olarak belli gül ve saatlerden bir saat evvel makbuz mükabilinde Komisyon Başkanlığına ver” meleri lâzımdır. Belli gün ve zamanımndan sonra verilecek ve gönderilecek tekli mektupları kabul edilmez. Teminatların eksiltme saatlerinden evvel Ankarâ Mektepler Muhasebeciliği veznesine yatırılmış bulunması lâzımdır. Eksiltme şartnamesini görmek istiyenler Mektepler Muhasebeciliğinde Komisyon kâtibine müracaatları ilân olunur.. — <2904> «5502> | İstanbul Defterdarlığından : Senelik muham- İcar — Kadıköyünde Kalamışta Zühtüpaşa mahallesinin Fenerbah- çe tramvay caddesinde yekdiğerile birleştirilmiş üstünde iki odası ve arkasında bir mikdar bahçesi bulunan 42, 44 No, li » —4" Yukarıda cins ve mevkileri yazılı yerler hizalarındaki müddet ve bedeller &e zerinden açık arttırma usulile ayrı ayrı kiraya verilecektir. İsteklilerin ve tedi* ye şeraitini öğrenmek istiyenlerin 9/9/937 Perşembe günü saat 14 de yüzde 75 pey akçelerile Mili Emlâk Müdürlüğünde toplanan komisyona gelmeleri. (M.) (5554)4__ Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğünden: i — Yüksek Enstitümüzün önündeki kış mevsiminde kaloriferli binalarif kaloriferle, kalorifer olmıyan binaların, kok kömürü sobasile 165 gün müddet“ le ısıtılması işinin kapalı zarf usulile müteahhide ihalesi ilân edilmişti. 2 — Tayin edilen günde talip çıkmadığından eski şartlar içinde tekrar ilân olunur. . 3 — Muhammen bedeli 18000 on sekiz bin lira muvakkat teminat teklifin ? T,0 dur. 4 — İhale Yüksek Enstitü Rektörlük binasında toplanan komisyon tarafıl” | dan 4/9/937 tarihine rastlıyan Cumartesi günü saat 11 de yapılacaktır. İ 5, — Teklif mektublafıtun ihaleden bir saat evveline kadar makbuz mukabi" . linde komisyon reisliğine vermeleri ve ihale saatinde komisyonda hazır bulüf” maları. 6 — Daha fazla izahat ve parasız şartname almak isteyenlerin Enstitü Dlire' Mudurluğune müracaatları ilân olunur. — <281ll» <D337> _-ıı!-.l İstanbul Vakıflar Direktörlüğü ilânları Kıymeti Pey parası Lira K. Lira K. 311 10 Eski Çarşı, yeni Beyazıt mahallesinde Çadırcılar caddesinde 112 No. li İM kânın satılmak üzere 15 gün müddetle arttırmaya çıkarılmıştır. İhalesi 6/9. Pazartesi günü saat 15 te yapılacaktır. İsteklilerin Mahlülât kalemine leri. — (5411) j 28 40 Dükkân. İ Üniversite Rektörlüğünden : a İstanbul Üniversitesi Tıb, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İktisat Fakültelerine çbe : Üniversiteye bağlı Diş tababeti ve Eczaci mektebine 1 Eylülden itibaren. “1 T kabulüne başlanacaktır. Yazılmak istiyenlerin Fakülte Dekanlıklarına V' riyle beraber müracaat etmeleri. (5?45) Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü Hânlar! Çubukluda kireç ocakları civarındaki vakfa aid büyük taş ocağı müddetle kiraya verilmek üzere artırmaya çıkarılmıştır. İsteklilerin İh'le j nü olan 26/8/937 Perşembe günü saat 15-de Kadıköy Vakıflar Müdürlüğü

Bu sayıdan diğer sayfalar: