25 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

25 Ağustos 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dd 4 Çinliler Japonların hücumuna muannidane ' mukavemet ediyorlar, Çin tayyarelerinin bir Japon torpidosunu batırdığı söyleniyor Londra 24 (Hususi) — Dün Şanghay lh:“rlnda karaya çıkan 50 bin kişiden lıaret Japon -takviye kuvvetleri, Japon ?D gemilerile tayyarelerin himayesi bi ihda Çin mevzilerine karşı ' şiddetli faarruza geçmişlerdir. “Sanlı muharebelere sahne olan Şan- Hayın şimal mıntakasında çarpışan Çit thaPon kıt'aların mevcudu 100 bin kişi min edilmektedir. Bunlar bir yarım Hşue Vaziyetinde birbirlerine karşı cep- ;Imlşlardır. züaI_*On amiral gemisi İzumo, Çin mev- -linin bombardımanında büyük rol ; Tıştır. Çinliler muannidane muka- “Met etmektedirler. İleri, geri mîü“alî-Çindeki Japon ordüsü ilerle- e&dir. Kalgan'ın işgal edildiği teyid ktadır. : Ranğer taraftan Çin kıt'aları da Pekin - İerdi l yolu üstünde faaliyete -geçmiş- ı'me; Buradaki Japon kuvvetleri - geri- : Mecburiyetinde kalmışlardır. lnqındra 24 (Hususi) — Nankin hükü- İşin , YAnghaydaki* harbi - durdutmak tekhğwglce İngiltere tarafından yapı'an dll*inden' Japonların da muvafakati tak- Bilg; * kabul edeceğini İngiliz elçisine İrmiştir. Ğ t"'Rilterenin teklifi Şanghayın, muha- ” EE LGRA ABERLERİ Yeniden kuvvet alan Japonlar - Şanghayda taarruza geçtiler rib kuvvetler tarafından tamamen tah- liyesini tazammun etmektedir. Japon hükümeti bu teklife henüz hiç bir cevab vermemiştir. ; Çinlilere göre vaziyet Nankin 24 (A.A.) — Central News Çin ajansının bildirdiğine göre Vosungda bu sabah rıhtımlardaki Çin bataryaları ile takviye kıt'aları ihraç etmek istiyen sa- hildeki Japon harp gemileri arasında şiddetli bir topçu düellosu olmuştur. Mu- harebe devam etmekte ise de Japonların ihraç teşebbüsleri şimdiye kadar akim ' kalmıştır. Şimali Çinde Çin kıt'aları Tiençinin 20 kilometre cenubu garbisinde bulunan Yangliuşunga doğru ilerlemektedirler. Her iki tarafın da ağır zayiat verdiği söylenmektedir. _ Çin tayyarelerinin faaliyeti Şanghay 24 — Çin tayyareleri bu gece Vusung açıklarında demirliyen Japon harb gemilerini bombardıman etmişler- |dir. Japonların ileri hareketi Tokyo 24 — Nankeou'den gelen haber- lere göre -Japon kıtaatı, bu sabah saat 6 da Chouyoun'u yani Nankeou'nun geçid noktasını işgal etmişlerdir. Nankeou'dan alınmış olan bir telsizde Çin kıtaatının- Kalganile Chouyou-Kou- SON POSTA an arasında Japon kuvyvetleri tarafından tamamile ihata edilmiş oldukları bildi- rilmektedir. İtalyan askerleri Adisababa 24 A.A,) — Savoie hum- baracılarının birinci taburu, bu sabah Massavaya hareket etmiştir. Buradan Şanghaya gidecektir. Rusya - Japonya “ Tokio, 24 (A.A.) — Dün akşam üze- ri gelen yeni Sovyet sefiri Slavutzkı Japon - Sovyet meselesinin halledile - ceğinden emin olduğunu matbuata be- yan etmiştir. Sefir Mareşal Blücher'in harici Mongolistana gideceği ve Sov - yetlerin Çinlilere yardım - edecekleri hakkındaki haberleri tekzip etmiştir. Bir Japon torpidosu batmış — Şanghay 24 (A.A,) — Rewter ajansı bildiriyor: : : Bir ecnebi dün Japon kıtaatı ihraç edilirken Çinliler - târafından - yapılan hava hücumu esnasında bir Japon tor- pido muhribinin battığını ve bir harp gemisinin de yandığını görerek hikâye &etmiştir. İran tebaasının himayesi Tahran 24 (A.A,) — Pars ajansı bil- diriyor: Holanda hükümeti, - Çindeki İran menfaatlerinin himayesini kabul et - miştir. ——— X '—“_Zumundan fazla kulak asılmaması lâzım gelen bir masal Marmaradaki esrarengiz denizaltı gemisi! ) (Baş tarafı 1 inci sahifede) N romanındaki meşhür Nantilus gi- biş YA m_ahiyet aldı. Hamidiyenin böyle ,ü“egemı_gördüğü haberini verdiği ta- Va Yah Ti, «gayet mevsuk haber alan (!')>» Maç ı U «kayet mevsuk haber veren (!)» hizatah”' şimdiye kadar bir hayli dö- di g 1 gemisi yakaladılar. Bunların hep- Gî n?aSRld*xr. hâk Minin mahiyeti, tabiiyeti ve saire Ve g. da da ortada türlü türlü masallar ikodular dönüyor. Bunlara da lü- Yo dan fazla kulak asmaya İlüzum Yol :ğ Mütehassıslara göre, bir. İspan- Olga b_mîaltı gemisi Marmaraya girmış lı_e burada uzun boylu kalamaz. h&aımmhan harbi esnasında düşman de- Tarşa arı Marmarada bir hayli öölaştı- h,a da 6 zaman memleketin içinde on- Bün ğ"dlm eden kuvvetler vardı. Bu- h.izaltıuhlar bulunmadığına göre bü de- , Semisi ya tekrar boğazlardan çı- uü,tîtmeğe. yahut ta nihayet kendisini Bi “eğe mecburdur. Müşa ” birer mütalealarını sorduğumuz ara göre, eğer Marmarada Bayg, ;îrarengiz denizaltı gemisi bulun- &tine Ükümetimizin aldığı tedbirler ü- bit edişimdiye kadar bunun vücudu tes- hiı» d l'_“iş olurdu. Marmara sularında Gk Pizaltı, kendisini uzun müddet hd#ğmü. Bunun için mütehassıslar Ü b da Marmarada bir dehizaltı ge- h“g “_luhabileceğine hiç inanmıyorlar. hl_uğ::;“_ Ya bu denize hiç girmemiştir ve Sepj Si haberler nihayet bir yanlışlık Ve hğlarak telâkki edilmek icab eder ttî;it ta girmişse bile, görüldüğünü Su Zaman çıkıp gitmiştir. %ınun dalde' bizim bu dedikodularla lü- Yöke h fazla zihnimizi yormaya se- "dl—,-' tür. Hükümetimiz lâzım gelen l 3 lr, *Ti elbet almıştır. Üst tarafı boş ed Ş ada hadiselörinin akislör .,&n & , bmı TÜKA) — İspanya meselesi ve S Mek'lesi Ozcaada civarındaki taarruzlar .'ı“edi;— bugünkü gazeteleri işgal et- &, N de Paris, diyor ki Bozcaada civarında yapılan taarruzlar, umumiyetle general Frankonun tahtel- bahirlerine attfedilmektedir. Bu isnad, teemmüle değer. Almanya ile İtalya Londra komitesine Valensia ile Bourgos tahtelbahirlerinin ayni zamanda tesli- mini teklif ettikleri zaman, hükümetçile- rin bir tahtelbahir filosuna sahib olduk- ları, general Frankonun elinde ise servis halinde ancak iki denizaltı gemisi bu- lunduğu anlaşılmıştı. General Franco- nun o tarihtenberi Akdenizde bu kadar mükemmel bir zabıta servisi temin et- mesine medar olacak yeni tahtelbahirler satın almış olduğunu kabul etmek mi lâ- zımdır? Diğer herhangi bir faraziye, ne- ticeleri çok ağır bir takım tahminlere yol açar, çünkü bu takdirde üçüncü bir devletin faal surette müdahalesi ihtıma- lini derpiş etmek zarureti hâsil olur. Meçhul bir tahtelbahir daha *Valansiya 24 (A.A.) — Castellon - dan bildirildiğine ,göre sivil vali, milli- yeti meçhul bir denizaltı gemisinin Buriana limanında demirli bulunan iki ticaret gemisine bir kaç obüs atmış ol. duğunu beyan etmiştir. Obüsler hedeflerine — isabet etme - miştir. Hiç bir hasar yoktur. Denizaltı gemisi, obüsleri attıktan sonra kayboil- muştur, Büyük yolcu ve bombardıman tayyarelerimizgeldi Devlet Hava yollarının 10 yolcu istiap edecek olan büyük yolcu tayyarelerin - den birisi dün Yeşilköye getirilmiştir. Dört motörlü olan bu tayyarede bir pilot bir makinist, bir telsiz memuru çalışmak. ta ve hamuülesi ile beraber tayyarenin sikleti beş buçuk ton gelmektedir. Saat- te 235 kilometre sür'ati vardır ve beş sa- at havada kalabilmektedir. Millt Müdafaa Vekâletinin sipariş et- tiği bit bombardıman tayyaresi de Yeşil- köye getirilmiştir. Başvekil refakatinde Milli Müdafaa ve Hariciye Vekilleri ol- düğu halde dün akşam Yeşilköye giderek Polis mîrhezine ylreı: Genç kız bağırdı: “Kurtarın beni !,, (Baş tarafı 1 inci sahifede) bu genç kız, evvelki gün Galata polis merkezine müracaât ederek kendisine yardım istemiş ve demiştir ki: — Ben, Galatada artistler kahvesin- de otururum. İsmım Sevimdir. Düğün- lerde raksederek, halkı — eğlendirerek hayatımı kazanırım. Ne yapayım, beni koruyacak kimsem yok ki.. bu suretle, ekmek paramı çıkarabiliyorum, Fakat, size müracaatımin sebeb: bunlar de - ğil, Bu şekilde hayaltını kazanan yüz. lerce genç kız var. İşin, asıl feci tarafı şu ki, ben eroin müptelâsıyım.. Beni bu öldürücü zehire Aliye ve Dürdane isimlerinde iki arkadaşım alıştırdı. Dür| dane bu yüzden genç yaşında öldü. Ben de mezara doğru yürüyorum, Fakat ölmek, daha bu yaşta toprağa girmek istemiyorum. Bu zehire de alıştım bir kere.. bir türlü bırakamıyorum bu ze- hiri.. Hergün iki lira Kiymetinde, yani | gram erçin alıyorum. Bu bitiriyor beni.. Para bulamaz - sam elbisemi, çamaşırlarımı — satiyo - rum. Gene de, onu tedarik ediyorum. Ne olur, tedavi ettirin beni.. Belki si - zin sayenizde bu dertten kurtulurum. Size de minnettar kalirım. Zabıta Sevimin bu samimi müraca- atını büyük bir şefkatle ve alâkayla karşılamış, kendisine lâzım gelen ilk yardım yapılmış ve Zavallı Sevim, yu- karda da yazdığımız gibi, dün adliye tababetine sevkedilmiştır. Başvekilimizin biraderi vefat etti (Bastaratı 1 inci sayfada) Bay Hayrinin cenazesi bugün saat beşte Heybeli halkının polis — ve jandarma müfrezelerinin iştirak edeceği bir törenle defnedilecektir. Başvekilimi- zin ve ailesi erkânının bu büyük keder- lerine iştirak eder, teessür ve taziyoetle- rimizi arzederiz. her iki tayyareyi de tetkik etmişlerdir. Yeni yolcu tayyaresi İstanbul-Ankara - Adana yolunda işliyeceklir. Bu sistem tayyareden bütün dünyada ancak 55 tane vardır. Yeni bombardıman tayyaremiz bu sabah İstanbul afakında uçuş tecrübe- leri yapmıştır. Sevim ismindeki 19 yaşlarında olan | | #s g.— Santander - şehri Nasyonalistlerin eline geçiyor Londra 24 (Hüsusi) — Franko kuvvet- lerinin Santander cephesindeki tazyıkı artmaktadır. Mütemadiyen ilerlemekte olan Franko kıt'aları şehrin on mil ya- kıinına varmışlardır. Tedricen tahliye edilmekte olan şeh- rin birkaç güne kadar nasyonalistlerin eline geçeceği tahmin edilmektedir. Franko nezdinde bulunan ve bazı se- beblerden dolayı istifa etmiş olan Al- man elçisi general Faupelin yerine Fon Ebert, tayin edilmiştir. Cenevre (Hususi) — İspanya harici- ye nazırı Giralin dün Milletler Cemiyeti umumi kâtibine vukubulan tebliğatı ü- zerine Cenevre müessesesi İspanyol mu- selesile meşgul olmağa başlamıştır. İspanya hükümeti, bildirdiği vaziyetin tetkiki için konseyin fevkalâde olarak toplanmasına ihtiyaç olup olmadığı hak- kında bir karar vermek işini konseyin reisine bırakmıştır. Konseyin âdi içtima devresinin tay'ri olması sebebiyle Cenevre mehafili Ak- denizde yeni hâdiseler zuhut etmediği takdirde konseyin müstacelen davet e- dilmesine mahal kalmiyacağı mütaica- sındadırlar. Bilbao, 24 (A.A.) — Bask hükümet re isinin maiyetindeki zevat arasında bu - lunan Endüstri nazırı Manüel Kastro ile Mülâzım Cecilia Serrano - ve Jose Angle İrazabal; divanı harp kararile idama mahküm edilmişlerdir. Bu resim nedir? «Son Posta» nın foto muhabiri dür: şehirde aldığı bu resmi getirerek gazete- ye konmak üzere verdi. Biz sorup sorüş- turmadan ne olduğunu anlıyamadık. Siz anlıyabilecek — misiniz? — Bilemezseniz 1_0 uncu sayfaya bakınız! © M. Musolininin nutku ve akisleri Yazan: Selim Ragıp Emeç Avrupayı için için düşündüren mühim hâdiselerden biri de İtal- yan başvekilinin Sicilya —manevraları münasebetile Palermoda söylemiş oldu- ğu nutuktur. Doğruyu itiraf etmek lâ - zım gelirse bu nutkun bizlere yeni hiç bir hakikat öğretmemiş olduğu meydan- dadır. Yalnız, bu münasebetle bir defa daha anlamış oluyoruz ki Berlin . Roma mihveri eskiden olduğu gibi ayni has - sas faaliyet içindedir ve İtalya, Akde - nizin kapılarında bolşevizmin yerleş - memesi için elinden gelen her çareye baş vuracaktır. Bunu yaparken, İtalyanın Almanya ile tam bir ahenk içinde bulun- duğunu da hatırdan uzak bulundurma- mak lâzımdır. İtalya ile Almanyanın müdafaa ettikleri bu teze mukabil Akde- niz kıyılarında doğrudan doğruya alâkası bulünan İngiltere gibi, Fransa gibi dev - letlerin de ileri sürdükleri bir takım mülâhazalar vardır. Bu devletlerin ka - naatlerine göre İtalya ile Almanya nasıl İspanya topraklarında boölşevizmin yer- leşmemesini hayati bir gaye edinmişler- se, ismi geçen diğer iki devlet te, gene bu topraklarda İspanyoldan gayri bir unsu- run yerleşmemesini ayni süretle emel it- tihaz etmiş görünmektedirler. Bu esasları tebarüz ettirdikten sonra M. Musolininin nutkundan istihraç ede- | bileceğimiz tek- yenilik- şu' oluyor: Sulhu kökleştirmek için Avrupa dev- letlerile teşriki mesai. Eğer bu, Berlin . Roma - mihverinin temayülâtına diğerlerinin boyun eğme- leri şartına muallâk bir arzu değilse Av- rupayı yer bir huzur devresine ayak basma ârı! :." sayabiliriz. Ve illâ, bu nutuk ta diğer bir çokları gibi sadece bu boöş kubbede bir sada — olarak kalmıya mahkümdur: Halbuki matlüp o- lan bugünkü devranın değişmesidir. Selim Ragıp Emeç Londra ve Romanın Ayni günde ve ayni Mealde birer haberi Londra 24 (A.A.) — Salâhivettar mah- ."|filler, başvekil Chamberlainin Komayı ziyaret edeceğinden haberdar olmadık- larını bildirmektedirler. Roma 24 (A.A.) — İyi haber alan İtal- yan mehafilinde söylendiğine göre ya- kın bir zamanda Kont Cianonun İngilte- reye ve yahut Chamberlainin Floransa- ya seyahatinin şimdilik mevzuu bahse- dilmesi mevsimsizdir. Bir tayyare düğtü 6 kişi öldü Londra, (A.A.) — Sandiago açıkla - rında uçuşlar yapmakta olan bir Ame « rikan deniz tayyaresi denize düşerek parçalanmış ve sekiz kişiden ibaret olan mürettebattan altısı ölmüştür. —— — HÂDİSELER KARŞISINDA: Miskinler tekkesi ninem anlatmıştı: kin yanyana yatıyorlarmış. kinlerden biri: şeniyorum, demiş.. cevap vermiş: nefes alsam kâfidir. Amma J| nefes almak istemiyor. Üçüncü miskin gülmüş: rüz,» * bi davrandılar. Biri: - Ai - di Z a nnf n || — Tükürsem söner! Bu hikâyeyi bana yıllarca evvel «Bir tarihte miskinler tekkesin- de yangın çıkmış. Tekke tutuşmuş, yanmaya başlamış. Alevler odaları sarmış. Odaların birinde de üç mis- Mis « — Bir tükürsem söner amma ü - İkinci miskin başını kaldırmadan — Yanginın sönmesi için bir hızlı canım — Şimdiden ne diye çenenizıi yo- rarsınız, demis, hele yangın yatağı - mıza kadar gelsin, o zaman düsünü - Yirminci asır dünyasının miskin- ler tekkesi ihtiyar Avrupada günün birinde İspanya tutuştu, alevler her yanı sardı. Yangını gören devletler, miskinler tekkesindeki üç miskin gi- Fn ği L hdi * Dedi, fakat tükürmiye üşendi. İkinci: — Hızlı bir nefes'alsam hemen sö- necektir. Dedi, o da hızlı nefes almayı bit türlü beceremedi, Üçüncü: — Hele, dedi, bize zararı dokun - sün o zaman çaresini düşünürüz. Büyüyen yangının alevleri gittik- çe dal budak salmaya başladı. Deyv « letler gene vazıyetlerini lar; tükürmediler, hızlı nefes almâ . dılar, bir çare düşünmediler. * Ninem yükarıda yazdığım hikâ - yeyi anlatıp bitirdifi zaman sor - muştum: — Büyvük anne, o üç miskin sonra ne oldular? Cevap vermişti: — Yangında yanldılar. Şimdi kendi kendime soruyorum: — İspanvanın bugünk&iül vaziyetine seyirci kalan Avrupanın âkıbeti de bu mu olacak? Allah esirgesin! SİPRdA S ridı — ll bozmadı - —

Bu sayıdan diğer sayfalar: