23 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

23 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Onunla evlendi, acaba eğlenmek için mi? — Hayır, Tnek için! etrafındakileri — eğlendir- Ölüler konuşmazlar — Şarlatân söylüyordu: — Bu ilâcı ben yirmi senedir sata- Tim, Müşterilerimden bir tanesi bile Belip şikâyette bulunmadılar. Nasıl, şikâyette bulunabilirier ki>. İnsanlar öldükten sonra bir daha zlar, * Yalan a Igım:ığım senden bir tek şikâye- var, — Nedir söyle.. — Arasıra yalan söylüyorsun.. —» Evli bir kadın için bu bir vazi- ür, — Vazife midir? — Evet, her kadın arada sırada ko- ?l lehinde birkaç söz söylemelidir. — Dilimi nasıl buldunuz doktor. — Fazla yorgun, fazla hırpalan- Miş! — Hayır, ciddi söylüyorum. Çünkü şehirde bir günlük otel parası iki lira- dır. Siz dört lira istiyorsunuz. parsın? Cevap verdi: — İki gözümü birden! * Tasarrut Bayan, yeni hizmetcisine darıldı: akşamki la yemek — Tası pmışsın! rruf için bayan. Mideleri bo- — Okuduğu kitabın müellifi ben olduğumu söyleşem, — Sakın söyliyeyim deme, bir anda gözünden düşersin! 'Terzinin oğlu atpazarından geçiyor- du, Nalbant dükkânlarınin birinde bir köyunun tüylerini kirpıyorlardı. Ter- zinin oğlu sordu: — By koyunu neye kırpıyorsunuz. — Yününü alıyoruz. Bununla ku- maş yapılacak. — Bu kırptıklarınızı hakiki yün o- larak garanti eder misiniz? VA İtfalyeye haber veririm — Tayyare ile bin metreye yüksel- diniz, birdenbire tayyare tutuştu, ne yaparsınız? — Aşağı bakarım, Eğer kara üze- rinde isem, kara itfatyesine, deniz ü- zerinde isem deniz itfaiyesine telefon eder, yangını haber veririm. — Jale kocasile birlikte plâja gelmiş!. ği Ben dalma söylerim: Bu kadın hiç v &x Karıma bak, deniz Müşa benzer. — Bir kere tutmuşken ÜRe biri 'akmasa ne iyi olur. bir zaman modaya uymasını bilmez. Kira bahsi Ev sahibi, kiracının kapısını çaldı: — Kiramı verecek misin, vermiye- cek misin? — Kiranı mı, para bulsam kendi ki- ramı verirdim. Senin kiranı nereden vereyim!.. Fırsat — Karıcığım bu akşam için tiyatroda iki koltuk aldım. Öyle bir vodvil var ki, insan gülmekten kırılıyor. Üç saat hiç ağzı kapanmadan gülüyor. Bilhas- sa seni düşündüm. Yeni yaptırdığın takma dişlerini prova etmek için bun- dan iyi fırsat eline geçmez! Karıncalar — Karıncalar en çok çalışan mah- lüklardır. — Tuhaf şey, halbuki ben ne vakit kıra gezmiye çıksam onları da orada görürüm, SON : ——— D — Bir şajöre varmış. — Kendisini gezdirtmek istiyorsa, — herhalde — bir kamyon şoförünü seçme-| İngiliz sularında İnglliz diströyerleri manevra yaparlarken bir Alman denizal- tı gemisi karşılarına çıkmış, kendi sule- rında bir Alman denizaltısının görünme- sine tahammül edemiyen İngiliz denizci « Jleri Alman gemisini suyun yüzüne çık « mıya icbar etmişler, süvarisini sorguya çekmişler... Diğer bir rivayete göre Alman denizal- tısı-oradan tesadüfen geçiyormuş ta ma- nevra yapan bir İngiliz denizaltısına ve- rilen işareti benimsemiş ve iş anlaşılır anlaşılmaz mesele halledilmiş imiş Vak'anın şekli her ne olursa olsun or- tada bir hakikat vardır; Harpten sonra ilk defa olmak üzere bir Alman denizaltısı İngiliz sularında boy gösteriyor ve İngilizler için meselenin a sıl ehemmiyoti de buradadır. Alman denizaltı gemiciliği ne idi? İnsanların olduğu gibi, bazan millet- lerin de acayip tecellileri oluyor: Ameri- kayı (Kristof Kolomb) keşfettiği halde dünyanın bu dördüncü kıt'asına, oraya ondan sonra giden (Amerika Vespuçi) nin ismi verildi. Bir rivayete göre ilk fonoğra- fi bugün ismini bile bilmediğimiz bir Fransız âlimi ihtira etmiş imiş, Halbuki bu âletin kâşifi olarak (Edison) un adı anılır. İşe yarar bir silâh bakımından, ilk de- nizaltı gemisini Fransız deniz mühendis- leri yarattıkları halde umumi harpte en ziyade iş gören Alman denizaltı gemileri oldu. zulur, bir daha zaman gelmezler. zZiyafete çağırdığımız deniz zabiti «Veddigen» (U. 9) markalı Alman denizaltı gemisile İııgxhı'ıerin üçü de birbirinin eşi olan «Abukir», «Kressl>, ve «Hogue> zırhlı kruvazörlerini torpi- dolayıp batırmak suretile işe başladı. 'Tesirli bir deniz harp silâhı olarak bu suretle ilk defa olmak üzere kendisini göstermek şerefi de bir Alman denizaltı- sına nâsip ve müyesser oluyordu. Demek oluyordu ki Fransızlar, sene - lerce, uğraşmışlar, didinmişler, bir çok plânlar yapmışlar, kudretli ilk demizaltı gemilerini suya indirmişler; lâkin bütün bu gayretlerin, buluşların meyvaların: Almanlar toplamışlardı. Âmiyane tabirile Fransızlar çalmışlar, oynamışlar, lâkin parsayı Almanlar top- Tuyorlardı. «Wedding> in üçüzlü - muvaffakiyeti üzerine dünya denizcilik âleminde kıya- metler kopmu; lzaltı gemisinin — ne müthiş ve amansiz bir silâh olduğu anla şılmıştı. Bir taraftan harp karada bütün şidde- tile devam ederken, bir taraftan da de - Â niz de yavaş yavaş birbirinin canına gu- '.m u_;tçı samış denizaltı gemilerile doluyordu. Alman denizaltı gemilerinin muvaffa- Bayan hizmetçiye tenbih ediyordu: |kiyetleri an'aneperest İngiliz bahriyesinin — Sakın benim elbiselerimi giyip | gözlerini fâltaşı gibi açmıştı. İngilizler de sokağa çıkma.. Adıîntzalu filotillâlarını ziyadeleştirdiler, — Siz tenbih etmeseniz de gene giy- ,Lâkin Aluîın denizaltıları her nedense Bgerek teknik, gerekse kullanış ve âeniz - ecilik bakımından düşmanlarından daha üstün görünüyordu. Vükiâ bunda Almanya ile İngilterenin harpteki vaziyetlerinin birbirinden büs- bütün ayrı oluşu da büyük bir rol oynu- yordu. Alman denizaltıları avlıyacak avı bol bol ele geçirdikleri halde İngiliz de- Hizaltıları için denizde Alman gemilerine tesadüf etmek ihtimali pek azdı, Harp devam ettikçe denizüstü gemisi bakımından düşmanlarından pek çok za- yıf olan Almanya var kuvvetini denizal- ti gemisi inşasına hasretmek yolunu tut- tü. Alman denizciliği zaferin denizaltı hâkimiyetinden doğacağı kanaatınd var- maştı. rtık Alman denizallıları bütün de « nizleri ölüm saçan çelik balıklar mebzu - liyetile kaplamıya başladılar, O kadar ki ta (Skapaflo), (Kromarti) gibi o zama- na kadar meçhul kalmış limanlara sığın- mıya mecbur kalmış olan İngiliz dritnot. ları bunların şerrinden kendilerini ma Bun sayamaz oldular. Çünkü bu limanla- rın methallerinde bile Alman denizaltı gemilerinin korkunç periskopları görünür olmuştu. İngiliz deniz kuvvetleri başkumandanı amiral (Jeliko) artik gemilerinin selâine- tini bunların daima açık denizde seyyar bir halde bulunmalarına bağlı görmüştü Denilebilir ki harbin bu safhasında mü. tevazi denizaltı gemileri dev cüsseli drit- — Bir postacı geçerse soralım da bu- lunduğumuz yerin neresi olduğunu öğrenelim! mem bayan, elbiselerin parasını daha | ödememişsiniz. Ya terziniz karşıma çı- kar da parasını isterse mahcup olurum. * Meşhur olmak — Bir kadın için meşhur olmak çok fena, — Neden? — İsmi birçok kitaplara geçer.. — Bunun fenalık neresinde? — Neresinde söz mü; kitaplarda doğdüğu tarihi de yazarlar, hakiki yaşı meydana çıkar. — Karın şapka seçmekte çok usta.. — Seçtiği şapkaları aldıracak bir ko- €a seçmekte daha üstal Deniz ve Denizcilik : (Portland Bil) hâdisesi İngiliz sularında bir Alman denizaltı gemisi görülmesi ne demektir, mazinin buna benzer vak'aları hangileridir? Yazan: A, Cemaleddin Saracoğlu 4 Harbin daha ilk yılında meşhur Alman |" Sayfa 7 Almanyanın yeni denizaltı gemilerinden ikisi notları korkularından yerlerinde dura « maz birer çılgın haline getirmişti. Bir müddet sonra Alman denizaltı ge« mijleri düşman deniz ticaretine var kuve vetlerile saldırmıya ve her ay gittikçe ka« baran bir nisbet dahilinde düşman gemfe si batırmıya başlayınca İtilâf devietleri deniz mahafilinde cidden hoşafın yağı koesildi. Asırlar görmüş İngiliz deniz hü- kimiyeti tâ esasından sallanıyor, mini « mini teknelerin amansız mücadelesi kare şısında göçmek tehlikesi gösteriyordu. Hattâ bir aralık denizaltı harbi yüzün - den Almanların harbi kazanmajyarına ra- mak kaldığı rivayetleri de dolaştı. Ame- rikan amiralı «Sims» İngiliz meslekdaşı (Celiko) ile dertleşirken: — Zaylatınız böyle devam ederse son söz düşman denlzallılarında kalacağa benziyor, ne dersiniz? Diye bir sual sormüş, «Celiko» da: — Müaattecssüf haklısınız, cevabım ver. mişti. Harpten sonraya gelince. Harp İtilâf devletlerinin galibiyeti ile biter bitmez İngilizlerin ilk işi Alman İdenizaltı gemilerine el koymak ve Aı « |manları denizaltı gemisi yapmaktar. me- İnetmek oldu. Alman bahriyesi (Hitler) iktidar meva |kiine gelinciye kadar denizaltı gemisiz |kaldı. Nihayet son İngiliz - Alman ans Taçşması üzerine Almanlar yeniden deniz- yaltı gemileri yapmıya başladılar, Çok manidardır ki Almanlar yeniden verilen denizaltı - filotillâlarının — ilkine (Weddingen) filotillâsı ismini verdiler. Ve bugün de öğreniyoruz ki Alman denizaltısı yeniden İngilizleri kuşkulan dırmıya başlamıştır. Hemen Allah sonu- u hayır eyliye. Deniz tarihinde manevra yapan filola- Fın ecnebi bir harp gemisile birdenbire karşılaşmaları ender olmakla beraber vâ. | kidir. Yalnız münhasıran dentzaltı ge « Mmileri avlamak için vücuda getirilmiş bir deniz kuvvetinin manevra sahasına bir ecnebi denizaltısmın sokulması pek işi- tilmiş değildir. Yalnız Amerikan donanmasırım 1933 yıb manevralarında buna benzer — bir vak'a olduğunu hatırlıyorum. Filo ma « nevralardan dönüp (Havay) adaları su- larında demirlediği zaman o sularda bir denizaltının periskopunu görmüşler ve periskopun sür'atle uzaklaşıp, biraz sonra da dalarak kaybolmasından, bunun cc- nebi ve ağlebi ihtimal bir Japon denizal. tısı olduğu rivayot edilmişti. Son Habeş harbi sıralarında dâ İngiliz — filosu Mısır — sularında ya - tarken — her — İngiliz gemisi — civa « rında bir İtalyan denizaltı gemi » sinin birdenbire suyun yüzüne çıkıvere- rek bir müddet seyrettikten sonra tek « rar daldığı yolunda hakikatten ziyade ü- macı masalına benziyen bir rivayet do- Jaşmıştı. İngiliz sularında görülen Alman de - nizaltısı bir tesadüf eseri, isterse kasden bir şeyler öğrenmek, yani casudluk et- alara gitmiş olsun mu « hakkak olan bir şey vardır ki o da Al - man denizaltılarının, on sene devam e- den bir yokluktan sonra, yanider kor » . |kunç bir silâh halinde İngiliz bahriyesi- nin karşısına dikilmiş olduğudur. (Devamı 8 inci savfada) i |

Bu sayıdan diğer sayfalar: