— —— a mmm m | | ON PO ez Dünyada olup biten Temmuzun 13 ünde Losdrada evin 13 ew #mda, (Os 13 ler cem ye bağırmış am Bermudada 30 taşında da isim yazılı olmıyan, isimsiz bir, mezar- lık vardır. v Ye İ Dİ Zelandada Wakatipu gölü, 60 mil uzunlukta - beş dakikada bir, sanki nefes alırmış gibi ka- alçalmaktadır. Civarda bulunan yerliler, suyun “evin yaktığım ve nefes aldığını söylemektedirler. Kame Bu Amerikalı, o kadar mahir Ye TL bir nişancıdır ki at- tığı kurşunlarla he- defte resim yapmaktadır ara kaçakçıları ile mücadele hergün biraz daha zorlaşıyor Alman gümrük memurlarına ecel teri “gün, dan Almanya - a po Şök müş karmak Eat. | E Beledi, ieil bir me - FLM ZiR VE” olayı, DAY bir. li — v : İ aj Dün, olmiya başlamıştır. Ve Al- Ba asın kıymetini düşmekten mu- MN de bir kanun çıkarmıştır. bin haz şlmanyada bugünkü rejimle Minler üçe yan bazı adamlar vardır. Ve Mü, Üni «lerini terketmek isterler sm- mi Min gelmez, kanuna göre para- 2 rler, a birakmak mecburiye - bilir, © Buna hangi babayiğit daya- YİN mupaç > İŞİN bazıları, sabreden — Bopanla ermiş, diyerek, daha fe- a tedirer Bnğin bir sabırla bekle - hü Sa mları ise daha tez canlı lerle, l servetlerini binbir türlü aktara manyadan kaçırmıya uğraş- Yakıp an ve kaybolduğu iddia te, , , edilen tahviller m kaç misal; Münazara biri 800 bin markım, Büddç, aavillerine yatırmış. Aradan bir anak El, 8it olan makamlara baş liman, çinde, tahvillerin makbuzları ya da ya lasının kaybolduğunu ve bü- ig teldiğ, €v değiştirme esnâsmda vu - te, po bildirmiş, Bunun üzerine, Berker, ii la makbuzu elde ederek, tlerağ laa çıkaran kumpan yaya bir YÜ olmag > kaybolan tahvillerin hük. Iğına dair lâzım gelen muame- Yapılmasın, il “e elinde istemiş. Ondan sonra bulunan ve haki Maraş o n ve hakikatte kaybol. ring Se tahvilleri yakmış. Doğruca Bom tahvilleri çikarar şir - dayanmış, «Resmi zayi,» ne emiş. Kumpanya da, al. Naş ida, kaybedilen tahvillerle mü, KA | Il 1 İ si 3 Ti) nı retle bütün servetini Almanyadan çıkar- maş, Beygirlere yutturulan altınlar Bir başka hâdise: Bir kaç Alman bir- Jeşmişler, ve sözde bir şirket kurarak Le- histanda ihtiyar atları satın alan, can - bazlar temin etmişler. Ve Almanyada ne kadar işe yaramıyan, ihtiyar, sakat at varsa, yok fiatına hepsini satın almışlar, ye bu atlara, zorla yüzde ellisi altın para olan, köfteler yedirmişler, zavallı hay - wanlarin mideleri almayınca da böğazla- rına zorla tikmışlar. Hayvanları hudut - tan Lehistana geçirirken, Lehistan idare- sinin hayvan alım satımına dair ver permiyi göstererek gümrük memurları- nı atlatmışlar, bu suretle yakayı kurta -| rarak Lehistan toprağına geçmişler. Ve orada hayvanları keserek midelerinden | kaçak altınları çıkarmışlar, Banknotlardan vasiyetname Alman zenginlerinden biri de, hükü- meti kaçakçılığına alet etmiştir. Bu w- dam evvelâ, Nazi idaresinin saydığı bir avukata, hazırladığı vasiyetnamesini bi- rakmıştır. Vasiyetnamenin bulunduğu zarfın üstünde şunlar yazılıdır, (Ölü - mümd nra açılacaktır.) Zengin, avu- kata bü servetini, Almanyadaki iki kız yeğenine bıraktığını söylemiş ve kür mâksadile İsviçre köylerinden birine çe- kilmiştir. Orada, mutadı hilâfına Alman sefareti erkânile düşüp kalkmıya başlamış ve Al- man konsolosile ahbaplığı ilerletmiş, iki. de birde onları yemeklere davete başla- mıştır, Gene böyle bir gün bir arada ye - mek yerlerken, konsül, zengin arkadaşı- nın hâsta olduğunu, yüzünün sapsarı ke- sildiğini farkedince, sebebini araştırmış, bunun üzerine zengin de gayet müteessir bir tavırla: Almanyada bulunan yeğen - lerinden birinin, bir yahudi genci ile se- Viştiğini duyduğunu, bundan son derece döktüren hilelerden birkaç nümune m —7 çi | üzüldüğünü, o kadar ki, onu mirasından mahrum etmekle ce- zalandıracağını iemiş ve konsülden Almanyaya döndüğü zaman, onun da $u olan meşhur kata müracaat a. edip zarfı almasını ve bir- likte getirmesini ri ca etmiş. Avukata hi. taben de bir kaç sa- tır yazmış Ahbabına bulunmaktan iyilikte başka inanan konsül o ay Almanyaya dönmüş ve vak'iyı avukata anlatmış. Avukat, bir Alman kızının böy- le çirkin bir harekette bulunuşuna fena halde hiddetlenerek, mahut vasiyetname zarfını konsüle vermiş. Konsül de İsviçredeki dostu o milyonere Zarita, sanıldığı gibi vi zarlı getirmiş. iyetnâme değil, beşer yüz dolarlık koca bir deste bank - not varmış. İhtiyar bir karı kocanın buldukları usül İhtiyar bir çift te uzun uzun hazırlandıktan sonra, bir seyaha - te çıkacaklarını ve memleketi © bediyen © terkedeceklerini etrafa yay- mışlar. Diğer taraftari gümrük idaresine imzasız bir mektupla ihtiyar bir karı koca nın kaçakçılık yapmıya hazırlandıklarını bir alçı sargısı içinde paralarını kaçıra- caklarını bildirmişler. Bundan sonra bu karı koca Paris seyahatine çıkmışlar. Gümrük memurları , gelince, aşırı derecede asabiyet ârazı gös- termişler. İhbar mektubunu cebinde ta- şıyan memur bunları araştırmış, para na- mına bir şey bulamayınca, kadına baca- gındaki alçı sargısını çözmesini söylemiş. kadın derin bir asabiyet buhranı içinde çantasını âçmış ve içinden, ayağının kırıl mış olduğunu bildiren bir rapor çıkarmış Memur, alçıyı sökmüş. Kadın acıdan ağlamış ve memuru aleyhine dava aç - makla tehdit etmiş. Alçı ile sarılı olan bacakta saklı para bulunmamış. Bir hafta sonra ayni çift P; n dön- müşler, Almanyada iki hafta Ikameti mü. teakip Parise yollanmışlar. Bu sefer me-|, murlar sıkı muayene etmemişler. Halbu- ki 6 alçılı bacağın içinde tam yarım mil. yon mark yan yana yatıyormuş. İskân işleri Sarıkışla, 17 (Hususi) — Göçmen işlerini tetkik etmek üzere Sivasa gi - den iskân genel direktörü Sarıkışla ve havelisinde de tetkikatla bulunacak. .İkilerimize yaklaşıyor. bir şey yapmadığına| garip şeyler | Bu gördüğünüz koyun bu- du, bundan 40 sene evvel bir müşteri tarafından alınmış, şaramı (ödenmiş, eşimdi gelirim» kaydile bi kasapta rakılmıştır. Daha bâliâda alınmamıştır. 1807 - 1367 zarfında üç kral, ayni zümanda İber rım adasını ida: ler. Bunlar kral Al fons isminde birinin çocukları idi ve üçü de İç Pedro ismini taşıyor - lardı, Rusya imparatoriçesi Ka- terin ve Avusturya kralı Jozef tararından takdir edilen, lâ- kin (İtalyanların askeri kabi- liyetlerini öldürüyor. kanaa- tile İtalyadan kaydi hs şartile çıkarılan meşhur mu- sikişinas ve beslekür Cima - zöse 13 senede #7 opera bes- telemişti. I KADIN) Kadınların ... .. göğüsleri niçin, nasıl bozulur, önü Maruf bir Fransız doktoru yazıyor: Kadında «güzel dediğimiz göğüs şek- li, gittikçe eski telâk- Çok isabet. Çünkü: Bu telâkkiye göre gü zel sayılan göğrün e- sası sağlık ve tabii - bir için moda olan he - men hemen dümdüz göğüs, kadın vücudu ra kısa için gayri tabii bir şekildi. Kensızlaşma. dan, O cılızlaşmadan bu yamyassı şekle girmek mümkün de » ğildi. Bir de bü mo - danın «spor» mey R den doğduğu ileri Ge & sürülüyordu. Halbuki sporcu vücudda göğüs eriyip, kaybolmaz, bilâkis en nor- mal şekilde tebarüz eder. Çok şükür ki bu garip ve gayri tabil zevk çok sürmedi. Bugün Kadının - bütün vücudu gibi - «büste ünün de güzelliğin- den bahsolunca akla gelen şey sağlam, işlek ve normal bir şekilde gelişmiş bir göğüsten başka bir şey değildir. Göğsün normal şekilde gelişmesi de - mek ne pek büyük, ne de lüzumundan fazla ufak olmaması demektir. Sağlam- lığı, adalelerinin kuvvetli ve sert olma- İarını icap ettirir. İşlemekse bu adalele - rin etrafında hiç bir yağ tabakasının bi- rikmesine imkân bırakmaz. Yalnız göğ- sün değil, bütün uzuvlarımızın sağlık ve güzelliğinde gaye olan şey de bunlardan ibaret değil midir? En körpe yaşlarda göğüs ekseriyetle bu ,şekle pek yakındır. Fakat yirmi beşten sonra hemen her kadın göğsü bu güzel liğini kaybeder. Bu yaş böyle bir güzel - liği kaybetmek için pek erkendir. Ne ya- zık ki bir çoklarında göğüs bozulması bu yaşa bile kalmaz. Daha yirmiyi bulmadan başlar. Bazılarında da göğüs pek ufak kalır. Bir türlü tabif güzelliğini bulamaz. Bunun muhtelif sebepleri vardır: 1 — Sadrın iyi teşekkül etmemiş ol- ması, 2 — Lüzumundan fazla şışmanlamak ve hareketsiz kalmak yüzünden göğsün yağ toplayıp ağırlaşması. 3 — Annelik, emzirmek gibi göğsü yo- ran şeyler. 4 — Dahili guddelerin iyi çalışmaması (bu guddeler lüzumundan fazla çalışır- pa göğüs gayri tabii şekilde küçük kalır. Lüzumu kadar çalışmazsa o zaman da göğüs fazla büyür.) İşte ancak ender kadınlar bütün bu sebeplerdön azade kalabildikleri için ka- dınların çoğunun göğsü vaktinden evvel alınabilir mi? ünü bozulur. Ve buna hemen herkes pek ta- bil bir şeymiş gözile bakar ve lâkayt ka- lır. Halbuki: Göğsün bozuluşu veya iyi teşekkül etmemesi yalnız güzellikle de- ği), ayni zamanda sağlıkla yakından il gili olan bir meseledir. Bunun için tam vaktinde onu korumak çarelerini kay memelidir. Guddeleri bir mütehassıs doktora müâ- yene ettirip icap eden ilâçları almalı, on- ,ların vazifelerini tanzim edip göğsü kü- çük kalmaktan, veya fazla büyümeklen kurtarmalı, Ekseri genç kızlar göğüslerinin güzel! ğine güvenerek sutuyen koyma; mezler. Bu, yanlış bir şeydir. Fazl best bırakılan göğüs cazibe kanu tâbi olara kaşağı doğru sarkar. Ge ların giyeceği sutyen düzeltici maktan ziyade koruyucu mahiyette ola- cağı için tül ve jerse gibi en ince, en yu- muşak kumaşlardan yapılabilir. Bunun için hiç bir ağırlık ve fazlalık hissi ver- mez. Yani hoşlanmamak için bir sebep yoktur. Unutmamalı ki her insan en ziyade ilk genç devirlerinde fazla fazla koşar, &p- lar, göğsü gerici hareketler yapar. Bütün bunlar göğüs derisinin fazla gerilmesine ve neticede gevşemesine sebep olur. Bu- na karşı «sutyen» kullanmak en mute- dil bir hareket olur. Göğüs koruyucularından biri de «mâ- saj» dır. Bu masaj omuz başlarını, göğ: .sün bele kadar olan alt kısmını, ornu ol - klerine kadar yukarı kısmını sıra ile aşağı yukarı doğru hafif hafif oğmaktan için ibarettir, Ellerin en iyi kayabilme: ya talk pudrası, yahut ta bol krer melidir. Göğsü bozulmaktan kurtarmada sı sü hem korur, hem de bozulan göğsü dü- (Devamı 11 inci sayfada)