18 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BU barıp, üny Zelandada Wakatipu gölü, 60 mil uzunlukta - Mlcat dakikada bir, sanki nefes alırmış gibi ka- ültinda büz Maktadır. Civarda bulunan yerliler, suyun devin yattığını ve nefes aldığını söylemekte dirler. Temmuzun 13 ünde Londrada evin 13 numaralı oda- sında, (Ön üçler) cemi- yetinin senelik toplan- tısı yapılmış, ve 13 âza- sı, 13 kaptan mürekkep öğle yemeklerini yedik- ten sonra, 13 defa yaşasın 13 ler cemiye- ti) diye bağırmış- : lardır İ aei » AA ” » v ll ÖS ŞU el Para a olu Bermudada 30 taşında da isim yazılı olmıyan, isimsiz bir, mezar- lik vardır. SON POSTA “Bu Amerikalı, o kadar mahir bir nişancıdır ki at- tığı kurşunlarla he- biten garip şeyler D0 ı.-" I | defte resim yapmaktadır ’ A | - Ti / 4 | | sarası — ödenmiş, aşimdi gelirim» kaydile bı alınmamıştır. 1357 - 1367 zarfında üç kral, aynl zamanda İberla ya - rim adasını idare etti- ler. Bunlar kral Al- fons isminde birinin çocukları idi ve üçü de Pedro ismini taşıyor - lardı. Tadamiü Bu gördüğünüz koyun bu- du, bundan 8SÜ sene eyvel bir müşteri tarafından alınmış, kasapta rakılmıştır. Daha hâlâ da aaie D | ci Rusya imparatoriçesi Ka- terin ve Avusturya kralı Jozef tarafından takdir edilen, lâ- kin (İtalyanların askeri kabi- liyetlerini öldürüyor( kanaa- İN tile İtalyadan kaydi hayat şartile çıkarılan meşhur mu- gikişinas ve bestekâr Cima - rose 13 senede 47 opera bes- telemişti. ——— — — kaçakçıları ile mücadele ııel'gün biraz daha zorlaşıyor Alman gümrük memurlarına ecel teri Bu îı Parag &r olmıya başlamıştır. Ve Al- aza içinınm kıymetini düşmekten mu- de bir kanun çıkarmıştır. Bitta başı hoğio Almanyada bugünkü rejimle lı""llar mıl:myan bazı adamlar vardır. Ve îa" iş şak:lerini terketmek isterler am- Tni Aj Ya gelmez, kanuna göre para- undedirıî:_an Yada bırakmak mecburiye - habilir-_ı__ * Süna hangi babayiğit daya- îe!'viş uz ün için bazıları, sabreden ah zamanla:;ına eT_miş. diyerek, daha fe- j €ngin bir sabırla bekle - 'anB“mâII ise daha tez canlı mak İi Servetlerini binbir türlü tad"îar_ anyadan kaçırmıya uğraş- arınd Y *Kilan ve kaybolduğu iddia edilen tahviller TMan) .. lesız t:ğdân biri 800 bin markını, müüdet < Villerine yatırmış. Aradan bir %’arak îçfniş. ait olan makamlara baş Bülünan Sinde, tahvillerin makbüzları kun dü bîı-amamm kaybolduğunu ve bü- Üğ Beldi .©V değiştirme esnâsında vu - Tesmi e Bini bildirmiş. Bunun üzerine, Gi tah makbuzu elde ederek, Kilerat çekî;l'ıeri çıkaran kumpanyaya bir ü Olmadığ iş, kaybolan tahvillerin hük- : ?apılgma dair lâzım gelen muame- fla, dlinde ;Tlasmı istemiş. Ondan sonra gı“mış a ulunan ve hakikatte kaybol- ka:w yol:în ftahvilleri yakmış. Doğruca ıhegın ap:n&rlk tahvilleri çıkaran şir « hakbuzunumî dayaşınuş. «Resmi zayi> ; &y zarfındg*—')stıarınış. Kumpanya da, al. ]:c_aat e a, kaybedilen tahvillerle mü- Tinin u bulmadığı takdirde, hüküm- dığını ilân edeceğini beyan alma Va j 'dînm Müddet bitince de, kumpanya, Verm; Ynide İ *nu, d bun 800 bin marklık tahvilât Te retle bütün servetini Almanyadan çıkar- mış. Beygirlere yutturulan altınlar Bir başka hâdise: Bir kaç Alman bir- leşmişler, ve sözde bir şirket kurarak Le- histanda ihtiyar atları satın alan, can - bazlar temin etmişler. Ve Almanyada ne kadar işe yaramıyan, ihtiyar, sakat at varsa, yok fiatına hepsini satın almışlar, ve bu atlara, zorla yüzde ellisi altın para olan, köfteler yedirmişler, zavallı hay - vanların mideleri almayınca da boğazla- ,rına zorla tıkmışlar. Hayvanları hudut - tan Lehistana geçirirken, Lehistan idare- sinin hayvan alım satımına dair verdiği permiyi göstererek gümrük memurları- nı atlatmışlar, bu suretle yakayı kurta - ,rarak Lehistan toprağına geçmişler. Ve orada hayvanları keserek midelerinden (kaçak altınları çıkarmışlar. Banknotlardan vasiyetname Alman zenginlerinden biri de, hükü- meti kaçakçılığına alet etmiştir. Bu a- dam evvelâ, Nazi idaresinin saydığı bir avukata, hazırladığı vasiyetnamesini bı- rakmıştır. Vasiyetnamenin bulünduğu zatfın üstünde şunlar yazılıdır, (Ölü - mümden sonra açılacaktır..) Zengin, avu- kata bütün servetini, Almanyadaki iki kız yeğenine bıraktığını söylemiş ve kür maksadile İsviçre köylerinden birine çe- kilmiştir. Orada, mutadı hilâfına Alman sefareti erkânile düşüp kalkmıya başlamış ve Al-| man konsolosile ahbaplığı ilerletmiş, iki- de birde onları yemeklere davete başla- mıştır. Gene büyle bir gün bir arada ye - mek yerlerken, konsül, zengin arkadaşı- nın hasta olduğunu, yüzünün sapsarı ke- sildiğini farkedince, sebebini araştırmış, bunun üzerine zengin de gayet müteessir bir tavırla: Almanyada bulunan yeğen - lerinden birinin, bir yahudi genci ile se- viştiğini duyduğunu, bundan son derece döktüren hilelerden birkaç nümune üzüldüğünü, o kadar ki, onu mirasından mahrum etmekle ce- zalandıracağını söy - lemiş ve konsülden Almanyaya döndüğü zaman, onun da dos- tu olan meşhur avu - kata müracaat edip zarfı almasını ve bir- likte getirmesini ri ca etmiş. Avukata hi- taben de bir kaç sa- tır yazmış.. Ahbabına iyilikte bulunmaktan başka bir şey yapmadığına inanan konsül o ay Almanyaya dönmüş ve Vak'âyı avukata | anlatmış. Avukat, bir Alman kızının böy- le çirkin bir harekette bulunuşuna fena halde hiddetlenerek, mahut vasiyetname zarfını konsüle vermiş. Konsül de zartfı İsviçredeki dostu Mmilyonere getirmiş. Zarfta, sanıldığı gibi vasiyetname değil, beşer yüz dolarlık koca bir deste bank - ,jot varmış. İhtiyar bir karı kocanın buldukları usül İhtiyar bir çift te uzun — uzun hazırlandıktan — sonra, bir — seyaha - te çıkacaklarını ve —memleketi e- 'bediyen terkedeceklerini etrafa yay- /mışlar. Diğer taraftan gümrük idaresine imzasız bir mektupla ihtiyar bir karı koca nın kaçakçılık yapmıya hazırlandıklarını bir alçı sargısı içinde paralarını kaçıra- caklarını bildirmişler. Bundan sonra bu karı koca Paris seyahatine çıkmışlar. Gümrük memurları ,gelince, aşırı derecede âsabiyet ârazı gös- termişler. İhbar mektubunu cebinde ta- şıyan memur bunları araştırmış, para na- mına bir şey bulamayınca, kadına baca- ğındaki alçı sargısını çözmesini söylemiş. kadın derin bir asabiyet buhranı içinde ,çantasıni açmış've içinden, ayağının kırıl ,mış olduğunu bildiren bir rapor çıkarmış. Memur, alçıyı sökmüş. Kadın acıdan ağlamış ve memuru aleyhine dava aç - makla tehdit etmiş.. Alçı ile sarılı bacakta saklı para bulunmamış, Bir hafta sonra ayni çift Paristen dön- müşler, Almanyada iki hafta ikameti mü- ,teakip Parise yollanmışlar. Bu sefer me- murlar sıkı muayene etmemişler. Halbu- olan yon mark yan yana yatıyormuş. İskân işleri Sarıkışla, 17 (Hususi) — Göçmen işlerini tetkik etmek üzere Sivasa gi - den iskân genel direktörü Sarıkışla ve havalisinde de tetkikatta bulunacak. ki o alçılı bacağın içinde tam yarım mil- |. TTKADIN 00 w d0 Kadınların göğüsleri niçin, nasıl bozulur, Maruf bir Fransız doktoru yazıyor: Kadında — «güzel» dediğimiz göğüs şek- li, gittikçe eski telâk- kilerimize yaklaşıyor. Çok isabet. Çünkü: Bu telâkkiye göre gü zel sayılan göğsün e- sası sağlık ve tabil - liğe dayanır. Büyük harpten son ra kısa bir zaman için moda olan he - men hemen dümdüz göğüs, kadın vücudu için gayri tabil bir şekildi. Kansızlaşma- dan, — cılızlaşmadan bu yamyassı şekle girmek mümkün de - ğildi. Bir de bu mo « danın «spor» meylin- den doğduğü ileri hi sürülüyordu. Halbuki sporcu vücudda göğüs eriyip, kaybolmaz, bilâkis en nor- mal şekilde tebarüz eder. Çok şükür ki bu garip ve gayri tabil zevk çok sürmedi. Bugün kadının - bütün vücudu gibi - «büst» ünün de güzelliğin- den bahsolunca akla gelen şey sağlam, işlek ve normal bir şekilde gelişmiş bir göğüsten başka bir şey değildir. Göğsün normal şekilde gelişmesi de - mek ne pek büyük, ne de lüzumundan fazla ufak olmaması demektir. Sağlam- lığı, adalelerinin kuvvetli ve sert olma- İarını icap ettirir. İşlemekse bu adalele -| rin etrafında hiç bir yağ tabakasının bi- rtikmesine imkân bırakmaz. Yalnız göğ- sün değil, bütün uzuvlarımızın sağlık ve güzelliğinde gaye olan şey de bunlardan ibaret değil midir? En körpe yaşlarda göğüs ekseriyetle bu Şekle pek yakındır. Fakat yirmi beşten sonra hemen her kadın göğsü bu güzel- liğini kaybeder. Bu yaş böyle bir güzel - liği kaybetmek için pek erkendir. Ne ya- zık ki bir-çoklarında göğüs bozulması bu yaşa bile kalmaz. Daha yirmiyi bulmadan başlar. Bazılarında da göğüs pek ufak kalır. Bir türlü tabit güzelliğini bulamaz. Bunun muhtelif sebepleri vardır: 1 — Sadrın iyi teşekkül etmemiş ol- ması. 2 — Lüzumundan fazla şışmanlamak ve hareketsiz kalmak yüzünden göğsün yağ toplayıp ağırlaşması. | 8 — Annelik, emzirmek gibi göğsü yo- ran şeyler. 4 — Dahili guddelerin iyi çalışmaması (bu guddeler lüzumundan fazla çalışır- ga göğüs gayri tabil şekilde küçük kalır. Lüzumu kadar çalışmazsa o zaman da göğüs fazla büyür.) İşte ancak ender kadınlar bütün bu sebeplerden azade kalabildikleri için ka- dınların çoğunun göğsü vaktinden evvel önü alınabilir | bozulur. Ve buna hemen herkes pek ta- ,bit bir şeymiş gözile bakar ve lâkayt ka- lır. Halbuki: Göğsün bozuluşu veya iyi teşekkül etmemesi yalnız güzellikle de- gil, ayni zamanda sağlıkla yakından il- ,(gili olan bir meseledir. Bunun için tam vaktinde onu korumak çarelerini kaybet- memelidir. Guddeleri bir mütehassıs doktora mua- yene ettirip icap eden ilâçları almalı, on- ,jların vazifelerini tanzim edip göğsü kü« çük kalmaktan, veya fazla bküyümekten kurtarmalı. Ekseri genç kızlar göğüslerinin güzelli- gine güvenerek sutuyen koymayı iste « ,mezler. Bu, yanlış bir şeydir. Fazla ser- best bırakılan göğüs cazibe kanununa tâbi olara kaşağı doğru sarkar. Genç kız- ların giyeceği suütyen düzeltici — ol - maktan ziyade koruyucu mahiyette ola- cağı için tül ve jerse gibi en ince, en yu- muşak kumaşlardan yapılabilir. Bunun için hiç bir ağırlık ve fazlalık hissi vers mez. Yani hoşlanmamak için bir sebep yoktur. Unutmamalı ki her insan en ziyade ilk genç devirlerinde fazla fazla koşar, zıp- lar, göğsü gerici hareketler yapar. Bütün bunlar göğüs derisinin fazla gerilmesine ,'ve neticede gevşemesine sebep olur. Bu« na karşı «sutyen» kullanmak en mute- dil bir hareket olur. Göğüs koruyucularından biri de «ma- saj» dır. Bu masaj omuz başlarını, göğ- ,(sün bele kadar olan alt kısmını, omuz ke- miklerine kadar yukarı kısmını sıra ile aşağı yukarı doğru hafif hafif oğmaktan ibarettir. Ellerin en iyi kayabilmesi için ya talk pudrası, yahut ta bol krem sür- melidir. İ Göğsü bozulmaktan kurtarmada suyun da mühim bir rolü vardır. Bu tedavi göğ- Sü hem korur, hem de bozulan göğsü dü- (Devamı 11 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: