|— aydatı Bügüter — Süngüyü icad eden kadınlar PFransızlar süngünün adına Bayonet derler. Onlara göre süngü ilk defa Ba - Yonlu kadınlar tarafından icad edilmiş- ıîı 1523 senesinde Beşinci Şarl'in asker- şehre hücum ettikleri zaman Bayon- ı" kadınlar şimdiki süngüler boyunda u- âk kılıçlarla şehri müdafaa eden âskor- arasına karışıp harb etmişlerdir Bu ufak kılıçlara o 7 Di vermişlerdir. Ve â:îfi süngüler de an Bayönet adı- ni biçimde olan adı taşımakta- Y'l*"leğîrmen]en' memleketi Yaldeği değil mi? Dört kanadı var - dır. Rüzgâr bu ka- nadları — döndü - drmenini bilirsiniz a f yaşlar Ardana dökülen hububatı öğ "e getirir. Pek Soktı tafında ütüp un Eskiden yeldeğirmenleri . Fakat şimdi dünyanın her ta- Azalmıştır. Yalnız Holandada ge- tur. Çünkü orada arazinin bir iz sathından aşağıdadır. Oralar- akar sular yoktur. Bu yüzden değir - Menler, Yeldeğirmenidir. kısmı den Hola; andaya aid resimlerde daima yel » Tmenleri görülür. * Ç:y fincanına sığan köpek ' AYvanlar içinde köpek kadar muhte- w_vînsu- ve muh- kü İf — büyüklükte 4YVan pek nüdir- dir. Boyu bir tay v Na — yaklaşan olduğu Ş::snw: küçük olanları da vardir. A - > Tikada Bayan Doroti'nin; Bostan Terie 'nsinden bir küpeği vardır.” Bu köpek ğfku: fincanının içine girecek kadar kü- Süktür ve ağırlığı 140 gramı geçmez. * Bir çift iskarpin veriyoruz Resimde bir kız Şapkasına konulacak — s Uygün gelirse onu siz tav hin hangi tarafına y OYayıp bize göndere Ve dah; ke in edeceksiniz, Bay Varvar epey yaşlı bir adamdı. Fa- a kadar - çok parasının e bilmez di Bay vlenmemişti e tanılırdı Çoluğu çocuğu mi vardı. Bay YVarvarın Bay Tırtık otuz yaşın- da bir erkekti. Gene kendi yaşında bir karısı vardı. Paraları çok değildi. Kü - çük bir evde otururlardı. Ve her za: Bay Varvarın anu beklerdi. Bay Tir- tık ikide bir karısına: Amcam Bay Varvar gelse de bir kaç bizde kalsa. Derdi. Karımı sorardı: — Amcanı bu kadar çok mü seviyor - sun? — Sevmek meselesi başka, fakat o evi mize gel vakit onunla beraber evimi- |2e bolluk da geliyor. İstediğimizi yiyor; diğimizi atıyoruz. Öyle ya burada | | B cık yüzümüz gülüyor. rüyor.. * de onun sayesinde bir Varvar da sık sık veğeni Bay odaya çıkarıp bıraktı. Bay Tırtıkta üç gün kaldı. Üçüncü gün Bay Tırtıkla ka- rısını çağırdı: Size, dedi, bir şey emanet edip gide- ceğim, Sandığı gösterdi: - Bu küçük sandığı görüyorsunuz ya; benim bütür servetimin yerini gi kâğıt bu sandığın içindedir. Sandığı öte- getirdim. İyi bir yere saklayın. Ha, şu- nu da söyliyeyim: Sandığı açmıyacağını- za bana söz verin! Karı köca bir ağızdan cevab verdiler: — Söz veriyoruz. — Mademki söz veriyorsunuz.. mem - nun oldum. Hem esasen bu sandıktaki kâğıt benden çok sizin demektir. Öyle şim epey ilerledi. Yakında oSür boyluyacağım.. sertevim sizin ©- ma ben ölünceye kadar bu kâğı- ea başkasının dokunmasını iste- dür da bi mem. Tekrar tekrar dokunmıyacaklarına söz verdiler.. Bay Varvar da veda edip ay - rıldi. Bay Varvar, evden çıkımca Bay Tırtık: görüyorsunuz. Bu kızın elbisesi süslü ama şapkasında süs yok. arda. Bunlardan hangisi bu kızın şapkasına Uygun gelen süsü oradan kesip şapka - akışırsa © tarafına yapıştıracaksınız. Sonra da bütün resmi y ksiniz. En uygun süsü şapkanın münasib tarafına koyan Tesmi en iyi boyıyana yerli fabrikalarımızda yapılmış bir çift yazlık iskarpin 'a yüz kişiye de ayrı ayrı Çok güzel hediyeler vereceğiz. de beride bırakamam. Onun için buraya | la karısı birbirlerinin yüzlerine baktılar. Bay Tırtık: — Ne dersin, dedi, sandığı açmıyalım mı? — Bilmem ama ben çok merak ettim., — Ben de! — Ne yapsak, söz de verdik. Açalım ama sonra da Amcam nereden bilecek. — Evet, açalım, sonra kaparız. Sandığı ellerine aldılar. Bu acaib bir sandıktı. Ufak ufak delikleri de vardı. Fakat bu delikler o tarzda yapılmıştı ki delikten sandığın içini gör yoktu. Kapağı kilidli değil kapıyalım. Ufak bir turulmuştu. mgeli açtı. Kapağı kaldırdı. dirir kaldırmaz sandıktan 1 fırladı. Bu dışarı fırlıyan şey bir fare idi, Farenin kuyruğuna bü - k Üş e kaçmış, bir duvar deliğinden içe- ri girmişti. Tutmak imkâ tıkla karısı sandığı açtıklar bin defa |pışman olmuşlardı. Düşünmeye başladı- gelir de sandığı sorars dık desek de nafile. ne yapsak?. j | BİLMECEMİZ | — Bu kediyi atmalı, ye imkân | Bay Tırtık me - | nsızdı. Bay Tir- | Bay Tırtıkla karısı fareyi tutmak için bir çok çareler aradılar. Evin her tarafı- na fare tutacak, fakat öldürmiyecek ka- ydular, Beklediler. Bir gün Bay rmuş düşünüyordu. Bir da ne Tuğunda kâğıt olan fare oda- da kapağı açık duran sandı- mu? Bay Tırtık buna çok vindi. Fare sandığa girer girmez de san- dığın kapağıra bir sopa İle itip kapadı. Olan biteni karısına söyledi. Karısı da sevindi ve bir daha açmamıya yemin et - tiler, 'Tam o gün de Bay Varvar çıka geldi. Bay Varvarı güler yüzle karşıladılar: — Çorcuklar, dedi, sandığı açmadınız ya? — Açmadık. — Aferin size, ben de sizin sandığı aç- Mmıyacağınızı imin etmiştim. Getirin de sandığı ben açayım. Sandığı getirdiler. Bay Varvar n açacağı sırada Bay ezdirdi. Kapı açıktı. hr açılmaz farenin gene kaçacağı ve ka- pıdan gideceği aklına geldi. Karısına: Kapıyı kapa! dedi. Amcamız sandığı sçacak! Bay Varvar, derhal işi anlamıştı. Kapıyı kapasın öyle mi? Hani siz sandığı açmamıştınız.. Benim sandığı a- çacağımı anlayınca kapıyı kapatmak is - temeniz fare kaçmasın; diye değil mi? — Yok, onun için değil, amca! — Anlaşıldı. Sözünüzde durmayıp san- dığı açtınız.. ben de sözünde durmıyan insanlardan' hiç hoşlanmam. Sandık size kalsın bana lüzumu yok. Çünkü farenin kuyruğündaki kâğıt, boş bir kağıttır. Ben gidiyorum. Ve mirasımı da sözünde dur- mıiyan sizlere bırakmıyacağım! * * [Enhar, l!ğieiîeî;] Mürekkep lekesinden resim Bir boğa resmi.. Bu resim tanmmış bir ressamın yaptığı bir resim değildir, Bu çocuğun bir kâğıda damlattığı mü e rekkebten olmuştur. Yalnız çocuk ka « lemle boğanın boynuzlarını ve kuyruğue simleri siz de ya- g mürekkeb dam-« kiye katl bir şes smine benziyorsa güzel bir resim nu çizmiştir. Böyle res pabilirsiniz. Bi Jatın sonra kâğ kil çıkacak. Şekil ne r âvelerle Öüze elde edersiniz. * Beş kibritle sekiz yazmak AA Arkadaşlarınızın eline beş kibrit ves rirsiniz: — Bu kibritlerle sekiz yazılır.. bakalım yazabilir misiniz? ** ı Dersiniz. Onlar uğraşırlar uğraşırlar ve tabii yazamazlar. Onlar, yazamıyacak | larını söyleyince: — Ben yazayım da görün! Dersiniz ve kibritleri resimde görüldü. ğü yedi zaid bir şeklinde dizersiniz. srrkasara A AAAAA Resimli Hikâye çdi nereye saklanmı — Odama da iyi gelecek, — Bak, gene geldi.. — Keçenin her tarafını mıhladım. ştı ? AAb — Gene alarım. —Acuaaa!!