SON POSTA İtlihal ve Terakkide on mıe 1f üncü kısım İTTİHA Talât, Ahmet Rıza Bey bir gün / VE TERAKKİNİN SONU Enver ve Cemal nasıl kaçltılar, nasıl öldüler ? Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen İzzet Paşanın karşısına dikilmiş İttihatçıların kabineden çıkarılmalarını istemişti lmıı.ı lcrıkkmın ıuhıut devrinde softalar harekete geçmişlerdi. Resim bunlardan bazılarının ©o zamanki muhalif gazetelerden birini okuduklarını göstermektedir Uzun müddet İttihat ve Terakkiye ve Şahut İttihat ve Terakki başlarına dal kavukluk ve yardakçılık Bir hayli insan bilir mi ki bunlar, dev- rin değiştiğini birlikte İttihat ve €denlerin başına geçmekte geçikmedi- t etmiş olan görünce, öbür tarafla Terakkiye hücum man saflarına iltihak etmiş olan- lar arasında bir nevi İttihatçı tipi daha fanırım : ihat jduğu za- Harp esnasında İ erakki teşkilâtı elinde bul Man iaşe işlerinde suüstimal yapmış ve sahte suratlı İttihatçılar bulunur- du ki bunlar ele geçtikçe gerek iaşe - n ve gerek İttihat ve Terakki teşkir İâtı tarafından kovulurdu. gibiler de öbür tarafa geçip varkuv- Vetlerile İttihatçılara hücuma başladı- T.Ah, bugünlerin sanların iğrençlikleri! O zamandan - Bunlar ve acılığı ve bu in - beri Türkiye, çok şey gördü ve gerek afasında ve ruhunda, gerek bizzat bu hevi fertler üzerinde pek küuvvetli bir tasfiye yaptı. O devri, b devirdeki vic lansız insanları tanımamış olan nesil, 18 senesinin ikinci teşrin ayını takip| &den haftalarda İstanbulda göze çar - Pan pisliklerin derecesini zihninde öl- Semez. İttihatçıların kaçtıkları günün er - tesinde, İttihat ve Terakkiye ve onun- Birlikte bir çok iyi şeylere karşı aV? ve umum! hücum başlamıştı. Fe- ha işlemiş ve fenalık yanmış olan İt Hihatçılara karşı değil, hücum, bizzat l'l'h-ıı ve Terakkiye ve onun temsil et- ği bir takım iyi ve milli fikirler aley ine yapılıyordu. Bir ittihatçı, fena ça- 'l'u.v lam fikirlerin zıddına işler görmüş, Nunlara muhalif hareket etmiş ol - Oğundan mes'ul tutulabilirdi; hattâ| ı Tibilmüsi İkap eden çey de bu idi; f &. o sırada meydanı boş bulan va - fisızlar, bunu değil, bunun tamamen Sini yaptılar. İttihat ve Terakkinin talarını, bir kısım ittihatçıların fena ürekerl, Siyasi programının ve müdafaa erini fırsat ittihaz ederek meş- t “"yrı inkilâbının bütün iyi fikirleri-| lı.' Ve iyi prensiplerine, bu arada, bi 5e ş*a Milliyet ve istiklâl fikirlerine kar sarekete giriştiler B İzzet Paşaya hücum “ nunu esasiye karşı p ©a evvel İzzet Paşa hükümeti-| ne hücum ile başlanıldı. Bü hükümetin çinde, Trmnl_ mmu! n bütün dört senelik işlerine etmiş ittihatçılar vardı. İz- zet Psn da, hükümetine bunları itti- hatçı olarak değil, İttihat ve Terakki: nin harp hükümetinin muhalifleri o - larak almıştı. İttihatçıların kaçmala - rından dolayı meydanı boş bulduk - larından memnun olmalarına rağmen, muhalifler, şimdi bu fırsattan istifade ederek «niçin onları kaçırdınız?» di- ye hükümete hücum ediyorlardı. Asıl hücumu padişah olan Vahdettin idare etmekle beraber itiraf etmelidir ki o - nun etrafında toplanmakta ve gittik- çe çeşidi ve miktarı artmakta bulunan bir takım insanlar da onu bu işte teş- vik ediyorlardı. Artık, düşmanla olan kbal unutulmuş, sulh ve istikbal meseleleri bir tarafa bırakılmıştı. Bü- tün mesele, İttihat ve Terakkiyi ve o- nunla beraber bütün inkılâp fikirle' - rini mahvetmek gayesi etrafında top lanmıştı. Ahmet Rıza Beyin müdahalesi Şahsan, İzzet Paşa yi bir adam, harbin ve meşrutiyet tarihinin hiç bir | pisliğine ismi karışmamış, bilâkis iyi askerliği ve dürüst politikacılığı — ile şöhret bulmuş bir insan olmakla şöh- ret kazanmış bulunduğu için ona bir şey söyliyemiyorlardı. Bunun yerine, ona karşı ilk hücum, hükümetinin için- deki ittihatçılara tevcih edildi ve bun- ların kabine haricine - çıkarılmalarını başladı. İzzet Paşa, hasta olarak evinde yatıyordu. Bu - nun için, kendisine karşı yapılan hü - cumda bu hastalıktan da istifade et - tiler. Ve onu kendisini müdafaa ede miyeceği bir zaaf zamanında yaka - lamış oldular. Hücum hariçte hazır - landıktan sonra, İzzet Paşa Babıâliye gelir gelmez, karşısma Ahmet Rıza Bey dikildi ve padişahın kendisinden deki bazı âzanın değiştirilmesini vi tebliğ etti. D lup olanlar, İttihatçılardı. istemek şeklinde tirilmesi mat Padişahın, i mes'ul bir adamla kendisina böy- i, meşrutiyele ve indirilmiş — bir abul edemezdi, Binaenaleyh, kendi - since yapılacak iki şey vardı: Cavit ve Fethi gibi, İttihat ve! olduğu için, İzzet Paşa, bunu Ya bu| |harekete karşı hükümetinin istifasını vermek suretile protesto etmek, ya * hut ta padişaha dönüp: — Haddini bil, sen böyle karışamazsın! şeylere | Demekti. İzzet Paşa, zayıf ruhlu bir| t adamdır. Geçen on sene- içinde nasıl kendisine taallük eden işlerde ittihat- çılara karşı, haklı olarak, bazı celâdet gösterememiş idise bu defa da padi - şahin karşısında bu celâdeti göstere - miyordu. Meseleyi kabineye arzettiği zaman ise kabine onu takviye edecek | yerde kendisinin maneviyatını #arsan| cak bir tavir aldı. İzzet Paşa, hüküme- | tin başında kalmak gibi bir hıre uğrun- | da, padişahın emrile arkadaş değişti - tecek adam değildi. Arkadaşları da o-| / nun zaafını takviye edecek bir tavır a- byorlardı. Bunun için istifa etmek ta - karrür etti. bilâhare anlamıştır. Kendisi ile muh - zamanlarda görüştüğüm vakit, bu İhâdiselerden bahsederken, (Arlıa:ı ı-ır) | RADYÖ Bu günkü Program 16 - Nisan - 1937 . İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla 'Türk musikisi, 1250: Ha - 78,03: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 11: İnkılâb dersleri, üniversiteden naklen | ceb Peker tarafından. 1430: Plâkla dans asikisi. 1930: Spor musahabeleri, Eşref Şefik tarafından. 20: Türk musiki heyeti. 20. 30: Ömer Rıza tarafından arabea söylev. 20. 45: Vedia Rifa ve arkadaşları tarafından 'Türk müsikisi ve halk şarkıları, saat Âyari, 2115: Orkestra. 2215 Ajans ve borsa ha - berleri. 23.30: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları. Yarınki Program 17 Nisan 837 ; Cumartesi İSTANBUL Öğle neşriyatı: 230: Plikla 'Türk musikisi, 1250: Hava- dis. 13,05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: © zamanki Cuma mini Halkevi nam 20: Fasıl saz heye tarafından arapça söylev, a7 beyeti 2115 c Var « Ajans ve borsa habe Plâkla sololar, opera ve oöper İpa İ İzzet Paşa da o dakikadaki zaafını |lup sara 18,30: Plâkla dans musikisi, 19,80: Şehre - | * HEKİMİNSIRRI Yazan: D. W, Preston Biz İngilizler t burnumuzu hattâ bizde, le çoktı 1 o bitmek yanlar geçir pek sevmey bususi hak - saatler de insanda bir <nwıak uyandırır lacak, doktor aman hr devle olan £ usta yol ayet bi gösterd hüs sorduğu sualler rakımı uyandırdı Bir gün geminin Bütün bu sebe Kingsley baş tara ler do çe an, râ 1 enim de me inda ikimiz bu alâ - zim gemiye bilhassa memu rafta y rupayı gezmek | gin Hintl bur ederdi. Fakat bir gün, güzel bir gemimize o kadı ârın bu güzel Tın: tasavvür hr de, ime bi eşmiş İngilizler, bazı ne kapılmış zen- olcumuz n havası- çoğunu, bir is kadın geldi; | yasıl kadını ede Hindistan'ın r raca bindi Kapurtala racaları alâkadar olduğur yük bir kralının himayei pederan havaliye hükümran olan memurun çocuklarına m biyelik etmek üzere bir sene ev distan'a gelmiş; fakat Haşmı ginlikçe on- reb- | Hin- tlü İngili: Si altında o raca, aradan çok geçmeden bizim Elsa'ya abayı sa da çocuk dadılı. a yakın bir köşk. memle ket hükümdarının muş. El ye binerken birbirini adan kurtu: taşınmış ve gözdesi ol tanı - mazmış gibi gözükmeleri zevahiri kur- tarmak içinmiş; fakat iş derhal farke bal ayı seyahat pek belli idi yalnız & ine çıktıkları «O uzun boylu kızın süt gibi beyaz bücüş olmuş andı d teşkil ediyi yine İ Bir kaç gün kmış olduğun ne bakışlar, htiya nesi | Çeviren: Nurullah Ataç tin sonuna döğru maş ha yanmış, eyred den & özür d di: bakllım, E cik olsun kadar gö n sevindiğimi söyledim. A! dedim, hava bu kadar kötü kamaraya bir bardak dâa inuz. ve benimle ber ermedi — Ancak ertesi sabah çıktı, d dedim. Doktor gayet ciddi bir tavı — Hikâ, terseniz k vadedin, dedi, Vadettim. — O halde dinleyiniz, dedi. Ertesi sabah Elsa benden kaçarmış gibi bir tavır takındı. Gemiden çıkarken - bile bir kaç kuru veda kelimesindem a bir şey söylemedi, Aylar geçti, Onun racaya nihay nen — varmış olduğunu, r eldi di iyük şe sonra genç kadının ora dan ve hiç şüphesiz kocasından bıkığ Monte-Karloya gi#tiğini gazetelerde O0« kudum. «Bir kaç sene daha geçti. Elsa ile « lan o küçük macera artık aklımdarm çıkmış gibi idi, Fakat o sırada gazeteler racanın öldüğünü ve oğlunun çıktığını yazdılar. Resimli bir mecmua genç hükümdarın resmini de bastı: ana gibi beyaz tenli, onun gibi sart h. Ben o resme bakarken yolcu « lardan biri y! ne kadar da size benziyol Doktor su ğına belki de çok geçmedi, #inden istifa yanıma geldi — Bir gün size anlattığım mesr kimseye söylemiyeceği 1 bana anlatlı « Şi olmuştu. Aradari bizim geminin hekimli e etti. Gideceği gün benim ve: yA miş « tiniz, dedi. Sözünüzü unutmayınız. Oya verdiğim söze ihanet etmiş de- raca, sön derece sevdiği / ğilim, çünkü geçen gün Cakı an o kadını bir saniye | okuyordum, şu habe Rajmihir dm hekimi vefat etmiştir.» daktor Yarınki nushamızda : Kırk asır sonral... Çeviren : F. Varal