AAT Ğ K T SUN USLA & İstinyeyi altüst eden iki | sarhoş mahkemede Bira şişelerini birahanenin camına fırlattıkları gibi koskoca cam şangır şungur yere inmiş! — İçmiş, içmiş ve kendilerini bile- | kalabalıktı, dedi, bunların elinden ne- miyecek hale gelmiş olsalar gerek, ki bira şişelerini birahanenin camına fır- lattıkları gibi, koskoca cam, şangır Şşungur yere inmiş! Ben, şimdi Emâr - gânda bulunuyorum. O vakit, İstinye- de komiser vekili idim. Gelip bana ha- ber verkdiler, ebirahanede kıyamet ko- - puyor'» diye, derhal koştum. İskele ci varında bulunan Koçonun birahanesi Be girdim, baktım bu Muammerle... — Muammer mi?, Mehmet Ali mi? — Evet, hem Mehmet AB, hem de Muammeri İki isimli olacak, anlaşılan! Nüfustaki kaydını bilmem: Belki Meh- met Alidir, ama kendisini İstinyede herkes Muammer diye tanıyor! — Peki, devam et, sonra? — Evet, bu Muammer, yahut Meh- met Ali ile arkadaşı Nedimi Bir maza başında gördüm. İçki tesirile adama - Kılli coşmuştular. Nezaketle elütfen ka- rakola buyurun, carâ kirmışsınız, hak - kıntzda şikâyet var'» dedim. Nedim, «Bas, hadi!» diye kafa tuttu, Muam - mer de «sen ne sıfalla götürecekmiş - sin bizi?» diye karşı kodu. Bu sırada gürültü, patırtı etliler, ellerinde bira şiçeleri ve gramofon plâklarile önüm sıra sokağa çıktılan Şişe fırlatıp, plâk kırarak ve karakola gitmemek husu - sunda ayak diriyerek, vazifemi , yerine getirmemi güçleştirdiler. Bu arada sö- vüp saydılar ve bilhassa kanunlara karşı atıp tuttular. Kendilerini bir hay- H müşkülâtla karakola götürebildim. Düşürünüz, karakolla Koçonun bira - hanesinin arası ancak iki dakikalık yerdir. Halbuki, bunları aradan ahp ta karakola sokmak, tam kirk beş da- kikada kabil olabildi! — Peki bu kadar mı? — Hayır, dahası da var, bunun: Ka- rakol içerisinde de, sarhoşlukla hok - kalara, kalemlere, kâğıt ve salireye el attılar. Uslu durmalarını temin mak- sadile orada da bir hayli uğraşmak İcap etti! — Sonra, bitti mi? — Hayır, bir şey daha - kaldı: Bu Muangner, kayınbiraderine o gece be- ni az kalsın vuracak olduklarını, fakat sonra. bunu yapmaktan kendilerini mernetmek maksadile tabancayı denize attıklarını da ağzından kaçırmış! — Burada öyle bir dava yok, şöyle bir kenarda durunuz. Başka şahit gel- Bin! Geçen yaz bir gece İstinyede geçen hâdisenin üçüncü cezada yapılan du - Tuşmasında, salona çağırılınca, doğru- ca davacı yetine yürüyen, fakat tutu- lan zabıtta şahit olarak imzası bülun - duğundan, bu sıfatla ve yeminle din - Tenilen polis'Mehmet Ali, hâdiseyi işte böyle anlattı ve: — Sokak, yaz gecesi olmak itibarile, | ler çektiğimi herkes gördü! Duruşma, Nedimin gıyabında, Meh- meş Alinin vicahındaydı. Mehmet Ali * veya Müuamımer - <isnat olunan» suç- lardan hiç birâni, ne kendisinin, ne de arkadaşının işlediklerini ileri sürü - yor; polis Mehmet Alinin «izam etti - ini» müdafaasına katıyordu! Öteki şahiller, şunlardır: Bekçi Ö - mer, garson Serkis, tesviyeci ve gar - son Koço, Bekçi Safer. Bunlar, o gece aşağı yukarı bu hâdise olmakla bera- ber, karakola çağırmak ve gölürmek sırasında, kanunlara karşı atıp tulmak, polise sövüp saymak gibi hareketlere şahit olmâadıklarımı anlattılar, Bir kaçı, karakola gitmek istememek bi bir vaziyet gördüklerini, ebiz ne yaptık ki karakolu boylıyacağız şimdi; biraha - nede keyfederken?» yollu itirazlar işit- tiklerin? söylediler. Bunlardan garson Serkis, cama fır- latlılan bira Şşişesinin müşterilerden hangisinin elinden fırlatıldığını gör - mediğini; garson - ve tesviyeci - Koço da, sokakta rastladığı Nedimin, kendi- sine «şakadan» bir gekinö attığı şeklin- de ifade verdiler! Duruşmanın devamı, Seyhana giden Pölis Nazminin orada istinabe yolile ifadesinin alınması ve Mehmet Ali * Muammer - tarafından gösterilen mü-| dafaa şahitlerinin, kendisi tarafından getirilmesi için, hazirana bırakıldı. Bu duruşmada şehit dinlenilirken, bir yanlışlık okdu: Bekçi Ömer çağırıl- dı, oradaki başka bir davada şahit olup sıra bekliyen garson Ömer geldi ve bu genç, yemin edlip, şahitliğine şöyle başladı: — Bu adam, Gâlatada bir gün... — Ne Galatası, İstinye? Gün değil, gece? O zaman, isim benzerliği dolayısile olan yanlışlık meydana çıktı. Yalnız, bu şahidin, şahidi olmadığı hâdiseden dolayı duruşması yapılanı salonda kar- 'gısında gördüğü halde, nasıl olup ta «bu adam, Galatada bir gün...» diye sö- z0 başladığı anlaşılamadı. Adam ada - ma benzer, a: Belki de benzetti! Pazar günü dükkânını açık bulunduran bir berber Hafta tatili kanununa muhalif ha- reket ederek dükkân açanlar da artık cürmü meşhud mahkemelerine sevke- dilmektedirler. Dün Galatasarayda berber Landras'ın dükkânınm — açık olduğu görülmüş ve derhal Beyoğlu cürmü meşhud mahkemesine sevke- dilmiştir. Berber Landras kanuna mu- halif hareketinden dolayı 5 lira para cezasına mahküm edilmiştir. Okuyucularıma Cevaplarım Edirnede Bay «Ş. Ş.» yer Dünyada ölüme kadar saklı kab « Miş sir enderdir, derdinizi kalbini « Zin içinde sonuna kadar gömebilecek olsanız bile her dakika meydana çı - kabileceği endişesi İle yaşıyacak ol - duktan bonra niye yarar? İyisi mi, münasip bir zamanıda, gü- zel bir tefsir şekli bularak anlatınız. Kurtulmuş olursunuz. * ek te olsa si sinirlenince söylenecekti. O da bu- Tuttuğunuz hattı hareketi tedricen aksine çeviriniz. Vaziyetin derhal değişeceğinden şüpheniz olmasın. * Koçarlıda Bay (C. C.) ye: Bence şıkı altında muhafaza edi- Ten namusun kiymeti yoktur. Sıkı Kkalkınca ayak sürçecek demektir, Hem de sürçmeye de mahkümdur, İşe hatalı başlamışsınız. Tamir edi » niz. Fakat azami ihtiyatla ve tedri- cen, yavaş .vıva: İ Beşiktaşta Bay (M. B.) ye: Gizin Ginayet dediğinizi bazıları slabil ihtiyaç» kelimeleri ile tavsif ederler. Ne ifrata gidelim, ne de tef- Kite: İki #htimalm ortasında da yer vardır. Hâdiseler Camdan elbise Şimdi de camdan kumaş dokuyor, bu kumaşlardan elbise yapıyorlarmış. — Bumu giyen insanları neye ben - zelirsin? mi dediniz.. — Limonluktaki çiçeklere, benzeti « rim, Ama koklamam, — Niye? — Koklarsam burmum düşer, diye korkarım. 2 * Bu kumaşın şeffafı olur ama, şeffa- fını yapmıryorlarmış.. İyi ki yapmıyor - lar. Giyenin çirkin vücudu görünme « se bile kirli; çamaşırları görünürdü. * İpeğin sun'isini yapmak kolay, ipe - ğin sun'isini yapan camın acaba nesini yapacak? * Camdan elbise giyenler, elbiseleri - min Üzerinde birer tane: aDokunmayın kırıtir. Levhası taşıyacaklar mı? * Eskiden kalb kırmaktan korkardım. Şimdiden sonra da elbise kırmaktan korkacağım. * «Sarı saçları bir ipek yığını halinde ipek tuvaletinin amuzlarına dökül - müştü.e . £ D'ye yazı yazan muharrir şimd! de! “«Sarı saçları, bir cam yığını hafinde cam tuvaletinin omuzlarına dökül - müştü.> Diye yazılar yazacak mı? * Mahallede dedikodu olacak: — Şu Neclânın da haline bakın.. evi- nin kırık camım görmüyor da, camdan- elbise yaptırmıya kalkıyor. * — Kocacığım, elmas yüzüğümü ta - ikayim mı? — Sakın takma, camdan elbiseni ke- sersin! * İstanbulda cam çorabın - giyilmeye | ketile kesildi. başlandığı Zafhan gazeteler bir müjde verecekler: p Milli Küme maçları — Beşiktaş Ankaragücünü 3 -1 yendi ğ Oyun Beşiktaşlıların hakimiyeti altında geçti, Ank gücü ikinci devrede durgun bir oyun göster Millt küme maçları dördüncü turu| zzT Z AZ I ĞA için İstanbula gelen Ankaragücü takı- K mı dün ikinci ve eon oyununu Şerci stadında Beşiktaşla yaptı. Bir gün ev- vel yorucu bir maç yapmış olan An- karagücünün bu maçı o yorgun ta- kırmla kazanması o kadar kolay değil- di, nitekim de öyle oldu. Son haftalarda oldukça kuvvetli 0: yunlar çıkaran ve bu oyunlar dolayısi- le takımını azami forma sokmuş olan Beşiktaş dünkü maçını kazanmak için büyük bir kuvvet sarfetmiştir. Ankaragücü dün de bir gün evvek | © ki kadar cesur, atak ve sür'atli bir oyun oynadı denilebilir. Şehirler arasında daha bir müddet | devam edecek olan bu milli küme o* 5 « yunları muhtelif takımları birbirlerile | Beşiktaşlı Şeref Ankaragücü k: karşılaştıracağı için bu temaslar dahâ karşı karşıya 4 ziyade Ankara ve İzmir takımlarını |dan tertip edilen senelik teşvik MF) olgunlaştıracak, dün zaman zaman gü |bakaları dün Yeniköyle, Büyükde zel oyunlarını gördüğümüz — Ankara |rasında yapılmıştır. gücü de bu arada daha küvvetle par-| — Yirmi dokuz kilometrelik mü#* layacak bir takım olacaktır. kada Süleymaniyeden — Abdul! . Dünkü maçın daha bidayetinde o-İrinci, Süleymaniyeden Agop İf yuna Beşiktaş hâkim oldu. Buna mu -|Galatasaraydan Muhsin üçüncü ” kabil de Ankaragücü bütün oyun es-|muştur. y pasında büyük bir hesat kaçırmış de-| — Abdullah bu mseafeyi 45457 5) gildir. " kikada almıştır. Doksan dakikalık oyun içinde Be- Balkan oyunlarına hazırlık | şiktaş kalesine yapılan hafif bir hü - 17 hisanda İstanbulda yapılt? cum Enverin hatalı bir şekildeki hare-|Balkan oyunları hazırlık müsab rına Ankarada — muvaffakiyet g0" ren İzinitli atletler de İştirak edetii lerdir. Atletizm federasyonu İstafif Kale yakınında yapılan bu hücum hiç tehlikeli değilken Enverin hatası «Çürük ipek çorap imalinin önüne yüzünden Beşiktaşa bir göle mal ol- geçmek üzere toplanan komisyon dün |du. Hakkının kuvvetli bir şütünü ya- son toplantısını yapmış ve çürük İpek | kalayan Osman da oyunda bundan bü- la gelecek atletlerin masraflarını cektir. ” çorap imâlinin önüne geçmek çaresini DU e — Koyu tenk yünlüden 7-10 (R 3yan, yük bir tehlike atlatmış değildir. İlk devre bir müddet 1 * 1 devam e- derken oyunun sonlarında maç 2 - 1 bitti. İkinci devreye Ankaragücü öteden beri gördüğümüz gibi gayretli bir e- nevi bozukluk oyunu birinci devreye nazaran durgun bir hale soktu , Âdeta vakit doldurmak - için kırk beş dakika devam eden ikinci devre daha ziyade Beşiktaşa yaradı. Rıdvanın şahsi bir iki hücumların- dan biri on sekiz yarda içinde hatalı bir şekilde kesildi. Eşref iki bir olan vaziyeti penaltı i- le üçe çıkarmak suretile bozdu. Bu sayı artık oyunu kazanan taraf lehine, kaybeden taraf aleyhine çevir- miş, top ta isteksiz İsteksiz ortada bar gı boş kalmış gibi dolaşmağa başladı. Ankaragücü, sol açık Hamdiyi bir aralık ortaya aldı. Nedensa bir tehlike sezmiş olan Beşiktaş, futbol sahasında ilk defa görülen bir şekilde iki merkez muavinle oynamağa lüzum görmüş o- lacak kı Hakkıyı da ortaya çektiler. Top kalelerden birine girmek şöy- le dursun kalecilere bile gitmeden or- talarda dolaşırken oyun bitti. Beşiktaş: Mehmet Ali - Enver, Fa- ruk - Feyzi, Bülent, Fuat - Hayati, yaşlarındaki çocukları için şik bir rob. Ankaragücü: Oıın'n « Hikmet, A- ,Belden itibaren ön ve arka plilidir. Kol. ları düz, bilezikli. Ufak bir robası var, | Yaka ve jile beyaz yünlüdendir. Ya - kanın kenarlarına kendi parçasından dilimler geçirilmiştir. Jilenin düğme- leri şık bir şekilde dikilmiştir. Solda — Açık yeşil renkte yünlü ku- Ti Rıza - Musa, Semih, Abdul - Abdi, Şükrü, Yaşar, Şinasi, Hamdi. Hakem: Nihad Asım (Galatasaray) Galatasarayın bazırlık maçı Milit küme hazırlık müsabakaları vesilesile Galatasaray taktmı dün Sü- maştan rob. Arkası tamamile düzdür. (leymaniye takımile Taksim stadında Önde belden itibaren iki pli kaşe var. |bir oyun yapmıştır. Yaka göğse kadar düğmelidir. Ceplerin üzerine ve yakaya yünle brode yapıl- mıştır. Omuzlar büyüklerinki gibi ha - fiflçe büzgülü ve geniştir. Kol ağızları dar ve yandan düğmelidir. *e Galatasaray takımı bu maçı 5 -1 kazanmıştır. Bisiklet teşvik müsabakalari İstanbul bisiklet ajanlığı tarafın- Ü A Üç şehir müsabakaları — / 19 mayısta Ankarada yapılacsi || haber verdiğimiz üç şehir müsab#' | ları 23 mayısta gene Ankarada )' 4 lacaktır. ğ İngilterede Kral kupası maçlar! “İngiltere Kral kupasının Dömi " Dal maçları yapılmış birinci l Sanderland ile Prestan takımı bir P yısta oynamak üzere finale kalmı$” dır. - İzmirde Ankaralılar galif Gençlerbirh% bire 4 . © di iki sayı ile Üçoku yen€ İzmir, 1! (Hususi) — Misafir GÇ Terbirliği takımı bugün güzel bir 0 'la bire karşı iki sayı ile Üçoku mâfiy (etmiştir. Stad maçtan önce haddi bisinden fazla dolluğu için kapılaf ( panmış, bir çok kimseler yer: di ğ &. y Oyunun ilk devresi her iki 'mukabil akınlarile geçti. Bunuma S raber Gençterbirliği dünkü meğ''i yetin acısını çıkarmak ister gibi B bir oyun gösteriyordu. 3 gol yi . Ankaralılar sağ cenahtan Üçok 4 lesine indikleri sırada topu İzmif Üi tecisinin ellerinden kaçıtmasile jli (| Vü kazandılar. Gene kalecinin hAY dan ikinci golü yaptılar. ç İkinci devre 4 İkinci devrede Üçok muhacim Üğgi| tında değişiklik oklu. İzmir şimdi oyun üzerinde mutlak bir Tiyet tesis ederek Ankara K (çenbere aldılar. Dokuzuncu da Vî* İzmür kalesi önünde topu kapati layuhacimleri paslardan sonra / müdafii ve kaleciyi atlatarak biricik gelünü 1. Bundean son' İmir müessir akınlar yapmışsa GÖ E dil ğ fade edemedi, N Misafirler İzmirde kuyvetli * eV NĞ T yi e ben el