Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ı eC Nisan 'SON POSTA Sayfa 15 —— a — -— UMBARA TARLADIR X &W&W&w&m&“sw N XXŞ XX | A ;J M .' A rıl"'.i"' — BİRE, FOU VEREN — ıJı. İstanbul Belediyesi ilânları “Festivalde çıkarılacak el ılanlarımn kapak resimleri için müsabaka ı — 1937 İstanbul festivali için neşredilecek el programının iki taraflı kapak resmi müsabakaya konulmuştur. 2— Çıkarılacak el programının eb'adı 23/10 dur. 3 — Yapılacak resim İstanbulun bu eğlence ayını tebarüz ettıreeılı mahiyette ve en çok beş renkli olacaktır. * — Müsabakaya iştirak edenlerden birinciye yüz, ikinciye elli lira mükâfat verilecektir. 5 — Resimler 5 Mayıs 1937 tarihine kndquedîyeİktuılqhnMüdırlnğu- ne tevdi edilmiş bulunacaktır. | 6 — Müsabakaya girecekler, mevzu hakkında tafsilât almak üzere Belediye İktısat İşleri Müdürlüğüne müracaat etmelidirler. «B.» «1831» DOYÇE ORİENT BANK " Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiyedeki şubeleri: 'Galata - İstanbül - İzmir Deposu: İst. Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işi * Dr. SUPHİ ŞENSES <a İdrar yolları hastalıkları mütshassısı Beyoğlu Yıldız sineması karşısı Leklergo Apt. muayene d den Sonra, Cumartesi fakırlere parasız. Tel, 43924 | törlükte görülür, Kilosu 54 lnıruşhır “Dinamo ve teferrüatı AAA İstanbul Üniversitesi Arttırma ve Eksiltme Pazarlık Komisyonu İlânları Patiska 5370 Amerikan 1650 Beyaz, siyah çizgili pijamalık — 1800 » » 984 ; Masa örtüsü pike 330 L Pa'iska 682 1 — Tıp Fakültesi İkinci Hariciye Kliniğine almacak ve muhammen bedeli «7695» lira 44 kuruş tutan yukarıda mıktar ve cinsleri yazılı sekiz kalem eşya 15/4/937 perşembe günü saat 15 de Rektörlük binasında ihale edilmek üzere ka- palı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur. * Bu işe girmek isteyenlerin kanunun tarif ettiği vesikalarla muvakkat teminatı o« lan 578 Hiralık makbuzlarını ve teklif mektuplarımı ihaleden bir saat evvel Rektör- lür. lüğe vermiş olmaları lâzımdır. Nümuneler ve şariname her gün Rektörlükte görü- 2 — Tıp Fakültesi İkinci Hariciye Kliniğmne alınacak olan 2340 kilo pamuk | 15/4/937 perşembe günü saat 16 da Rektörlük binasında toplanan Komisyonda ihale edilmek üzere açık eksiltmeye konultiıuştur. Bu işe girmek isteyenlerin kanu- nun tarif ettiği vesikaları ve muvakkat teminat olan 95 liralık makbuzlarile bera« ber O saatte Komisyonda bulunmaları lâziımdir. Şartname ve nümune her gün Rek- x «1777T» x Tın Fakfilfesi- İkinel Hariciye kliniği için alınacak ve muhammen bedeli 14000 lira tutan demir levazımı 26.4.937 Pazartesi günü saat 15de ihale edilmek üzere kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. Taliplerin 2490 sayılı kanuna uygun vesikaları ile 1050 liraliık muvakkat teminat ve tetlif mektuplarını ihaleden bir saat evveline kadar Rektörlüğe vermiş olmalıdırlar, Liste ve qartname hergün Rektörlükte »görülür (1950) I İnbisarlar. Ü. Mi üdürlüğünden : z resena y n t 600 Adet boş bidon: Paşubahçe Müskirat Fabrikasında 385 Kilo iskarta çuval: Ahırkapı bakım evinde 195 » » Çul : » D b 35 » » İn - b D » 4AT » » Kaneviçe: » D » “ 57 Adet eski muşumba Cibali Fabrikasında —— * 30,000 kilo kapak tahtası : Cibali Kutu fabrikasında 3.000 » yamalık Çuül : Ahırkapı bakım evinde 38.500 » İskarla &» : » » » 2.000 » yamalık Çuval: » » D : 10.000 » İskarta Ktmawçe » 2396 Adet dört köşe imnlat tahtası: i84 » — Yüvarlak 5 BK 16 » İstif sandıgı : 150 » <saz kutusu t 160 » imalât iskemlesi : 16 » ». kalburu : 482 3 » sepeti $ 3 » Çocuk karyolası : 646 Kilo İskarta Kanaviçe ş 583 » : lp BAA » D) Kınnap $ 99 1/2 kilo marka bezi $ 61 » İskarta Çul : : Şemsipaşa bakım evındo Boğaziçi depolar gurubu. » » b b b p » b » » » » » » » » b » Cibali fabrikasında Feriye İşleme evinde b b » » » B » b . b b » » Yukarıda cins ve miktarları yazılı iskarta malzeme 14/1V/937 tarihine rasLayan Çarşamba günü saat 10 da pazarlıkla - satılacaktır. İstekiilerim madari görmek üzere hergün hizalarında gösterilen mahallere pazarlık içmde layin olunan gün ve saatte *6 15 güvenme Paralarile birlikte Kaba- taşta İnh.sarlar Levazım ve mübayaat yonuna (müracaatları. — *1655,, şubesi Müdürlüğündekt satış Komis- h u.l'l'aumda Nilüferin o çekik, hakiki Nilüfere benzeyen kurşuni yeşil ' Özleri canlanıverdi. — Bu gözler o kadar temiz, o kadar İi Fi _el'ut bakıyordu ki! * * * Yolunu hafifleten vapur ağır ağır ı'nana girerken menderek arkasından &traftan gelen sandallar gemiyi sar- —ağ& başlamıştı. arsızlık, emniyetsizlik — ihtilâç « hı-ı ı*'ı%lnde kıvranan genç zabit güver- i dolduran kalabalık arasında ken-|d d"“ adetâ karşıcılardan gizlemek ister Ü cankurtaran simitlerini siper ala- sandalları gözden geçiriyor ve yir- îd gün evvel Nilüferi karşılamak için €ndisinin ayni vaziyette geminin et- :f“’da ne heyecanla dönüp dolaştığı- ıîltıxhyı:ıı'dı.ı hayet onu gördü. Gi . "fer -beraber getirdiği iki askerle .;:w..ş_ hi at damobinretr Markrda idi. Emsalsiz ilâçtır. Sinire Hafakana teessürle bayılanlara 20 damlası hayat verir. Evlerinizde bulundurunuz Bürhan Cahit 'Kendım ona göstermekten adetâ kor- “yordu. Motör taşıdığı bayrağın ve işaretin verdiği serbesti ile henüz hareket ha- linde bulunan vapura yanaşıyordu. Şimdi onu daha yakından görüyor- du. Karısı kalabalık arasında onu bul » mak için gözlerinin bütün dikkatile (güverteye bakıyordu. Bu bakışlarda bu arayışta- ©o kadar sıcak ve öyle canlı bir samimiyet var- 1 *” bu gözlerin bir zaman için başka erkeğe de ayni sevgi ile baktığına ihti- mal verilemezdi. Yüzbaşı Fikret elim bir karasızlık içinde idi. Ne yapacaktı? İşte karısı en cana yakın bakışlarıle onu arıyordu. Hattâ yanındaki emek- tar çavuşu da zabitini görmek için mo- törde ayağa kalkmış hanımına muıde vermek için sabırsızlanıyordu. — Genç zabit daha fazla mukavemet edemedi. * Saklandığı cankurtaranın yanından ayrıldı. Zaten vapurda motöre atılan halât- tan başka şimdi merdiven de indiriyor- lardı. Vapur demirlemişti. Onu ilk gören gene Nilüfer oldu. Genç kadın içinin sevincini, yüzünün bütün çizgilerile ve gözlerinin olanca harareti ile ifade ediyordu. — * Onu selâmlamak için iki elini bir- den kaldırmıştı. Genç zabit gülmek ve içinin sevin- diğini anlatabilmek için kendini zorlu- yordu. Nihayet iradesile değil fakat alışkanlığın verdiği bir insiyakla yü - rüdü, merdivenden inmeğe başladı. Bütün vapur halkının gözleri onla- rın üzerinde toplanmıştı. Ve genç ka- dın bütün bu tecessüs altında ayağa kalkmış, kocasını bir an evvel yanına çekmek için ellerini uzatıyordu. Bu samimi karşılanışın verdiği he- yecan genç zabiti büsbütün şaşırtmış- tı. Ne söyliyeceğini bilmiyordu. Nilüfer iki eli ile onu yakalayıp mo- töre aldığı zaman genç kadının bütün sevinci cereyanı keulmq bir elektrik ığı gibi sönüverdi. — a . kş rh Telâşla sordu.:- ' Va —— Nen var Fikret, hasta mıım? Genç zabit o kadar somurtkan, ©o kadar perişandı ki karısının bunu sor- mağa hakkı vardı. Kendine hâkim olamıyordu. Kafasındaki endişeyi idare edemi - yordu. Fakaf karısının bu telâşı ona daha temkinli olmak lüzumunu anlatmış oldu. Gülmeye ve tabit görünmeye ça- hışarak: — Yok canım, dedi. Yolculuk, de- niz de vardı. Şey.. Bekir çavuş sen va- pura 'çık, ikinci kaptanı bul. Eşyayı çı- karırsın, ben kendisine söyledim. Motör hareket ettiği zaman Nilüfer.- onu bir sürü sual bombardımanı kar -| şısında bıraktı. Vapurda ne yaptığını, rahatsız olup olmadığını, yolcular a- rasında neden çabuk görünmediğini soruyordu. O bütün bu üstüste sorulan suallere bir cümle ile cevap verdi: — Hele eve gidelim, konuşuruz ca- nım,. Genç kadın sıkılmıştı. Bir haftadır onu karşılamak için hazırlaniırken duy- duğu heyecan dugumlenmış. htıla.şı- vermışh. ““Kocasının yüzünü !ıtkık edvçr; Son Posta Matbaası Neşriyat Müdürü: Selim Ragıp EMm A, Ekrem UŞAKLIGİN SAHİPLERİ: S. Ragıp EMEÇ ü gozlcrıne bakıyor Bu düzgün çehreü w bu;:,uk muharebelerin bile yapamadıh bozgunluğu bir. haftalık seyahatim meydana çıkardığını görüyordu, Dudağı gülen, tehlike karşısında bile tebessüm etmeyi bilen gözlerde ağir bir süküt, derin bir gölğe farkediyat* du. Nihayet eve geldiler. ! Yüzbaşı Fikret daha antreden baş" lıyan değişikliğin önünde kendisine 1z« trap veren endişelerin çözüldüğünü hissetti. karısı, evini yuvasını o kadar seven Nilüfer neler, neler yapmamışk tı. Mevsimin kıtlığına rağmen her taraf bir gelin odası gibi çiçek içinde idi. Antreyi dolduran yemyeşil yapraklı palmiyeler, geniş yapraklı sıcak mem- leket ağaçları oraya adetâ küçük bir bahçe şekli vermişti. Pencereleri kör- feze bakan yemek salonu bir ziyafet sofrası halinde idi. Yemek masasını büyük pencerenini önüne yaklaştıran Nilüfer üzerini de çiçekle doldurmuştu. Kacasını yatak odasına geçiren genç kadın yavaş sesle sordu: — Banyon hazırdır Fikret. Yorgun- ||luğu ah:oın degıl mi? .— ..- Bi z -..iq_.:_ - MA Te0 ! CN