12 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

eyoğlu — cad- desi yavaş ya- tenhalaşmıya Yarım vaş lamıştı. saat, bir saat evve- line kadar Galatasa- | raydan Taksime ka- dar sıralanan, sanki | birbirini iter gibi zoraki bir yürüyüşr ilerliyen tramvay- lar artık seyrekleş- Mişti; ara sıra gelip geçen arabaların içi de eskisi kadar ka- labalık değildi.. Ba- samaklarda — biletçi ile saklanbaç oynı - Yan çocuklar — bile | kalmamış; sahan - — — lıklarda, tramvay - © dan tramvaya atla- yıp, böylelikle gide- teği yere kadar pa- rasız yolkcülük et - Mmenin kolayını arı- | Yyan bir iki açık göz- | den başka, hemen hemen hiç kimse görünmüyordu, Kaldırımlar büsbütün ıssızdı. Dük - kânların kepenkleri inmiş, ışıkları sön- Müş; herkes evine dönmüş, yemekten sonra sokağa çıkanlar da, can sıkıntı- sından, sinemalara dağılmıştı. Anlaşılan eski bir alışkınlıkla her - kesin hâlâ «mahallebici» dediği bir iki dükkânda bile, zerde rengini andıran bir kâse çorbayı yarım francalaya ka- tık eden üç beş kişiden başka kimse kalmamıştı. Saat dokuz buçuğu geçmiş, ona ge- liyordü, Caddedeki büyük otelde, her akşamkinden başka bir hal vardı. Ge- niş camların perdeleri indirilmiş; o » telde bir balo verildiği geceler, bir eğ- lence yapıldığı akşamlar nasıl kapının önünde kalabalık eksik olmazsa şimdi de gene öyle girip çıkanların ardı arası kesilmiyordu. Hepsi de giyimine ku - şamına çeki düzen vermiş, hepsi de süslenmiş, bezenmişti. Arada bir ka - pının önünde otomobiller de duruyor; içlerinden dekolte kadınların, smo - kingli erkeklerin inip otele girdiği o - luyordu. ; Gelip geçenlerden: — Ne var bu akşam burada?.. Balo mu?.. Diye soranlar eksik değildi. Şoför- lerden biris içeriden geliyordu. Ne ol- duğunu anlamıştı. O zaman: — Balo filân değil, Kumbaracı Arif Paşanın kızı nişanlantyormuş... Diye ağızdan ağıza yayıldı. Avif Paşaya neden Kumbaracı der- ler, bunu iyiden iyiye bilen yoktur. Eskiden Topbane fabrikasından yetiş- miş, onun için mi; yoksa cimrilikle bir hayli para biriktirmiş, ondan mı, pek belli değil... Gençliğini taniyanlar da Tophanede, Kumbaracı mahallesinde oturduğunu söylerler: Onun için mek tebte Arif Kumbaracı diye anılırmış... Sonradan, gel zaman git zaman paşa olmuş; cimriliği, para biriktirmesi her kesin ağzına düşmüş... Anlaşılan mektebte iken taşıdığı ad, bu şöhrete de uygun gelmiş: Arif Kumbaracı, Kumbaracı Arif Paşa olmuş... Kimse için öüm yorulmaz ama günün birin- de Arif Paşaniın da sırası gelir, o da bu dünyadan göçüverirse, yıllardan - beri şöhreti dillerde dolaşân kumbara açılacak, içindekiler Paşanın iki kizi- ha kalacak... İste bu kızların birisi bu akşam nişanlanıyormuş... * Otelin ön tarafında, kahveyi andı - . Son Postanın Tefritası: 1 ÇİTLENBİK Fazan: Bemal . SON POSTA Ragıp © SÜĞT A Büyük Edebi Roman Ç Z, ran yerde hemen hiç kimse yoktu. Yalnız uzun boylu bir genç, arkasında tertemiz bir smoking, tek başına bir masada oturuyordu. Kapıdan içeriye girenlerin hepsi, bu masanın olduğu yerden pek kolaylıkla görülebilirdi. U- zun boylu genç de gelip geçenlerin hiç birini gözden kaçırmadan hepsini ayrı ayrı süzüyor; sonra bir türlü aradığı- ğını bulamıyormuş gibi üzüntülü ba- kışlarla, ikide bir, etrafına da göz gez- dirmekten kendini alamıyordu. Birdenbire, sanki beklemekten yao - rulmuş, büsbütün ümidi kesilmiş gibi ayağa kalktı. Arka taraftaki salonlar, onun oturdüğu yerden paravanalarla ayrılmıştı. Oraya doğru şöyle bir kaç adım yürüdü. İçerisi oldukca kalaba- lıktı. Bir iki adım daha attı; kalabalığa karıştı. Davetlilerin pek çoğu smoöking giymişti. Görenler, bu genci de onlar- dan sanırdı. O da her halde pek sikil - gan, pek o kadar çekingen yaradılışta değildi ki, ellerinin birini cebine sok- muş, sanki kendi evinde imiş gibi ağır ağır dolaşmıya başladı, Köşeye bir büfe kurulmuştu. Büfe- nin yanındaki masanın üstünde de si- gara kutuları vardı. Garsonlar, ara sı- ra buradan sigara alıp davetlilere dağı- tıyorlar; bazan da garsonlrın gelme - sini beklemeden masaya yaklaşanlar, oradan kendi' kendilerine sigara alıp içenler oluyordu. — Uzun boylu genç de masaya doğru yürüdü. Bir sigara da o aldı. Yaktı. Dudaklarının arasına sıkıştırdı. Bir iki nefes çekti. Sanki biraz kendine gel - miş gibi. şöyle bir doğruldu. Etrafına ibiraz daha canlı, biraz daha cür'etkâr bir bakışla göz gezdirdi. Büfenin. önünde hemen hemen hiç kimse yoktu: Vakit de zaten daha pek erkendi. Ya hiç kimsenin karnı acık - mamiştı; yahud da herkes, oraya ilk önce yaklaşmak kahramanlığını baş- kalarından bekliyor; şimdilik hiç kimse Hele birisi buna ön ayak olacak olsa onu yalnız bırakmamak, en kısa bir zaman içinde büfenin önüne üşüşmek için bekleşenler her halde pek çoktu. Uzun boylu genç hiç aldırmadı; et- raftan kendisine bakanlar var mı, diye düşünmedi bile... Karnı da, anlaşılan, pek tok değildi. Hep öyle bir eli cebin- de, öteki elile de sigarasının dumanını silke silke büfeye kadar gitti. Masa - rnın üstüne bir göz gezdirdi. İlk: önce, üstüste iki sandüviç yedi. Bir de çay istedi. Sonra şöyle büfenin kenarına doğru dirseğini dayadı. Yavaş yavaş oraya yerleşiyor gibiydi. Arada bir, pastalardan — beğendikledini seçiyor; bir yandan da, artık gözlerinin parıltı- sı iyiden iyiye yerine gelmiş, salonda dolaşanlara bakıyordu. Sanki artık karnı doymuş, şimdi de şu süslü ka - dınların içinden hangisi ile dansedece- ğini tasarlıyor gibiydi... Birdenbire omuzunun üstüne bir el dokundu. Acaba kendisinin yabancı olduğunu tanımışlar, dışarıya mı at - tıracaklardı?. Daha başını çevirmeğe kalmadan, kulağının. dibinde çıngırak gibi bir ses duydu: K — Vay Turhan, sen de burada mi- sın?.. Şöy]e yan döndü: — Oo... Sen miydin Bülend?, Ö - dümü kopardın yahul!.. — Demek, Arif paşa ile senin de ahbaplığın var, ha.,. Bak, ben hiç bil- miyordum. — Hangi Arif paşa2.. — Kumbaracı Arif paşa, canıml!.. Bu akşam -burada büyük kızının nişanı var ya, işte O... — Hiç tanıdığım değil... — Öyle ise damadla arkadaş blacak- sınızl.. Avrupada iken mi tanıştınız?. — Kim damad?.. — Canım, paşanın kızı ile nişanla- nan mühendis Sadri... — Onu da tanımam. — Şu halde, damadın babası doktor Cevad Sadıkla... Turhan, büfeye uzandı. Bir kestane şekerlemesi aldı. Üstündeki yaldızlı kâğıdı yavaş yavaş sıyırirken dudak - larını büküyordu. Sonra yan gözle kendinde bu cesareti göremiyordu. bi gülümsedi... (Arkası var e Bülende baktı. Kendini tutamamış gi-| Sayfa 11 —— Geçen haftaki bilmecemizde kazananlar 27 mart tarihli bilmecemizi halleden kü - çük oküyucularımızı aşağıya yazıyoruz. İs- tanbulda bulunan kazananların pazartesi, perşembe günleri öğleden sonra hediyeleri- ni bizzat idarehanemizden almaları lâzım- dır. Taşra okurlarımızın hediyeleri posta ile gönderilir, Bir futbol topu İstanbul erkek lisesi Sermet Teber. Bir kilo çikolata İstanbul 49 uncu mektep sınıf 4 den 30 Baide Gümüş. ğ ALBUM Bünyan askeri şube reisi binbaşı İbrahim Çetinkaya kızı Şükran Çetinkaya, İstanbul birinci mektep 3/A dan 88 Nezihe, Kara - gümrük Karabaş Melekhoca caddesi 43 de Fethi, Arnavutköy Birinci cadde 90 Sake, Kumkapı orta mektep 1/L dan 589 M. A. Tuş, Mardin orta mektep 1/B den 99 M. Öz- gen, Çine Ziraat Bankası memurlarından M. kızı Ayten, Mersin ithalât gümrüğü mu- hasebe birinci kâtibi Esat kızı Tuna. MUHTIRA DEFTERİ Çengelköy 28 inci mektep 31 Muzaffer Tokcan, İstanbul erkek lisesi 803 N. Özcan, Kumkapı Çakmakçitaş sokak Hacer, Yere- batan sarayı Şengül hamam yokuşu 13 de Mehmet, Antalya lise 4/B den 692 Sakip, Elâziz beşinci okul üçüncü sınıf Taceddin Belkis, İzmir Karantine Köprü Rahmet so- kak 13 de Hediye Kibarer, Zile İstiklâl o - kulu 20 Turgut. KÜÇÜK SULU BOYA Alemdar nahiyesi Kâtipsinan mahallesi Tahsinefendi sokak No. 13 de Mürüvvet, Yalyaç ilk mektep 5 den Kâmil Yorçin, d4 Üüncü ilk mektep 1/A dan 43 Yaşar, İstiklâl caddesi Suriye apartımanı 18 de Gencay Can, İstanbul birinci mektep 3/A dan 417 Salih, Türkpençesi, Zile Büyükcami mahallesi 5 de Sevim. * BÜYÜK SULU BOYA Ankara Öksüzce mahâllesi Argın sokak 37 Sedat Yüksel, Kayseri lisesi 1/C den 1200 Hayati Eral, Pertevniyal lisesi 3/A dan 540 Bahaeddin, Kumkapı Nişancası Camlişerif çıkmazı 28 de Şevyket Çuhadar, Konya Pör- çüklü mahallesi 27 de Semahat, İstanbul er- kek lisesi 385 Ekrem ÖOlguner. KALEMTRAŞ Yerebatan sarayı Çatalçeşme sokak 25 de Tuğral Baskan, İstanbul d4 üncü mektep 5/B den l00 Şerafeddin, Beyoğlü Seviyye apartımanı 5 Selma Tunaya, İstanbul 11 in- ci mektep 2 nci sınıf 27 Berrin, Çapa kız muallim mektebi 8/A dan 345 Melike, Sa - matya Hacikadın caddesi 92 Nusrat oğlu Hâmit Yiılmaz. MÜREKKEPLİ KALEM Ayvalık Mektepliler pazarı Safa Öcel ya - nında All Tolon, Mardin orfta mektep 1/A dan 45 Salâhaddin Özcan, Çangırı orta mek- tep 3/A dan 131 Hâmit Toruthan, Ankara İltekin mektebi 442 Sevim Tafralı, Beyazıt Türbe kapısı Halim BSevel, İstanbul lisesi 218 Orhan. - DİŞ MACUNU Tarsus postahane karşısı 101 de Ahmet oğlu Abdüselâm, Kumkapı orta mektep 1/A dan 234 Mehmet, İstanbul Amerikan kız koleji İnci Fuat, Konya Mecidiye hani al- tında manifaturacı Seyit oğlu B. Uçak, Arı- kara kız lisesi 8/C den Semiha Erözü. Dİ.Ş FIRÇASI Ankara Doğanbey mahallesi Taşdöşeme sokak 7 de Şükran, Adana 5 kânunusani mektebi 103 Bedia, Ankara Doğanbey ma « hallesi Andaç sokak 12 de Pakize Kartâl, Fatih Çarşamba Cihan Esin, İstanbul ticaret llsesi 1 den 1153 Mehmet Nurl. KİTAP Erenköy Kozyatağı 37 de İhsan kızı İhsan Ersoy, İstanbul 54 üncü mektep 110 Şem « seddin Ataç, Kasımpaşa D. G. E. mektebi 1 den 932 Cavit Özdemir, Ankara Hamamönü Taceddin camii İnan sokak 503 Cahide, Kay- seri lisesi 1/C den 1147 Sami, Amasya Kılıç Aslan mektebi 5 den 289 Samiye Erdem, ÜUr- fa orta mektep 3/A dan 377 Cemil, M- din askeri hastane Nuri oğlu Necdet Çoyan, Gü« rede sihhiye baytarı Hayati Sağlam olğu Faâ- tin, Aydın Beypazarı yatılı mektep 3/4A dan 117 Kâzım Kırar. KART 'Tokat ortaokul 1/C den No. 105 Faref Kaynak, İstanbul Erkek Lisesi 2/E den 713 Taceddin, Ankara 2 ci ortaokul 2/F den 178 Mes'ude, Bürdur P. T. T. müfetlişi oğlu H Kiper, Babaeski ilkokul sınıf dörtte 48 Hü- seyin Erbil, İstanbul Nuruosmanıye Tezke- reci sokak No, 1 de Recep, Elâziz ortao'zul 3/2 den No. 150 M. Tanyeri, Düzce İsmetpaşa ilkokulu 4 den 211 Sabahaddin, Ankara ikin- ti orta ökül 2/C den 52 İsmet, Ça « nakkale Seddülbahir İş. İst. Fethi Gür kızi Sühran Gür, Ankara Cebeci Demirlibahçeda No. 44 de Çelik, Çorlu polis Hikmetl oğlu Er- gün, Gerede Anadolu oöteli sahibi Tevfik oğ- |lu L Akartürk, Lüleburgaz keresteci Şevket oğlu Haki Özbek, Kayseri Lisesi 1/C den 584 Macid Güner, Tokad ortaokul 2/B den 185 Ali Kolsal, İstanbul Erkek Lisesi 2/0 den 1587 Kemal Tayman, Kayseri Lisesi 1/C den 1142 Cabir Güner, Zincirlikuyu 20 nci İlko-s kul 134 Ferdane, Ankara İmar Müdürlüğü Yazı SŞefi kıziı Türkân, Ankara Bendderesi Polatlı bahçe karşısı No. 398 da Kadir Üze kan, —Tokat ortaokul 2/B den 360 M, Sak- man, İstanbul kız örtaokul 1/A dan T4 Be- dia Sezen, Edirne Osmanlı Bankası Mestan kızı Şükriye Yalçıner, Ankara Altıf Bey müs hallesi No. 193 de Süheylâ Tuna, Ankara kiz lisesi 1/A da 698 Merih Erler, Vefa erkek 1ll- sesi 3/C den 278 Mustafa Tezcan, İstanbul 27 ci ilkokul 5/A dan 675 Fehmi, Üsküdar 19 cu okul 4/Adan 59 Sâbit Yifit, Kumkapı ortaokul 2/0C den 504 İrfan, Merzifon ilkokul 8. 5“den 8 Yaşar Bingöl, Ankara Kavakderö« si No. 1738 Hayri oğlu Ayhan, İstanbul Kadi- köy birinci erkek ortaokül 2/A dan 230 Hal- dun, Denizli Kiremitci caddesi (10) numa « rada Fikret Tuna, Ankara Cebeci İltekin o- kulü 4/C den 715 Müjgân Gürsoy, Balıkesir | Altı eylül okulu sınıf üçten 275 Faik, Ankü- ra Samanpazarı Baç sokağı No. 5 de Lâmla Önsoy. Muvaffakiyetli bir müsamere İnebolu, (Hüsusi) — 23 Nisan Çocuk bayramında giydirilecek yoksul talebe ler menfaatine olarak İnebolu ilk ve orta okul talebeleri tarafından Halkevi salonunda bir müsamere verilmiştir. | Bilhassa orta okul talebesi tarafından oynanan (Yurdum için) piyesi fevka- lâde güzel olmuştur. emin olmak için lülfen kasına dikkat ediniz Çünkü ASPİRİN seneler- denberi her türlü soğukal- gınlıklarına ve ağrılara karşı tesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu isbat etmiştir. ASPİRİ Nin tesirinden Ç