10 Nını SON POSTA Avru alı Dü rk düşmanının aleyhımızde yaptığı propaganda tesirini hâlâ muhafaza ediyor! Fransız mektep kitaplarında, me x» * cmualarda, almanaklarda bize isnat ettikleri Seylerle kendilerinin hisden ve hayadan ne derece uzak olduklarını gösteriyorlar, akat biz kendimize ne diyelim ki bu kitapları ve saireyi mekteplerimizde çocuklarımızın ellerine veriyoruz. Artık bu meseleyi halletmeliyiz. Yazan: mn:"uvl L şu dostumuz Piyer Loti!. Yü Şu hlr ıamanlnr İstanbulda E - yi landa kadar - her d””"d" bağdaş kurup oturmuş, - rh,“”n ve her Ti ' ayaklarındaki şı- türbedara bol Ş rak do - mk!. hani bu çelebi sey- da oturduğu evin ka- taşta yazısı .Ie tari ihıv ılı « ,_ılmz $i - şehifn mezarlığında mezari vardır... Ha- übu ile, ölünciye ka - oynatmıştır.. Ro r. r, odalıkl. ı,:'p“"dr ve aslanlar sce Halicin d Mi teleri N ?t'r"; 'Orini basar dururlar &, GOt O meşhür Fra İyi n bu fesli İşte o Pi - romancı Hit ünm Yörum? ";*n Mi?.. Çünkü masamın Üstün « b ünsüzca resimli kı a .ı Gi Almanak dö G aj a bu anda onu niçin hatır- inyol (Almanach 'Enol). Bu kitap, ayni isimdeki uk rrccmusmmn 1937 yıllığı- Iın Şaî fdl'ınnı çevi Ve lesini di "“"“ı formalara sıkıştırılmış ve- | ı.km' frasında dünyanın bir çok mem- | en Şilüdeki kukla oyunlarını tasvir a, Japon « Hindistanda kukla ve ni - e kukla » durmalı.. ca bir inki işmiş olan | ün ıç n de| er Loti'nin ndan bEr'er. hem şaşmalı, çünkü h. i bu re-| r ge- z çacuk - *İşte Türkler böyledir!e Yorlar, Hâsılı bundan çıkan ne- Ürk düşmanlarının - Türk dostu î"'n da yardı M P giden aleyhimizde aşınm bugün bile Âv famamile kaybetmed T; Arşi bize düşen v an Kİ bütün men pro « rupada te- ife de, haxkx - propagandaları, ki okuyu - için mutlak eşriyata ko - bu suretledir ki reddedebilir, i Bunun propağanda ve neşriyat 1zı rlş’ıı fazla ı4n!_mdx'rıak 1 ım gelen /kkı. leri bir kere da - kirleri baltalı © kendi italarıı i meseleye daha esaslı -bir $8 el atığını oku üyor ve şimdilik |reniyoruz. Buna ne kadar memnun ol t- |sak azdır doğrusu... diye ( e! - eskiden- | . Bu -| Ulmancen de Culgnor Tbutm de Gaignol â travers le monde : Halit Fahri Ozansoy TURÇÜLE Framaız çocuk mecmunları 1937 de çıkarcıkları Almanaklarda tasvir ediyorlar ? Sahacdeki aörde Türk kukla Ne sarıklar, ne fesler, me bir propaganda vekâleti kurulamıya -|. caksa bile mevcut teşekküllerin kuv -|, dirileceğini ve Partı Genel mer- kezinde de bu ona göre tanzimi düşünüldüğünü öğ - Maamafih bu teşekküller bile mem- leketimize giden bütün ÂAvrupa mat - buatını sayfası sayfasına, kelimesi ke- lümesine tetkik etmeğe her zaman va- yabilirler. kü harici tanı- | , harice kendi nak stilerine almış demektirler. O doldurmak kit bul mak kad işini de halde aradaki boşl! bütün münevverlere burada bir vazife İdüşmektedir: reddi lâzım gelen her hangi alı Jeybimize bir satıra, bir cüm - köpürme' k 1 içinden Lmıım. muzir bocekler g.hı n arasına sıkışmı mıc— keli cümleler ol ersek, her gun biraz da - mizden bir parçayı kemire - bilirler. Hiç değilse hâkikati “iğneler, yaralar ve neti milli gururumuzu kanatırlar, İşte böyle sinsi böceklere dık bir yerden birdenbire bir z krep kuyruğu gibi kıvrılan bir c veya kelime karşısında duyduğumu: nefret hissi de o nisbette fazla oluyor. Hele artık çocuklarımızın teessürünü nün! Böyle azaplı bir keşifte çok kere o sayfayı yırtıp atıyorlar, ya hut o kelimeyi veya cümleyi karalıyor- lar. İyi amma, hiç yoktan bu ıztıraba ne lüzum vardır? İşte bu nevi kitaplardan birinin La Langue Française par la dictâe Altında da tam dört muharrir adı: umadur, onu birakı enseler, ne sekollar |. A, Bingot daki lügatleri arasında Avan mesinin izahına raş cümesini okuyun: «Türklerin vaktile para koparmak için o! keyif duydukları işkence», (Vexation gue les Turcs se plâisaient pour leur & faire subir aux chröiens arracher de Pargent.) Hayd lenmeyin! İşte bir kitap ismi daha; Bu defa üç müellif ismi: Ch. Maguet Leon Flot L, Roy Alın şimdi bu kitaptan da aleyhi | mize vecizeler: «Türkler oradan geçmişler ve y mahvolup mateme boğulmuş» (& fa: 276), «Türk kafasını kesmek» (bu berces- te bir tabir olsa gerek! Sayfa: 129). Asılları: Les Turcs ont passe lâ, Tout est ruin& et en deuil. Bu galiba Viktor Hügo'nun romantik bir herzesil.. Servir la tete de Ture Bu da çok aşağılık uydurma sözler « den... Tamamile argo. aşağı yukarı: kes kafasını Türkün... | Daha bunun gibi misaller çoğaltıla -| Meselâ Paristeki Haşet kütüpha- nesinin son dı-(a meklepkr için "küçük | klâ -| adüfen vare» komedisini gör - m. Eser meşhurdur: herkesin bil- Frunsızcı aslında, bilmem L. Dessaint H. Douillet Mmne, H. Douillet hangi sayfasında (comme un Turc — Bir Türk gibi) ve (Turguerie) kelime- (Devamı 15 inci sayfada) Şimdi bu kitabın 265 incl sayfasın- | hır stiyanlardan | 'a yapmaktan | bakalım, gelin de buna sinir- | her| * l Eski bir Rus deniz Mecidiye Odesa ” Sayfa subayının hatıraları | de onun nasıl batmıştı ? * K4 Kruvazör şehire ateş açmak için lâzım gelen mesafeye girmek üzere bulunuyordu ki birdenbire bir mayına çarptı ve sür'atle batmıya başladı. Refakatindeki torpidolar mürettebatını kurtar- dıktan sonra bir daha kullanılmasına mani olmak emelile Mecidiyeye iki torpdo furga ettiler ve gonra uzaklaştılar Eski bir Rus de- ya gecesi su «Odesa» ya bir a- apmıştı. — İki kruvazörü ğu halde geceleyin <Odesar ya sokul - muşlardı. Alman zabitleri - İnin kumandası altın da buul | miler BEeSSİZ, sedasız — başarmıya | azmetmişlerdi. Düşman kruvazör |lerihden — «Mecidi - | yes iki torpido muhribi tarafından tâ - ysek için sçık arda ksın' t .Mı:c iye» -om,a. ya ateş açmık İre I;qunu:.urdu ki :J.rdenbin: bir ma- yına çarptı ve sür'atle batmıya başla - di. Krüvazörün rr'uksıindp bJIunan iki sonra bir daha ihtimalini ortadan kaldır- iki torpido fo- atırdılar. idiye» çÇok & alarda ğundan omurga denizin rün üst kısmı ve topları suyun sılhın- da kalmıştı. Düşman çekilip gittikten sonra tabil vak'a derha) haber alındı ve vak'a ma- hâlline bir kaç mütehassıs gönderil - di, Kruvazörün, yüzdürülebileceği anla- şıldığından hemen işe başlandı. Düştman kruvazörü «Odesa» gibi her türlü deniz malzeme ve vesaitinin mebzul bulunduğu bir harb limanı ya- Üyen çetin bir uğraşmadan sonra «Meci- |diye> tâmir edilmek üzere «Odesa» tersanesindeki havuza giriyordu. «Mecidiye» havuzda bir kaç ay da - ha kaldı ve «Prout» ismi altında Ka - radeniz donanmamızın gemileri ara -| sına katıldı. | Düşman (1914) yılı Karadenizde |«Prout» isimli mayın dokücü kruvaz rümüzü batırmıştı. İşte o mağruk ge- |minin yerine, denizden çıkarmış oldu- | ğumuz bu düşman gemisi kaim olu - yordu. * Sabık «Mecidiye> ve lâhik «Prouts - un gene eski sahibleri olan Türklere | "İnasib olması ve yeniden «Mecidiye» is- kınında batmış olduğundan iki ay sü -| > Bd d n sadüsik. L ei ietllie Mecidrye bugünkü balde limasımıza gelen bir senebi remisini selimlarken mini alması mukaddermiş. Bakınız na- Bıl?.. Büyük Teşrinievvel ihtilâlinden son- ra ben, eski Çarlık Rusyasının deniz zabiti, artık bahriyede Ben de akrabalarımı olan «Teodosya> daki bi ğınmıştım. Burada bir ha) i müddet kaldıktan sonra sahte bir pasaportla «Sivastopol» a gitmek üzere yola çik - mış iken eski bir meslekdaşın ihtarile tekrar çiftliğe döndüm. İşte 0 meeburi dönüş günü çiftlikten limanı dalgın dalgın seyrederken (Te- odosya) İlimamına bir takım yabancı harb gemilerinin girmekte oldukları - nı gördüm. Bunlar biraz yaklaşınca j Türk sancağını tanıdım. | Türk gemileri, bir gün evvel (Teo - dosya) ya gelmiş olan (Pronzitelni) muhribinin yanında funda demir etti ler, Yerimde duramıyordum. Arkama pa- ramparça bir kaput geçirdim ve bu su- retle tanınmıyacağıma emin olarık çiftlikten şehre indim. | Limana yaklaşınca, gelen gemilermn ki Türk ganbotile bir nakliye gemisin den ibaret olduğunu gördüm. Bunlar mübadele edilmek üzere yaralı esirleri getirmişler imiş, Alman usulü ünifor- maları lâbis olan Türk deniz zabitleri şehre dolaşmıya çıktılar, Refakatlerin- de «Pronzitelni» muhribinin mürette -« batından muhafızlar bulunan bu Türk bahriye zabitleri müftehir ve mağrur şehirde dolaşıyorlardı. Onların yüzün- deki zafer neş'esi o kadar bârizdi ki ve |ben bu hissi o kadar sarahatle görüyor. İdum ki kalbim elem ve utanç ile dol - du. Ve odakikada isyan esnasinda bir kurşun yiyerek - ölme olduğuma cidden esef ettim. Çünk imüş olsay- dım bu kâbusu görmez ve bu ıztırabı, bu zilleti ve bu hicabı hissetmezdim... (Dı:v.ımı 10 uncu sayfada) — OKN üplatı İcra dairelerini Islâh etmek meselesi İcra dulrelerinin ıslahi için Avrupadan mütehassıs getirtileceği haberini memnu- niyetle okudum. Be: nütehasınsım, ne de Alim, yal- nız meslek mektebinin illk devresinden çıktım, on bir yıl da içindeyim ve bu ih- tiyacı bu işe gizdikten kısa bir zaman son- ra anladım, Yalnız mütehassısı Avrupa- darı gelirtecek yerde içimizden ar: ha iyi olur, derim. Nasıl aran ceksinlz. Çok bas dasıl olmaşı icap edecefi hakkında birkaç sual sorma- h gelecek cevapları tetkik ettirmeli, iç- lertnden en maküllerini yazanları bir he- yet halinde toplamalı, mutasavver ıslahat şeklini onlara tesbit ettirmeli. Yoksa Av- rupalı mütehasmsın vereceği rapor bir kaç gün, birkaç iera dalresinde gördüklerine inhlsar edecektir, Amasya: Rifat Çelikok, * Bir amele haksır yere işindetı çıkarılırsa Bütlücede oturan Bay Hüseyin işçi hu- gözetilebilip — gözetilemiyeceği erinde şüpheye düşmüş, okuyu- u böyle kara görmeye sevkeden nok ecek makamı bu- mün işçiye verdiği yeni im- kânlardan sonra biz bu düşünceye İştirak etmiyoruz. Fakat benüs istihalk devrinde olduğumuz da unüt K İşi ve- ven de, işi yapan da — yeni vazi henüz tamamen inlibak etmiş değillerdir. Bu, bir az alışkanlık, biraz da uyanıklık meselesi olacaktır. ,