a Bi Ziraat Bahisleri: Sudan çayırotu hayvanlar için en mükemmel gıdadır Köylümüzün bugünkü geçinmesin - de dayandığı tek şey toprağ:; ve bu topraktan faydalanabilemek hususun- da güvendiği ilk vasıta da hayvanıdır. Köyde hayvan olmazsa zirai işler ak - sadığı gibi, köylünün sofrasındaki bel H başlı katıklar da eksik olur, Onun için köylülerimiz; hayvanı çocukları kadar sever ve onların nafakasını ha - zırlamakta ayni gayreti gösterir. Fa - kat bir çok yerlerde hayvan gıdasını hazırlamak, ona insan nafakasını ha - zırlamaktan güç gelmektedir. Çünkü Iklim ve toprak şartları her yere, çeşit çeşit yemler yetişlirmek im- kânını vermemiştir. Anadolunun bir çok yerlerinde samana eş olacak bir yem bulmak meseledir. Halbuki hay - vanları sağ ve verimli yaşatmak için besleyici ve çeşitli yemlere ihtiyaç vardır.. İşte bu zarüreti hisseden Ye - Şilköy tohum ıslah enstilüsü memle - ketimize ilk defa (Sudan çayırotu) nu getirterek tecrübelerini yapmış ve bu- nun sulanamıyan, havası toprağı pek verimli olmıyan yerlerimiz için güzel bir ot olacağı kararını vermiştir. Sudan çayırotu, bildiğimiz mısırın yetiştiği her memlekette yetişir. Ve sulanmadan yılda iki defa da biçilebi- Hr. En güzel tarafı da bu otun yıllık bir ot olmasıdır. Yani biçildikten son- ra tarlasını bozarak ertesi mevsim baş- ka bir şey ekebilirsiniz. (Sud-ça) tar -İ vap verelim. B ise “ Son Posta ,, dan *k * * Sudan çayırotu, sulanamıyan İmi yan yerlerimiz için mükemmel bir hayvan yemidir | lasını ekmezden önce iyice sürmeli,| bir mimar... Türk... Yapmadığı kal - toprağı verimli olmi- | bilhassa yabani otlardan ayıklamalı -| Mmamış. Köprüleri yapmış, _)'043' î_( - dır. Ondan sonra dönümüne üç kilo| Miş, çeşmeler, kervansaraylar, camiler hesabile tohumunu saçarak üzerinden bir tırmık geçirmek kâfidir. Tohumlar çimenlendikten sonra az zamanda bü- yüyüp boylanırlar. Çiçek açınca biçi - lecek çağı gelmiş demektir. Bız 26 ni- sanda ektiğimiz bir tarlayı 21 temmuz- da biçtiğimize göre tam 86 günde ke- male gelmiş demektir. Sud-ça, mısır, darı, buğday sınıfın- dan olduğu için yaprakları onlara ben- zer, Hayvanlar yazın ortasında önu se- ve seve yerler. Otun bir kısmını kuru- tarak kışa saklamak ta mümkündür. İkinci biçimi de az zaman sonra yeti - şir. Hele bu arada biraz yağmur düşer- se boyu bir metreyi geçer. Tohumunu almak isterseniz birinci biçimden bir kısmını alakoyup iyice olgunlaşmasını beklemelidir. 'Tohumu süpürgenin yassı şekline, yahut kuşyemi dediğimiz — tohumlara benzor. Sopa ile döverek çıkarmak pek kolaydır. (Sud-ça) yı siz de deneyiniz. Bulun- duğunuz yerin ziraat me una baş vurarak tohumunu, iklah enstitüsünden getirteblirsiniz Tarımıman Müşküllerinizi bize yazınız. Size ce- . iyenizi alınız ! —— Her resmi çıkan okuyucuya 3 liralık hediye veya bedelini veriyoruz. Son Posta okuyucuları arasında bir eğlence tertip etti: Hergün memleketin bir köşesinde çekilmiş kalabalık bir halk. kitle- Her genç kız refah ve huzur ister Altı ay evveline gelinciye” kadar şen bir gençtim. Yüksek tahsilimi bitirmiştim, para kazanmıya da baş- lamıştım. Esasen epeyce patam da vardır, atiyi penbe görüyorum. Fa - kat tedricen değiştim. Beni bilenler asabi, hırçın, titiz bir adam haline geldiğimi söylüyorlar. Haklıdırlar. Bu değişmenin sebe- bini aradım, bir genç kızın hayatlıma girmiş olmasında- buldum. Onunla mevsimin son balosunda Lanışmış - tım, Ailece de dost çıktık. Konuşma devam etti. Flört sahasına girdi. Ve nihayet bir gün öpücüğe kadar da - yandı, Fakat bu öpücük, kızın kendi yarım muvafakatile alınâan öpücük bir tekten ibaret kaldı. Kız o vakit- tenberi benden muntazaman kaç - maktadır, Kız servetçe benden aşa - godadır, Ve bana öyle geliyor ki zen- gin birisine varmak hevesidir, ve şimdiki balde bu şekilde hareketi ile beni tutuşturmak niyetinde olduğu- nu göstermektedir, ne dersiniz?» * Bana öyle geldi ki genç kız bu de- likanlıyı biraz tecrübesiz bulmuştur. Fakat okuduğumuz satırlârda gör - düğümüz muhakemeye bakılırsa al - danmaktadır. Çocuğum kızm tarzı hareketine bakarak takip ottiği mek- sadı istidlâle çalışmak bence ikinci derecede kalan bir iştir. Sen bu kızı seviyor musun, kendine löyık bulu - yor musun, iyi bir ev kadını, namus- Ju bir anne olacağını tahmin edi- yor musun? Her şeyden evvel bu noktalara ehemmiyet — vermelisin. Bir genç kız zengin bir erkeğe var- mak isterse, niçin tayip edilsin? El- bette hayalinde rahat, huzur, refah besler, Bütün bunları kendisinin se- vebileceği bir erkekte bulursa el - bette memnun olur. Genç kızın fa - yip edileceği zaman, sadece para ha- tırı için hiç bir zaman sevemiyeceği bir erkeğe varması halidir. TEYZE — Ya, dedim. Sinan günü mü? Bu Sinan dediğiniz de kim? Anlattılar; — Büyük bir mimar.. Dünyada eşsiz tserleri bü Fti a n : : ymı,îî:şsf;:;!hirba ğ“;g: hy_':);a_ Bir polis aleyhindeki dövmek da- vansarayı, daha ötede bir köprüsü. Da- | Vası, u'n.zifı ifası esnasında ve resmi ha daha ötede bir kaç çeşmesi vardır. |elbiseyi lâbis olarak darpl» Fakat, em- bir çok eserlerine tesadüf edersiniz. — |ğil: Hâdisenin oluşu noktasından, ba- Öleli tam üç yüz kırk dokuz sene ol-|riz surette göze çarpan bir fark var! du. Ölümünün 349 uncu yıldönümü| — Davanın sevk şekline göre, hâdise, bugündür. Onum mezarına gideceğiz. İSöyle olmuş: Fatih polislerinden Ha- -— Mezarmda nelolacalt <. |lil, bir gün o civardan geçerken, bir — Nutuklar verilecek. Eserlerinin de bakmış, ki bir mahalle arası mey- S danında, iki çocuk, altalta, üstüste bir- L Belki de ağlıyanlar ohür. birlerile boğuşuyorlar. İş bu kadarla — Öyleyse ben de gideyim. da kalmıyor. Bunlardan biri, eline bir — Sen ne yapacaksın? taş almış, alta düşen arkadaşının ba- — Ben de söz söylerim. Sonra da|şına vurmağa — davranıyor. Hiddetle hüngür hüngür ağlarım. vuracak da.... Ve neticesinin ne olaca- — Ne söylersin? ğı ne malüm? Taşla başına vurulan, — Ne söyliyeceğim, ey Sinan derim, (belki yaralanma ile canını kurtarabi- Üç yüz kırk dokuz sene evvel öldün; se- | 1ecek, belki de..... bin eseclerin elân yaşıyor. Ve daha ya-| — Polis Halil, derhal koşuyor, bu bor şıyacaktır. ş - i — Bu söze ağlanır mı? ş::;ılıyı. şıîuçınıînnı 1 le::_fm: ;::,' — Dur ağlanacak tarafı daha gel - "__Ço SA Tet GR lEl' medi. Sözümü şöyle bitiririm: Senin ö- tarak, uşnekı Şarağu 'bı_legmdu B lümünden bügüne kadar 349 yıl geçti. |TEYor, elinden altındakinin başına vur- Bugün işte mezarının başına toplandık. | mak üzere bulunduğu taşı alıyor ve Aramızda mimarlar da var. Onların iç-| kendisini, kulağından çekerek ayağa lerine bazı mimarlık incelikleri ilham |kaldırıyor. O sırada iki de tokat aşke- etsen de onlar da bir Sinan olmasalar|diyor! bile birer Sinancık olsalar... Çünkü Alta düşen, polisin bu vaktinde bir çoğunun kendilerinden bir şey ola-| müdahalesile kurtuluyorsa — da, polis, cakları yok! Bize verdikleri hep Av -|iki tokat aşkettiğinden dolayı, takiba- rupalının karikatürü şeyler... z z S - ta uğruyor. Kulağı çekilip tokat yiyen Diyeceğim ve bunu dedikten sanra z K Ünk |bunu demiye mecbur kaldığım îçm'îoc"k' ağl A | büngür hüngür ağlıyacağım. İMSET - OUT YU İNi sert HĞ hamkctlnn dolıyı p'uyulçî M ve yoruz. —Bu fotografı allıncı — nor|leyhinde duruşma kararı verilmesi! ter Bay Galip Bingöle göstermekte, içinden tek bir simayı ayırmaklayız. Dikkat ediniz: Bu seçilen sima beiki sizi, belki bir dostunuzu, belkı uzaktan yakından bir tanıdığınızı gösteriyor. Mesele basit: Seçilen resmin sahib ida. remize müracaat ettiği zaman kendisi- ne üç lirahk bir hediye takdim edile- cektir. Okuyucu taşrada ise möktupla müracaatını müteakıp hediyesi yolla - nacaktır. Yukarda gördüğünüz foroyraf - ğ İstanbukla çekilmiştir. Çehresi yuvar- | Mtktan suçlu Fehmi lak dahilinde alınmış olan Bayan mat- ruşmalarına, üçüncü baamıza müracaat ederse hediyesi der- | Pah devam edilmiştir. bal verilecektir. Bundan evvi neşretli-| — Yapılan tahkikata göre, bu hâdise, ğimiz — fotoğraflarda İ kendilerini ta- şu süretle olmuş: Şimdi nerede oldu- niyan — okuyucularımz.. matbaamı -İğu öğrenilemediğinden, —istintak hâ- tadırları a eCereX TeÖelerini almak (Limliğince hakkındaki dava, muvak - İ katen tatil edilen Yusufla duruşmala- rı yapıları Fehmi ve Temel, zengin bir kan okuyucularımız, hediyelerini bir adam olan:Yakuba muıfınıı)ı îum—r hafta içihde almalıdırlar, - Akşi halde| ©: Biz. Adada' ehemmiyetli bir de- haklarını kâybedeceklerdir. Bu müd-|fine keşfettik. Bu defineyi satmak is- det İstanbul haricindeki okuyucuları- | Hyoruz. O kadar - kıymetli tarihi mes- mız için on beş gündür. kükâr bulduk, ki bunlar size vereceği- niz paradan kat kat fazla kâr getirir!» Eski mavnacılar paraları nasıl Bir müddet evvel, Mavnacılar Ce- miyeti Reisliğinde bulunan Yakup is- minde birisinin 1900 Sirasını dolandır- ile Temelin du- cezada dün sa- * DİKKAT: Bu sütunda. resimleri ç 20 gün sonra sırt hamallığı kaldırılıyor Sırt hamallığının kaldırılması hak- kındaki tetkikler bitmiş, yapılan proje Belediye Encümenine verilmiştir, En- cümen de bu günlerde meclise sevke- decektir. Yirmi güne kadar tatbikata başlanacaktır. Sırt hamallığının kaldı- demişler, örnek olarak da, güya top- yaktan çıkarılmış gibi çamura bulan- mış eski meskükâttan bir miktar gös- termişler. Pazarlık yapılmış, 1900 lira üzerinde uyuşulmuş. Sıra, Adaya gi- dip, defineyi yerinde teslim ve tesellü- me gelmiş. Yakup, 1900 hvıyı yanma alacak, fılması-işi mıntakalara aynlarak tedr define kendisine verilince, bu -parayı cen tatbik olunacaktır. Araba ve kamyon gibi nakil vasıta- larının giremiyeceği dar ve dik sokak. larda şimdilik sırt hamallığı menedil- miyecektir, Fakat bunun harici yerler- de sırt hamallığı derhal - kaldırılacak- tır. Sırt hamallığının kaldırılacağı yer, cadde ve mıntakalar ilân edilecektir. Garsonlar cemiyetinin balosu Garsonlar Cemiyeti bu akşam Mak sim salonlarında bir balo verecektir., Bu balonun hasılâtı ileride açılacak ©- lan mütehassıs garson yetiştirme mek- tebine tahsis olunacaktır. Balo için zengin bir program hazırlanmıştır. , define satanlara verecek! Fakat, hare- ket zamanı, define satıcılar, «bu işi te- hir edelim. Biz başka bir gün gelir ve beraber giderize demişler. Ellerine a- hp saydıkları 1900 lirayı Yakuba geri verip, gitmişler. Sahiden mi? Hayır! Define satıcı- lar bir daha görünmeyince, 1900 lira- Şahitleri çocuklardan ibaret olan bir dava Bir polis, bir çocuğu dayaktan kurtarmış, bunun :| dayak atan çocuğun babası kendisini dava ediy? disesi «katli nefse müncer - olab bir vaziyete zabıta mania sıfatile lDıvı iddianamesinde, gerçi t&" Velhası! yurdun her tarafında Sinanın |sali görülenlere benziyen şekilde de-|dahale esnasında vaki olmuşsa ? kaydile vaziyetin hususiyeti dilmekle beraber «maamafih bu dahalenin tokatsız da yapılması ! kün olduğuna» da ayrıca işaret © mektedir. Hareket, ceza kanunufü 245 inci maddesine uygun görüler” dava açılmış bulunuyor! j Polis Halil, sorguya çekilirken? | — Ben, dedi, oradan geçerken düğüm vaziyete, bir insan ve aypg manda bir zabıta memuru sıfatile # dahale ederek, bir çocuğun — ha kurtardım. Bu arada.. j Rcis Sadettin, sordu: — Ve bu arada çocuğu şöyle bir şadın, öyle mi? — Hayır, bilâkist! Kolundan tW kaldırdım, öteki çocuğun yanındaf ” zaklaştırdım. O kadarl — Yaz, inkâr ediyor. «Ben, tf atmadıml» diyor. d Dosya, karıştırıldı. Vasfi adlı © çocuğun babası Bahriye Binbaşılıl dan mütekait Mehmedin, yalnız a8 dan şikâyette bulunduğu, dava istif dosyada şahit olarak isimleri yanına | Muammer, Melik, Kadriye, Ah |koşmuş, polis tarafından kendisine da-|S. şahitlere celpname çıkarılması kâ | yak atıldığını söyleyince, babası, bu | rarlaştırıldı. ” Şahitler, hep o sırada o meyda©”| sini gösteren “bir fatograf çektiri- İsorgu; sual, tahkikat neticesi, polis a-|boğuşmayı — seyreden — çocuklarn | Bunlar, 24 haziran saat 14 de dinlef Duruşma, birinci - cezada başladı.'lecekler! 4 cemiyeti reisinin dolandırıldı? miserlerinden Eştef dîn!enîlmiçıel* Kadriye, dolandırılan paralarım uı# mada meydana çıktığına şahit oldu! nu anlattı. Komiser Eşref de, .uçll# rın, bu suçu işlediklerini itiraf elkiw ti şeklinde ifade verdi. $ Fehmi ile Temel, poliste zorla il de alındığından bahsederek, itiraflaff nin hakikatı ifade etmediğini ıöyk’ ler. Müddeiumumtliğin esas hakkındi ki mütaleası alınmak üzere, dım'; nın devamı yirmi bir nisan saat on " re bırakıldı. M Bir terazi hırsızı mahküm Şehremininde Necatinin dükkâniti yoğurt almak bahanesile giderek, d’. kâncının o aralık meşgül olmasını & sat bilip terazisini çalan Yakup, ken yakalanmış, Sultanahmet üçü©” sulh cezaya verilmiştir. : Meşhud suç kantınuna göre durüf ması yapılarak, üç buçuk ay hapis -£ zası kesilmiş ve derhal tevkif ochl; tir. Ö İtalyaya ihracat İnebolu, 9 (A.A.) — Bugün geleti talyan Vesta vapuru ile Venediğe % Ban ton ceviz kütüğü, Napoliye iki İnt sandık yumurta ihraç edilmiştir. rq bolu ihracatının önümüzdeki aylâ' gaha ziyade olacağı umulmaktadi!. Belediye, Ticarei Odasının fi muarız sını başka bir işe harcamak üzere kasa-| — Ticaret Odası nakil vasıtaları bak sından çıkaran Yakup, kendi hakiki İkında tetkikler yapılırken yük attti kâğıt paralarının el çabukluğu ile kıy-|larının tahdit edilmesini muvafık göf metsiz kâğıtlarla — değiştirildiğini öğ-|müştü. Bu husustaki tapor, henüz " , renmiş! yerine Bu define dolandırıcılığından hak- |kat'iyen tahdide taraftar değildir. l'v verilenlerin duruşmalarında, (tâ yük arabalarının teksiri .51* lediyeye gelmemiştir. Fakat iyi 4 2 şahit olarak Kadriye ile ikinci şube ko 'mektedir.