Hergün Orta Anadolu Türküne İş kaynakları Yazan: Muhiltin Birçer — irminci asrın Türkleri olan biz - ' ler için Türklük namına yapıla- iş. DU cak bir çak keşifler mukaddı de, kültürde, tarihte, hi bütün insanlığa dair faa da 'Türk için bir çok meziy £ ziletler keşfettik. Daha da edeceğiz. Bir keşif değil, bir mi nim de gözüme çÇar 'Türkün dayanıklılığı yet, Türk, tarihin en dayanıklı, en , en yılmaz, en sert, en Ssağ * Ne zaman, orta  - eçiem, kışın çölleri ikli « tep ve çöl yay- mahlükün na- d eri a mini taşıyan bu geniş $ Tâsında Türk denilen bu &l olup ta bu kadar asıl miş, üremiş olduğunu G fırdan 'aşağı 30-35 derecede bir ufuk- tan öbür ufka doğru günlerce mesafe kateden, yahut sıcak güneşlerin ka - vurduğu toprak parçasından kendisi - ne ekmek çıkarmak için uğraşan Türk, hakikaten bir hayat kahramanıdır, ne zaman o Sibiryanın buzları arasından geçsem ve o çölün güneşl, ltında se- raplar görsem, Türkün bu kahraman- lığı karşısında içimde bir sevgi ve hür- met hissinin coştuğunu duyarım. Çok oluyor, günlerden bir gün, Çan- karı civarında bir köyde, köylülerle ko- nuşuyordum. yaşlı bir köylü, dedi ki: — Sen bu toprağı görüyor mu- sun? Burada ancak biz Türkler ya- gayabiliriz. Hükümet buralara başka memleketlerden bir hayli muhacir ge- tirdi. Hiç biri dayanamâdı. Bu kısır top- rak üstünde ancak biz tutunabiliriz! Bunu söylerken onun gözünde, bir hayat kahramanının iftihar şulesi par- hyordu. Haklı idi. s * Orta Anadolu tabiatin en kısır par- çalarından biridir. Orada hayat güçtür. Mücadele çetin olur. İşin nev'i de, mev- simi de dardır. Bunun iç'n Türkiyenin lmarı düşünüldüğü zaman halledilmesi zarüri görünen iktisadi meselelerden biri de Orta Anadoluya yeni yeni iş - ler getirmek meselesi olacaktır. Bil - merma, Orta Anadoluda bir takım fab - rikalar kurulmasını, yeni yeni bazı te- sisat yapılmasını düşündüğü zaman, a- caba hükümet te bu mülâhaza ile mi hareket etmiştir? Her halde, diğer mü- lâhazalar arasında bu müâlhazanın da Mmühim bir mevkii olduğunu tahmin e- debiliriz. Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Konya E- reğlisi gibi yerlerde vücuda gelirilen fabrikalar Orta Anadolu için çok mü- him şeylerdir. Fakat, bunlar kâfi de - ğildir. Bu muhitte halka daha çeşitli ve daha çok iş vermenin çarelerini ara - makla mütemadiyen meşgul olmamız lâzımdır. Bu arada, kısır toprağı biraz daha canlandırmak ve halkın ö - tedenberi yapmıya alıştığı 2iraat işinin | hasılat kuvyetini arttırmak için, ziraat- |fütuyordu. Fakat SON POSTA Resimli Makale: İnsan, tarihinin en büyük faciasını | Dünyanın bütün milletleri yekdiğerine saldırdılar, dört yıl mütemadiyen boğuştular. On milyon ölü, yirmi mil- yon yaralı verdiler, Beş milyon dul kadın, öon milyon ye- tim çocuk bıraktılar. Ve nihayet yorul ları zaman «Artık sonuncudur» dediler, çocukları için rahat bir hayat ümit ettiler. Bu genç kizın Yaptığını Yapabilir misiniz? Bombay İngiliz askeri kumandan- lığının bahçesinde Hintli bir genç kız yılanların en zehirlisi olduğu için «y- lan kralı» denilen üç buçuk metre bo- yunda müthiş bir yılan ile numaralar yaptıktan sonra hayvanın ağzını ken: di ağzı içine almış, salyasını ağzına a- kıtmıştır. Her soktuğunu mutlaka öl dürecek kadar kuvvetli bir zehiri hâ- mil bulunan yılanın salyasile zehirlen- mediği görülen genç kız hayretler u- yandırımış, doktorları - şaşırtınıştır. Yı- lanın salyası tahlil edilince bir değil, bir çok kimseleri öldürecek miktarda zehri havi olduğu görülmüştür. Fransada mühim bir mesele: İfşaatın manası nedir? Fransa -tayyarelere karşt 100 mili- metrelik yeni bir top icat etti. Bunu pek ehemmiyetli buluyor, ve çok-gizli geçenlerde Savyet te sun'i gübreler kullanmak yollarını!Rusya bü toptan —bahsedildiğini | işit- bulmak, kolaylaştırmak voe genişlet - Mmek te elzemdir. * Hattâ düşünüyorum ki, Orta Ana - doluda geniş işleyip az mahsul almak yerine, dar sahada işleyip çok mahsul almanın çarelerini aramak, bu memle- ketin iktisadi inkişafına yardım etmek bakımından, birinci derecede ehemmi-! yet verilecek bir mesele, en evvel halli lâzım gelen bir davadır. Ekstensif zi- Yâat yerine intensif ziraat politikası- Hin en ziyade muvaffakiyetle tatbik e- dileceği saha, bence, Orta Anadoludur. Orada, toprağı iyi işlemek, onun yor - gun ve tablaten kısır zerreleri arasına sun'i gübre ile kuyvet feyiz karış - tırmaktaki faydaları köylüye anlat - Mak ve sun'i gübreyi de onlara bol, u- cuz ve kolay vermeği temin etmek lâ- zımdır. Her halde, 'Türklüğün kolay Üremesi ve kolay ilerlemesi davasında, Orta A« miş, ve bunlardan bir kaç tane almak istemiş, bunu da bir Fransız gazetesi duymuş, feryadı basmış: — Bu mühim sırrı Ruslara mı tevdi edeceğiz? demiş. Şimdi bir taraftan gazete, bir taraf- tan da deniz bakanlığı mahkeme hu- zurundadırlar. Ve gazete sormakta- dir: — Gizli bir topu yabancı bir devlete veren mi ifşaatta bulunmuştur, yoksa topun verilmek üzere olduğunu yazan gazete mi? Hakikatit, —aradan geçen müddet zarfında top Rusyaya verilmiştir. Bu- nun üzerine de hâkim deniz bakanlı | gından yeni izahat istemek lüzumumıl duymuştur. nadoluya yeni yeni İşler ımkânı ver - mek ve bilhassa orada intenif ziraat u- sullerine ehemmiyet vermek mesele- leri, birinci derecede cle almak mec l buriyetinde bulunduğumuz şeylerden biridir. Anadolu arları, tablatin bir çok feyizlerinden istifade etmek gibi imtiyazlara sahiptir. Orta Anadolu ise, faki dır. Muhittin Birgen | dert yandı: — Bir bina yaptırtmaya başlamıştım. O zaman demi- rin kilosu 8 kuruştu. Tam sıra benim 12 ye çıktı, tereddüt ettim, elbette gene iner diye dü - şündüm. Fakat inecek yerde çıktı, (12) den (14) de, B 1914 - 1937 HB V İspanya 1ıhtilâli gın geçirdiği büyük faciadan ders almadığını gösterdi: İspanya ihtilâli görünüşte da - hili bir :htilâldir, hakikatte bu bedbahf memlekette bütün Avrupa çalışmaktadır. Memleket bir tecrübe tah- tası halini almıştır. Burada yeni keşfedilen silâhlar de - nenmekte, yeni plânlar tatbik edilmekte, istikbalin 1914 dekinden daha büyük muharebesi için hazırlıklar ya - pılmaktadır. 914 yılında gördü: up silâhı bıraktık- ——— —— — * | Japonyada HER GÜN BİR FİKRA || tektâm Sizin gibi Nasıl yapılır? Adamın biri Kayseriye gitmiş, bir kahvede oturmuş. Kahvenin önün- den bir alay eşek geçmiş.. Adama merak olmuş. Bir çocuğu çağırıp sormüuş: — Sizin Kayseride, insandan çok eşek mi vardır? Çocuk Kayseriye yeni gelmiş o - — Evet, demiş, bizim memleket- te çok eşek vardır.. Fakat hiç birisi yerli değil, hepsi başka memleket - lerden gelmedirler. Şarlo da Londraya geliyor Parası ve vakti olan «bütün dün yap İngiliz Kralının taç giyme töreni- ni görmek için Londraya gitmeğe har zırlanırken sinemanın meşhur «Şarlop su da ayni hevese düşmüş.. Londra * Bir Japon mağazası halka dağıttı- gazetelerinin anlattıklarına bakılırsa o|ğ1 ilânlarda müessesesi için şu suretle vakit için Dük dö Vestmenster'in sa- |reklâm yapıyormuş: rtaylarından birini şimdiden kiralamış. Bir hafta için bu saraya ne verdiğini|cuğun cildi gibi yumuşaktır, siparişler | De örnek olmuştur. bilir misiniz? Tamam 6 bin Türk lira-biy obüs sür'atile sevkedilir. Mağazar sı.. Fakat hayrete düşmeyelim: Şarlo- | Nisan 10 7 Sö Örnek Türkiye —EKEX Talu ürk inkılâbının ehemmiyet “ azameti, hangi zaviyeden baki * lırsa bakılsın, gözleri kamaştıracak des recede belli olmaktadır. Yoktan var etmenin sırrım, asırlar * danberi ilk defa, olanca vüzuhu il€ meydana koyan Kemalist Türkiye muştur. Bu hakikati bizlerden çok daha faff la, uzaktan şahid olan yabancılar tal * Buna şaşmamı mekanızmâ* n 1 inde, gört müz İşi ölçmeğe vakit ve fi bulamıyoruz. dağım yüksekliğini o dağın yamaç veyahud ki dü * tuğunda bulunanlar kile ölçemele Bünu ancak uzakta, ovada bulunanlâl farkederl Cumhu bünyesi teşekkül etmezden önce dünf ya camiasındaki mevkiimiz hemen hü* men hiçle müsavi idi. Yaşları kırktali fazla olanlar bunu pek iyi hatırlarlalt 'Türk ismi, başkâlarınca, tezyif maka * zün Kısası minda sıfat olarak kullanıldığı zaman* lar henüz pek uzak değildir. Avrupâöy kendi haritasında bize, kangren oluğl da kesilmesi iktiza eden bir uzuv na * zari'e bakıyordu. Garblı bir devlet xddt minın bize taktığı «Hasta Adam» lâkâ*t bin: uzun zaman taşıdık. Ve bu haysiyet kırıcı vaziyelten bize leri ne Reşid Paşanın tanzimatı, ne dü İttihatcıların meşrutiyeti kurtardı. Hasta adamı dipdiri, kanlı, canlı, v& bepsinden daha sağlam olarak yeni « den milletler arasına katan ve bunun* la da kalmayıp ön safa geçiren Ata * türk oldu. En keskin zekâları bile karşısında hayran ve mephut bırakan bu mücizd henüz tamamlanmış değildir; Hârikâ* lar devam ediyör, Dünacze makes olan Türkiye, bugürn terakki ve medeniyel hususunda baş * kalarına örnek olmaktadır, Son zamanlarda, - gazetelerde belki de gözden kaçan küçük küçük haber * ler çıktı: Irak hükümeti köy teşkilâtı « mızı tetkik için Anadoluya mütehas * sıslar gönderiyormüş.. Yugoslav hüküse Meti Belgradda, Ankara stadyomunuz bir eşini yaptırmağa karar vermiş.. Fakültelerimizde - Efganlı; - İranlı; Bulgar ve daha bunün gibi bir takınt yabancı milletlere mentsub bir çök ta e lebe, Türkün kültür nurile aydınları » maktadır. Efgan hükümeti bizden, kendi maa“ rifi için müşavir izliyor.. On yılın içinde, Türkiye Cumhuri * aHahlarımız, yeni doğmuş bir ço | yeti, milletlerin ön safında, diğerleri * Göğsümüzü kabarta kabarta bağır « mak hakkımızdır: Ne mutlu Türküm riyetle beraber yeni Türll nun bir haftada kazandığı para bundan ! fazladır. Şarlo bir vakitler, gençliğinin en İderiz. mızda bir çay içmek isteyen müşteri- diyene! lerimize bir zevcenin-sevdiği kocasına ikram ettiği çay gibi bir çay ikram e- DAİA kıymetli senelerini Londranın sisli ıu-ı t kaklarında yarım ayakkabı - ile aç ge-| — Mağazamızda . memurlarımız sizi çirmişti. Şimdi muvakkaten' altına ye|büyük bir ı?mkule karşılarlar.-Hepsi, sırmaya bürünecek olan ayni sokaklariı kızını-Zzengin bir adama - drâhomasız bir sarayın balkonundan — seyredecek | Vermek isteyen babanın etvar ve ha> dermektir. rekâtına sahiptirler. Biz hepimiz, sizi Artık elektrik çarpmasından|ysEmurlu bir günden sonra meydana insan ölîniyîcek n.ıç""" güneş gibi selâmlarız.» Amerikalı doktorlar elektrik çarp-| — İspanyolların marşları masından dolayı öldü zannedilen in- Her milletin bir tek marşı varken sanları dört dakika sonra tekrar haya-| şimdi İspanyol toprakları üzerinde 8 ta kavuşturmak imkânının bulunmuş|tane resmi marş mevcuitur, olduğunu iddia etmektedirler. Hükümetçilerin dört marşı vardı. Hayvanlar üzerinde yaptıkları tec-| Bunların bir tanesi General Riego'nun rübelerde kalbi durmuş, ve (öldü!) (idi, ikincisi İnternational, — üçüncüsü teşhisi konmuş — bir çoklarının Mlal:muhuriycli idareye sahip yerlerin Els kalplerini işletmek ve onları yeniden Segadars Kutalonya marşı, dördüncü- hayata getirmek mümkün oluyormuş. 'sij de Baskların hürriyete kavuştukla- Yapılan tecrübeler muvaffakiyetli ne- 'rını ifade eden Gernikako Arbola idi. ticeler vermiş. Şimdi Franko'cular —da dört marş İSTER İNAN İSTER İNANMA! Dün gazetelerden birine bir okuyucu müracaat ederek| (14)den de (16)ya fırladı, benim binam da yarım kaldı. Halimiz ne olacak? Gazeteci bu okuyucusuna şu cevabı verdi: — Üç ay evvel kâğıdın tonu 8 İngilizeydi, birdenbire (10)a fırladı, derken (12) yi, (14)dü, (15) 1 buldu, bugün (16,5) tur. Bu gidişle halimiz ne olacak? işime gelince fiatı İSTER İNAN İSTER İNANMA! —a bmrme ai Biliyor musunuz ? —M————————— İ — Asyada Türk göçü İsanın doğu: şundan kaç yıl evvel başlamıştır, Türk efsanelerine göre bu göçün sebebi ne“ dir? 2 — Osmanlıların yıltarca memlekek te başbelâsı eitikleri âşar vergisi hane gi tarihte kaldırilmiştır? 3 — Reji hangi tarihte kaldırılaralt tütün işi devlete intikal etmiştir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: ' — İlirya eski Macar - Avusturya imparatorluğu” hudutları dabilindeki dağlık mıntakânın ismidir ki, Aditya” tik sahillerine ködâr uzanır. 2 — Osmanlılar ilk telsix telgrafı A« merikaya 1901 de meşhur İtalyan âlimi Markoni elile gönderilmiştir? 3 — Konser ilk defa Amerikada, 1850 de verilmiştir. söylemeğe başlamışlardır: Bu marşların birincisi Kraliyet mar şıdır. İkincisi Bandera filminde söyle* nen marştır. Üçüncüsü Faşist marşi* dir. Dördü | ncüsü de Karlistlerin Oria- j