Milli küme maçlarının neticeleri Beşiktaş Üçoku, 4-1 Ankaragü üde Doğansporu 5-1 mağlüp etti ğ müî küme oyunlarının üçüncü turu Ka İstanbula gelen Üçok takımı dün takımlle yaptı. Birinci devre Beşiktaş 1, Üçok 1, i- i devrede Beşiktaş 3, Üçok spor Sifir sayı ile geçen maç 4-| Beşiktaşın Balibiyetile geçti. hafta İzmirde Beşiktaşı 1-0 Tağlüb eden Üçok sporun dünkü Maç- g Eeilktaşı mağlüb olması dünkü o - n en tabil bir neticesi idi. Bir gün Wvel Fenerbahçe maçında büyük mu- vemet göstermek süretile bir sılır f'“ğlüh olan İzmir takımı, dünkü maç- S da aynı oyunu gösterdi, hattâ zaman daha güzel bile oynadı. daki maçlar vesilesile iki defa OYununu seyrettiğimiz İzmir takımı 'h_m de şahid olduğumuz gibi tamamile SÜYat ve cesarete istinad eden bir © - Yün tarzına maliktir. Doksen dakika zarfında hiç durup| Ünlenmeden, yılmadan çalışan İzmir- m,"" iki oyunda da tecrübe noksanlığı Yüzünden bir kaç sayı kaçırdılar. Toplu bir halde hücum ve müdafaa Yapamıyan Üçok oyuncuları uzun vu- Tüş ve alabildiğine koşmaktan gayri Müsbet bir netice ve derli toplu bir o - gösteremiyorlardı. Yerden ziyade havadan oynamaları, Ohtrol yaziyetleri esasen müsald ol - Tüyan İzmirlileri bilmiyerek daha TMüşkü vaziyete sokuyor, rastgele ha- Vada dolaşan top çok defa bu yüzden di kalelerinden bir türlü uzaklaş - - Miyordu. Hücum hattile, muavin hattı ara - finda yer değişikliği yapan Üçok dün- V) üdafaaya © - iyet ile İzmirde TMağlüb ettiği takıma hiç değilse ye - emeği hesablamış olmasına rağ - Men ilk devredeki tahammülü göstere- â’dîâinden ikinci devrede üç gol ye- 'İlk devre daha ziyade Beşiktaşın hâ k"!Lyeıi ile geçmiş, Şeref ve Sulhi o - Yünun ortalarındaiki büyük fırsat ka- Çırmak suretile devrenin sonlarına ka- ? vaziyet sıfır sıfıra devam etmi Bu arada İzmir merkez muhacimi sa atlanarak dışarı çıktı, bunu Şerefin sa tliğı takib etti. İ takım onar oyuncu ile sahada ka İnca bu hâkimiyet Beşiktaştan İzmir fakımına geçti. Muavin hattından daima ileri kaçan lakkı kırk birinci dakikada hafif bir İülle ilk sayıyı yaptı. Bir dakika sonra İzmir sağ açığının BÜzel bir ortalayışını merkez muha - Sim mükemmel bir kafa vuruşile Be- fiktaş kalesine sokarak I-1 berabere Vaziyat oyuna ayrı biş hız verdi. İkinci devrede - iki sakat oyuncu ile yan maç Beşiktaşın yavaş yavaş ;ğr basmasile bir müddet devam et - Hayatinin kornerden çektiği topu Hakkı yirminci dakikada içer| soktu. beşinci dakikada Eşref penaltı - dan Üüçüncü, biraz sonra Hakkı fevka - :de bir şütle dördüncü — sayıyı yap * Her sayıdan sonra oyun, bir parça *dha sertleşiyor, hakemin haklı müda- İ maçını Şeref stadında Beşiktaş Beşiktaş muhacimlerinin İzmir kalesinde kesilen hücumlarımdan biri haleleri bu hırçınlığın ancak önüne ge- içiyordu. İzmir takımı bu kadar sayıdan sonra hiç değilse bir gol daha yapabilmek i- gin fazla gayret sarfetti ise de muvaf- fak olamadı. Takımlar sahaya şöyle çıkmışlardı: Beşiktaş: Mehmet Ali - Hüsnü, Fa - Tuk - Feyzi, Hakkı, Fuad - Hayati, Rıd- van, Sulhi, Şeref, Eşref. Üçok: Nejat, Ziya, Ali - Namık, En - xver, Adil - Hakkı, Şükrü, Basri, Said, Saim. Hakem: Nihad Asım (Galatasaray) İzmir takımı bugün gidiyor Şehrimizde iki müsabaka yapan İz - mirin Üçok futbol takımı bu akşam Bandırma yolile İzmire hareket ede - cektir, Ömer Beğim $ Galatasarayın hususi maçı Galatasaray birinci futboft takımı dün Taksim stadında yeni Kurtuluş tar kımila hususi bir oyun yapmış ve 9-1 ,galib gelmiştir. Su sporları hakem kursu açılıyor Su sporları federasyonu 10 nisanda başlamak üzer bir hakem kursu aça - caktır. Hakem kursu bir buçuk ay devam e- decek, kurs Galatasaray klübü salo - nunda açılacaktır. Muhtelif klüblerden bu kurs için namzedler çağı klır. Ankaradaki Maç ve koşu Doğanspor dün Ankarada " son maçını yaptı Ankara, 4 (Telefonla) — İzmirin Do ganspor takımı buügün ikinci ve sön maçını Ankaragücile — oynadı. Hava güzeldi. Bu itibarla stadın dörtte üÜçü dolu idi. Vekiller ve saylavlardan bazıları seyirciler arasında bulunuyor- lardı. Büyük maçlan evvel, Çankaya ve Demirspor arasında bir dostluk maçı yapıldı. Ve maç iki iki berabere bitti. Bundan sonra saat on beş otuz beşte Doğanspor ve Ankaragücü lakımları sahaya çıktılar. Doğanspor takımı dünkü takımında Reğişiklik yapmış ve şöyle dizilmiştir: Mahmud, Zihni - Fethi. İsmail, Hak- 4kı, Nurullah, Şeref, Fuad, Adnan, Ha- lid, Reşad. Ankaragücü yalnız kalecisini değiş » tirmişti. Hakem Fenerli Sald Selâhad- dindi. Oyuna Doğansporlular başladı ve beşinci dakikada Adnan güzel bir kafa vuruşile İzmirin ilk ve s#on göolünü yaptı. Oyunun bundan sonrası ortalarda geçti. 16 ncı dakikada Hamdi şahsi bir Beşiktaşlı Hakkı bir hücum esnasında inişle Ankaragücünün beraberlik sayı- sını yaptı. | Bundan sonra Ankaragücü muha - cimleri birbirlerile gol kaçırma yarışı yaptılar. Boş kaleye gol atamıyorlardı. Bu sırada İzmirliler soldan bir akın ,yaptılar, Ankaragücü kalecisi bir çı - kış yaptı ve topu tutamadı, ltop kaleye girdi. Lâkin Ankaragücü bekleri topu | kale içinden çevirdi. Hakem uzakta ol- Lduğu için bunu göremedi. Devrenin 136 ncı dakikasında sol açık Hamdi, | Ankaragücünün ikinci gölünü attı ve| | devre böylece bitti. İkinci devrede Ankar: |bir oyun oynadı ve 3 gı 5-| kazandı. Hakemi di Ankarada dünkü koşular vel Ankara bölgesi atle- için bir koşu yapıldı ve neticede küçüklerden birini Mah- mud, ikinciliği Edib, üçüncülüğü Hil - mi kazandı. Mesafe 3 buçuk kilametre idi. Büyükler arasındaki koşuda Mu- hafızgücünden İsmall çok rahat ve gü- |zel bir koşudan sonra birinci, Demir « gücü, hâkim tarak oyunu idsresi güzel - Oyundan ev | tizm birincil spordan Selim ikinci, Muhafızgücün -| den Ali üçüncü geldiler, İstanbulspor Ankaraya gidiyor Ankara; (Hususi) — Haftaya cu - martesi ve pazar günleri İstanbuldan Anadolu klübü güreşcilerile İstanbul - İ spor futbol takımı buraya gelecek, cu- mârtesi pazar günleri karşılaşacaklar - dır. Hakem kursu Su sporları federasyonu tarafından bir hakem kursu açilacaktır. Kurs 10 nisanda başlayacak, bir buçuk ay de- vam edecektir . Lokanta, Tahranın en temiz, en tipik ve en meşhur cilâvını yapan ve başka yemek bulundurmıyan bir müessesedir. Dünyanın her tarafından İrana ve bilhassa Tahrana gelen seyyah, mütehassıs, herhes, bir kere buraya uğrar ve cilâv kebabını tadar Yazan: İbrahim Hoyi (Baştarafı 1 inci sayfada) zine müdüriyeti, Bank Milli İran ve yapılmakta olan opera binası, Firdevs oteli buradadır. Yeni polis müdüriyeti- ne buradan gidilir. Ve göz alabildiğine uzanıp giden geniş caddenin iki tara- fında gördüğünüz aşağısı dükkân, üstü | evler, yeni ihtiyacın doğurduğu bir ço- ğu zevksiz mimarf nümuneleridir. Yolun ortasında duran otomobillere, boş arabalara bakıyorsünuz değil mi?. Burada nakil vasıtalarının bekleme erleri işte böyle caddelerin ortasıdır. şte Tophane meydanı.. Burası, artık şehrin yeni aldığı şekli ile merkeziye- tini kaybetmiş olan ve çevresi, beledi- ye binası, eski polis müdüriyeti, telgraf. hane, biraz ileride muazzam postahane ve süngüsü çoktan düşmüş İngiliz ser- mayeli Bank Şahi ile kuşatılmış meş - hür meydandır. Şehrin en kalabalık noktasıdır. Arabalar, otomobiller, bi - sikletler, yayalar buradan döner, ka - yar, akar, giderler. Ortada güzel, ve yüksek fiskiyeli bir bahçe vardır. Bay- ram ve şenlik günlerinde bu binalar - dan yapılan tenvirat, burayı nura bo - ğar, yer yer yapılan ateş oyunları hal. ka neşe dağıtır. İrandan ziyade Fransız stiline ya - kınlaşan meşhur Gülüstan sarayına bu- radan gldilir. Şu gördü 3 birbiri arkasına sıralanmış otobüsler, beledi - yenin nezareti altında şehrin muhte- Lif semtlerine işliyen «kaptı kaçtı» lar- dır, On şahi (4 kuruş) mukabilinde si- zi şehrin bir ucundan, ö ucuna a - tar, En hoşa giden bir iyiliği de, rast- geldiğiniz yerde durur ve eğer yer var- sa sizi kabul eder. Bank Şahiye karşı yan yana dizilmiş ve hususi gibi görü- nen otomobilleri mi merâk ettiniz? Bunlar da, belediyenin narhına tâbi - dirler. Ve halkı - beş kişi olmak şarti- le . adam başı iki riyale (16 kuruşa) şehrin beş altı kilametre haricine, say- fiyelik yerlerine taşırlâr.. Dolayısile insan, icabında tek başına taksi tut - mak külfetinden, mecbur!yetinden kur. tulur, * Epeyce gezdik, ve yorulduk aziz o - kuyucular... Mademki Tahranda bulu - nuyoruz, ruhsat verirseniz le bir- likte hâlis bir İran çilâvı yiy « Ba « kalım, İstanbuldakilerine benziyor mu, o halde: Laganteye, dürüşkeci... (Lokan- taya arabacı..) Lokanta, Tahranın en temiz, en ti- pik ve en meşhur çilâvını yapan ve başka yemek bulundurmıyan bir mü - essesesidir. Dünyanın — her. tarafından İrana ve bilhassa Tahrana gelen sey - Ü Bu yezımın birlesi kını 1 Nisan tarihli Dushumırda çıkmıştır. Ayvalık ortamektebinin İçecek suyu Neden bakımsız? Ayvalık okuyucularımızdan — bir baba yazıyor: — Oğlumdan dalmâ dinlediğim bir şi » kâüyet vardır ki, şimdiye kadar ehemmi- yet vermediğim için alâkadar olmamış - tam. Fakat ayni mekteple oküyan tale - belerden bir kaçınım velisinden de ayni teyi ainledim ve alâkadarların dikkat nazarını çekmeği lüzumlu gördüm. Ayvalık orla mektebinde talebe tara- fından içllen su ağır bir kokı, taşımakta- dır. Buyun bulunduğu yer ağrı açık — Uir sarnıçtır ve bu sarnıç uzuli senelerden - beri temizlenmemiştir. Halbuki Ayvalığın gayet güzel bir suyu vardır. Kiymetli or- ta mektep müdürünün alâkasını dileriz: Çocuklarımızın içtiği bu suyun pisliği ve fena kokusu giderilirse, bütün talebe ba- l') Tahranın güzel âbidelerinden biri yah, âlim, mütehassıs, herkes, herkes bir kere buraya uğrar ve çilâv kebabı- n: talar. Burada un o nefis kokulu Sedri pirinci (gezgin Hakkı Süha üsta- dımızla Refik Ahmet Sevengilin ku . lakları çınlasın) ile yapılan pilâvda başka bir nefaset, tad vardır, * Lokantaya girmek için lütfen şu merdivenlerden çıkınız, alnınıza gelen kapıdan içeriye giriniz.. Ve şu oymalı, mozayik camlara, kitabelerle süslü pencerelere ve etrafında bütün evlât - ları, nazırları, sefirleri olduğu halde tahtında oturan Nasıreddin Şahı, ve - ziri âzamı «Mirza Ağahan Nizamül - mülk» e bir şeyler söylerken gösteren yağlıboya resimlere bakınız!. Hele, şu resme dikkat nazarınızı çekeri manının hariciye nazır; başında Sultan Aziz fesli, e şanlar, bacakları iğri, selre pantalonlu birisi duruyor. Altındaki yazıyı oku - yorum, Şarje Vafiri hükümeti nani cenab Haydar Efendi..» Cenabı Haydar Efendinin yanında da çoekik gözlü, ır « kından ziyade Japonu andıran Rus se- firi dikilmiş... Ruhunda daha hâlâ eski cevherini, kabiliyetini sakladığını gösteren İran san'atkârlarının yarattığı bu süslü, rev- naklı dekor içinde «çilâv kebap» ye - mek her halde zeviklidir. İşte garson bir tepsi içinde lâzım olan şeyleri: Sa- mak, turşu, tatlı soğan, ayran ve be » yazı akılilmış yumurtayı getiriyor.. Diri, lâkin yumuşak, beyaz pilâvı « nızı kaşık ve çatalla karıştırınız, bu sü. retle içindeki tereyağıyı eriti irsiniz. Si nirsiz kebabı da parça parça kesip ne atınız. İki tane de yumurtanın sarı- sını buna katınız.. Biraz da somak eki- İşte Tahranda ve bütün İranda i İran eçilâv kebabınıs ancak bu merasimden sonra yiyebilirsiniz ve ye- melisiniz... Hakkile zevkine varabil - mek için de ayranı ihmal etmeyiniz. Sizleri tıkabasa doyuran bu «tek kaps yemek ancak 6 R:ıV:ı. (48 kuürüş) baları kendisine minnettar kalacağız, * Kemaliye nüfus memurluğundan bir türlü çıkmıyan bir kayıt Nallıhan posta telgraf memurü Mustafa yazıyor! — Bura evlenme memurluğu 16 kânu- Bay nusani 1937 de Kemaliye memurluğuna bir erkeğin evli veya bekâr olup olmadı- #ina dâlr yazdığı yazısına, aradan aylat geçtiği halde, hiç bir cevap gelmedi. Kay- din çıkarılması için ayrıca hususi müra- enatlar yaptık, gene netice alamadık. Bu yüzden bir hayli de müşkülâta uğradım. Bu kaydın iki ayda çıkarılamamasına ne dersiniz?'a * Okuyucularımızın sorgularına cevablarımız Okuyucularımızdan N, Z. T. ye — Karaağaçtaki köy muallim kursu yalme çavuşlar içindir. Hariçlen, — orta mektep mezunları bu kursa giremezler,