MEMLEKET Örtamekteb hocası Sadi tale belerine saz - dersi Bitli.. ( Hususi — Muhabirimiz - den) — Kışın lâlezarından ayrılıyo - ruz. Buna eseflenmeli miyiz, bilmem.. Havaya, ârızaları ve tehlikelerile bir «hararet» karıştı. Boş ve neşeli gün - lerimizde dizlerimize kadar içine gö - mülerek, ellerimizde, birbirimize at - mak için top yapıp tuttuğumuz kar, sülu bir yayvanlık aldı, Manzara kar- ların sıyrıldığı yerlerde yüz gösteren renksiz toprakla, kötü fırçadan çık - mış zevkgiz tablolara benziyor. Ne tam ukış» in kendine mahsus edası; ne tam baharın tazeliyen sihri!. Kim bilir: Belki anılmıya değerli görülme- diği bu iki mevsim ortasına bugüne kadar ad koyan bile bulunmamıs... Kışı bitiriyoruz! Mesele budurl. Biraz öksürük, biraz, af buy numuz aktı, hafif tertip grip geçiren- lerimiz dö-oldu. Fakat yineda şikâye- timiz yok. Hesapsız yüz binlerce se - ihtiyar run, bur| nelerin hırpaladığı” . arka- | daştan — bundan — az zararla kuürtül- manın imkânı mı vardı zaten. e Esasen Bitlis te kış, Rahva gedikle- rinde- patlayan hışmile korkunç olur, facialar yapar- mış.. Birinci Umumi Müfettiş Abidin men'in, çare bulucu elile burada amansız — fırtınaların kurulan «Can kurtaranlar» , iki sene-|eli bileğinden tamamen ayrılmıştır.| çaldıkları hayvanlar ormanda bulun- denberi Bitlise elemli kış destanı okut maz olmuş.. Bu sene vilâyet de, elin- de bulunan imkânlarla yolları açtır « mıya çalıştı. Kış da nisbeten az karlı geçtiği için, şükür allaha, mevsimi kazasız,, belâsız atlattık.. Şehir içi yollarına da belediye him- met etti. Zannederim Bitlisin iç ve dış Yolları, ömürlerinde ilk defa bu kış, in- san elile kardan temizlenmek taliine mazhar oldular. Müsait zekâsı, yıpranmamış genç - liğinin gayretine rehperlik eden Suphi | Menteş belediye işlerinde muvaffak olacağına benziyor. Şehir içinde vü - tudüne pek ziy, bir parkin tesisi için teşebbüsata geç- Miş, elektrik tesisatı için kırk bir zum hissedilen ila İstikraza tevessül etmiş, asri mezba- ha inşasında tek söz sahibi olmak içih de meclisden karar almıştır. Bu üç iş 987 senesi içinde başarılabildiği tak - dirde çok kıymetli hizmetler yâpıîmııı olacaktır. Daima gördüğümüz ve tak- dirle andığımız gibi vilâyet de, müza- heretile, her faaliyet hamlesine canlı Sürette yardım etmektedir. Musiki hocası Sadi tatil günlerinde Mektep çocuklarından bir seçme gru- Pa saz dersleri veriyor. veriyor ları ilk defa işitmiş oluyor. Bu muvaf fakiyetinden Sadi hocamız istihkakla öğünebilir. Grup, 23 Nisan bayramın da konser vermek için hazırlanmak- tadır. Çocuk bayramında büyüklerin de neşeli bir gün geçireceği anlaşılı - yor. Buna da imkân verecek olan Sadi dir. Bizim şair, hatip ve çalışkan Sadi miz. Orta mektep bu hocanın yılmaz ve tükenmez geyretile yeni bir yüz ak - lığı kazanmıştır. Zeki, edip ve halâk bir yeni müdür, anlayışlı, anlatışlı, sevimli ders ho - caları mektebi geçen seneki perişan - lığından inanılmaz bir çeviklikle kur - tardılar. Bununla beraber geç gelen ki- tapların ve tamtakır denebilecek hal- de olan lâboratuarın yokluklarını ve eksiklerini - feragatkârlık — derecesine yükselen çehrelerile telâfi etmişlerdir. Tok Bir köylünün eli uçtu Deverekten yazılıyor: — Karabaşlı yünden olup evi önündek manlığa giden yol üzerindeki büyük taşı dinamitle parçalamak isteyen Mehmet oğlu Hasan, dinamitin elinde iştiali yüzünden ağır yaralanmış, bir l n sa- Bundan başka yüzünün muhtelif yer- lerinde de bereler vardır. İki çocuk boğu'du Devrekten yazılıyor: Aksu kö - yünden dört ve beş yaşlarında Halit ve Aziz isminde iki yavru köylerinden! yıkamırlarken boğul-| ırmakta muşlardır. Bigadaki vak'anın içyüzü Aşağıda suretini neşrettiğimiz n tubu aynen taleb, Emniyet Müdürlüğünden gönde geçen neşri e İstanbı nbulda çıkan Son Posta ; 2/2/037 nüshasının birinci sahife dör- düncü sütununda (Migada bir gencl güvey 1i gece öldürdüler) başlığı altında bir azı görüli a: : n ta düğü bildi ettiği teshit edildiğinden © sul mesi için keyfiyet vilâyet kanalı ile 2/997 gün, eniniyet 251 saylmızla Soz Poa- ta gazetesi müdürlüğüne yazılmış, vekilete de bu suretle malümat verilmişt Bu kere Son Posta güzetesi müdürlüğünden alınan karşılıkta yukanda bahsi geçen ya- zımız müdiriyetinize ibraz edilmişse de mü- hürlü olmadığından tasvib buyurulmadığı bildirilmiştir. Matbuat kantınımun ahkâmı- nâa göre sör gelişi edilen hüdisenin intihar olarak ayni gazetenin ai sülununda dü- zeltilmesine müsaadelerinizi rica ederim, 4/3/937. Çanakkale Emniyet Direktörü N, Armağan HABERLERİ nek- | esinin SON POSTA A Gümüşhacıköyde 3 hayvan Fırsızı yakalandı Gümüş Haciköy (Hususi) — Hay van hırsızlarından Saray özlü Kel Ali Gümüş Hacıköy pazarında iki inekle 3 tosun satarken görülmüştür. Ken - disini aramakta olan jandarmalar bu satıştan da şüphe etmişler, kendisini yakalayıp hayvanları nereden aldığı ni araşttrmışlardır. Neticede Kel Ali - nin Merzifonun Camii cedit mahalle sinde Arnavut Hasan ve Salihle bir - leşerek Havzanın Kemaliye köyün -| den Şükrünün ve Müminin hayvanla- rını çaldığı ve bu hayvanların Şükrü| ile Mümine ait olduğu — anlaşılmıştir liyeye verilmişlerdir. Devrekte üç hayvan — hırsızı mahküm oldu Devrekten — yazılıyor: — Bundan Yakalanan hayvan hırsızları ve çaldıkları hayvanlar dört ay evvel geceleyin Ereğli hudu- |dunu geçerek Devreğin Öveyikli kö- İyünden 5 sığır çalan İbrahim, Mehmet, Tahir namlarında — üç şahıs jandarma tarafından şiddetle takip olunmuş ve duktan sonra hırsızlar da yakalanmış- lar, adliyeye verilmişlerdi. Üç aydanberi devam eden muha- ’keme neticelenmiş faillerin sabıkaları | İtesbit edilmiş ve bunlardan İbrahim 10 sene 6 ay hapse, Tahir 9 sene 9| ay hapse, Mehmet de 9 sene 4 ay 15| güne mahküm edil: | iştir. | Kiç k m meket Alyon verilen bir çocuk öldü Kumlada Halil Şükürün kızı ve İsran! çocuğuna afyon vermiş, çocuk öl ür. Bu Jddlamın doğru olup olmadığı tetkik edilmektedir. Gemlik hükümet doktortutu Gemlik hükümet doktarı Haydar İstan- bula tayin edilm Doktor Ziya Kuya Gemlik hükümet doktorluğunu fahri- yen idare etmek ki İstanbul hal idaresinin | İzmit İsra hizmeti İzmit (Hususi) — İzmit ve mül- |hakatı müstahsilleri, — artık kabzımal derdinden kurtulmuş eluyorlar. İzmit meyvalarının İstanbul «Hal» idaresi tarafından satılması kararlaştı. rılmıştır. Bu hususta İstanbul Vali ve Belediye Reisi Muhittin Üstündağ da müzaheret edeceğini vâdetmiştir. Bu haber İzmit meyvacıları için bü tük bir müjde olacaktır. Her cinsten bir saz sesini Bıt_lğı ufuk İ.’CZI r Ola H:;;n B B tibaren .« Adalar vapurlar ya- rım saatte gidecekmiş. d n Ki: : Hasan Bey — İnanma, ta rihine dikkat etmiyor mu- sun? Hırsızların üçü de yaklanmış ve Ad.| ! İtaiya İn—g;iltereye meydan okuyor (Baştarafı 1 inci sayfada) 'Trab Garpte 0 zaman yapılan bu tehdidin ise, İngilizler üzerinde mües- | sir olduğunu da şimdi anlıyoruz. O za manki, İtalyanın Trablus Garbe gön- dermiş olduğu iki üç fırka askerin, ka İngiliz irnparalorluğunu korkutaca- imse ihlimal vermemişti. Halbu- ir İtalyan ordusunun, ava le müdafaasına im! yürümesi, evvelâ İngiliz rızı tabi ol- miıyan aleyhtar: Mısırlıları ayaklandırmak gi bi büyük bir galleye sebebiye: verece gibi, ikinci derecede de, eslahası fe lâde mükemmel olan bir ordunun, İn- lizlerin Mısırdaki mahdut kuvve afından durdurulamıyacağı da tabif uzaktan bu hakikatleri farkede- k, İngilizler ise tehlikenin e ettikleri ma alının dan okumasına rağmen, İngiliz hü ümeti çok saburane ve ihtiyatkârane hareket mecburiyetinde kalmıştı. Bay Musolini, Trablus Garbin, Ha - beş harbi esnasında, İtalyan müdafaa- sı noktaj; nazarından görd bu hiz. meti anladıktan sonra Trablus Garbe büsbütün ehemmiyet verdi, ve Trablu sun mühtelif noktalarında deniz ve ha Va kuvvetleri için istinatgâhlar vücu- de getirdi ki, bunlar başlıca Bingazi, Trablus ve Tobrukdadır. Hattâ Fransız gazetelerinin Roma muhabirleri tarafından yazılan yazıla- ra nazaran Trablus bugün, İtalyan er- kânı harbiyesince, doğrudan doğruya İtalyanın müdafaasını temin eden en mühim bir ülke ehemmiyet ve mahı- yetini almıştır. usun böyle bir müdafaa Üüssü ancak İngiltereye karşı ol Çünkü Akdenizde İngilte: ş nn karşısına çıkmağı dü- şünen devlet yoktur,. Bay Musolini yalnız Trablus Garbi böyle tahkim etmekle kalmıyarak, son zamanlarda, sütunlarımızda birkaç de fa mevzuu bahsettiğimiz (pantellarya) adasını da tahkim etmeğe karar ver- miş bulunuüyor. Diğer taraftan İtalyan Başvekili Kı- zıldenizdeki Musavva ve Asap liman- rında da tahkimat yapmağa azmet- gibi görünüyor. Hatlâ bu azmini tatbika koymak için bu defa A vukatlar (Baştarafı 1 inci sayfada) reisi Mekki Hikmet, bu vesile ile lev vermiş ve bunu müteakıp ikinc bir sö Üta, baro birinci retsi Hasan Hayri, avu- tlık kanunu hakkında hükümetçe hı zırlanan lâyihada fiş ve teftiş işleri hu susunda, İstanbul barosundan gönderi len etin Ankarada yaptığı temasları ve n tadilleri anlatmıştır. Bil- hassa : — Kanun projesinde, teflişin ya biz zat Adliye Vekili veya onun adına en büy dliye memüru veya mületliş- ler detiyle yapılacağı yazılı i Kor aro reisi hakkında / Vekili veya onun adına mahallin en büyük e memuru tarafından tef- tiş ifası ve avukatların da ancak inzi- bat meclisleri vasıtasile teftişi kabu! e- dildi. Fiş meselesinde de, hukuk muha kemeleri usulünün 444 üncü maddesi tatbik olunduğunu kanunun projesine göre, hâkimler kanununda olduğu gibi, her avukat için Temyiz mahkemesinde fişler bulunacak ve bu fişlerin yüzde elli biri temyiz ettiği davanın reddi ve ya müddeti mürurundan dolayı keza. lik reddi süretinde çıkarsa, bu âvukat, sene müddetle temyiz mahkemesi avukatlık hakkından mahtum tekerrürü halinde Temyiz avukat kala madde de vukat anca beş defa t iki maddede hakkında o za edilecektir.» demi a Baro birinci reisi Hasan Hayri, 927 senesinden beri hiç bir avukatın bu şe- kilde hareket edip te, ceza verilmesi lüzumu hâsıl olmadığını kayı kanunun, meclisin bu devresinde ka bul edilmesi muhtemel olduğunu ilâve İtalya filosu başkumandanını Kızılde- hize göndermiştir. Musavva, malüm olduğu üzere, İtal- yanın Kızıldenizdeki Eritre m kesinin İlmanıdır. Asap ise Ha nn limanı idi. Şimdi tabii İtalyanın eline geçmiş bulunuyor. Eğer bu iki li man, tahkim edilecek olursa, İngiltere nin Hindistan yolu hakikaten büsbü - tün tehlikeye düşmüş olacaktır. Zaten lerden beri tatbik ) itaya bi i vakit bu iddianın ptk derhal anlaşılır. Bir kere Pantellârya ve Trablus Garp hattı enizi ikiye bölüyor. Sonra daha Şarkta Tabruk ve Şimalde Rodös ada ları da hem Süveyş, hem de İngiltere- oldi ya u|nin Hayfa limanını tehdit edebilecek İngiltereye çok ağır lâfızlarla | birer tayyare ve sefaini harbiye üssü: dür. Hülâsa, Bay Musolini İngiltere için Hindistan yolunu, tâ İtalyadan başlaya Tak Kızıldenizin müntehasına — kadar geçiülmez bir hale getirmek üzere ne yapmak kabilse yapmış ve yapmakta- dır. İşin en tuhaf ciheti ise, İtalyânın bü tün bu işleri hiç te gizli kapaklı yap- maması, hepsini hattâ lüzumundan faz la gü ile mütemadiyen ifşa ve ilân eylemesidir, Bize öyle geliyor ki, İngiltere Napol yon devrinden beri, yani takriben bir asır ve bir çeyrek asırdan beri hiç bir devlet tarafından bu kadar tehdide mâa ruz kalmamiştır. İşin en şayanı dikkat ciheti de, Bay Musolininin İngiltereyi, icabında, can evinden vurmağa da azmetmiş gibi pö Tünmesidir. İşte bundan dolayıdır ki biz, İtalya nn bu akıl ve hayale sığmaz hazırlık- ları karşısında İngilterenin nasıl mu- kabil tedabir ittihaz edeceğini büyük bir merak ile bekliyoruz. İngilizler bu kuvvet karşısında bo « yun eğecek midirler? Hayır! O halde ne olacak? İşte kaç defadır söylediğ miz üzere Avrupada asıl tehlike ziyeti doğuran Bay Hitlerin teslihatın dan, İspanyanın kanlı vukuatından zi yade, Ütalyanan İndiltereye karşı bu meydan okuyuşudur. Süleyman Sıtkı toplandılar etmiştir. İçtimada mebus avukatlardan Adliye encümeni reisi Münirle Salâ - hattin Neşet, Hasan Ferit, Sadettin Fe it, İhsan Tavın da hazır bulunarak, mesleğe olan merbutiyetlerini Bgöster « diklerine, mensup oldukları baroya karşı vazifelerini ifa ettiklerine ayrıca işarel etmiştir. Dünkü toplantıda, yeniden intihap ta yapılarak, Hasan Hayri veis, Mekki Hikmet ikinei reis, inzibat meclisine âza olarak ta Beraet Zeki, Ömer Fa rüki, İsmail Tahsin, Yusuf Sinaı, Ek rTem İlhami seçilmişlerdir. Bu suretle on yediye doğru bitmişlir. va topl .nb Bu resim sizinmi ? uları arasında bir eğlence tertip etti: Hergün şehrin bir semtinde kalaba. lık bir halk kitlesini gösteren bir fo- toğraf çektiriyoruz. Bu fotoğrafı dör - düncü noter B. Galip Bingö'te göster- mekte, içinden tek bir simâyı ayır - maktayız. Dikkat ediniz: Bu seçilen sima belki sizi, belki bir dostunuzu, belkı uzaktan yakından bir tanıdığınızı gösteriyor. Mesele basit: Seçilen resmin sahib ida- remize mür kendisi- Ş m edile- Yukarıda gördü, 1 üstünde çekilmi line alınmış olan ve £ göstertli at ederse lecektir. Bundan evvel neşrett hediyesi deri i|larda kendilerini tanc an okuyucula * rımız. matbaamıza müracaat ederek hediyelerini almaktadırlar