20 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 - Şeşğ' imi - ’î_'*"_"'f'-r Döğüşen emokrasi Yazan: Muhittin Birgen vvelki gün Fransadan vahim hâ diselere git haberler geldi. ÂAy- ni zamanda bir de bilânço: Beş yüz ka- dar insan mecruh olmuş. Bu, küçük bir muharebe demektir. Hücuma uğra- yan polis kuvvetleri, hücum edenler de komünistlerdir. Hücuma uğrayanlar arasında mecrüh nisbeti fazla, fakat, cerihalar hafif. Demek oluyor ki hü- cum edenler, iptidai vasıtalarla, belki sopa ile, matrakla, taşla saldırmışlar- dır. Mukabele edenler de polislerdir; silâh kullandıkarı için karşı taraf ölü ve ağır yaralı vermiştir. Bu bir küçük harp, sokak muharebesi demektır: Bü- yük İhtilâlde olduğu gibi. Muharebenin sebebi de sağ ve sol ce naklar arasındaki husumettir. Fakaft, garibi şu ki her iki taraf ta aynı şeyi istiyor: Demokrasi. Sosyal Parti ile Sos yalist Parti, aralarında bir «ist» eksik, | bir «ist» fazla, iki isim ve ikı parti ara- sında bir küçük muharebe ve koca bir mecruhlar İistesi! * Eski zamanlarda böyle bir hâdise karşısında kalmış olsaydık «Mecellenin Medeniyet bır küldür, heyeti umumiyesi itibarile ya var, yahut yoktur, bu itibarla gayet hassas bir makineye benzer, bu makine bütün dişlileri mevcut olduğu taktirde işler, aksi halde âtıl kalmıya mahkümdüur. Mmaksudu bir, ama rivayet muhtelif!» der, geçerdik. Bugün, öyle söyleyemi- yoruz. «ist» sizler ne istiyorlar, «ist» liler ne istiyorlar diye düşünmeğe mec buruz, Düşündüğümüz zaman da zihnimiz- den şunlar geçer: Sosyal Parti, nilli bir demokrasi istiyor; Sosyal Partinin istediği demokrasi beynelmilel demok- rasidir. Birinci parti, evvelâ ferdi mül kiyete kıymet veriyor, içtimai mülki- yeti ikinci plâna koyuyor; ikinci parti ise bunun tersini yapmak fikrindedir. Birtakım şeyler üzerinde birleşen ve diğer birtakım şeyler üzerinde ayrılan bu iki hayat görüşü, dünya anlayışı, böylece birkaç noktada biribirinden ay rıldığı zaman, bunların bütün dünya içindeki vaziyetleri değişijyyor: Sosyal Parti Rusya ile ittifakın aleyhinde, Sosyalist Parti bilâkis Fransa siyaseti- ni bu ittifak üzerine kurmaya taraftar- dır. Aradaki görüş farkları gayet bü- yük ve bunların neticeleri de pek çok uzaklara gidecek kadar mühimdir. İki demokrasi mefhumu arasındaki bu ihtilâf, meydanı boş buldukları za- man biribirini boğmaya hazır olan bu iki hasım tabaka, cemiyetin derin kit- lelerine dayanan iki düşman kuvvert, yirminci asır medeniyetinin en çürük tarafıdır. Döğüşen demokrasi, çürüyen bir demokrasidir. Büyüyen, serpilen, günden güne daha feyizli bir inkışaf ile yükselen bir demokrasiye muhtaç olan dünya için, bu, fena bir alâmet- tir, yirminci asrı bu felâketli inkışaf- tan kurtarmak İâzımdır. * Fransada Halk Cephesi hükümeti demokrasinin bu döğüşme, boğuşma hırsını tadil edecek, hattâ bunun böy- le kanlı tezahürlerine mahal vermiye- cek bir siyaset tutmayı kendisine he- def olarak çizmişti. Bay Blum bu hede- fe doğru yürümek için havli kuvvetli hamleler yapmaktan hali kalmadı. Fe- ha zamanlarda yüksek ve Uzak gören bir gözle, geniş ihatalı tedbirler almak tan, icabında kendisini tutan kuvyet- lere karşı dönerek «bu kadarı da çok- yazdığı bir makalede iyi bir ne gibi meziyetlere malik olması İâ- zım geldiğini anlatmıştır. çeşit erkeklerden hoşlanırmış: den - bahsedecek. lamıyacak. yacağı şekilde güfte yapacak. Cemiyet hayatında tek aaam makinede bir aişlidir, onun da bir rolü,“yapılacak bir vazifesi vardır. Bunun içindir ki mektepsiz tek çocuk kalmamasına çalışıyoruz, halk tabakası arasında standard bir seviye bulmıya uğ - ŞIYOTUZ. SÖZ Kadınlar RRA x«| Parmaklarını Hangi kocalardan Hoşlanırlar? mış: ver! parası ver ! mi? HER GÜN BİR FIKRA Allahtan ne istenir? Softa ile Bektaşi camide yanyana dua ediyorlarmış. Softa ellerini aç- — Allahım, demiş, bana din, iman Bektaşi de ellerini açmış : — Allahım, demiş, bana bir rakı Camiden çıktıkları zaman softa Bektaşiye çıkışmış. — Allahfan “rakt parası istenir Bektaşi cevap vermiş : — İnsan, -Allahtan kendisinde ol- mayan şeyi ister. Bende rakı parası yok, rakı parası istedim, Sende de din iman yokmuş, onu istedin.. Be- nim sana birşey dediğim var mı da, sen bana çıkışıyorsun? On milyona sigorta Ettiren Arap piyanist B” Miz. Brice kocanın Amerikalı artistlerden Mis Brice'e nazaran bir kadın şu 1 — Titiz ve asabi olmıyacak. 2 — İç çamaşırlarına itina edecek.' 3 — Karısına tercihan güzelliğin- rilmiştir.» Bir domuza : Bir kadının Değiştirildiği yer («dİskoçyanın garbında bulunan ye- ni Hebride adalarında bir domuza bir|büyük san'atkârların yaptırdıkları si- kadın değiştirildiği İngiltere hükümeti tarafından haber alınmış ve bu âdetin önüne geçilmek üzere lâzım gelen te- şebbüslere girişilmek üzere emirler ve- Bu havadisi Londrada çıkan Ever-|rını 20,000,000 franga, body's vermektedir. Garlan Vilson namında siyahi bir piyanist Pariste parmaklarını on mil- yon franga sigortaya koymuştur. Bu vesile ile bir İngiliz gazetesi muhtelif gortalar hakkında aşağıdaki — tafsilâtı vermektedir: Meşhur Polonyalı piyanist Padere- vski ellerini 1.200.000 franga, maruf Fransızdansözü Fred Asteur ayakla- Pirl — Voajit yanaklarını ve yüzünü 1,300,000 fran- 4 — Karısından daha yavaş ihtiyar- latmıyacak, 5 — Keyifli olacak, karısının anla- 6 — Çocuklarını sevecek. 1 —Her ağzına geleni karısına an- 8 — Kadın dedikodularından yüz- de elli hoşlanacak. 9 — Kendisine baktırmak bahsin- ga, Mabel Pulton da gözlerini 3,000, (_)(._)i_l' franga sigorta ettirmişt iî.'.........._..._ de fazla müskülpesent olmıyacak. 10 — Karısına hürmet telkin ede- cek. tur!'» demekten çekinmedi. Şimdi, bu hâdiseden sonra, tekrar komünistlerin ve hattâ kendi fırkası içindeki müfrit unsurların şiddetli tazyiklerine uğra- yacaktır. Bu tazyikler, onu, ötekiler a- leyhine şiddetli tedbirler almak gaye- sini gözetecektir. Zannediyoruz ki Blum hükümeti, «her nevi akideve hür met» esasına dayanan Garp demokra- sisinin mukaddes prensiplerine sadık kalacak ve müfritlerin istediklerini, ! * bu istekler hangi istikametten gelirse gelsin - yapmıyacaktır. ! Demokrasi, ancak demokrasi ile mü dafaa edilebilir: Demokraside dövüş -| mek olmadığı gibi dövüşmek hürrive- || tine tecavüz etmemek te vardır. Müş- kül bir iş: Hem dövüşmek bir hak, hem | de dövüşmemek bir vazife olacak ve hükümet te bu hak ile vazifevi, ruh - larda âhenk ve müvazene içinde tuta- cak! i Temenni edelim ki, Fransa bu iste muvaffak olsun ve herkese mısai gös- tersin | » Muhittin Birgen İSTER İNAN İSTER İNANMA! İki şık, ve güze! kadın, Beyoğlunda bütün gözleri üzer- lerine çekerek ilerliyorlar, peşlerinde de hayrankârları. Giyimleri de kendileri kadar ihtişamlı olan kadınlar ni- hayet bir kuyumcu dükkânınu önünde duruyorlar, Ca- mekânı seyretmek bahanesile hayrankârlarını bir müd- det süzdükten sonra cesaret almış olacaklar ki tereddüt- süz Kuyumcu dükkânından içeriye dalıyorlar. Faka- ar- kalarına dönüp baktıkları zaman bu hayrankârlar sürü- sünün de çıl yavrusu gibi dağılıp kaçıştıklarını görüyor- lar, Kuyumecu ihtişamlı müşterilerine dil döküyor, üslü kadife, içi atiaslı kutular açıyor, göz kamaştırıcı parıltı- lar neşreden mücevherler gösteriyor. Fakat kad'nlar müş külpesent. Beğenmiyorlar bir türlü. — Nafile diyorlar, istediğimiz gibi temiz pırlanta yok, Kuyumcu beğendirmek iddiasında, cam tezgâh'ın üstü mücevher kutu!arı, bilezikler ve yüzüklerle doluyor. Fa- kat bütün emekler nafile. Kadınlar beğenmiyorlar. Ve dükkândan çıkıyorlar. Bunların arkasından kuyumcunun da çıktığı, dükkâ - İSTER İNAN İSTER İNANMA! / Kadınlar bir polis noktasının önünden geçiyoriar. ninin kapısını kilitlediği, kadınların arkasından yürüdü- ğü görülüyor. Besbelli, mutlaka birşey satmak emelinde. Ku- yumcu koşuyor, polise birşeyler söylüyor. Polis gidiyor, kadınlara birşey söylüyor ve iki ihtişamlı kadında bariz bir telâş eseri görülüyor ve bu dört kişi karakoia gidiyor- lar. Öğreniliyor ki kadınların yanlarında paraları yoktur. Kuyumcu dükkânına peşlerine düşenlerden cesaret ala- rak girmişlerdir. Fakat onların içeri girmediklerini gö- rünce sıkılmışlardır, dükkândan boş çıkmaya da gönülle- ri razı olmamış ve gizlice iki altın bilezik almışlardır. Bu hareket kuyumcunun gözünden kaçmamıştır. ÂAncak ne- zaketi bir türlü elden bırakmayan ince ruhlu tezgâhtar kadınları dükkanında mahcup elmek istememiş, tevazu ile uğurlamış, ve peşlerinden giderek onları polise yaka- latmış, bi'ezikler de bayanların üzerinde çıkmıştır. Kuyumcunun ismi Andondur. Bayanların isimleri de Anna ve Zleni. Bu vak'a dün olmuştur. ) aüncü noter B. Galip Gingöle gö Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Buagün Konamadı Varidat gittikçe Artıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) 1,365,427, gümrük 6,514,908, sınat müesseselerinden 1,015,322, muhtelif maddeler istihlâki 1,190,352, inhisar- lar 3,325,000, müdafaa pulu 442,000, iktısadi buhran 674,000, müvazene 907,576, buğdayı koruma 3,624,489, 1936 senesi içinde bu vergilerin nis- betleri üzerinde bir tadilât yapılmadı- gı halde tahsilâtın böyle mühim bir fazlalık göstermesi memlekette iktisa-i di kalkınmanın her gün biraz daha mü- tebariz şekilde inkişaf etmesinden ve çalınan iktısadi tedbirlerle iş saha Veıı 'ıhacminin genişlemesinden ve binneti- ce umumi istihlâk seviyesinin yüksel- mesinden ileri gelmiştir. Önümüzdeki sene kontenjan reji- minin daha fazla genişletilmesi karar“ laştığından varidatın fazla olacağı tah- min edilmektedir. Musul petrolleri Musul petrollerinin tesisatı ikmal edilmiş ve küşad resminin yapılmış 01'1 duğundan hissemizin fazla olacağı tah- min olunmuş ve bu sene 800 bin lirâ varidat konmuştur. : Selâniği Kral Kostantine teslim Eden paşa (Baştarafı 1 inci sayfada) Bunlar aile mezarı yapacak bir toprak parçası istemektedirler. Yağmacılığa meydan vermeden şeh- ri teslim eden bu kümandanın, ailes tarafından yapılan türbesi esasen hâ' zırlanmış bulunduğundan kemikleri dün taşınmıştır. Tahsin Paşanın oğulları Yanyada ©* lup, Yunan vatandaşıdırlar. Büyük 08 lu Kenan Bey, Kralın huzuruna çıka * rak, babasının bir daha rahatsız edil" memesini rica edecektir. Tahsinin oğulları, gazetelere verdike leri beyanatta «Tehlike ve felâkete mı ni olan babalarının mezarına dokunu” mamasını» Selâniklilerden rica etmeF” tedirler. - Tahsin Paşanın mezarı sadeliğin? rağmen oldukça gösterişlidir. Trakyada köy kanununu yıldönümü şenliği (Baş tarafı 1 inci sayfada) — , Trakya köylüleri Türk köylüsünuı_" haklarına kavuştuğu bu mutlu Eünql kutlulamaktadırlar. Köylerde öğret menlerin başkanlığında yapılan ı?P; lantılarda köylüler Atatürk reiif"m' olan bağlılıklarını telgraflarla umum müfettişe bildirmektedirler, k Köy kanununun kabulünün J”ld'r nümü münasebetile Trakyanın 40 yünde el işleri ve ziraat sergileri 48 mıştiır. Bu resim sizin mi? (Baştarafı 1 inci sayfada) stef'.' “ mekte, içinden tek bir simâyi ay ni maktayız. ı Dikkat ediniz! Bu seçilen sima bellg sizi, belki bir dostunuzu, belki - yof' yakından bir tanıdığınızı gösteT'” gee Mesele basit: Seçilen resmin sahib- âısi' remize mürâacaat ettiği zaman ken” . ne üç liralık bir hediye takdim ğrâl cektir. Yukarıda gördüğünüz fot0 ggi dün — çekilmiştir. — Çehresi — S ğ dahiline alınmış olan ve bunun _bl.ığdg tülmüş şekli ayrıca — yuvarlak 15"3 çe gösterilen zat matbaamıza n_lür dir at ederse hediyesi derhaj lakdim ” lecektir. y ör Bundan evvel neşrettiğimiz fotoga * larda kendilerini tanıyan okuyuğderex rımız matbaamıza müracaat hediyelerini almaktadırlar. İngiliz ana vatan fîl_osıı;a_ Londra 19 (A.A:) — nt PC gen Backharse kumandzsındak;k üze vatan filosu, İngiltereye dönme' ği ze Cebelüttarık'dan hareket etmif Pi

Bu sayıdan diğer sayfalar: