Arasında bir iktisadi Pakt fikri —Co Yazan!: Muhittin Birşen ea B yasi anlaşmanın onların her bi- ri için ne kadar mühim faydalar temin | ettiği günden güne anlaşılıyor,. Düneî kadar her biri ayrı bir milletin kuy - ruğuna takılarak yürüyen bu memle- ketler, bugün müstakil bir siyaset sa- hibi olabiliyorlar ve birinin ötekine is- tinat etmesi şeklinde görünen bu mü- alkan devletleri arasındaki si - teselsil tesanüt sayesinde, hepsi de ay- |: rı ayrı siyasi bir istiklâlin zevkini ta- dıyorlar, Fakat, iktisadi istiklâl mev- cut olmıvyan yerde siyasi istiklâlden bahsedilemez. Bunun için biz de- bu sütunlarda daima Balkan devletleri a- rasında siyasi tesanüdün kuvvetlen - mesi için evvelâ, iktisadi tesanüdün kuüvvellenmesi lâziım geldiğini müda- faa ettik. Son Balkan konferansı münasebe - tile bu meselenin Balkan gazeteleri a- rasında yeniden bahse mevzu olduğu- nü görmekteyiz. — Muhtelit Balkan memleketleri matbuatında bu mesele- den bu defa da bahsedilmiştir. Misal olarak, Belgrad hükümetinin yarı res- mi Samuprava gazetesinde neşrolunan bir makaleyi gösterebiliriz. Bu maka- lede iktisadi istiklâlin ehemmiyetini, Balkanların en kuvvetli devleti olan Türkiyerüin dünkü ve bugünkü vazi- yetlerinin mukayesesi ile gösteren bu mühim Balkan organı şu sözleri söy- lüyor: «... Balkan devletleri ekonomik iş birliği her şeyden evvel politik döst - luk ve karşılıklı itimadı lüzumlu kıl- maktadır. Bu itimat bugün şüphe gö- türmez bir tarzda mevcuttur. Bu e - sas üzerinde hali hazırda, Balkan dev- letlerinden her birinin ekonomik bün- ye ve imkânları dikkat nazarında bu- lundurulmak suretile, tedricen Balkan devletleri ekonomik bloku vücuda ge- tirilmektedir. Bu ekonömik iş birliği iki istikamette inkişaf etmektedir. Bun - lardan biri Balkan devletleri arasında | mübadelelerin Çoğaltılması hususunda tedbirler ittihazı, ikincidi de diğer memleketlere karşı daha mütesanit ve birlik halinde harekettir. Bütün Bal-.bir sene sonra onlar da evleniyorlar. kan memleketlerinin ekonomik bün - yeleri coğrafi ve tarihi ilcaat dolayı - sile birbirine fevkalâde benzemekte -| dir. Bundan başka Balkan devletleri arasında emval mübadelesi için daha bir çok büyük imkânlar mevcuttur. Milli ekönomisini yükseltmek için en büyük gayretin Türkiye cumhuri - yeti tarafından yapılmakta - olduğu şüphesizdir. Modern Türkiyenin bü - yük mimarı Kemal Atatürk Türkıye - yi modern Avrupa ekonomileri dere- cesine yükseltmek- için sistematik bit tarzda çalışmaktadır.» * Bu satırlar, Balkan memleketleri a - rasmda ekonomik bir iş birliği, hattâ ekonomik bir. pakt vücuda. Fetirilmesi fikrinin ne kadar esaslı yapılmakla ve taraftar kazanmakta olduğunu gös - termeğe kâfidir. Balkan memleketleri, iktisadi bünyelerinin birbirine benze- Mesine nazaran, birbirlerine pazar aç- Mıya yarıyacak hususiyetlere de sahip- tirler. Bu bakımdan bunlar arasında birbirlerine yeni yeni pazarlar açmıya yarıyacak ekonomik bir pakt yapmı - ya imkân ve esas vardır. Bu memle - ketlerin son zamanlarda endüstrileş me politikaları da malümdur, Bu pa litikayı takip ederken hiç olmazsa ba- & zı ikinci derecedeki endüstri işlerinde birbirlerini tamamlıyan bir siyaset ta- kip etmelerini temin için müsterek bir etüt komitesi vücuda getirmek ve bu etüt komitesinin yapacağı elütlerle fi- lân memleket filân işi ve falanın fa - lan işi yapmalarını kararşlaştırdıktan sonra bu işler için birbirlerine karsı - liklı serbest pazarlar açmaları, baş - lamak için, çok güzel bir esas olacağı. N zannediyoruz. Balkan memleketle - rinin . hiç —biri, hiç bir — endüsir; şubesi için başlı başına bir büyük is - tihsal sahası olamaz. Büyük ve ucuz istihsal, daima büyük ve kuvvetli is « tihlâk sahaları içinde vücuda gelebi - lir. Balkan memleketleri de birbirleri için böyle bir istihlâk sahası teşki! e- debilecek vaziyettedirler, Bunları şim- 'Düğünde 66 yaşındaki damadın ilk ka- |bilâhare istenildiği SÖON POSTA Hayatta muayyen bir şeyi yap - mak için içinizden bir istek duymuş, veya âmirinizden bir emir almış o - labilirsiniiz, bu taktirde harekete geçmeden-evvel kendi kendinize bir defa daha «niçin» sualini sorunuz! Niçin? Neden? Bunlar hayatta doğruyu yanlıştan ayırmaya yarıyan çok iyi birer ölçüdür. İnsanın ken- di isteklerinde mantıksızlık varsa O0- nu gösterir, aldığı emri anlıyarak yapmak ta işe yarar. Niçini, nedeni sormadan, anlama- dan hareket eden insan, — insanlığı kaybeder, düğmesine basılınca hare- kete geçen bir makine hükmünü a - lhır, o zaman kıymeti de alelâde bir vasıta olmaktan ibaret kalır. (söz INDA Bir adam oğlunun Damadı Olabilir mi? İhtiyar Holandada Tovolle şehrinde doğan bir çocuğun akrabalarile olan" vaziye- ti, şimdiye kadar görülmemiş bir karı- şıklık arzetmektedir. 1928 senesinde 66 yaşında bir a- dam 18 yaşında bir. kız ile evleniyor. rısından doğan 42 yaşındaki oğlu ge- linin 40 yaşındaki anasile sevişiyor, ve Ve tabit olarak bu nikâhtan sonrab06 yaşındaki ihtiyarın oğlu babasının ka- yın pederi oluyor. Ve bir müddet son- ra da ihtiyarın doğan oğlu, oğlunun torunu oluyor. Ses zapteden ve sonra da söyleyen alet Sovyet mucitlerinden Tzimbler, gön! zaptı için yeni bir âlet icad etmiştir. —| Çok basit ve ufak olan bu âlet, ! durmadan bir saat”ses zaptedebilmek- te ve bilâahare bunu tekrareyliyebil- mektedir. | Bu âletin esas kutusunda 20 metre uzunluğunda, yeni ve yahut eski ve | kullanılmış, film bulunmaktadır. Bir iğne, film üzerinde gezerek fonograf plâklarındakine müşabih — izler bırak- maktadır. Bu izler ise sesi zaptetmek- tedir. Bu âletle, konferanslar, ve başlı başına operalar zaptetmek ve zaman dinlemek konserler mümkün bir hale gelmiştir. Aletin en- teresan ciheti, basitliği, ufaklığı ve çok ucuza mal olabilmesidir. Dü .- ee e- e—t * Gt cagama konomi plânı vücuda getirmek bakı - mından çok hayırlı olur; Biraz zaman geçer ve büu memleketler başlı başla - rına teşebbüslere girişmiş bulunur - larsa o zaman iş bölümü ve elbirliği güçleşetektir. Muhittin Birgen RRAS | HERGÜN BİR FIKRA | Emrullah efendinin ayakkabıları Meşhur Emrullah Efendi bir gün Maarif Nezaretine gitmek üzere e- vinden çıkıp arabaya binmiş. Ayak kabılarını çıkarmış, Araba Nezare- tin önünde durmuş. Emrullah Efen di ayakkabılarını arabada unutup çorapla arabadan inmiş. Onu bu hal de gören odacılar ayakkabıları ara- badan almışlar ve o daha merdiven leri çıkmadan koşup odasına bırak- mışlar. Emrullah Efendi odasına girip a- yakkabıları görünce şaşırmış: — Olur dalçınlık değil, demiş, demek ben dün akşam evime a- yakkabısız gittim; bu sabah ta evim den buraya ayakkabısız geldim. * 72 sene bir defa Bile kavga Etmiyen karı koca Fransız gazetelerinin vazdiklarına nazaran yalnız Fransaya değil bütün dünyaya nümüne olacak bir çift 79 in- ci evlilik yıllarını idrâk etmişlerdir. Erkek 94, kadın da 92 yaşında i- miş ve /2 sene zarfında hiç bir kere kavga etmemişler, birbirlerine acı söy- lememişlerdir. Meraklı gazeteciler, derhal ruhiyalİ âlimlerine müracaat efmişler, bir karı kocanın 72 sene zarfında nasil olup ta hiç kavga etmediklerini sormuşlar. Ruhiyat âlimleri bu hâdiseyi anormal telâkki etmişler: — İnsan 72 sene kavga etmeden duramaz, bu karı koca Mmuhakkak ki hastadırlar, demişlerdir. Altın — varaklarla yapılan davet Amerikada Cincinnatide — bulunan reçel kralı milyarder William Brow - Levy evlendiğinin 50 inci yılını tes'it Ameri’kayı Altüst eden Bir mahkeme kararı Amerikada Kaliforniya ceza mah- kemesinin verdiği bir kararı şimdi bü- tün gazeteler münakaşa etmekte ve bu yüzden de Amerikada müthiş bir gü- rültü olmaktadır. Hâdise bir Amerikalı müstantiğin ukalâlığından çıkmıştır: Namuslu olmakla maruf bir adam, bir cinayetin suçlusu olarak istintak dairesine getirilmiş, sorgusu — yapılır- ken, müstantik adamcağızın sesli fil- mini aldırmış. İş mahkemeye intikal ettiği zaman, mahkeme bu adamın bu cinayeti yap- tığı hakkında kâfi delil bulamamış, müstantik adamın beraet edeceğini an- layınca: «Mühterem hâkimler demiş, istin- tak dairesinde suçunu sözlerile değilse bile hareketlerile itiraf etti, titredi, ki- zardı, dövündü. Bir mücrimin bütün hareketlerini yaptı.» Mahkeme bu şahadet üzerine filmi için bir merasim yapmış, evine 400 kî'îseyretmcğe karar vermiş — ve bundan şi davet etmiş. Bu davetlilerin her biri! 50 şer gram sikletinde birer altın plâk. almışlar bu altın plâğın üzerine küçük ince, kıymetli mücevherlerle şu yazı - lar yazılı imiş: « William Brow - Levy evlendiğinin ellinci senei devriyesi için sizi davet eder.» Bu merasime Bütün davetliler bilâ- istisna gitmişler. Hiç bir tanesinin ka- rısı rahatsızlanmamış, hiç biri tuvalet noksanından bahsetmemiş. Fakat me- sonra da adamcağızı 15 seneye mah- küm etmiştir. Şimdi film ile bir insan nasıl mah- küm edilir? diye bütün gazeteler mah- keme hey'etine hücum etmektedirler. rasimin yapıldığı eve gelince, kapıdaki uşaklar, davetlilerin — davetiyelerini görmek istemişler ve bu zikiymet mü- cevherleri tekrar toplamışlardır. Ziyafetin fevkalâde soğuk geçtiği - ni söylemeğe tabit lüzum yok. üzerine atılarak parçaladı, yemeye odun kesen ameleler vardı, vaziyeti rusunu kurtarmaya teşebbüs ettiler. diden düşünmek, Balkan ölçüsünde e- L _ Aydında otüran bir arkadaşımız anlattı: «Çınarlık denilen yerde Ali kızı Esmanin eşeği tar- lada dolaşırken küçük bir keçi yavrusu gördü, derhal İSTER İSTER İNAN İSTER İNANMA! ruyu yakalamış, bir türlü bırakmıyordu. Nihayet bur- nunun üzerine bir satır tersi yeyince can acısile uzak- laştı. Fakat keçi yavrusu çoktan ölmüştü. Şimdiye kadar bir pilice bile dakunmayan eşeğin birdenbire et yemeğe kalkışması ilk defa olarak gö- koyuldu. Civarda görünce keçi yav- Fakat eşek yav- İNAN rülmüştür.» İSTER İNANMA! L Sözün Kısası Yasak istisna Kaldırmaz | müş, İngiliz, Fransız, Belçika ortş .ı; Yazan! E. Talu : stanbulü ben o kadar severim Elı ıondan ne kadar uzak olsam, bu gÜ* zeller güzeli şehre ait her şeyle alâka * dar olmaktan zevk duyarım. ' Şimdi bulunduğum Ankarada, sa / bahları ilk işim, gazeteleri açıp İstaf” bula taallük eden haberleri araştır * mak ve bunları okumak oluyor. Dün gene baktım, İstanbui beledi * yesi, Beyoğlundaki İstiklâl caddesinili izdihamına mâni olmak ve bir çok Kâ* zaların önüne geçmek için güzel tedbir düşünmüş: Kamyon' ve yük &* rabaları bundan sonra caddeden gef meyip, Tarlabaşından — dolaşacaklar * mış. İ Bu tedbirde hakikaten isabet var * dır. Günün bazı saatlerinde, İstiklâl caddesi, Evliya Çelebinin tabiri veç * hile «Ruzi mahşerden nişan» vel'in”ıı[ Şehrin biricik piyasa yeri, göz oyali * yacak yegâne mesiresi burasıdır. Yâ * yalar bile kaldırımların üzerinden kele dilerine zahmetle yol bulutlar, Helâ sinema kapılarında, paydos -saatleril? de, ileriye, geriye adım atmak kabil | değildir. Tramvaylar, Tünelden Tak " sim istikametine giden otomobiller, ğ sabna kâfi derecede hâkim olmıyal Ti —c — yolcuyu divaneye döndürürler. İşte şimdi, bu caddeden hiç değillt kamyon ve arabaları kaldıran bele ye, izdihamı, telâşı bir parça hafiflet miş olacaktır. Yalnız.. Bu güzel kaideye bir istisnt koymuşlar. Öyle bir istisna ki, umulaf! | faydayı hiçe indirecek, konulan yase ği hükümsüz bırakacaktır. Eğer, bu haberi veren gazete yanm malümata istinat etmiyorsa, resmi mü” esseselerle bazı muayyen şirketlere git kamyon ve arabalar, belediyenin yasağından, filhakika müstesna tutü * lacaklarmış. İstanbul faal bir ticaret, bir endüs” tri merkezi değildir. Beyoğlunda, fab* rikadan mağazaya, mağazadan ardi * yeye mal taşıyan kamyonlara rastla * mazsınız, Oradan geçen bütün bu K& bil vasıtalana ya bir resmi dairenin ve yahut ki muayyen bir imtiyazlı şirke * tin yüklerini taşırlar. Binaenaley bunları istisna ettiğimiz gibi, İst,iklâl caddesi genişlemiyecek, belki Tarla * başı caddesi, gene eskisi gibi kamy yüzü görmiyecektir. i Yasak istisna kaldırmaz. Yasak içik istisna kabul etmek, eski devirlerde kalma ve demokrasi ile taban tab zıt bir âdettir. Bundan vaz geçsek; icraatımız dahâ makul ve daha faydalı olur. Z “TEETOrAR. a B?Üyor musunuz ? | | — Türkiyede ilk gazete ne zamali kimin tarafından çıkarılmıştır? İs nedir? İ 2 — Rio Grand de Norte nehri il8 Rio Grand de Santiago nehirieri n&t dedir? 3 — Budojovice şehri nerededir, h:; gi nehir üzerindedir, nüfusu ne kadat dır? (Cevapları yarll_*) : * ı (Dünkü suallerin cevapları) — — 1 — Büyük harpte Belçika top' Tir larında iki büyük harp olmuştuf. V'İü K harplerden biri ilk defa 1914 de tM ordularının galibiyetile bitmiş, bül” Belçika toprakları, Ysere kadar istilâ g dilmiştir. İkinci harp te 1918 in 28 ©f lülünden |1 Birinciteşrinine kadaw tarafından Almanlar mağlüp editP tir. iği 2 — Lankastr şehri İngüteredîg Bu-şehrin Kontluğuna İngilizler * kaşir ismini Verirler. K"l 3 — Laskaris âilesi bir Bizan5 gç$ ailesidir. 12 inci asırda Bizansta * dal — . —- mışlardır. Bu aileden birçok huk““;dıy lar gelmiştir ki, içlerinde birin€i, — g — ci ve 4 üncü ve 5 inci Teodor bi şöhret bulmuşlardır. < |