YAK SON POSTA Amerikanın ezeli ve ebedi Feneri ile Galatasarayı Amerikayı aylarca meşgul eden, h Kınıdıdın seyirci çeken, bir intihap kadar gürülttüye sebep olan maç, iki Üniversite arasında her sene tekrarlanan bir müsabakadan ibarettir. (Amerika Muhabiri lılısısumııı bildiriyor ) Palo Alta, Kânunusani — Fut - bol me nin başlangıcından - beri, Amerika dahilinde veya haricin- de bütün Amerikanları meşgul eden bir sual v Büyük oyunu kim kazanacak? ampiyonluğu hangi takım alacak düşünen yok! Filânca ismi duyul- mamış takımın bütün rakipierini hay- Tet verici neticelerle yenmesi ikinci plu— da! Geçen senenin en kuvvetli ta- t, bu sene sonlarında çabala - n yok.. Fakat, herkes bir ünüyo: Büyük oyunu kim kazanacak? Sadece futbol mevsiminin başlan - gıcındanberi değil, hattâ, geçen seneki maç biter bitmez, bütün Amerikayı ye- niden düşündüren «büyük oyun» veya BİG GAME», birbirinden 30-35 mil u- a, Sanfransisko körfezinin iki ây- ahilindeki jki üniversite arasın- »krar edilen bir maçtan ibarettir. l alâkası oyunlarımı beğendikleri ford veya Kalifornlanın m, hocalarından ol - nü heyecanla bekler. eski v dukları için, o g ler Sporla veya bu iki üniversiteden bi - rile hiç alâkası olmıyanlar ise, işin para, Ücaret, kumar kısmile uğraşırlar, talihlerini deneyip bir kaç para kaza - n günü gününe gazeteleri eri, aylarca ev » memleketten, hat- dan, Kanadadan, arca evvelden otellerde O gün değişecek olan rını, en iyi bir şekilde m için aylarca evvelden tertibat ü, heyecanile, eğlen- K larile, kalabalığı Amerikada bir senebaşı, bir intihap günü kadar ehemmiyetlidir. * versitelerinin her biri- li olmamakla beraber ek- an şeklinde, husus! sen- le; Ka İ va nlanm senbolü ayı Stan - fordu ise «Kırmızı derili» insandır. Maça yirmi gün kale, gazeteler, du - varlar, otomobiller, otobüsler, hep bu senbollerle donanır. ikl üniversite, duvarlarını do - karikatürlerle, talebesine, taraf- larına, yaklaşan oyunun heyecanını ça 15-20 gün var... «Stanford» da| ! hocasından hademesine kadar, herkes #20 konuşuyor. Stadyom, her akşam, futbolcuların değil de seyirellerin antrenman sahası.. e talebe, evvelden te«bit edilen de oturmuşlar, yeni şarkılar er- berliyorlar, yeni enârüe Jar öğreniyor- lar. Günler geçtikçe, bu hararet artıyor, organizasyon genişliyor. Her iki üni - vyersite yekdiğertle alay etmek, diğeri- ahatsız etmek çareler arıyor. n en ehemmiyetli nesnesi bir nfordun 40 bu kadar sene evvel neye istinaden, kendisine sen-| adindiği, sap tarafı kırmızıya bo - bir balta, Hind kumaşı gibi, nöbet- n muhafazasında.. mun tavuğunun komşuya kaz ğünden olacak. Ortaya çıktığı Kaliforniyalıların — gözü Günün birinde Kaliforntalı bir kız, Kazanan takıni oyuncuları Arkadaşımız Tevfik Sadullah Amerika da tahsilde bulunan — Galalasaraylılar- dan Mithat Sait ile beraher baltayı muayene bahanesile mahfa - zasından, elbisesinin içine sokmuş, vak'a 35 sene evvel cereyan ettiği için kimse durdurup ta kadını muayeneye cesaret edemediğinden, dişi hır kolunu sallıya sallıya, balta koynunda Berkeleyin yolunu tutmuş. Kalem kâğıt üzerinde, tat ılıkla ya- pılan müracaatların neticesizliğini gö - ren Stanfordlular, yememiş. içmemiş - ler, çalışmışlar .. Fakat bu da para emiş, ve balta, 30 sene Kaliforniada almış. Nihayet, gene bir büyük oyun arife- sinde, Kalifornlalılar balta etrafında a simler yaparken, resim çek- mek bahanesile kalabalığın arasına ka- rışan üç «Kırmızı derili». baltayı ta - şıyanın çenesine yumruğu indi eri gibi, hazır bekliyen otomobile atlıyarak balta ile beraber, olanca sür'alle «Pa- lo-Alto» nun yolunu tutmuşlar, Önde onlar, arkalarında ilk şaşkınlık eçip te takip etmeği akıl edebilen Ka- lifornialılar, polise, işarete, köprü pa - rasına aldırmadan, kazasızca Palo-Al- toya varabilmişler, ve da kös kös dönmek di Fakat inat bu ya, komşularının baltasına, büs ta olmuş, ve o gündenberi de balta bü hassa, büyük oyun arifesinde onlar baltayı çalmağa, Stanfordlular da hafaza etmeğe uğraşırlar. Birbirlerine girerlermiş. Nihayet işin zararını gö- rebilen üniversite idareleri, baltayı, bu seneden itibanen, her sene, müddetle büyük oyun galih.nı karar altına almışlar. vermeği z, elini | h; 1|cak yer arıyanlara kiralıyorlar... sahada balta şoklinde , , Maça üç gün kala şu haberi duyduk. 80 kişilik bir freshmen (*) grupu, ay- ri ayrı yollardan Berkleye, geçerek, Kalifornianın ankasındaki dağa çizil - miş sarı renkli kocaman «C> in üze » sine, kova kova kırmızı boya dökmüş- ler. Ve bittabi, bu ara, nöbetçilerin de hatırlarını sormağı (!) ihmal etmemiş- ler. Bu hâdise, zaten sinirleri gerilmiş o- lan Kalifornlalıları büsbütün çoştur - muş. Düşünmüşler, taşınmışlar, nil yet kiraladıkları tayyarelerle Palo-AL r gece hücumu yapıp azap veri- zlar atarak öç almağa karar ver - . ket versin ki, biraz kafasına sa- hip idareciler ve polis işe müdahale et miş ve Amerika da tayyareli, gazl ri bir muharebeyı BİG GAME'in an'anevi | rinden biri de <Rally»s di rin «Rallyasi, bir nevi fer lerce genç, üniversiteden ellerinde meşaleleri, şarkı, merasimle- Bizimkile alayı. Bin- başlıyarak, neşe içinde dan sonra «son gele basın' içer» veznince, gene freshmenlerin günlerce civardan topladıkları enkaz parçaların- r ateşin etra - ar söyleyip, bir C yi ateşe havale & izalı alax, etrafında «Kırmız; 19 - rililer» gibi dansederek merasime ni - hayet veriyo: Kaliforn 5 biraz daha gürültülü, daha azılı olmuş, Tramvayları durdurmuşlar, kırmızı boyalı bir otomobili, yanıışlıkla Stan- ndur diye bavışd»ll getirmişler, Zaten bu Raliylerin bir adı da « yük oyun çılgınlıkları» dır. * Oyun günü beni Berkeleyde karşılı. yan Cj latasaraylı arkadaşım Mithat Saidin dudaklarında acı bir tebessüm var: — Geldin, göreceğin var! diyor. O, bir senedir içinde okuduğu Kali- forniaya o kadar ısınmış ki... Takı rTUM, — Galibiyetin senelerdenberi Stan: fordun inhisarında olduğunu unutu - sun galiba? 0... Geçmişe müzı derler dos- -O günler geçti... aklarda, otomobiller, birbirleri - ne yapışık saniki... Yayalarin, ve ves: ti nakliyenin istikameti hep ayni: Stad- yom Açıkgöz apartıman sahipleri, garaj - larını açmışlar, otomobillerini bıraka: Gi (*) Birinci sınıf talebesi, şahit olmaktan böy- | toplu olarak bir geçit yap'yorlar. On-| Haftanı n tarihi x * 4 Askeri Liseler pehlivanlık müsabakaları - Tekirdağlı Hüseyin ve | Dinarlı mes'elesi - Bir akşam gazetesinin spor anketine cevap- İstanbulun elebaşı klüpleri - Spor Kurumu mecmuasının İstanbul matbuatına tavsiyeleri münasebetile... Yazan: M. Sami Karayel Askeri liseler pehlivanlık müsabakaları Askeri liselerin son senelerde atletik sporlara verdikleri ehemmiyet ve bil hassa bu işlerde gösterdikleri intizam Türkiye sporuna örnek olabilecek bir şe kil ibraz etmektedir. Bu hafta deniz lisesinde yapılan gü reş müsabakalarında kara liseleri birin ciliği almıştır. Askeri mekteplerimizin Cumhuriyet ton evvel çok sönük ve prensipler! ma liyetleri, bugün il mi prensiplere istinat etmektedir. 'Türk ordusunun Cumhuriyet: devrin de vücude getirdiği mükemmel işler den biri de, Almanyaya dört baş zabit gönderip atletik sporları ve beden ter i tahsil ettirmesi ve bu zabitleri skeri lislere spor muallim: yapa - ordumuza yeni prensipler dahilin de spora heveskâr genç zabitler yetiş- tirmesidir. Askeri liselerin spor faaliyetleri, bü- ——— — —am ——— —— nün en kârlı ticaretlerinden biri de bu.. Akan kalabâlığın arasında, ayni istikamette iyoruz... mızda bı- pazı biz de Arka - ini hesaba —almiyorsün. Ya an!larlar da içeri bırakmazlarsa... — Tehlike senin kadar benim için de var, Farkettikleri takdirde, elindeki hüviyet varakasile arayıp bulacak- ları ben ola: 20 veririm. Nihayet üç aşağı, beş yukarı, y yorlar. Ve bir talebe 1,65 do- biletini 20 dolara v evvel, o kadar kapışılmış ki, ğında, 4,5 dolarlık sivil biletl, kesi olmadığın - verilen parayı bir h .ıyl. haynı arkadaştan ol 'ayıı n, dışarıdaki bü- yı.k kalabalığa rağmen, 90 bin kişilik stadyomu, ağzına kadar dolmuş bul - i yüksek sırtta da, en a- şağı 3-4 bin bedavacı var. Talebe kısmı, bizim tarafta, baştan aşağı beyaz gömlek ve kırmız: beyaz külâh giy er.. Kalifornlalıların ise külâhları sarı. hususi! mevklerinde, u- na daktiloların: kurmuş- lar, mütemadiyen yazıyorlar... Mikyo - fn.ı ların başında speakerler, iki daki - iyacak maçın lafsilât. lere yayabilmek için sa- 'Tam vaktinde iki takım, kendi renk- lerinde şik üniformalar ve muntazam bandolarile sahaya çıkıyorlar. Kalifornia bandosu, ortada, balta şeklinde diziliyor... Bu, Califarnla ta rafında tarif edilmez bir dal!ga yara - r, binlerce gırtlağı yırtan 'ıevecan nârüyı sevinç 'ezahürı'ı takip e- anford» sakin ve emin gi Baş «yaygaracır işaretini vı bin kişi kumanda ile cevap veriyor: — Give &m the axe... Where? Riht- e vech. Baltayı yapıştır... Nereye?. Tam en- se köklerine!» Bu coşkun tezahüratı birden üküt takip ediyor. Ortada her do birleşerek, evvelâ Stanfordun, son- ra Kalifornianın marşını çalıyor. <9Ü» bin kişi ayakta.. Büyük bir huşula, iç- ten gelen bir sesle, etrafı titreterek bandoya refakat ediyorlar, Ve, niha - et oyuna başlanıyor. in «|ortada Dinarlı yok tün bir sene aralarında yaplıkları müt sabakalar acaba sivil liselerimiz için bir nü » mevzuu olamaz mı? Yoksa; sivil liselerimizin bedeni faa” liyetleri ve bu baptaki pronsipleri ayrı bir terbiye noktai nazarı mı — taşıyor? Böyle bir düşünceye imkân verilmediği takdirde, sivil liselerin hugünkü #por ataleti neye delâlet eder? Ve bunun mâ |nası nedir? | Tekirdağlı Hüseyin ve Dinarlı davası | Bir gazete yazıyor: — Türkiye serbest ve yağlı güreş baş |peblivanı İstanbula gelmişlir. Faka Çabuk bulunuz Dinarlıyı, Hüseyin güreşe hasırdır,., (a lan, filân. Hüseyinin İstanbula geleceğini bize ve Dina! haber mi ve rizdi? Biz ve Dinarlı malâmumuz hatlerden ve gelişi güzel gidip geliş İlerden neden dolayı muhatap alalım? (Devamı 11 inci sayfada) Amerikan futb esasına bağlı bi u, kafa kol axıııına lçe halinde birbir O zaman he Fakat 21 ki yuncularıtğa - kalklığını iyomu yıkarcasına tezahürat 'or. ert ]1 olu , nuay- m bir kumanda muntazamr kaldırılıp indirilme hâsıl olan bu resimleri, herke bir ihtimamla vazifesini bilere tip edi; Stanfordun en güzel resmi, zincire bağlanmış bir ayının oynatilmas Bu karşı tarafı bile güldürec y zamanda da bindirecek - bir muvaffakiyette wrı dı. Onlar da «K 1 deriler» ile bir hayli alay E'hk'_en sonra Stanford an- trenörünün, kendisinden daha canl bir resmini yaptılar, Üzerine de «za- vallı Tinye diye yazdılar, Muhakkak ki mağlül tin acısından ne yapacağını şaşıran «Tinye ye en yaraşan sılat «za- yallıs idi.». * Maç bittiği zaman galibiyetin hızi- le yerlerinden fırlayan Kalifornialılar soluğu Stanford tribünlerinde aldılar Binlerce ağızdan ayni terane yükseli » | yor: üplere Balta... Balta... © birbirine girmiş se! i kalabalı » ğın içinde baltı ğıya iniyor.. Fakat bir tek aykırı hareket eden, aşı” rılık gösteren yok. Gene her iki taraf, .| syaygaraı lar» ının ıdanuındı— prlu a bin türlü çeğlıklarla başlıyan BİC CA: ME samim! tezahürat arasında nihayel buluyor. Maahaza, bu BİC CAME'in sahadaki kısmıdır. Spor sahasının tezahürati spor sahasında bittikten sonra, asıl te* ”| zahüratın son noktası içki kadehinde o* luyor. Yenenler tes'it için, yenilenler def'i gam için içiyorlar. İçmek için zâ” ten fazla vesile aramıyan bir milletet bundan büyük bir sebep olur mu? Tevfik Sadullah Palo Alto. 936