25 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Ast İttihad ve Terakkide on sene Onuncu kısım N İKTISADİ VAZİYETİ azan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen — î:utiy_et ve İttihat ve Terakki devri Ğ az ile geçen bir devir olmuştur No. 19 — k. v # dey,ım“’“tiyet Sene.de- B e İttihat | dtvi, len latikraz e h A çiüştur. Kah Bi ü:miki “e_"-' Böstere, i c_%.:üpıı.,,, esinin delâlet bir bey y U istikrazlar OB ha g Maftan İm- V “Sin pi Pinine, diğer ' Si kontrolünü Kür Mti " Cay j bunları ; İ:ll Ün İf Hı de Eö a'lzhğlnl. Söf— T rhin J Stermeğe çalı - *tırken :n *vvelki büt SPİR | S0n bü't-lı H?ığı istikraz ırl)'.' demeği 1 * haricin ! , adi. 6 kada â i r '|, ıın“!ı igin bir kaç defa _ & da ğlohayîi mühim b af bi TÇ alabilmesi P 'qkiüât l Sayılıyordu. Â Sden elde edilen bu Puh üz İ Cavid bey _rpten ev- R Yerirken «Bir Bi “ımayı iste « YE cevabı dik- ( d i ki !kiy,_,n'.’ Yaptığı bu ma- #L 'dir, S€nin / SN Zan-:nyğl.l hîmîe - ku] a.. 1 Turkiye H Avrupalıe p Mdiş; : töy ]eYiŞin a ü— A A e —— e— Nü — — Tdem t%ihag; __ârın kaI)ıl::ıı'ı- : Türkiye ile beraber kayıp gidiyordu. Türkiyede nafia eseri ve ecnebiler Her istikraz yeniden Düyunu Umumi- yenin kontrel ve istilâ hududunu ge - nişletiyor, yani yeniden yeniye bir ta- kım varidat Düyünu Umumiye idare- sine garanti olarak gösteriliyordu. Ây- nı zamanda ecnebi sermayesine Tür - kiyede güzel şartlarla imtiyazlı işler ve- rilğyordu. O zamanlar her türlü ser - mayeden ve her nevi ihtisas kuvvetin- den mahrum olan Türkiyede biraz na- fia eseri vücuda getirmek için ecnebiye müracaattan başka çare bulunmadığı muhakkak olmakla beraber bu işlerin ekseriya istikraz teşebbüslerile karış - ması ecnebi sermayesinin Türkiyeye geliş yollarını, onlar için daha faydalı şekillere sokuyordu. Bütçe açıklarını başka yollarla kapatmıya çalışmak aca- ba mümkün değil miydi? 914 den 993 € kadar devam eden bir harbin yaptığı tahribattan sonra dahi bugünkü 'İrejimin istkirazsız yaşıyabîlmiş ve hat- tâ tedricen bir sermaye terakümü de vücuda getirmiş olmasına bakılırsa bunün mümkün olduğuna hükmedil- Hasan deposu : İstanbul, Ankara, Beyoğlu, Beşiktaş, Eskişehir. ahi © Yeni İ ETTE 1 A takı ıde_" Düyunu Umumiyenin kontrol ve istilâ hududunu genişletiyor, arıdat Düyunu Umumiye idaresine teminat olarak gösteriliyordu O zaman Devletin banknotile kendi bark ıotu arasında bir fark hasıl olan Osmanlı Bankasının İstanbul şubesi mek lâzım gelir. Vakıâ yeni devirde mevcud. olmıyan bir fenalık âmili vardır ki o zamanlar Türkiyede milli bir iktısat ve maliye siyaseti tâkibine, ehemmiyetli surette mani oluyordu: Kapitülâsyon ve ecnebiyi ürkütme - mek endişesi, Cavid beyin ve İttihat ve Terakkinin gittikleri yolu mazur ve hattâ zaruri gösterecek en mühim şart buradadır. Ancak, Cavid beyin geniş iktısadi liberalizmi- ve Avrupa karşı- sındaki fazla hürmet duygusu olma - saydı memleketin iktısadi ve mali kur- tuluşu için haricin iktısadi ve mali is- tilâsıma karşı daha kuvvetli bir muka- vemet gösterilebilirdi. tereddüd ve liberal bir iktısat sistemi ' Her halde, meşrüutiyetin harbten ev- velki devrine aid ilk altı senesi içinde, milli iktısadı ve maliyeyi ecnebi istilâ- sından korumak namına hemen hemen hiç bir şey yapılmamış ve eğer yapıl - mış dahi olsa bu, pek az bir şey olmuş- tur. Bunda âmil olan kuvvet, lttîhat ve Terakkinin bu devirdeki tereddüdleri ve hükümeti cesaretle eline almakta çekingenlikleri ile birlikte Cavid beyin çok liberal bir iktısat sistemine taraf - dar oluşu idi. A Bununla beraber, ilk altı senelik meşrutiyet devrinde memlekette niha- yet bir milli iktısad ve maliye siyase - tine sahib olmak fikri sür'atle ilerle - miştir. Bu hususta Abdülhamid dev - rinde mevcud olan zihniyeti bilenler, altı senelik meşrutiyet devrindeki bü - yük fikir ve zihniyet hareketinin ehem miyetini ancak takdir edebilirler. İt - tihat ve Terakkinin, memlekette, yeni nesilleri, yeni ideallere doğru hazırlan- mıya, tahrik için nasıl müsait bir mu- hit vücuda getirmiş olduğu, ancak bu zamanları yaşamış olanlarca iyi anlaşı- labilir. Avrupada harb patlar patlamaz, hü- kümet derhal kapitülâsyonlardan kur- tulmak kararını verdi ve Said Halim paşa hükümetinin seferberliği müteâ- kib ilk yaptığı iş de bu oldu. Hattâ müt tefikimiz Almanları dahi gizliden giz- liye kızdırmış olan bu işi yaptıktan son rva Cavid bey Türkiyenin harbe girme- mesini, yeni vaziyetten istifade etme - sini, girecekse bile büunun en müsait zamanda yapılmasını istiyordu. Yu - karlarda hikâye etmiş olduğum hâdise- ler, bu fikirlere mani olunca Cavid bey İ istifa etti. (Arkası var) k â - sayfa : 13 e— r Hikâye k. Köy kızları | Daha küçükken ailesi onu köye pa- pas yapmak düşüncesindeydi. On sekizine girdiği vakit onu Ruhban mektebine yolladılar; Jan orada gece gündüz çalıştı. İncili ezberledi. Ve bir çok şeyler öğrenerek papas namzedi sıfatile tekrar köyüne döndü. İmanı çok kuvvetliydi. Köyde kiliseden hiç çıkmaz müte - “madiyen dua ile, incil okumakla vaktini geçirirdi. Akşamları bir elinde uzun, ince tespi di, diğerinde kitabı mukaddes ağır a- ğir evine dönerdi. Jan iyi kalpliydi.. herkesin gönlünü almağa çalışır, köylüleri birbirlerine yardım etmeğe ve tarlalarını boş bi - rakmamıya teşvik eylerdi. Şimdi iri vücutlu, sıhhatli bir deli - kanlı olmuştu. Köydekilerin ona hürmet etmesine mukabil kızlar onun yakasını bırakmı - yorlardı. Bir zaman geldi ki zavallı pa- pas namzedinin her akşam yolunu keser | oldular. Üçü dördü önüne geçerler; lâkırdı atarlar ve etrafında dans etmiye baş - larlardı. Mukaddes Antuvan gibi iffetinin bu şeytanlar tarafından izale edileceğin - den körkar ve yüzünü ellerile örterek bu kısa kollu, açık göğüslü çapkın köy Nâkili: Faik Bercmen için ne lâzımsa yaptılar.. Biri karşısında oynadı, diğeri elile öpücükler yolladı; üçüncüsü kollarını açarak onu kucaklamak istedi, dördün- cüsü de mütemadiyen beyaz dişlerini göstererek, dansederek etrafında dolaş tı. Jan bütün bunlara istemiyerek bak tı... Bir şey söylemeden olduğu yerde bir taş gibi durdu. O vakit dört kız kıvrak' kahkahalar atarak yanına yaklaştılar ve küçük sakalını okşamıya başladılar..' Genç papas namzedinin gözleri bulan dı. Genç papasın başı dönüyor, gözü ö- nünden herşey siliniyordu. Böylece epey kaldıktan sonra meçhu; bir semte doğru koştuğunu gördüler * Ertesi sabah orfu kilise kapısında üstü başı yırtılmış her tarafından kanlar akıyor bir halde buldular. Hiç bir şey hatırlamıyordu.. ne sor dularsa cevap alamadılar.. Darüşşifada iyileşti. — Fakat iyi ol duktan sonra oradan ayrılmak isteme- di.. Bütün hastalar onu seviyorlar; hep sile ayrı ayrı detleşir ve onları teskin kızlarından ka - çardı. Jan sık sık tek- râar eden bu hal - | den müthiş bir surette Üürküyor ve bir gün na - musunun payi « Yarınki nushamızda : O... Sen misin? Yazan: Muazzez Tahsin ederdi. Ne iş olursa ya« par; hiç boş dur- maz mütemadi - yen çalışırdı. Ye- ni pavyonlar ya- pilirken çok di « dindi. En ağır mal — edileceğini düşünerek üzülüyordu. İ Ne yaptıysa kâr etmedi. Arsız köy kızları peşini bırakmadılar. Z Bir gün Jan yolunu değiştirmeyi dü- şündü. Ve gizli br patikadan evine gel- miye başladı. Fakat bu da çok sürmedi; şeytanlar bunüu haber aldılar ve genç papas nam- zedini akşamları o yolda karşılamıya koştular. Gitgide bu kıvrak kızların karşısın- da Jan nefsinde bir şeyler hisseder ol- du. Hattâ bir akşam evine geldiği za - man şunu bile düşündü: — « Adam sende.. daha papas olma- dım.. bıraksam kimse bana bir şey di- yemez..» O gece bir türlü uyuyamadı. korkunç rüyalar içinde çırpındı. Vücudünde bir ateş mütemadiyen onu kıvrandırıyor - du. Bu vaziyet onu korkuttu.. ve tekrar yemin etti ki iffetinden ayrılmıyacak- tır. * Ertesi gün gene bir elinde uzun, kara tesbihi, diğerinde kitabı mukaddes , in- ce patikadan ağır ağır evine dönerken dört kız karşısına çıktılar.. Bu sefer şeytanlar işi büsbütün azıt- tılar. Zavallı genç papazı çileden çıkarmak taşları taşıyarak ustaralara yardım etti. Sertabip bu hizmetlerinden dolayı her ne vakit ona bir maaş bağlamak is: tediyse, Jan kabul eylemedi. Onun tek arzusu buradan çıkmamaktı. . Çok defalar ona sorarlardı: — Jan, neden buradan çıkıp gitmi yorsun? O sakin bir çehre ile cevap verir: — Burada rahat ve memnunum. Di- şarıda sıkıntıdan ve üzüntüden başk? bir şey yok. O hastalardan bir türlü ayrılamıyor, Onlar ona o onlara iyice alıştı.. öyle kğ bazılarının nöbeti tuttuğu va.l.ıit dolf - tordan sonra ancak Janı görünce Su - kün buluyorlar. Sabık papas namzedi, bu zavallı has: taların bütün isteklerini bilir ve onâ göre hareket eder. Dertlerine, ıstırap" larına kendi derdi ve ıstırabı gibi bar kardı. On senedir burada.. hiç kimse ondan şikâyet etmemiş ve ufak bir kabahati bile görülmemiştir. Köylüler onu kendi köyüne götür - mek için bir çok defalar uğraştılar. — Fakat o, sokaklarında göbek atan çıplak göğüslü ve çıplak kollu kızların bulunduğu köye aslâ bir daha uğrama- dı' . Zonguldakta: Havzai Fal;_r;ıiye Müdürlüğünden: Kozlu mevkiinde mevcut iki kömür tahmil oluğuna iki doluya ve geriye iki boş arabayı aynı zamanda sevketmek ve icabında 20 dolu arabayı birden tahrik etmek üzere nihayetsiz halat sisteminde işliye- cek bir mihaniki sevk ve manevra tesisatı vücude getirilecektir. İhalesi açık eksiltme ile yapılacak olan bu tesisata ait bütün mihaniki aksam, malzeme ve montaj müteahhide ve buna müteallik inşaat, hafriyat vesair müteferrik ameliyat dairemize ait bulunacaktır. İhale olunacak olan tesisat kısmı için tahmin olunan keşif bedeli gümrük resmi Havza Müdüriyetine ait olmak üzere 4865 lira olup bunların müfredatı ve umumi plânı ile şartname Havzai Fahmiye Mü- dürlüğünde ve İstanbulda İstanbul Mıntakası Maden İrtibat Memur- luğunda görülebileceği ve bunların üç lira mukabilinde alınabileceği gibi vaziyet mahallen tetkik edilmek üzere daha ziyade tafsilât ve izahat da alınabilir. Talip olanların, bu tesisatı vücude getirebilecek kabiliyet ve ih- tisasda bulunduğunu gösterir vesikaları haiz bulunması veya Fen Ku- rulumuzca bu kanaatin tahassül etmesi şartile bu tesisat hakkında kendilerince tanzim edilen kat'i plânları, işletme izahnamesi ve ma- kine, malzeme müfredatıinı gösterir cedvelle birlikte Zonguldakta Havzai Fahmiye Müdüriyetinde teşekkül edecek komisyona müracaatla 3/2/93T tarihinde saat 15de yapılacak olan ihaleye keşif bedelinin 946 7,5 teminat akçesi veya Banka zurum tahvillerile birlikte iştirâk etmeleri. mektubu veya Ergani, Sivas, Er- “401, KİNOPRİN BAŞ.DİŞ/ROMATİZ — kayeleri MA AĞRILARİLE.GRİP VE NEZLEYE KARŞI aîfaîcîs: İLAÇTIR HER YERDE' PZ KURUŞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: