Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
10 Sayfa | — Z UA SON POSTA çalk | ın yegâne spor hareketi Kros kantri müsabakaları kar tipisine rağmen muvaffakıyetle başarıldı Koşmuya başlıyan atletler zaman zaman kar tabakaları ve tipi arasında kayboldular. 3000 ve 5000 metreyi İstanbul Kros şampiyonasının en zor müsabakasını dün Veli efendi ko- şu yerinde seyrettik... Kar fırtınası altında yapılan bu mü- sabaka uzun senelerdenberi şahit ol- madığımız bir zevk ve mükemmeli- yetle yapıldı. Atletik sporların en çetin şekli olan Kros Kantri dünkü şeklile bizde şim- diye kadar ender tesadüf edilen bir spor hareketi olarak kaydedilecektir. Kar tipisi altında Sirkeciden Bakır- köye kadar otobüs yolculuğu yapan atletler, kuvvetli bir kar tipisi içinde âdeta boğulurcasına yarış yapmak su- retile yeni bir rekor yapmış oldular. 2400 metrelik ucu bucağı belli ol- mıyan bir pist üzerinde zaman zaman gözden kaybolan — atletleri bazan bir müddet takip edemedik. İki üç klübün genç atletlerini bir a- raya toplamış olan bu müsabakada ta- biatla mücadele ede ede koşan atletle- ri burada bir lisanı şükranla yadetmek İ lâzımdır. Böyle bir havada en tabif bir şekil- de doğru dürüst üç beş adımmn atmak imkânı yokken bu dümdüz yerde her taraftan ayrı ayrı esen kuvvetli bir tüzgâra, bir adım ilerisini göstermiye- cek kadar şiddetle devam eden kar ti- pisine rağmen çırçıplak denecek - bir kılıkta beş bin metrelik mesafeyi ka- tetmeğe uğraşan atletlerimiz memle- kette ilk olarak çetin ve müşkül bir sporu tatbik etmek ustalığını göster- miş oldular. Bir iki istisnasile bu hareketlere seyirci kalan klüplerimiz böyle bir mü- sabakayı hatırlarından bile geçirmiyor- lardı. Galatasaraya, Beyoğlu Halkevine, Galata Gençlerbirliğine burada teşek- kür ederken en güç bir müsabakanın hakemliğini yapmak için Veli efendi- ye kadar gelmekle fedakârlıik etmiş ©- lan yüzbaşı Hüsamettin ve Nuri, Ga- latasaray klübü atletizm kaptanı Cez- mi, M. Nuri Vural'a, Muhsin ve Ceh- tiye alenen teşekkür etmek en büyük vazifelerimizden biridir. Müsabakaların teknik neticeleri: 3000 metre Halkevi takımı Soplas İ Hakkı 2 İzak ; a 6 Puvanla birinci « derece 10.38.4 '|Taksimdeki merkezinde gürültülü bir Halkevi takımı kazandı , Atletler koşarlarken Galatasaray takımı: Calip 5 Nurettin 6 Selim 1 18 puv_anlı ikinci, Halkevi takımı: Ziya 4 Vatikas 7 Alâeddin 15 26 — puvânta üçüncü 5000 metre Halkevi takımı: | İbrahim 1 Artin 2 Garbis 3 5 BERRC SA N, * 6 — puvanla birinci Nuri 4 Mehmet 5 Nedim 6 15 — puvanla Halkevi takımı ikinci, Ömer Besim Dün Dağcılık klübünde münakaşalı bir toplantı yapıldı Dünkü toplantıda bulunanlar Aylardanberi büyük bir ihtilâf i- çinde bulunan Dağcılık klübü dün toplantı yapmıştır. Toplantıda klübün idare şekli üze- rinde uzun münakaşalar olmuş, yeni idare hey'eti seçimi yapılmıştır. İdare hey'eti reisliğine Halis, umu- muşuya İşlirak edenierin arkadan alınan resimleri mi kâtipliğe Nejad, muhasipliğe Ayv- ni, ğralıklara da Kenan, İlhami, Mem- duhi, Hikmet, Ali seçilmişlerdir. Dünkü toplantıda Dağcılık klübü- nün Türk Spor teşkilâtına bağlanma- sı ve ayni teşkilât esasları dahilinde ça- lıştırılması kararlaştırılmıştır. Galatasaray - Barkohbaj Basketbol maçı Galatasaray basketbol şubesi tara- fından hazırlanan Galatasaray - Bar- kohba maçı dün çok güzel - bir oyunla yapılmış, neticede Galatasaray JÜ, Borkohba 39 sayı yapmak sureti- le maç Borkohba'nın galibiyetile ne- ticelenmiştir. İddialı bir boks maçı Galatasaray klübü salonunda dün akşam iddialı bir boks maçı yapılmış- tır. İki eski atlet olan Halidun ile sabile Kemali galip gelmiştir. Kemali arasında yapılan bu maç beş|rine paket ve kitap verilmesinin me- ravunt -olarak devam etmiş, sayı he-Jni üzerine açlık grevine başlamışlar- dir, A .E.,//a ” YAAYK hazırım ! Tekirdağlı Hüseyin : * Dindt S zaman, nerede İsterse güres| A j / ö â # | K Karşılaşmanın yapılması için hiç bir © mıştır. İki pehlivan da güreşmeğe ha7? ğ ikisi de İstanbuldadırlar. Yalnız onları . işine tavassut edecek bir organizat0' Bundan bir kaç gün evvel İstanbula gelen Dinarlı Mehmet pehlivanın, ken disine burada bulunmadığı sırada mey- dan okuyan Tekirdağlı Hüseyin peh- livana verdiği cevapları yazmıştık. Te- kirdağlı Hüseyin pehlivanı da araya- cağımızı, ve Dinarlı Mehmedin söz- lerine vereceği karşılıkları bildireceği- mizi vaadetmiştik. Dün bir arkadaşı- mız, Tekirdağlı Hüseyin — pehlivanı, Sirkecideki otelinde bulabildi. Tekir- dağlı Hüseyin pehlivan, gazetecilere hayli kızgınmış: — Ben, diyormuş, insanla değil, azgın boğa ile güreşmeye bile razıyım. Fakat gazetecilerle konuşurken ödüm patlıyor. Geçenlerde, sizin gazete ile başka bir gazete dil kavgasına tutuştu. Mesele gene Dinarlı ile benim işimdi. Öbür gazete, sıkışınca, haklı çıkmak i- çin benim kalemimden mektup bile uydurdu. Araya karışıp da: — Yalan, ben böyle bir mektup yaz- madım! desen, kabak gene senin ba- şına patlayacak. Bir yolunu bulup gene seni yalancı çıkaracaklar: Böyle yapmasan da, benim gibi hiç ağzını aç masan, gene kötü. O zaman da, öteki gazetenin dilinden kurtulamıyacak-« isın. Şimdi gene ayni vaziyetteyim. Si- zinle konuşsam bir türlü, konuşmasam bir türlü. Çünkü lâkırdı söylesem, de- dikodular yeniden alıp yürüyecek. Lâkırdı söylemesem sizi gücendirmiş olacağım. Bu konuşmasından belli ki, Tekir- dağlı Hüseyin, yalnız pehlivanlıkta de- ğgil, diplomatlıkta da şampiyon olma- ya İâyık. Atik davranan muharririmiz, der- hal suali yapıştırmış: — Şu Dinarlı işini kökünden bitir- meğe niyetin yok mu? Tekirdağlı Hüseyin, bu suale, hiç |düşünmeden şu cevapları vermiştir: — Dinarlı işini değil, Dinarlının i- şini bitirmeğe ötedenberi niyetliyim. Hattâ niyetim değil ahdim var. Fakat mübareğin meydana çıktığı var mı? Evvelki gün: — Ben hazırım! demiş. Güya bana da haber göndermiş. Benim bana gön- derildiği söylenen haberden haberim yok. «Hazırıml» ; ) evvelâ gözlerime 10?7 Çof Fakat birazk du!' ) BM,. şaşmadım. Çünkü ©" gfi hazır olduğunu llk v Şimdi de, eskisi F pfBfay Gidip: «Haydi, meyd;; ) kalım!» deyin. Eğ&? 'j soldan geri etmezsö! Maamafih, ;öylo F a le, ve artık söylem” ai li y de, gene tekrar Gd'?:; n A — Ben meydant” et Bi nerede, nasıl istersö' İ » yım | * Tekirdağlının $0 şılmaktadır ki, bu *l ması için, iki Pehh | kalmamıştır. İkisi dcw 'A, dırlar. Ve İstanb'_’. B Onları güreştirl?"e._ı | 1? cek bir ım'ganizawr lit bu artık cıvıma)’a_. * J lar bilfill sona € 9 W Biz, bu işe bir H”;i l delâlet etmesini. * W sındaki müsabakawan y ti kat'iyede mlğl'?P A v pılmasını temenni — 2 v — ——— İtalyanlar Yunanlılardan büyük bir vapur aldılar Atina, 24 (Hususi) — Milli Yunan seyrüsefer kumpanyasının Viron adın- daki Transatlantik vapuru İtalyanlar tarafından satın alınmıştır. Döviz müvazenesi Ankara, 24 (Telefonla) Döviz müvazenesini korumak için, devlet da- irelerince, döviz cetvellerinde karşılığı bulunmıyan ve çok lüzumlu olmadan |" serbest döviz tediyesini icap ettirecekr mübayaatta bulunulmaması Başvekâ - letten diğer vekâletlere bildirilmiştir. Ankara tayyare meydanı Ankara, 24 (Telefonla) — Devlet hava yolları idaresince Ankara tayya- re meydanına Civar arazinin istimlâki muamelesi ikmal edilmiştir. Hapishanede açlık grevi Varşova 24 (ALA.) — Randon hapishanesindeki mahpuslar, kendile- Taymis "3:: Londra 24 (A'A.' lar neticesinde İNi yezanlar olmu't“';lıhı w nehri taşmış ve B” ogi lardan bir çokları " 4j durmuştur. be'| ! | 4 FT :S F Ht VZ $O DAKİ » BİTO GÜY ÜLKEYİ, Hti L l