“tbolda W S eski tarza İ"&’ Üler, di b —ğfğ“-—— ll NY istemîı yeri“i terkediyor .e.f ufb"l cemiyetinin olimpiyadlardan sonra .dir raporda eski usulün daha iyi olduğu Söyleniyor ve bu iddia ispat ediliyor uN meşhur me - ç'?"“"l tarafından """"4 çok yakın M _“Üî tarzdaki tr, | | Biltere » kayal, (“BOL öleminde büyük| '& Yol a, 'Şan oyun sistem nkuB" Tapor İngiliz fut- c_m"uımmı anlatmak- Meshur G Umumi kâtibi 4 Hrafından £ fütbolculardan C. "Wıq_ : İmza edilen bu ra » Di BU ve ve Lehis - ÜN daha yestDik etmiş oldukları iliz, Tüesgir olduğu yazıl - Bayeyi &l hatları şunlardır: faadan ziyade hücum Müessir ve sey- t: de daha alâka u - d"d’—!'-! İki futboj na- 'an ileri atılan bu fi- B"*İll olimpiyadında Glün idareciler tara - lmektedir. devam ediyor «Pro - &rimızın bu mevsim İçin 9 Malik bul Sha Müda lunan ve an- kabul ettikleri, | “ | | senelik vasat! 16 derece san | | Yağmurlu ve bulutlu günler 2 ay | j j İ İ i İngiltere futbolunun yüksek şöhretli oyuncularından biri ler arasındaki mesafe büyüdü ve açı- di y - Bunun için muavinler ortaya îl%m gelerek içleri marke etmeğe b“ lar. Bu tarz müdafileri asıl mıntakası olan kaleden — uzaklaştır açıkları tutmağa seviketti, Nchfnv Hi barile ortada açılan b boşluğ müessir bir surette kapat merkez muavine ld Arsenal oyuncularının şahsi kabi ne uygun gelen bir şekildi. Bu yeni plân seri gol çıkaran açık « lara ve atak bir merkez muhacime, kurnaz ve ileri geri çalışan içl !e İlam fakat sade tedaflif bir merkez Mekle döndükten sonra h: kalarımızın neti - r görülebi - .î_j;—ıı.k r.dıshül İi Yi ai Oyün Tözim gelirse <utbol Dgiliz «W> tarzmı ve Şeklini — beğenmi - farzının a yda ve za « : ":;x:.'h“ etmeden evvel Sıkaran Ya sebebleri araş- Ptiğımız zaman gö- beraber her za- ve bir merkez diğer Ta; tarafın merkoz Tke etmekle Mükellef- erbert Çapman büyük bir tâbiye Böz önünde bu - ©fsayt kanu - hmf;: ğ';leu bu yeni Şekiller dü- *denlerin ilk na- Dokta açık ©- iktik'le - İÇ oyuncula- a bulun - Yeni niza « &z ihtiyak Sürerken da ç . Ko akmağa ve şüt len BK her iki a- stin ve Hulm olan Arsenal Olayı çok is- Malik ĞA başla - 18dı. - Bunun Ye doğru çe Pasi Açıklar bu "aşmağa, kombi- ah dilar, k:nndik’ri ile di: — Mlan muavin: Bi im avine, ileriye hücuma geçebilen iki yan muavine, ve seri aynı zamanda yer tutabilmeyi anlamış müdafilere ihtiyaç gö 'ordu. Bir çok klübler bu plân ve sistem - den istifade etmek için kendilerinde lâzım gelen kabiliyeti görmekte belki haklı idiler. Yeni tarz oyunun muhte- lif tekâmül merhalelerini gördükten sonra futbol cenmiğiyetinin fikrince ne için müessir Ve seyircilerce alâka u - andırıcı olmadığını araştıralım. İlk bakışta yeni tarzın n üdafaaya e- hemmiyet verdiği ğıakk daki — tenkid| doğru görünmeyebilir! fakat tâkib edi- ci bir merkez muavin oyununda, altı oyuüncü mütemadiyen hücum v ü e tindedir. Halbuki merkez muavin sade müda- faa halinde kaldığı takdirde mu - hacim ve iki yan muavin olmak üzere yedi oyuncunun hücumda olması lâ- zım gelir. : Oyun esnasında müdafaa tabiyeleri daima daha müessir olmuş ve bir mu- avin ileri gittiği zaman diğer muavin geri çe lerek müdafaada kalmıştır. Yeni tarz W sistemile muhacimlerin adedi azaltılmıştır. Bunda kabahatin büyük bir kısmı iç oyunculara yüklen- âr. mî—küîü top hasım kalesine yaklaş - W gittikce derinlikten kaybede- cek ve nihayet beş muhacim de bir hat üzerinde bulunmıyacak ve bu 'suretle hepsi gol çıkarmak vaziyetinde ola - miyacaktır. Bu vaziyet içler tarafın - dan ileri geri koşmağı ve fazla yorgun- luğu icab ettinecektir ki ekseriya o - cular bu yorgunluğa katlanamaz- |, lar veyahud bunu yapabilmek - için kendilerinde kâfi kuvvet ve kabiliyet öremezler. ğ goMün-ussîs. didinen ve çok çalışan eski günlerif yan muavinleri müda - faada kaldıkca takımlarına daha çok faydalı olmakta idiler: “Yeni sistemde en zayif noku_]u- yan rinlerdir. Meckez muavinin geri- :-uîıîm;şvı:ıı da oyundaki alâkayı a - -tnnî tır, Bu vaziyette merkez. mua- l*“ ml yazifesi yalnız kesicidir ki ne I'uxî—aı inin ne de karşı taraf merkez mu;ıur'mîniq iyi futbol oynaması kânı Y;’;::"_ 11 inci sayfada) im - “|Londra yangınıdır. 5 gün 5$ gece sür- * | müştür. 460 sokak, 89 kilise, 44 daire, s | YN İngiliz lirası ziyan olmuştur. - | Boston civarında Bay of Fundy de su- ..plar 16 metre alçalır ve yükselir. SON POSTA — gi Kim veya hangisi olduğunu LİYOR MUSUNUZ ? Sayfa 7 —a et En büyük, en yükğğk, en uzun, en eski, en geniş, en seri şey yahut mahlük ( Bu yazıları kesip saklayın, başka yerde bulamazsınız! ) En güzel havalı şehir — Nis va kışın en soğuk 9, yazın en dar olup mütebaki 10 ay hep güneşli günlerle geçmektedir. En yağmurlu şehir — Hindistanda Bengal civarında Çerrapunci şehi Senede 1163 sm, yağmur yağa buldan 27 defa daha fazla demel En uzun nehir — Misisipi neb 6970 km, uzundur. En büyük nehir — Amazon nehridir. İçine 200 den fazla ufak nehir akar, i5- ka ettiği arazi 7 milyon kilomötre mu Tabbaı, yani Anadolunun 9 misli de - mektir. En derin deniz — Pasifik denizinde 10793 metre derinlik ölçülmüştür En yüksek dağ — Him: A ”>>* tepesidir. 8680 metre vüks En yuksek yanardağ — Peru'da ti yanardağı 6100 metre yüksektir. En büyük hareketi arz — 1703 sene sinde Tokyoda olmuştu. 190,000 kişi ölmüştür. En büyük yangın — 1666 ıeııeı.tinde4 13200 ev yanmış, sade binalarda 8 mil En büyük meddicezir — Amerikada En yüksek ağaç — Avustralyada bir Okaliptus ağacıdır, 140 m'dir. İ En kalın ağaç — Meksika'da Tula| şehri yanında bir çinar ağacıdır, mu - hiti 47 m dir, yani kuturu 15 m dir, et- rafını kuşatmak için ellerini açmış vaziyette 29 kişi lâzım gelmektedir. En geniş ağaç — Kalkütada bir Ban- yan ağacıdır, dalları yere değip tek - rar kök yapmakta ve bu suretle ağaç geniş bir hal almaktadır. İşgal ettiği saha İ2000 m. murabbaıdır. Yere de- ğip kök halini alan dalları 2000 den fazladır. ' En yaşlı ağaç — Amerikada Sekuoia National Park'ta Şerman namındaki a- Baçtır, 3940 yışındndır ve hâlâ da ya- şamaktadır. En güzel park — Paristeki Bois de Boulogne'dir. İçinde 2 muazzam atya- yış mahalli, 2 mükemmel çiçek ve gül bahçesi, büyük bir lîuyvanıı bahçesi, 'Polo oynamak için vâsi çayır, 10 tane göl, müteaddid lokanta ve dansing var 'd':'g. büyük park — Amerikada Yel - lovston National Park'dır, 8670 k.m. gmurabbaldır, içinde bir çok sıcak su membaları vardır. En büyük hayvanat bahçesi — Lon- tir. Ha- | | x BÜYÜK YANGIN : LONDRADA| OLDU /BEŞGÜNFSURDÜ 43,200 ver AĞ Normandi vapürudur. Uzunluğu 314 genişliği 36 yüksekliği 56 m. dir. Tayfasi 1345 yolcusu 2270 makinesi 160,000 beygir sür'ati 30,3 mil yani 56 km, büyüklüğü 70,000 ton dur. En büyük mağaza — Londrada Har- rods Mağazasıdır, içinde 7,000 kişi ça- Jışmaktadır, Harrods Mağazası gerek |Berlindeki Verthaym ve gerekse Pa- risteki Lafayet mağazalarından daha büyüktür. En büyük mektep — Pariste Sor »- bonne Üniversitesidir. 36,000 talebesi vardır. İkinci büyük mektep Nevyork- ta Kolambia Üniversitesidir 31,000 talebesi vardır. En büyük kütüphane — Londrada İBrifish Museum kütüphanesidir, 4 milyon kitabı vardır. 458 kişi alan mütalea salonu yuvarlak şekilde olup kutru 43 yüksekliği 32 m dir. Kata - lokların adedi 1000 cildden fazladır. kitap rafları uçuca konsa 75 km yer tutar. En büyük kitap — İngilizce The war of Rebellion nam tarih kitabı, 120 cild beher cild 1000 sahifeden 120000 sa - hifedir. En büyük tablo — Ressam Tinto - rettonun Cermet isimli tablosudur, ldrudndxr_ 14000 m. murabbaldır, i - (çinde 4000 çeşit hayvan, kuş, balık ve saire vardır. Senede 2 milyon, yani günde 5500 kişi tarafından ziyaret o- dunur. En büyük nebatat bahçesi — Lon - dradaki Kev Gardens'dir. 1160000 m. murabbat büyüklüğündedir. İçinde 24000 çeşit nebat dikilidir, ayriyeten 5 müzede 3 milyon nebat nümunesi ve 40000 cilt nebatat kitabı vardır. Sıcak memleket nebatlarını ihtiva eden mu- azzam limonluklar yaz kış kalorifer - lerle 30 derece teshin olunur. En büyük çiçek — İsmi Rafflesia Arnoldi'dir, Simatrada yetişir, & kilo gelir, kutru | m. dir. . En büyük böcek — İsmi Erebus Striks'dir, Amerikada bulunur, kanat- ları açıklığı yarım metredir. En büyük gözlü mahlük — Krake denilen bir cins mürekkep balığıdır. Gözünün kutru yarım metredir. En büyük mahlük — Balina balığı « ır, bunlar 25 m. uzun ve 150 ton a- ğırlığında olurlar, yani 2300 insana muadil ağırlıktadırlar. En sür'atli mahlâk — Cephenemia denilen bir nevi sinek, saniyede 350 m. uçmaktadır. En büyük vapur — Fransızların Belediyenin vazifesini Başkaları Nasıl yapabilir? Devrek okuyucularımızdan biri, bize Sandıklıda belediyenin işleri - ne bazı kimselerin müdahale ettiği - ni ve bu yüzden yanlış ve lüzumsuz hâdiselerin tahaddüs ettiğini yazı - yor, diyor ki: — Geçenlerde Sandıklı kahvele - rinde pisküvi satarak geçinen Meh- met isminde birine bir zat: — Ruhsatiyesiz pisküvi satıyor - sun?. iddiasile zavallı adamın elin- deki pisküvilerini müsadere etmiş- tir. Bu hal karşısında Mehmet derhal jandarma karakoluna giderek hâdi- seyi anlatmış, müdahaleyi yapan zat çağırılarak kendisine ruhsatiye sormak hakkının yalnız belediyenin vazifesi olduğu söylenmiş, bisküvi- ler müsadere edilerek lade olun - müuştur.» * İş hayatmdaki küçük çocuklar İş kanunu henüz neşvünema ha - İ SumAYRADA WŞİR, Bd RUĞINDADIR. Çin puludur. sm dir. geni En büyük yumurta yumurtasıdır, bir tanes murtasına muadildir. En kıymetli taht — İslanbulda Top - kapı sarayında saklı ve l aid olan tahttır. Üzerinde 25,000 inci ve 3000 den fazla zümrüt, y ve salre mücevberler vardır. Umumi Harpten evvel 4 milyon altın Türk Tirası kıymet biçilmişti. En eski aile — Japonyada 2590 se- medenberi muntazaman babadan o - ğula intikal eden Kral allesidir. Şim- diki Kral —Hirohito ayni ailenin 124 üncü kralıdır. En büyük türbe — Hindistanda Ag- ra civarındaki Tacmahaldır, bu türbe kenarı 58 m. dörtköşe zemin üzerine yapılmış kubbeli bir bina olup dözt - köşesinde 4 minare vardır, hükümdar Şahcihan tarafından karısı Mumtazı Mahal için yaptırılmıştır. 20,000 işçi 17 sene çalışmış, 2 milyon İngiliz li : rası gitmiştir. (Arkası var) Hnde bulunan çocukları çalıştır maktan menetmiştir. Buna- rağmen şehrin muhtelif iş yerlerinde dima * ği, vücudu, bünyesi henüz teşekkül halinde bulunan küçük yavruların gece yarılarına kadar çalıştırıldık - ları görülüyor. Beşiktaşta Ihlamur Dere cadde- sinde oturan okuyucularımızdan J. Ümoçide cumartesi pazarında kü - çücük, zavallı küfecilerin nası| bin- bir eziyet içinde, kendi sikletlerin- den dört beş misli ağır yükler al - tında çırpındıklarını anlatıyor: — Zavallılar kışın çamur - içinde, yazın tozlara bulanarak inleyip du- ruyorlar. Hepsi de yolun çamurun - dan müştekidir. Geçenlerde küfesile beraber yola yuvarlanan bu yavru- cuklardan biri: £ «— Şu yolun çamuru olmasa yi yecek paramı çıkarırım ammı akşam beş kuruşla eve döncce dedi. Küçük düön bu ağır ) bi bu yolun berbatlığı da dince zavallılar daha on y çöküveriyorlar, lş kanununun tat - bikima çalışanların nazarı dikkatini celbetmek te hakkımdır.»