SON POSTA Fi ransızlafr.!a. biraz Daha açık Konuşalım. —SCeOyamaazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayfada) Bugün de onu yapacağız. Evvelâ, bir masal meselesini halle - : Türkiyenin Sancakta bir emri - yapmağa karar verdiği ve yahud gi hakkında Fransız membala - rından çıkan havadisler boş şeylerdir. | Türkiye, sulhu sulh olduğu için scwı.ı sulh, onun için bir vasıta değildir; a hazırlanalım, biraz daha| said fırsatı kollıya- da harbe o zaman girelim!e - fikri | e yoktur. Biz sulhu, sulh yap- i bir | İ 1 arbe da «unihun da en z ve bunun için biz, dünya efkârı um nda «mütecaviz» in tarifini ve altına imzasını koymuş mil- msa, gene <mütecaviz> in ta * deki bils erin - e gelmedikçe biz. yeri « kımıldamayız. Fakat, bütün| eten Fransanın karşısın - | samimi ve i ile aramızda r tarihi husumet yoktur. Şu Su - riye meselesi çıkın: hiç bir-ihtilâf mevzı ya ka u da mez ve orada nüfuz kazanmak için| ğ tleri görmez değildik. Bu- beraber bu işe do 6 kadar eher miyet vermezdik, Fakat, Frar e yerleştiğ da Fransa bize k t bundan Fransız milletinin hab tur; belki Fransanın merkezi | ti de bu işlerin ruhunu, anca deki Yüksek Komiserin gi isterdiği tinde ve > olmadan | *|mindeki adam 48 rakibi içinde on g; “|namak kabiliyetindedirler. Halk |i Zzeeee e ee Resimli Makale: 20 inci âtiır Mmektebciliği sınıfta nazariye talimini imkân nisbetinde eksiltti, yerine tatbikatı koydu... SÖZ Dünyanın En büyük Yalancısı ” Herhangi bir sahada olursa olsun tekortmenliği kendi — topraklarından dışarıya çıkarmak istemeyen Amerika- lılar bir yalancılık müsabakası yapa- rak birinciye 5000 dolar vereceklerini .| vaadetmişlerdir. ğn on gece, mütemadiyen yalan şeyler â- mak suretile birincilği kazanmış ve tam mükâfatı almak istediği - zaman kendisine — Sade sen değil a... Biz de yalan söyleriz, mükâfat falan yokl demiş- ler.... Yılanlara şerbetli olanların hilesi Bazı kimseler zebirli yılanlarla oy- ö Hulett Resmini gördüğünüz nında, onlara aşerbetli» derler, ve y lanların onlara bir şey yapmadığını te- vehhüm ederler. Halbuki mesele hiç de öyle deği- 1 idareyi bir dostluk eseri say- uz. Dostluğa mlünafi ve Milletler Cemiyetince tarif edilmiş olan «teca -| vüz» mefhumımun hududu içinde her ne yapmak kabilse Suriyedeki Yüksek Komiserlik kaç senedenberi bunun hepsini yapmıştır. Fransız milleti bundan haberdar| ildir; belki de bizzat Paris hü- kümeti bu he- | amamıştır. - Birbirlerine düş- maları için hiç bir sebeb bulun- mıyan iki millet ve iki de a daki münasebetlerin bütün ihlâi eden ufunet dolu bir çıban: tama- men desmek endişesile ifşa etmeği va- zife bildiğimiz hakikat budur! * Fransaniın Süriye Komiseri M. Dö Martel, bizim hududumuzun yanıba - şında küçük mikyasta bir Makedonya tesis edip bu Makedony bizim hududlarımızdan içe doğru genişletmek siyasetine karar verdiği | gündenberi bizi rahalsız etmek için her ne yapmak Jâzımsa hepsini yapmıştır. | Yaptığı şeyleri burada birer birer say- mak uzun sürer; çete yapıp hududu müuzdan içeri sokmak, Yüzellilikler ce- miyeti yaptırmak, Kürdlerle mesi olmak, Alevilik tahri nak Ermenilerini b! bir fesad yuvası şeylerden hiç birisi tir. Bütün bunlar Fransayı, Milletler| Cemiyetince kabul edilmiş olan «<mü - tecaviz» tarifi içine sokan hareketler -[ di. Bunlara karşı biz bir müddet sab - | rettik, bir müddet dikkati cektik, ara- | (Devamı 8 inci sayfada) l işin ehemmiyetin nüfuzunu miş. Bilhassa Kobra yılanlarının en- selerine tesadüf eden yerde öyle bir nokta varmış ki orası biraz sıkıştırıldı- ği takdirde, yılan muvakkat bir felce duçar olurmuş. Bu mühim noktanın şimdiye kadar bir türlü bulunamamış olduğuna hayvanatçılar bilhassa hay: ret ediyorlarmış. Filistinde kadın buhranı var Londrada çıkan Everjbodj's yazı- aFilistindeki Arapların Yahudilere kızmalarının en başlıca sebeplerinden bir tanesi, cariye fiatlarını 30 liradan 100 Hiraya çıkarmış olmalarından ile- ri geliyormuş. Araplarda — ve bilhassa - Filistinde tarlalarda çalışanların kadınlar olduğu malümdur. — Yahudiler bu kadınları böyle yüksek fiatla aldıkları gibi her İbiri tarlasında 15 - 16 kadın çalıştın- yormuş. Şimdi kadın piyasasında bü- Yyük bir bahran varmış.» İSTER «Kızılcahamam» da otura: Saraycık köyünden Ha kit buldukca da Kızılc fını tedavi bir cüzdanı va ken uyuya kal nan heybe İft bir dos keçiler de Alin virerek-ek ni dev İNAN klerle İSTER İki bin yıllık tecrübe göstermi ki söz kolay unutulur, gözle görünen vak'a dimağda daima menküş kalır. RARAS | HERGÜN BİR FIKRA | Kopya eden acaba hangisi Bir genc yazdığı şiirleri Tevfik Fikret merhuma okumuştu. Tevfik Fikret şürleri dinledikten sonra — Siz bun! yazalı on ön beş sene oldu değil mi? Diye sordu. Genc: — Hayır, dedi, ben bunları daha birkaç ay evvel yazdım. — Yanılıyorsunuz, — Hayır nasiıl yanılırım. Hem on beş sene evvel ben çocuk denilecek bir yaşta idim. - Hayret ettim, — Neye hayret ediyorsunuz? — Ben on on beş sene evvel yaz- dığım ştirlerimin bazı mısralarını sizin şiirlerinizden kopye etmişim de, * Boşandıktan 38 yıl Sonra tekrar Sevişen karı koca Amerikanin küçük bir kasabası o- lan Davesburg'da 38 sene — evvel bir- birlerile geçinemiyerek ayrılmış olan bir karı koca birbirlerinin hasretine dayanamıyarak tekrar evlenmişlerdir. Davcsburg küçök Biz kasabadır. Eski karı koca her gün birbirlerile so- kakta rastgeliyorlar, fakat selâmlaş- miyorlardı. Arada her ikisi de Vevlenmişler, fakat gene dul kalmışlar- dı. Kadın bu aralık - protestanlıktan çıkmış ve Katolik olmuş. Nihayet 38 yıl sonra kocasına ge- ne bir gün tesadüf ettiği zaman mez- hebini değiştirdiğini binaenaleyh eski yeminin artık hükmü kalmadığını söy- lemiş ve tekrar evlenme teklifinde bur lunmuş. Kocası da — dayanamamış: «Hadi evlenelim» demiş ve böylece hayatlarını 38 yıllık bir fasıladan son- ra tekrar birleştirmişlerdir. Gripe tutulan hayvanlar Bir kaç gün evvel Londrada deh- şetli bir grip salgınının mevcut oldu- ğunu yazmıştık. Son gelen İngilizce bir gazetede hastalığın hayvanat bah- çesine kadar girdiğini Vve bütün hay- vanların grip olduklarını okuduk. Ga- zete üstelik şu malümatı vermektedir: En güç iyi olanlar fillerdir. Bir ay- ine — gelemiyorlar. iyileşiyorlar. Tavşanlar, hastalığa dayanamayıp ölü- yorlar. Maymunlar ise tıpkı insanlar gibi vasati olarak bir hafta rahatsızla- — |dan evvel kendil |Aslanlar on beş nıyorlar. İSTER unı da tumuz ani Ali Dispans: e muüğyene | israr elmektedir. AN i1STER bi ieliki İN İNANM Müuhitinizde dinlenmek istiyorsa - nız mümkün olan şeylerde faydayı ve zararı daimâa madde üzerinde gös- termeğe çalışınız.. INDA Ruhiyatçıları Şaşırtan Bir genç Peşte ruhiyat mütehassısları şu res- mini gördüğünüz gençle meşgul ol- maktadırlar. Bu gencin geçirdiği ruhi tahavvüle şimdiye kadar henüz rastge- Tinmemiştir. Zenplen ismindeki bu çocuk anne- sini öldürdüğü için, 20 sene hapse mahküm edilmiş, fakat hapishaneye girdikten bir sene sonra yaptığı cina- yeti ve mazisine ait her şeyi unutmuş, şahsiyetini değiştirmiş, mutekit bir h- san olmuş. Şahsyetinin böyle değiş- miş olması nazarı dikkati — celbetmiş hapishaneden — çıkarılmış ve | teşkilâtını kurmağa | kendisi ;Çınde misyoner memur edilmiştir. Havacılıkta pek mühim bir icat İngiliz gazetelerinin Japon gazete- İlerinden nakjen yaptıkları — neşriyata inanmak lâzımgelirse, tayyarelerin ol- dukları yerden amuden havalanmaları meselesi hafledilmiştir Hriga Nich isminde bir Japon mü- hendisi altı senelik — mesâiden sonra muştur. Âletinin ismini koymuştur. Hiriza'ya nazaran bu sayede bir çok kazaların önü alınacak ve tayya- reler her yerde istimal edilebilecekleri için çok daha faydalı ve harpte de o nisbette zararlı olacaklardır. Hiriza ih- tiramı öon dokuz millete birden satmış ve bu yüzden büyük bir servet temin etmiştir. Bostonda oturan Valdfogel 109 uncu yıldönümünü kut- Tulamıştır. Bu münasebetle yapılan merasim- | de 109 kişi hazır bulunmuştur. Raşelin 10 oğlu, dört kızı, 60 torunu ve 35 ta- ne torununun çocuğü- vazdır. A! bir cüzdan almak için hâdiseyi b ib keçinin kâğıt yiyeceğine inan - fter ânü söylemekte, son ki- arında gör iINANMA! böyle bir tayyare icadına muvaffak ol-| * uJettoplanı | . n 109 oğlu ve torunu olan kadın Madam - Raşel| !e | lenmesini, € Vatandaş yd? v yorum, etr kadar değilim. r ğim halde beni kef diyorlar, l apurda ouırm“' lacak bülün * |den geçirilmeden #FT :kıııı ; söylüyorum. — Hakkı âliniz VAf âlinizle her f sesi boyund deden çıkıyor: — Dün gelmişti, dünü tamamile ire ve mı? çok hasta ri hep bu.. Mücadeli saire... Sesler deği y y Nedl Bi — Monşer bu kemmel bir kadın. güzel, sonra sosyett miş. olmasına mâni deği! İj Bu sefer sesler İ — Doğrusunu is$' nin bu kadar ki etmezdim. Halbuk de. — Zevk m kendisine g zı gözümün Ğ rTüm. v İnce sesler îııra;ş& — Bilmezsin he dının elinde helâk alıyor. Ah M ke bif Jüyorum. * — Şimdikiler heP Ne demel Sesler dillerir sızca olu ca oluyor. Ve franst cası da, lağıma Necali zamande silizcesi na bi r beni e reniyorum ve befil seler daha öğreniy? miyı yavaş bir sesle duyacaklar ımr naBb Bir zamanlar I'—P Tevhaları dı. Kalâ le levha tır.. Ve ben, benint leniğ $ lemeğe tercib ede den kurtuluruz. — Olabilir ammâ VÜ