“kia wfl_düye Vekilinin avukatlara hitabı e Avukatlar dün Adliye Vekilinin , Tlyaseti altında toplandılar imkânlarını bulm .ı Adliye Vekili .'—îKa:ançlarinı adaleti oyalamakta arayan avukatlar artık meslekte barınmak amalıdırlar ,, dedi Vh îî:î;î' (Husîusıî)'_ Yeni Avukat- Bkre mu]u Iî_"olesım gözden geçirmek z 'bu 1£e.ıf barolardan gelen avu- oğlunugn n.:fxdhbîe Vekili Şükrü Sa- L âpmışhrldünseu 'allmdlı bir toplan İhtıda r.n'ıc'ıh'"- Adliye Vekili, bu top ti demşql-m bir nutuk söylemiştir. Şlir ki: . k'îîıığı Iîmlt*nin en bariz husüsiyeti Meslek îlî;ne b:zıncti mahiyetinde İ bilgi ve ; fıtnjıış ve .avukatların hu z tahs:q_—ışrubeleı':_nîn adalet hiz- Bstermiş oı;ığı;;îdî.%lege GK gee dvukat mesleğ e : ini tasvir ederken K mp?âtfiğ'_sl çizer. Kendisini ma a tag _a[ı_ı,. adaletin müzahiri, atük taş lircisi ve yetimlerin hâmi . SVİr eder, V * ?:*î_ lar, ilân v Büş olar haPmış, yeni bir rejim kur- 5 înkılâbr yerde avukatlık mesleği- Tureti Ver'I'n _e’se_ıslarma göre tanzim t ehliyet *'lmlştı_r. Doğruluk ve neza ri Sâyı]anxe seciye her meslekte za- üde b ğ Vasıflardır. Fakat hiç bi- Üüğu ka Türet kendisini avukatlıkta &T şiddetle gösteremez. Bu at: «Söz söylemesini bilen M diye tarif edilmiştir. aıîka— hiç bir meslek fert- İcm ayatına bu derece yakın İ ve rîâlfş dğğ:ıldir. Vatandaşın şe- k adı, Catini müdafaa vazifesini $ olanlardan yüksek bir ve nezahet aramaktan nları tâlar ARüslu ada proje avukatlara mesleğiiı vekar ve haysiyeityle telifi mümkün c_ılmıyan her türlü hal ve hareketten içtinap et- mek, vazife ve salâhiyetlerini adalet icaplarına uygun olarak ifa ve 1st_1m_;11 eylemek vecibesini tahmil eylen_'ı_ıştır. “Davacılar arasında iki sınıf müvek- ki) vardır. Bunlardan iyi niyetli olan- lar dürüst ve seciyeli bir avukat arar. Doğru yolda yürümiyen bir vekil onun için âşikâr bir tehlike arzeder. Halbuki bütün ümitlerini adaleti aldatmaya bağlayan davacı tezvir yolunda maha reti olan şahıslara başvurur. Türk avu katlığı bu türlü davacıları daima hüs- ranla karşılaştıracak bir disiplin teşki lâtına malik olmalıdır. Avukatlara ait hak ve imtiyazların genişletilmesi kazanç imkânlarını ati- tıracak avukatın vekar Ve haysiyetini koruyacak müeyyideler de manevi hu zuru temine yarayacaktır. Bundan baş ka hastalık, malüliyet veya yaş sebe- biyle çalışmayanlar ve ölen avukatla- rın aileleri için düşündüğümüz meslek sigortası -onların istikbal hakkındaki endişelerini bertaraf edecek mahiyet - Yunan Kralının Ankara seyahati Atina gazeteleri Türk- Yunan dostluğundan hararetle bahsediyorlar Londra 13 (Hususi) — AÂtina- dan bildirildiğine göre Başvekil Metaksas, bugün, Türkiyenin A- tina elçisi Ruşen Eşrefi kabul et- miştir. İki devlet adamı arasında yapı- | lan konuşma uzun sürmüştür. Bu konuşmaya büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir. Diğer — taraftan Yunan Kralı Yorgiyos'un ilkbaharda Ankarayı ziyaret edeceği ve Türkiye Cum- hurreisi Atatürk'e mülâki olacağı haberini veren Atina gazeteleri, bu ziyaretten çok mühim neticeler beklenildiğine işaret ettikten son- ra, Türk - Yunan dostluğundan ha- raretle bahsetmektedirler. Atina 13 (Hususi) — Başve- kil Metaksas dün eski siyasi parti şeflerini kabul etmiş ve hükümetin siyaseti hakkında kendilerini ten- vir etmiştir, Bu toplantıdan sonra hiç bir tebliğ neşredilmemiş olmakla be- raber, Parti şeflerinin hükümet si- yasetini tasvip ettikleri anlaşılmış- tedir. Kazançlarını adaleti oyalamakta a- rayan avukatlar artık meslekte barın 'mak imkânmı bulmamalıdır. Yakın bir istikbâlde varmak istediği miz ikinci hedef de mahkeme veya res mi dairelerden çıkan ve üstünde şüp- he toplanmak istenen herhangi bir i- şin avukat elile yapılmış olmasının öğ renilmesi o şüpheleri silmeğe kâfi gel- N Mülâhazalar ilcasiledir ki (E * GON ?inci Umumi Müfettişlik mesidir. Mumi gg Tümi Müfettişler toplantısında yeni bir Müfettişlik daha kurulması teklif edildi . A — Ümümt « » g' gürü-'îüle—îı.-m Müfettişler toplantısın BH ve kima işlere dair hazırlanan ra- 1 Başvekâleta. verilmiş- U 'LULH'_—'; FİRana ğ 4 run i , Btinçi Umuht-[va ettiği esaslara göre yiin, dahi) le Mlifelıişlik mıntaka- Çünoş — ” takâri, Bitlis ve Muş A ak Aş a j SÜ vilâvest! âk & Vilâyetinden mürekkep ol- n İmaşı teki N Pkeş'm 'lmn;îîmh devlet 1 âhl Süretiyle İlması , öY mek .. * Müuhacir eli e“ore B “hemmiy k h S1 Üzerea Va if edilmektedir. bütçesinden temin yatılı ve küvvetli Ve Tlürkler —a ! îîl?dâfetfn konferansı irle karşılandı ' Cenevre :'ir'ı toplan gtin lmu V ği k"lnlınl Bene ar ve çizdiği İda — Nİ Mmütea | pek muf £ UYandırıcı kîp Vermi , , Ştir. ilminin Ba Cut tisin tal a h arın en mükemmelin onferanaın * konferansta hîu göstermiştir 3 (Hüsusi muhabirimiz - ni müfettişlikten alı- i bir umumi müfettişlik Mmuhtelif mıntakaların- | $ tep ve pansiyonları evleri inşasımın salâ eİî—“ipîuîılmas;ı, Halkeyleri - Verilmesi, okuma odala alkî Bazete ve mecmua 0- ©* OBTetici film ve temsil b öonndmaşı' bilhassa Şark vilâ- C_*rılecok memurlara bi- 8 —. Bayan Afet Cenev- Cemiyeti tarafından hazıf- tida Türk Kartografı Piri bahriyeye ait 1513 de U tar; b Hşltalar arihlerde Kristof Kolom- Amerika hak- assal ve büyük bir alâ- Projeksiyonlu bir kon- yan Afet, Kartog-| o 9 tarihlerde “Türklerde | içindeki eşya famamen yandıktan sonra ! UğUNu ve b vakta kadar söndürülmüştür. Yangının sebebi hak- SA ! TÜmiE GAS ee Pliğini vesaike müstenit çok Cenevre üniversitesi profesörleri bulunan bir|jve « yi rer derece terfi hakkı verilmesi, lise ve orta mektep bulunmıyan yerlerde- ki çocukların Maarif Vekâleti hesabi- na meccanen okutulması esasları ra- porda ileri süfülmektedir. Halkın ayağına ucuz mal getirmek için iktısadi tedbirler alınması, kaza merkezlerinin vilâyetlerden uzak bu- lunması dolayısiyle görülecek lüzum ve ihtiyaca göre yeniden kazalar teşkil olunması, tam teşekküllü nahiyvelerin çoğaltılması, nahiye müdürlerinîn men e ve terfi kademesi malüm bir mes- lek haline getirilmesi istenilmektedir Nüfus işleri : Yeni bir nüfus yazımının yapılması muasır telâkkilere uygun yeni bir nü- fus kanunu "çıkarıîması, nüfus teşkilâ tının yeni nüfus esasına göre kurulma sı, vali, kaş'r.nakam, nahiye müdürü ve diğer Da.lu[ıye Memurlarının maaşla- rının artıırılmfısı'çarelerînin araştırıl- ması raporun ihtiva ettigi esaslar me yanındadır. O-.-O_—. —— İngilterede grip salgını - Bir hafta içinde 768 kişi gripten öldü | Londrzıı 12 (A.A.) — Grip salgını İngilterenin 122 büyük şehrinde ge- çen hafta içinde 768 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Bu ölüm vak'aların- dan 558 i İngilterenin cenubu şarki- sinde kaydedilmiştir. i Mercanda bir dükkân yandı Bu sabah saat 6,34 de Mercanda bir dükkândan yangın çıkmış, dükkân ve ; kında tahkikat yapılmaktadır. -İnezdinde büyük bir alâka uyandırmış. tır. Nuri Conkerin cenazesi merasimle kaldırıldı Ankara 13 (Hususi) — Vefatı bü- yük teessür uyandıran Meclis İkinci Reisi Nuri Conker'in cenazesi bugün büyük merasimle kaldırılmıştır. Mer- humun namazı Hacı Bayram camiinde kılınmıştır. Merasimde Meclis Reisi, Başvekil, Vekiller, meb'uslar, büyük bir halk kitlesi bulunmuştur. Aeker, polis, jandarma, müfrezeleri cenazeyi takip etmişlerdir. Cenaze Hâkimiyeti Milliye meydanını takip ederek Mec- lis önüne getirildiği vakit durulmuş, tabut top arabasından indirilerek ce- naze otomobiline konulmuştur. Merhum Şehitliğe gömülmüş ve kabir başında Umumi Müfettiş Tah- sin Uzer ile bazı zevat nutuklar söyle- mişlerdir. Başvekil ve Vekiller Şehrimizde (Baştarafı 1 inci sayfada) Kendisine refakat edecek olan ha- riciye kâtibi umumisi Numan Mene- mencioğlu da buradan ayın on beşin- de hareket edecektir. Başvekil Cenevreye gitmiyor Ankara 13 (Hususi) — Bugün ak- sam ve haber gazetelerinde İsmet İn- ğınünün İstanbuldan Cenevreye gide- ceği yazılmıştı, burada yaptığım bütün tahkikata rağmen Başvekilin Cenevre- ye gideceği hakkında en ufak bir ma- lümata rastlayamadım. Akşam muha- birinin verdiği bu haber külliyen asık sız olup Ankarada gülünç olarak tav- sif edilmiştir. Haber tamamen yalan- dır. İsmet İnönü İstanbulda üç gün kaldıktan sonra Ankaraya dönecektir. Adil Heyeti Vekile toplandı Ankara (Hususi) — Vekiller hey'"- eti öğleden sonra toplanarak muhtelif işler üzerinde müzakeratta bulunmuş- tur. | Fransız Başvekili Perise döndü Pazis, 13 (Hususi) — Brşvekil Blum bur!a, İstirehatte bulunduğu San Ra f>-tden Mersilyaya hareket etmiş MI. Blüm yarın sabah Pariste bulu- nacak ve Cumhurreisi Löbrönün baş- kanlığı altında yapılacak kahine top- ..... kendisine teşekkür edilmiştir » » ' > LA - |lantısına işlirak edecektir İlen bu sözün filiyat ile teyit edileceği- İspanyanın kontrolü işi Hitler müstemleke elde etmeden İspanyayı terk etmiyecekmiş Roma 13 (A.A.) — İspanya işle- rine karışmamak hususunda İngiltere- nin teklif ettiği kontrol hakkındaki İ- talyan cevabı, Almanya ile müşterek bir mahiyette olmıyacaktır. Maamafih, bu, Roma ile Berlinin noktai nazar te- atileri yapmıyacakları demek değil- dir. Büsbütün başkadır. İngiliz nota- sı, dostane bir düşünce ve teşriki mesa- iye müsait bir şekilde İtalyan hariciye- si tarafından tetkik edilmektedir. nikl gazetesinin muhabirine göre Hit- ler General Faupelin ıtFrankoya 10 bin kişi lâzım olduğu» hakkındaki be- yanatına «hayır» cevabı vermemiş ve fakat buna mukabil «İspanyayı ancak müstemleke elde ettikten sonra terke- deceğiz» demiştir. Londra 13 (A.A.) — İspanyol Fa- sının tamamiyeti hakkında Hitler tara- fından verilen teminatı matbuat mem- 'nuniyetle karşılamıştır. Matbuat veri- ni ümit etmektedir. Bombardımandan Ölenler ü Cebelüttarık 13 (A.A.) — AÂsile- rin ellerindeki iki kruvazörün pazarte- si günü Malagayı bombardıman etme- leri neticesinde 30 kişi ölmüş ve bin- den fazla adam yaralanmıştır, General Görnig İstanbula Gelecekmiş Ankara 13 — Söylendiğine göre ge- nera) Görnig önümüzdeki ay içinde refikasile birlikte İstanbula gelecektir. General İtalyadan seyahatine İstanbul istikametinden devamı edecektir,. a -— Ziraat Bankası muamelât şefi tevki»dildi Ankara, 13 (Husust) — Ziraat ban kası muamelât Şefi Rıfkı, banka mu- amelâtile alâkadar olmıyan bir sebep- ten dolayı tevkif edilmiştir.. Yakmda mesele adliyeye intikal edecek ve du- e« Büyük harbin kötü bir mirası Yazan: Selim Ragıp A 1919 yılında yapılmaya başlanıp dünyaya düzen vereceği iddia oluraa meşhur muahedeler serisinin doğur - muş olduğu kötü miraslardan biridir. Nasıl ki bir zamanlar, Almanya için si- lâhlanma müsavatı, barçlar meselesi falan filân gibi gene muahedelerden doğup ta müzakere yoliyle halledilemi- yerek emri vâkilerle nihayete erdiri- len birtakım fena miraslar var idiyse, Antakfa ve İskenderunun vaziyeti de Türkiye için öyledir. Türk Cumhuriye ti şimdiye kadar sulha olan sarsılmaz bağlılığını göstermiştir. Zamanın değiş mesile birtakım. durumların değişmesi de bir zarurettir. Fakat bu durumların değişebilmesi için vaziyetin alâkadar- larca büyük bir hüsnü niyet ve samimi bir anlaşma zihniyeti ile gözden geçi- rilmesi lâzımdır. Antakya ve İskende- run için muharebeyi bir vasıta olarak telâkki etmekten uzak kalmak mantıki dir ve Türk seciyesi kadar bu mantığı kavramış bir başka seciye bulmak müş küldür. Bu dava, Milletler Cemiyetine, gene bu cemiyetin bl inci maddesine dayanılarak sevkedilmiştir. Bunun mâ nası şudur ki Antakya ve İskenderun meselesini halletmek için Milletler Ce- miyeti konseyi ittifakla karar vermek mecburiyetindedir. Ve bu rey ittifakm. da Türkiyenin reyi de dahil bulunmak gerektir. Farzı muhal alarak bütün aza Türkiye aleyhine rey verse de Türkiye bu karara muteriz kalsa, İskenderun davası olduğu halde kalır ve bittabi müzmin bir irredantizm'e yol açar. An- takya ve İskenderun Fransa için bir ya şama meselesi değildir. Fakat Türkiye için bir kısım ırkdaşlarının mukaddera tı meselesidir. Vaktiyle Lübnanda şu veya bu şekilde harsi menfaat temin etmeye muvaffak olan Fransa, büyük harbin neticesini fırsat bilerek ve sırf bu menfaatlere dayanarak Lübnana ve dolayısile Suriyeye el atmişsa, maazal- lah dünyanın bir ucunda her nasılsa tavattun etmiş birkaç Fransız bulun- sa, demek ki orayı da ele geçirmek, Fransa için bir icap olacaktır. Bu tak- dirde, hududunun hemen kenarına bi- tişik, fakat suitalihle kendisinden bir zamanlar zorla ayrılmaya icbar edilmiş bulunan binlerce ırkdaşı yetim ve hi- mayesiz bırakmamak, Türkiye için de bir icaptır, hem de haklı bir icap. |İşin aldığı şekil şu halile daha vazıh bu_: sürette anlaşılıyor. Bütün dileği- miz, Fransanın, vâhi iddialar peşinde koşmaktan vazgeçmesidir. Bunu ondan ntakya ve İskenderun meseles! ruşmasına başlanacaktır. (Devamı 12 inci sayfada) F — I_Sabahtan Sabaha I okunmuyor? Bunu tahlil eden ar rar etliklerini söyledi. Ayni mesele üzerinde duran mü AEn ae ' — «Berveti Fünun edebiyatı za ( ökunmuştur. Hattâ bunları mış, gazetecilik, muharrirlik, tâb İlik eftmiş için kanaatimi söyliyebilirim. tılrvor. Fakat nüfusumuza ve mü i hevver tabakanın kesafetine ı / d n R ŞU w O İ | İ oe iki yıl içinde ancak altı bin Arkadaşımız Sadri Ertem kitap derdini tazeledi. Bizde kitap niçin kadaşımız derde teşhis koymadı. Sa- dece Tanzimat devrindenberi bizde münevverlerin hep bu şikâyeti tek- ' dekkik Hasan Âli de aksini jddia et- — manında basılan halk romanları çok basan üstadımız Ahmet İhsan «ÂAvrupada ne gördüm?» isimli eserinden. -800 tanesini kendi sattıktan başka geri kalanını da 250 altın liraya toptan bir kitapcıya devrettiğini söyledi. Şu halde ötedenberi kitap okunmadığı iddiası doğru olmaz» dedi, Ben de bu işin içinde yirmi dört sene çalış- emektarlardan oldufum Bizde kitap satılmıyor değil, sa- gör bu satışlar bizi tatmin etmiyor. Be- nim en çok satılan romanlarımdan yalnız bir tanesi üç defa basılmış ve cilt Kitap satılmıştır. Bu ilk hamlede göze bü- yük görünür. Fakat —memleketteki münevver tabakanın şöyle üstlün körü bir hesabını çıkarsak yekün küçülüverir. Bir kere resmi istatis - tiklere göre memleketimizde yedi . bin kadar lise, orta mektep ve yük- - sek mektep muallimi vardır. İlk mektep muallimlerinin yekünu on üç bini aşıyor. Demek sırf fikir ve tedris hayatında çalışanların yekü- nu yirmi bini buluyor. Buna ordu- nuün münevver tabakasını, mem- leketin serbest meslek sahiplerini ve bilhassa iyi tahsil görmüş kadınları ilâve edersek yekün, elli bini geçer, Bu elli bin birinci kategori münev . verler on iki yılda bir eserden ati - cak altı bin cili almışlardır. Bilmem ki bu ümit verici bir netice midir? Şunu da ilâve edeyim ki bu balı- settiğim ©o eser için Türkiyede ük defa alâmeriken reklâmlar yapıl - mış ve bu yekün ancak bu sayede temin edilmiştir. Bünun haricinde Üstat arkadaşlarımızın bir çok kıy * metli eserleri bu yekünun dörtte bi- rin; bile idrak edememişlerdir. Elimizde böyle mikyaslar varken - e T YA kitap okunduğunu 'nasil iddia ede- gi V - “MÜRim F Giç