12 Sayfa W1SOd NOS nrnarill fi »a GT Ta © k . do ? Lâstik fabrikaları Tıı;l_hle:lsı_: ha ştşrafı 8 inci ! Nuri Conker kimdir Hergün — | Meselesinde ça a Ki Başlarafı 7 inci yııdıı tiyorsan, onu bul!. Çünkü bir döstu - Son vaziyet Yerlere, mabudlar için ( öldü Ölümünden | mun, beni vefasız sanmasına taham - Aîlukallık İıaklmıdıı fı 6 ıncı sayfada) — ,, | Eülüyordu. Sırıydık_ı_ AŞ daha tadamadan öldü!.. YA0l edemiyorum! Yeklik Buna mukabil Türkiyede 300 bin kö | gelmiyordu ve her gün kiff İ B ei Ça Te aa n aa nit e ( L LO sele üzerinde işleyen kunduracı esnafi | dört bin koyun yeniliyorü — Ölmeye hiç niyetim yok... demiş, a elı;:m ı:ım zlığı hüviyetinde mez- var. Üç dört büyük sermayedarın faz-| Kavşan da büyük bif ve ilâve etmiş: , la kazancı için bu üçyüz bin kişi harap | deydi. O kadar ki aradafi © — Yakat ölüm beni götürmeye kal- cedehlîllımcı wıemh r(.iâır:h B ARa a Yazan: Muhittin Birgen ed.lleızmyeceçgı için ıîîıkamemmz yerin |aylar geçtiği halde eğlendi S B HD a BUi a yi T::mı:' cıı:ırıî ıîeyı)ıındel: deliller cı - (Baştarafı 2 inci sağfada) de bir karar vererek lâstik ayakkabı- | kurtaramıyor, av ve eğlenii ya? u önül İsti i j y i iz bu gürültüyü her | sıyordu. Saray adamları y e - llâh ta bir türlü itiraf etmiyor. | olur. Hattâ gönül istiyor ki bu teşkilât| ya vergi koydu. Biz y Siy 3 4 ŞES pefelal *emm;n oıî“ kezdı %qîmn(;om: ona: o kadar ı,üyğun ki sade muhtaçlar de-| sene dinliyoruz. Her sene bu mevsim- | lah adındaki birisi bunâ — aei eai samanan dön Seni, demiş, bu seferlik affediyo | ğil, orta sınıf halk ta bundan istifade| de, yani lâstik fabrikalarının temizlik | Bir gün beyaz kefene büfül SKİ demlee DU St Söyilü D me ebilsi öi bile çok | için bir ay tatil yaptıkları zamanda bü | kan'n avlandığı dağa gitti Ü ım. Fakat bana bir daha bu işlere ka | edebilsin. Hattâ gönül, şunu bile çok | içi y K ER :ıhu l,uşn'uyıı:agını söz ver! istiyor: Bu teşkilât, serbest avukatlık | yük fabrikalar çalıştırdıkları amele ye | şısına çıkarak atının dizSiT çL ) yorum! ” H g l e T isi Üü vi . : :îîLw;;eîîî w;:;“k“ konuşu-| — Arap casus, kelleyi kurtarmanın se- | çahasını, daha ziyade yalnız zengin sı- k:]:una hığ'a“fünî:n.:a:ıuxrî?k !ıâ:ılı:;( e hığî“ıîıdl:ı hakan! Eğl İ yor. Kapıyı açan Bayan, doktorların | vinciyle derhal cevap vermiş: nıfın işlerini gören ve kazancını da bun £ " lwığn—nl A0 Yökzar'ie bqlı;'lır. çvan Pai Si tşidir. Gdi kendisini görüşmekten menettiklerini | — Vallahi, billahi bir daha yapmam. | ların büyük işlerinde arayan bir hadde | asan olmazsa B C ktur. Halikiti söylemişti. Bunşu hatırlamak, en yakın | söz... kadar daraltacak derecede genişlemiş| sele blüftür. Ve ;î:e;':.şeîîîı t:;r vî bül ökimr Vi l temeden, farkına | olsun! B j idı. n V İr dostuhun acısiyle, yatağa düşecek ks| — Ve bu söziyle de, istemi olsuu SabİÇ tabrliasi yor Ki: | yoks lerini hiç b dar sarsılan xe);ıknî saylavı daha faz- | varmadan, istenilen itirafı yapmış bu-| — yeni projenin, avukatların ücret ta- îer]?îıiî: sîîı;t;nmıîıışıî;:ışır. ::::;'ıî:'" gemlerini hiç n la yormama mâni oldu. lunmuş! rifelerini de inzibat altına almayı dü-| , » ay boştla kalırız. Şimdi de 6 ay ça-| Hakan düşündü ve hak da Faik Ataman: ünmüş olduğunu görüyoruz. Bu inzi- K” aati Andi n £ ğ Geçenlerde, diyor, son mektubu- | batın temini güçtür; tatbi lışmamak lâfı çıktı. Bizim gibi günü| — Saroyma döndü. Halkın Salih Bozoktan ayrıldıktan sonra, al| — Geçenlerde, diyor, sı K batın temini güçtür; h.hıkatl_a.çok su gününe yaşayan insanlar böyle rivayet | mağa başladı. kı dliğım söreste, Falk Atamanı buldum. | BU almıştım.. SEalk, diyordu, slık— itürür şimediğorus.. FiAyisi: yukar letden elbette korkarlar, Maamafih hü | — Abdullaha ihsanlar verdi. nar Mıı ekait Albay da, Harbiyenin 1319 | yım... Fakat ölmekten değil, meânı: o rdaki teşkilâtı geniş tulmaktır. kümetin bu işte hukukumuzu müdafaa | — Vezirlerine de çıkıştı: tiy mezunlarından. Yani Nuri Conkerin | te hlzmev. edemiyecek hale ]ıe.lkı €n| Halkın bu nevi dertlerini yakından edeceğine eminiz. — Niçin beni böyle b da sınıf arkadaşı:.. sonra, !ıvdı;ıı bir mahlük olarak yaşa bilen münevver bir inkılâpçı olduğu * ixE Künde aĞi yoi a d Onun teessürü de, Salih Bozokün a-| Maktan l:ır uıoıruınîıba Çanakkale için Adliye Vıknimlıduı. böyle birşey İş bürosu ise vaziyeti eiddiyetle ve| —Arlık pek iyi bir hüküm de; cısından 'az değil, Hağatının birçok yıl| Onun bu cümleleri bana, tı. Nu | Steyebiliriz. Muhittin Birgen yakından takip etmektedir. Ticaret ve| adam 1311 de ancak otu£ di 1 sınıf arkadaşile birlikte geçiren | deki meşhur sözünü hatırlatmış İ a çe (sanayi odasından salâhiyettar bir zat | elduğu halde öldü. 1 ğ ve kıymetli asker, Nuri Conkerın | Fİ : ğ ise kendisine müracaat eden arkada- nı şöylece hülâsa etti: İ Bence, dl):udl:.nenı:ll?;::nkı::îş : ği ;;fmz: Yukkdiz SREE Z ai - H SÜNutt, Muşmajiyete Kadüâr, Üçüneli ( KöLün Haa Ç ST Resimli zabıta — Mesele bugün için halledilmiş va| — İstanbul Birinci İflâs Mi orduda erkân zabiti idi. Sonra Trablus | !4r' Se"'.“' L ol e çŞ ziyetledir. demiştir. bi Garpte, gene erkânı harbiye emrinde, | — Kıymelti asker, gözlerini BN Hıkayesının ——— K ha a b ) faka: Naci namı müstearile gizli hiz- | Yaşları benden (flı!?eb11[=€k için, kır Bü yük harllin kmn hll' mirası Müflis eczayi tıbbiye gll Bördi saçlı başını iyice önüne eğerek ilâve e- | B y na kayıtlı olacakların 15/! met gördü, şe M f 3 K E iş h Daha sonra, Derne kuvvetlerinin er | diyor: ü | (Baştarafı 3 üncü sayfada) günü saat iki buçukta dairtlğiğ ." kânı harp reisliğ'mdc bulundu, — Onun mem.îş(eîe_hiımeı edebile- Katil, yahut katiller acemi idiler. dostça Ve b_“ dostluğun kıymetini tak-|lacak toplanmada — hazır Balkan harbinde Çanakkalede, Bo- 'cek hılde)'kfn“ n.moîme yanıyorum. || onun için cinayet yerinde birçok ip- dir ederek İstiyoruz,. Fakat hakkı tanı-| ilân olunur. : ğaz kuvayi mürettebesinin erkânı har| Fakat, en büyük isteklerinden birine uçları bırakmışlardı. Çünkü: mıyan dostlukların payedar olamıya- j kavuştuğunu ve bu topraklarda öldü - A — Ucunda ağır bir siklet asılı|| sağını kim bilmez? Bunu, Fransa gibi Dr A K K Umumi harpte, Anafartalar grupun- | ğünü düşününce, "“İ'eğ"_îidekf yangı (| bir ip bıçakla muntazam bir surette || medeniyet dâfğm'm pî.dırlılı'm yap- MT SO . da alay kumandanı idi. Orada göster- |a birkaç damla su serpiliyor! kesilemez; (1 ve 2 numaralı resim- || Mak ıddi:;sm 5 'ı““““m'm“l'" biz * Karaköy, Topçular ; diği yararlıklar, kâbili tasvir değildir. Şelim Tevfik || 1er) af TEUFİNRCADE S Bi ea ğ O çarpışmalardaki cesareti sayesinde | — İstanbul İkinci İflâs Memurluğun -| —B — Fennen de sabit olduğu üze- ole adını, Conk Bayırının ebedi kahra - | dan: re ölü bir insanın başında yara açılır İıtanbul Defterdarhğındın : de manları sırasına kattı. Müflis Aleksandr Korpi ve Şürekâsı || sa kan akmaz, (1 numaralı resim). Cinsi*ve Mevkii Mul 'Öndan sonra: ataşemilitar dî“' An- | Şirketine ait ve Cibalide Korpi Değir-|| C — Binaenaleyh, Redborn'un ba- h kara, Adan, valiliklerinde ve kuman- demirl şındaki yara, ölümünden evvel açıl- d danlıklarında bulundu. Şimdi de bil- ıHıı::: T“ıîrf:u';l; e v:_;';;î'î muştır. Beyoğlunda eski Pangaltı yı:nlu:'ıdtü Blrdind'kahıımnMM ; diğiniz gibi, Meclis ikinci reisiydi!. t KA PAraya Ço D — Maktulün ceketindeki tozlar,|| lesinin Tay ve Derebaşı sokakları köşesinde iki ik Geniş bir iç geçiren Faik Alamanm :ıo Smür !:enlc'lı’zı:ıde; isteyenlerin sa || cetin omuzlarına doğru buruşmuş || oda vesair müştemilâtı havi ve içinde terkos, Elektrik Nd'ı he mavi gözleri yaş içinde: dıştgsnı SUU /çıo tarihine ”fü" olması, topuklarının sıyrık ve çizik|| satı ve bir miktar bahçesi bulunan 14 ve 3 No. l1 evin yart | K — İnsan denilince, benim gözleri - )—l e ]gunu SA da mahallinde içinde olması, tavanarasındaki izler, payı : Mnin önüne Nuri Conker gelir! diyor, ”lîr_b” 'uıımalıng;; ıfzu]ı izahat-al- || ye koridordaki çizik yerler, vak'anın Beyoğlunda eski Pangaltı yeni Feriköy birinci kısım mahal- S Bessiz... Ağır... Temiz... Ben onu, ses| * ışteyenlerın z y u::o' ıd' daire- ne süretle cereyan ettiğini gösteri - lesinin eski Tay yeni Büyükdere caddesinde üç katta dokuz sizliği bakımından bir volkana benze-|Y€ Müracaat etmeleri o“nz';’z'“ yordu. Redborn, ilkönce başına ağır da y üştemilâ e içinde Elektrik, terkos tesisatın! tirim. Tıpkı volkan gi Dışarıdan ( ) || bir cisim indirilerek bayıltılmış, dö - İ ea n a I baktığınız zaman, içi: s Denizli İcra Dairesinden: şemede sırtüstü sürüklenmiş, ve ta- havi eski 12 yeni 137 No.lı kâgir evin yarı payı : ü Süzluğunu mümkün değil anlayamaz -| Saylav Kâzım Samanlının tâlebiy van arasına çıkarılarak orada, vak'a-|| Beyoğlunda Galatasaray Lisesi arkasında Tom Tom mabal w Sınız... le Belediye reisi Mustafa Naili hakkın-|| ya intihar süsü verdirmek için asıl-|| lesinin Yeniçarşı caddesinde dört katta dokuz oda ve hef Bir tarihte bir arkadaşı kendisinden | da verilen iflâs kararı temyiz mahke- || mış: katta birer mutfak ve helâsı bulunan eski 64 yeni 66 No. h i yardımı istemiş. Nuri, dostunun mek- | mesince nakzedilmesi üzerine Denizli İpin ’;':“—'"—îlnm kesilişi de, vak'a- kâgir evin tamamı : tubunu kaybetmiş. Önun adresini hu.e Ticaret Mahkemesince yeniden icra kı|| vın intihar olmadığını un'aııxcrdu ğ si F tu d bilmek, ona elinden gelen yardımı ya Iman muhakemesinde işbu iflâs talebi-|| Bütün bunlardan — anlaşılan katilin|| ,, Yı.ıkındı ga mevkileri gösterilen ?mlik SK üeü hi daki muhammen bedeller üzerinden ayrı ayrı pamamanın acısında — kurtulmak ıçm nin reddine 2/1/937 tarihinde karar|| Çaris olduğu idi. Hiç şüphesiz Ma - lile ”]","' T , Kra Y Rs n YEMEE baş vurmadık çare bırakmamıştı. Bir. verildiğinden evvelce buna müteallik | dam Redborn da kendisine yardım|| tır. İsteklilerin ve tediye vesair şeraitini öğrenmek gün bana: yapılan iflâs hakkındaki ilânın ve mu| etmişti. 25/1/937 Pazartesi günü saat on dörtte n yüzde 7,5 pey — Eğer, demişti, beni kurtarmak is'amelenin hükmü olmadığı ilân olunur. Milli Emlâk müdürlüğünde toplanan komisyona gelmeleri, R- —.. —— 0 — ——— İ “Son Fosta,, nın Edebi Tefrikası: 20 nu bükük, öksüz bir çocuğu sevindir-|Çok samimi bir neşe ile karşıladı. Göz |dım. ş t . ——— mek ister gibi alınmış bu zavallı çiçek | lerinde öyle temiz bir ığlık var ki ona| Sahiden de bunlar — yül SA leri bir kere bile koklamadan Emineyi | bakarken içimin derin bir ferahlıkla yı|çıkaryken çok hoşuma giden | l ÇüS'HP. eline tutuşturdum. Çiçekleri 'kandığını hissediyorum, Sandala bine| güldü. Teşekkür ederek & | SA ! |Yerleştirmesini söyledim ve kız kuca-|tek açıkta bizi bekliyen kotrasınapgit |dım. O kadar iri ve yaprıi i îl".' Y 1âl K"'dâ çiçekler odadan çikarken, ko -İtik. Sandalda Selim Naci durmadan ge| güzel güllerdi ki Adada in ŞER AM D 'd.—c_.— |sam bu biraz nezaketsiz, haşin hareke| vezelik ediyor, sonra da: «Beni affe -| dikkatimi çekmişti. Yüzüm€ t £ Ancak öğleden sonra odamdan çık-| gibi dumındın göz kırpıyor. Biraz da-/'tim karşısında hafifçe kaşlarını çata «|din, sizi görünce saadetim çeneme vur tım, Günler bana çok uzun ve tadsız| ha eğilince bahçedeki ağaçların yaprak-|rak önüne baktı. Hiç aldırmadım. O -/du.» diye, ikimizi de - güldürüyorda. geliyor. Neyse babamdan aldığım uzun |larında titreşen ışıklar görüyorum. Bu 'nun zoraki şefakatine hiç bir zaman | Kotrası pek güzeldi. İnce uzun küçük bir mektub beni pek sevindirdi. Sıhha- |ışıklar yan odanın penceresinden dö -,ıhlıywm olmadığını iyice ınlıımuınııurıf bir şey. İki kişinin istirahat ede- tinin yerinde olduğunu, geçende gön-|külüyor. Demek kocam da daha üyü-| (istiyorum. Sırrı Nihat o gün bir aralık bileceği birde küçük kamarası var. Bııı derdiğim resimlere pek sevindiğini ya-| mamış. Son mektubumda sana anlat - Selim Nacinin bizi kotrasına davet etti | de ihtiyar miçosu tutmuş. Küçük ıul Zıyor, Sana da aynı resimlerden gön -|tığım küçük münakaşadan sonra dok-! ğini söyledi. Selim Naciyi görmiyeli| vertesindeki açılır kapanır iskemlelere dermiştim. Daha cevab almadım, bek-|torun bana daha sert bir cephe alaca- 'epey olmuştu. Ne yalan söyleyeyim 'uzanınca kotra hareket etti. Yavaş ya liyorum. Mektupların bu kimsesiz ha-| ğını sanmıştım. Halbuki tuhaf değil mi | |bundan biraz da memnundum. Önun (vaş Modayı arkamızda bırakarak tatlı yatımda büyük bir tesellidir, etirgeme. | bu son günlerde benimle her zaman -|temiz neşesi, samimi hareketleri hoşu bir süzülüşle Adalara doğru yol al - Gözlerinden öperim kardeşim . kinden alâkadar görünüyor. Hem ıanulma gitmekle beraber bazan gözlerime'dık. Gelmeden evvel derin bir istek Seza — |gülünecek bir havadis vereyim mi? O- !o) le dalışları var ki, beni daha çekin - duymadığım halde gittikçe bu gezinti' İnun gittikce değiştiğini farkediyorum. |gen olmaya, müşkül bir vaziyetten ko hoşuma gitmeye başladı. Öğleye doğru Sezadan Ferideye mektublar: |Bu son günlerde şefkat damarı kabardı | runmaya sevkediyor. Fakat geçen mek Büyükadaya çıktık, yemeği orada yiye Çok güzel bir yaz gecesi. Saat epey | gılıbı İki gün evvel eve kııuğındn'luhlm&a yazıdığın gibi ondan korka- rek, biraz dolaşıp, gene kotraya dön - geç. Sabahtanberi evde değildim. Bu- |ince sapları üzerinde titreşen bir demet cak bir sebep görmüyorum. Ne ben dük, Rıhtımda Selim Naci biraz işi ol gün Selim Nacinin Kotrasına davetli (beyaz gül ile geldi. Ben çok garib bir| başkaları slbl gönül eğlendirmeyi lf-.duğunu. arkamızdan geleceğini söyli - idik. Bütün gün denizlerde gezdik, e -,.-eye şâhid olmuşum gibi, tutamadı -| ven, maceralara düşkün bir kadınım, | yerek yanımızdan ayrıldı. Pey yorgun olmama tTağmen uyküm | ğim bir hayretle yüzüne bakarken kendi derdim bana fazla bile, ne de| — Sirrı Nihatla beni ihtiyar Miço kot- yok. Pencereleri ardına kadar açtım. | |gülleri elime verdi: tırınca mis gibi kokularile b dü. Ve onları öper ğibi götürüp, geniş geniş nefet ladım. Başımı kaldırdığım Nihadın gözleri yüzümü çak gibi sıyırdı. Hemen ti Kocam geçen gün getirdii aldığım haşin vaziyeti hatı! ki de hiddet duymuştu. Y yor muydum? Dönünceye kadar çok muhakkak ki kızmaya hiç tu. Selim Nacinin ince Srdl A et beni hatırlayıp getirdiği çiçe nun zoraki bir nezaketle, mak ister gibi getirdiği çiçeki imdü'çok büyük bir Gik Onun biraz olsun sinirlı züldüğünü hissetmek bende Selim Naci iyi bir dostunun karısını Bir müddet dışarıya sarkarak bu güzel | “ yöz gecesini uzun uzun seyrettim, Et- rafteki evlerin pencereleri karanlıkta ateş böcekleri gibi pırıl pırıl — yanıyor. Denizde o kadar çok sandal var ki., hepsi aşağı iskele gazinosunun önüne dogm akın akın müzik dinlemiye ııdı—ı brlar, Karşıda, Fener, çapkın bir ınaııı: — Sana aldım, dedi. Bilmiyorum a-| yanlış hareketlerle rahatsız edecek â- |ma her halde çiçekleri sevrsin değil di bir çapkındır. Fakat gene de ihti - mi? yatlı davranmayı tercih ediyorum, Dok Dudaklarımdan belirsiz bir*tebes -|tor geleceğimizi evvelden vadettiğin - süm geçti, hakkı vardı. Benimle o ka-|den, bu daveti reddetmek mânasızlık dar meşgul olmamıştı ki neleri sevip | olacaktı. sevmediğimi tabii bilmiyecekti. Ya -| “Sabah erkenden iskeleye indik. Se- vaşça teşekkür ederek, kucağımda boylim Naci beni — rıhtımda bekliyordu. raya çıkardı. Ve dönüp efendisini ala rak biraz sonra avdet etti. Bakdım ki Selim Nacinin elinde kocaman iki be- yaz gül ve Miçonun kucağında paket memnuniyet uyandırdı Ve yunca belki hayret edeceğif ket yaptım. Dönünceye kad Selim Naciye çok mültefit © ler, bira şişeleri var. Selim Naci kotra Zannediyorum ki bu hi ya atlar atlamaz gülleri bana uzattı.| Nihadı hayrete, biraz da Gülerek: şürdü. Bunu da demin söy' — Bakın Seza Hanım, dedi. Hır -|den anladım. sızlık ettim. Beğendiğiniz gülleri çal- (arI